Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/668 E. 2022/434 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2020/668
KARAR NO : 2022/434
DAVA : İSTİRDAT (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2020
KARAR TARİHİ: 08/06/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İSTİRDAT (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı bankanın müvekkilinin hesabından talebi dışında 856,00.-TL kesinti yaptığını, başka tarihlerde 131,11.-TL …Sigorta kesintisi ve 129,07.-TL ve 140,55.-TL ekstre ücreti adı altında kesintiler yapıldığını, ekstre ücretinin bankanın gelir kaynağı olmadığını, ancak üçüncü kişilere posta masrafı olarak ödenen bir ücret olduğunu, 2020 yılında ekstre gönderim ücretinin davalı bankaca 1,89.-TL olarak alındığını, 2014 ve 2015 yıllarına ait olan bu ekstre ücretlerinin fahiş olduğunu, bu sebeple bilirkişi incelemesi yapılarak haksız alınan miktarın tespitini, 250,00.-TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari avans faizi ile iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevabında; davanın haksız olduğunu, mahkemenin yetkisiz olduğunu, müvekkil bankanın ticari merkezi olan Beşiktaş/İstanbul bölgesi yetki alanını kapsayan İstanbul (Çağlayan) Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, davacının talep ettiği alacaklarının zamanaşımı süresinin 2 yıl olup, bu süre sona erdiğinden talep edilemeyeceğini, davacının yaptırdığı sigortaya ilişkin ödenen bedellerden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, diğer taleplerin de yasaya, sözleşmeye ve uygulamalara uygun olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; Bankacılık işlemlerinden kaynaklanan istirdat davasıdır.
Davalı vekili mahkememizin yetkisine itirazda bulunmuş ise de Genel Kredi ve Teminat sözleşmelerinde yetki anlaşması yapılmış olduğundan ve Antalya İcra Daireleri ve Mahkemeleri yetkili kılındığından, HMK.nun 17.Maddesi gereğince bu itirazı yerinde görülmemiş, mahkememiz yetkili olduğunu kabul etmiştir.
Davalı vekili ayrıca zamanaşımı def’inde bulunmuş ise de TBK.nun 146.maddesi gereğince genel zamanaşımı süresi 10 yıldır. Genel Kredi ve Teminat Sözleşmelerine dayanılarak yapılan ve davaya konu işlem tarihlerinin 2013-2014 yıllarına ait olduğu, davanın açıldığı 22/12/2020 tarih itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından bu itiraz da yerinde görülmemiş, mahkememizce kabul edilmemiştir.
Davacı taraf davalı banka tarafından kesilen bir kısım ücretlerin haksız ve hukuka aykırı olduğu iddiasıyla, kesilen ücretlerin istirdatını talep etmektedir.
Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmeleri konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sorun, paket ücreti, sigorta kesintileri ile ekstre ücreti adı altında, davalı banka tarafından kesilen ücretlerin haksız ve hukuka aykırı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve verilen rapor ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Davacının talepleri üç noktada toplanmaktadır:
1-Paket ücreti adı altında yapılan kesintiler;
Davacı vekili, davalı bankanın müvekkilinin isteği ve bilgisi dışında Paket ücreti adı altında toplam 856,00.-TL’nin haksız olarak kesildiğini söylemektedir. Dava dilekçesi ekinde sunduğu ekstrelerin incelenmesinden, 06/10/2011 tarihinde 209,00.-TL KOBİ peket, 27/12/2012 tarihinde 209,00.-TL …Bankacılık Paket, 27/12/2013 tarihinde 209,00.-TL …Bankacılık Paket 26/12/2014 tarihinde 229,00.-TL …numaralı müşteri toplam paket ücreti olarak toplam 856,00.-TL kesildiği görülmektedir.
Bilirkişi raporunda, davacı şirketin kullandığı Bankacılık Paket Üyeliklerinin belli sınırlamalar çerçevesinde Kurumsal İnternet Şubesinden ücretsiz EFT-havale, Şubeden, hesaptan havale-başka banka TL çek tahsilatı, …çekleri tahsilat muafiyeti, Çek karnesi komisyonunda muafiyet, nakit destek kredisinde özel fiyatlama, … Business kart yıllık aidat muafiyeti vs. ayrıcalık ve kazanç sağladığı, yine davalı banka tarafından Sedir Paketi, Sedir Dış Ticaret Paketleri, Çam Paketi, Defne Paketi, Nar Paketi, Palmiye Paketleri adı altında müşterilere Banka’nın ürün ve hizmetlerinden değişen koşullar dahilinde avantajlar sunmak, ücretsiz ve/veya indirimli ücretlerle hizmet sağlamak amacıyla belli bir bedel karşılığında paket üyeliği sağlandığı, söz konusu paket isimlerinin, paket koşulları, müşterilere sunulan hizmet ve sağlanan avantajların Bankaya özel bir ürün ve hizmet olduğunu, Banka’nın Kobi Bankacılığı Paketleri Başvuru Formlarında her bir paketin isminin altında zorunlu/tercihe bağlı ürünler-paket avantajları-paketin fiyatı vs. detayların bulunduğunu belirtmiştir.
TTK.nun 18/2.maddesi gereğince her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir. Davacı bir ticaret (sermaye) şirketidir. Kendi faaliyet alanında, en uygun bankayı seçmek özgürlüğüne sahiptir. Davalı bankayı özgürce ve çıkarlarını gözeterek seçmiş ve raporda da işaret edilen Genel Kredi ve Teminat Sözleşmelerini, Bankacılık sözleşmelerini imzalamıştır. Davalı banka ile aktif olarak çalışarak, onun tarafından sunulan bir takım avantajlardan da yararlanmıştır. Bu ürün ve avantajlar davalı bankaya özgü olduğu anlaşıldığından diğer bankaların aynı konuda ne kadar paket alacağı ve emsalin ne olduğunu saptamak imkansız görülmektedir. Zira davalı bankanın sunduğu hizmet avantajının aynısını başka bankaların da sunmuş olacağını kabul ederek karşılaştırma yapmak mümkün değildir. Sunulan hizmet ve avantajlar davalı bankaya özgüdür. Bankaya özgün bu ürün ve hizmetten faydalanmış ve karşılığında da ücret kesilmiştir. Bu nedenle davacı vekilinin bu talebi de yerinde görülmemiştir. Zaten raporun bu bölümüne de itiraz bulunmamaktadır.
2-Sigorta adı altında yapılan kesintiler;

Davacı vekili yine aynı şekilde davalı bankanın …Sigorta adı altında 131,11.-TL tutarlı kesintinin de haksız olduğunu, böyle bir poliçenin yapılmadığını söylemektedir. Dava dilekçesi ekinde sunduğu ekstrelerin incelenmesinden, davacının hesabından 01/10/2013 tarihinde 131,11.-TL …Sigorta A.Ş.için Virman yapıldığı ve bu miktarda kesinti olduğu görülmektedir.
Bilirkişi raporunda da işaret edildiği üzere davacı şirtket yetkilisi …’ın kabulü ve talimatı ile 100.000,00.-TL bedelli Ferdi Kaza Sigortası nedeniyle söz konusu kesintinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı vekilinin bu husustaki talebi yerinde görülmemiştir. Zaten raporun bu bölümüne de itiraz bulunmamaktadır.
3-Ekste Ücreti adı altında yapılan kesintiler;

Davacı vekili yine aynı şekilde davalı bankanın Ekstre ücreti adı altında toplam 269,62.-TL’nin haksız olarak kesildiğini söylemektedir. Dava dilekçesi ekinde sunduğu ekstrelerin incelenmesinden, 09/01/2014 tarihinde 10,50.-TL ve 118,57.-TL olmak üzere iki işlem için toplamda 129,07.-TL, 12/01/2015 tarihinde de aynı şekilde 10,50.-TL ve 130,05.-TL olmak üzere iki işlem için toplamda 140,55.-TL olmak üzere toplam 269,62.-TL kesildiği görülmektedir.
Bilirkişi raporunda, ülkemizde sektörde faaliyet gösteren tüm bankalar tarafından kredili tüzel kişi hesaplarından zorunlu olarak üç ayda bir dönemsel olarak noter aracılığıyla gönderilen kredi hesap ekstreleri için, ticari kredili mevduat hesapları için ayda bir gönderilen hesap ekstreleri ve müşteri talebi doğrultusunda gönderilen hesap ekstreleri için işlem bazında ayrı ayrı ekstre masrafiı/ücreti tahsil edildiğini belirtmiştir. Dava dilekçesinde belirtilen ekstre masraflarında belirtilen miktarların içinde noter masrafı da olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı vekilinin bu husustaki talebi yerinde görülmemiştir.
Kaldı ki;
Bu tür davalara dayanak olan 15/11/2014 tarih ve 29176 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Mevduat Ve Kredi Faiz Oranları Ve Katılma Hesapları Kâr Ve Zarara Katılma Oranları İle Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında (2020/4 Sayılı) Tebliğ”de, bankalar tarafından talep edilen hizmet bedelleri “…Diğer Menfaatler…” olarak değerlendirilerek, yönetmeliğin “Kredi faiz oranları ve sağlanacak diğer menfaatler” başlıklı 4.maddesinde açıklanmış ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarının serbestçe belirleneceği kabul edilmiştir.
Davanın açıldığı 22/12/2020 tarihinden önce 10/02/2020 tarih ve 31035 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak 01/03/2020 tarihinde yürürlüğe giren, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın “Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında (2020/4 Sayılı) Tebliğ”in İntibak başlıklı 22.maddesi gereğince; Tebliğ hükümlerinin, tebliğin yürürlük tarihinden önce kurulmuş sözleşmelere tebliğin yürürlük tarihinden sonra gerçekleştirilecek işlemler bakımından da uygulanır. Diğer bir anlatımla bu tebliğdeki sınırlamalar, yürürlükten önceki işlemlere uygulanamaz. Bunun anlamı şudur. Geçmişe dönerek yapılan işlemler hakkında, bu yönetmeliğe dayanılarak talepte bulunulamaz.
Buna göre yönetmelikte Bilgilendirme ve Ücretlendirmeye İlişkin Esaslar başlıklı 2.Bölümde, Bilgilendirme Esasları 5.maddede, Ücretlere İlişkin Esaslar 6.maddede belirtilmiştir. Davaya konu kesintilere ilişkin hizmet (ekstre gönderimi) bedelleri için artık müşterinin onayının alınması koşuluyla serbestçe belirlenecektir.
Sonuç olarak, TTK.nun 18/2.maddesi gereğince basiretli bir tüccar gibi hareket etmesi gereken davacı sermaye şirketinin, sözleşme özgürlüğü kapsamında davalı banka ile anlaşarak02/02/2019-14/10/2014 tarihle arasında birden fazla “Genel Kredi ve Teminat Sözleşmeleri” imzaladığı, kendisine sunulan bir takım hizmet paketlerini ve avantajlarını kullandığı, bu hizmetlerin davacının sektördeki işinin özelliğine göre ve davalı bankaya özgü hizmetler olduğu, bunların emsalini bulmanın mümkün olmadığı, yine sigorta poliçe bedelinin davacı şirketin temsilcisinin bilgi ve onayı ile Ferdi kaza sigortası için hesaptan tahsil edildiği, ekstre ücretlerinin içerisinde noter masraflarının da bulunduğu, noter ücretlerinin herkesçe bilinen (malum) miktarları göz önüne alındığında bu miktarların makul göründüğü, bu hususta da emsal aramanın mantıklı olmadığı, bankaca yapılan ve davaya konu edilen işlemlerde bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın REDDİNE,
Alınması gerekli 80,70.-TL harçtan, peşin olarak alınan 54,40.-TL harcın mahsubu ile kalan 26,30.-TL harcın DAVACIDAN ALINMASINA,
Davacı tarafça yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde DAVACIYA İADE EDİLMESİNE,
Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince davacıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 250,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı. 08/06/2022

KATİP …
E-imzalıdır

HAKİM …
E-imzalıdır