Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/645 E. 2022/645 K. 28.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/645 Esas
KARAR NO : 2022/645
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/03/2018
KARAR TARİHİ : 28/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 08/10/2017 tarihinde … Bulvarı üzerinde yer alan besi çiftliği içerisinde … …’in … plaka sayılı traktör ile küçükbaş hayvanlara yem dağıttığı sırada çalışır vaziyette bulunan traktör ile yem karma makinesinin arasında bulunan şafta 2005 doğumlu müvekkili …’in elbisesinin takılması sonucu müvekkilinin ağır yaralandığını, traktörün olay tarihinde zorunlu mali mesuliyet sigortasının bulunmaması sebebiyle zararın ödenmesi için davalı … hesabına başvurduklarını, davalının kazanın meydana geldiği yerin karayolu olmaması sebebiyle taleplerini reddettiğini, dava konusu trafik kazasının meydana geldiği yerin kara yolu ile bağlantısı bulunduğundan karayolu sayılacağını belirterek müvekkili …’ün yaralanması sebebiyle 100,00.-TL sürekli iş göremezlik, 100,00.-TL geçici iş göremezlik ile tedavi ve bakıcı gideri olmak üzere toplam 200,00.-TL’nin kaza tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana geldiği yerin kara yolu ve kara yolu sayılan yerler arasında bulunmadığını bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, aksi kanaat halinde yeni genel şartların uygulanması ve zararların ispatlanması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararından müvekkilinin sorumlu olmayacağını, uygulanacak faizinde yasal faiz olabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından davalıya yapılan başvuru sonucu davalının red cevabı, örnek yargıtay ilamları delil olarak sunulmuş. Mahkememizce davacı küçüğün tedavi evrakları celp edilmiş, soruşturma dosyası getirtilmiş, davalıdan hasar dosyası celp edilmiş, mahallinde keşif yapılmış, yerel bilirkişiden rapor alınmış, kusur ve uyuşmazlık konusunda Ankara ATK Trafik İhtisas Kurulundan görüş sorulmuş, karayolları genel müdürlüğünden olay yeri ile ilgili bilgi alınmış tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1, 85/1 ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3 maddesi uyarınca trafik kazasından kaynaklı bedensel zarara dayalı olarak açılmış maddi tazminat davasıdır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1. maddesinde işletenlerin bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarını karşılamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, bir motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne kadar veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olması nedeniyle sigortacının sorumlu olacağı düzenlenmiştir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14/2-b maddesine göre rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için … Sigorta, … ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde oluşturulan … hesabına başvurulabilir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu 31/05/2019 tarih, … esas, … karar sayılı kararı ile; “Kural olarak bir trafik kazasından bahsedebilmek için kazanın kara yolunda veya 2.madde de belirtilen şekli ile kara yolu sayılan yerde meydana gelmiş olması şarttır. Ancak bu halde 2918 sayılı yasa uyarınca ilgililerin sorumluluğuna gidilinebilinir. Somut olayda taraflara arasındaki uyuşmazlık da kazanın meydana geldiği yerin kara yolu sayılıp sayılamayacağı noktasında toplanmaktadır. Dava dilekçesinde kazanın besi çiftliğinde meydana gelmiş olduğu bu yerin kara yolu ile bağlantısı olduğu belirtilmiştir. Yapılan keşif sonucu düzenlenen yerel bilirkişi raporunda da kazanın besi çiftliğinde meydana geldiği, bu yerin kara yolu ile bağlantısının bulunduğu belirtilmiş ve fakat yerin kara yolu sayılıp sayılamayacağı ile ilgili mütalaa bildirilmemiştir. Mahkememizce bu konuda Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulundan rapor istenmiş olup gelen yazı cevabında olayın iş yaparken meydana geldiği, trafik kazası mahiyetinde olmadığı belirtilerek rapor tanzim edilemeyeceği bildirilmiştir. Kara yolu Genel Müdürlüğünden alınan 20/05/2019 havale tarihli yazı cevabında kazanın meydana geldiği yerin besi çiftliği olması ve özel mülkiyet alanı içinde kalması sebebiyle kara yolu sayılamayacağının bildirildiği görülmüştür. Gerçekten de kazanın meydana geldiği yer besi çiftliği olup özel mülk niteliğinde bulunduğundan ve bu nedenle 2918 sayılı yasanın 2.maddesinde belirtilen şekli ile kamuya açık bir niteliğinin bulunmaması ve kara yolu taşıt trafiği için faydalanılan yerlerden de olmaması sebebiyle kara yolu sayılamayacağı dolayısıyla 2918 sayılı yasa uyarınca sorumluluk için gerekli yasal şartların oluşmadığı” gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 30/11/2020 tarih, 2019/1670 esas, 2020/1311 karar sayılı ilamı ile; “2918 sayılı KTK.nun 2. maddesinde “Bu kanun, karayollarında uygulanır. Ancak, aksine bir hüküm yoksa, a)Karayolu dışındaki alanlarda kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile, b)Erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da,” Bu kanun hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir. 2-Somut olayda mahkemece kazanın özel mülkte meydana geldiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karayolu tanımı, 2918 sayılı Yasanın 2. maddesinde yapılmıştır. Kaza mahallinin toprak yol ile karayoluna bağlantısı mevcuttur. O halde, kaza yerinin karayoluna bağlantısı bulunan yerlerden olduğu kabul edilerek KTK.nun 2. maddesi hükmü gereğince KTK’nın uygulanacağı göz önüne alınarak işin esasına girilerek toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine hükmedilmesi doğru değildir. Benzer mahiyetteki uyuşmazlığa ilişkin Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 26.02.2019 günlü, … karar sayılı ilamı da aynı minval üzeredir. 3-HMK 353/1-a,6 maddesine göre, mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması durumunda, bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir.
(Değişik 28.07.2020T.7251 Sy.Kanun-35.madde)” gerekçeleriyle mahkememiz kararı kaldırılarak mahkememize yeniden gönderilmiş, mahkememizin … esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce dosya, davacı küçük …’in maluliyetinin kaza tarihi olan 08/10/2017 tarihinde yürürlükte bulunan özürlülük ölçütü mevzuatına göre ve alternatifli olarak çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı işlemleri yönetmeliğine göre tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kuruluna gönderilmiş, İstanbul ATK tarafından mahkememize ibraz edilen 25/08/2021 tarihli Adli tıp Raporunda özetle ve sonuç olarak; mevcut belgelere göre; … ve … kızı, 11/07/2005 doğumlu …’in 08/10/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, A- 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında yapılan değerlendirme ile meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; Gr 1 X(3b……………65)A %100, Gr 1 IV(4………………10)A %14×1/2=%7, Balthazard formülü ile %100, E cetveline göre %100 (yüzdeyüz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı; B- 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliğe göre değerlendirildiğinde; I. Kas-İskelet Sistemi, Santral Ve Periferik Sinir Sistemi Hastalıklarına Bağlı Bozukluklar, Ayakta durabilme, yürüme ve hareket bozuklukları, 4. Ağır, özürlülük oranının %80 olduğu, II. Kas-İskelet Sistemi, Santral Sinir Sistemi, Periferik Sinir Sistemi ve Spinal Kord ile ilgili bozukluklar, Tablo 4.3’e göre özürlülük oranı Anorektal %50, Üriner %60, Cinsel %20 III. Sinir Sistemi, Periferik Fasial Paralizi, Hafif, özürlülük oranı %5, IV. Deri, Hipertrofik skar ve keloid 1-Hafif, özürlülük oranı %5, Balthazard formülüne göre %97,1 olup, Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %98 (yüzdedoksansekiz) olduğu, C- Özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği, D- 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin 15. Maddesi kapsamında başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olduğunun mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya TRH 2010 yaşam tablosuna göre ve 1.8 teknik faiz oranı uygulanmadan davacının maddi tazminat kalemlerinin ayrı ayrı hesaplattırılması için doktor aktüer uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 08/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; 08/10/2017 tarihinde trafik kazası sonucu %98 oranında sürekli iş gücü kaybına uğrayan ve bakıma muhtaç hale gelen, davacı …’in, geçici iş gücü kaybına bağlı zararının oluşmadığı, iş gücü (efor) kaybından kaynaklanan maddi zararının 1.607.026,28.-TL olduğu, sürekli bakıcı giderlerine bağlı zararının ….-TL olduğu, tedavi ile ilgili SGK dışı zorunlu giderleri ve ileriye yönelik SGK dışı tedavi giderlerine bağlı zararının 755.033,33.-TL olarak hesaplandığının mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 04/07/2022 tarihli dilekçesi ile; sürekli iş göremezlik tazminatı taleplerini 330.000,00.-TL’ye, geçici iş göremezlikten Sosyal Güvenlik Kurumunun yükümlülüğünde olmayan ve tedavi gideri kapsamında olan ve belgelenemeyen ulaşım gideri, tedavi gideri, bakıma muhtaç olduğu süre için hesaplanacak olan bakıcı giderinden kaynaklı zarara ilişkin taleplerini, ….-TL bakıcı gideri, ….-TL tedavi gideri olmak üzere toplam ….-TL’ye arttırdığı anlaşılmıştır.
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1, 85/1 ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3 maddesi uyarınca trafik kazasından kaynaklı bedensel zarara dayalı olarak açılmış maddi tazminat davasıdır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1. maddesinde işletenlerin bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarını karşılamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, bir motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne kadar veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olması nedeniyle sigortacının sorumlu olacağı düzenlenmiştir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14/2-b maddesine göre rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için … Sigorta, … ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde oluşturulan … hesabına başvurulabilir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, alınan kusur ve adli tıp kurumu raporu, aktüer bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; küçük …’ün 08/10/2017 tarihinde babasının kullandığı traktörün arkasına takılı olan yem karma makinesine takılarak %98 oranında maluliyete uğradığı ve ömür boyu bakıma muhtaç hale geldiği, kazada sürücünün %50 oranında, küçüğün anne ve babasının da %50 oranında kusurlu olduğu, kazaya karışan … plakalı traktörün ZMMS’sinin olmadığı, bu nedenle küçük davacının uğramış olduğu geçici ve sürekli iş gücü kaybı ve tedavi ve bakım giderlerinin davalı … Hesabının sorumluluğunda olduğu, bilirkişi tarafından daha yüksek oranda hesaplansa da olay tarihinde geçerli ZMMS şartlarının A.5-c maddesi gereğince … hesabının sorumluluk limiti olan 330.000,00.-TL ile sınırlı olduğu buna göre talep ile de bağlı kalınarak 130.000,00.-TL bakıcı gideri, 200.000,00.-TL tedavi gideri ve 330.000,00.-TL sürekli iş gücü kaybından kaynaklı tazminatın davalı … hesabının tazminat talebinin ret tarihi olan 22/02/2018 temerrüt tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın KABULÜ ile;
660.000,00.-TL alacağın 22/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Alınması gerekli 45,084,60.-TL harçtan, peşin olarak alınan 35,90.-TL ile tamamlama harcı olarak alınan 2.255,00.-TL harç toplamı 2.290,90.-TL harcın mahsubu ile kalan 42.793,70.-TL harcın davalıdan ALINMASINA,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 35,90.-TL, bozmadan önce yapılan tebligat gideri 121,00.-TL, bilirkişi ücreti 500,00.-TL, keşif ücreti 428,80.-TL, ATK gideri 47,00.-TL, müzekkere gideri 80,75.-TL ile bozmadan sonra yapılan tebligat gideri 71,00.-TL, müzekkere gideri 63,00.-TL, bilirkişi ücreti 1.250,00.-TL, adli tıp gideri 1.203,00.-TL, olmak üzere toplam 3.800,45.-TL yargılama giderleri ile mahkememizde peşin ve tamamlama harcı olarak alınan harç gideri toplamı 2.290,90.-TL olmak üzere toplam 6.091,35.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 90.600,00.-TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
Dair; davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda tarafların HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulünce anlatıldı. 28/10/2022

Başkan …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Katip …
(E-İmzalı)