Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/586 E. 2023/517 K. 19.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/586 Esas
KARAR NO : 2023/517
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 30/05/2017
KARAR TARİHİ : 19/07/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın davalı bankadan kredi çektiğini ve ödemelerini yaparken bankanın … tarihinde ihtar çekerek paranın faizi ile birlikte …-TL ödenmesini istediğini, bankanın mevzuat gereği en az üç adet ödeme gecikmesi olması halinde ihtar çekmesi gerekirken davacı temerrüde düşürülmeden icra takibi başlatıldığını, bunu yapmayan davalı bankanın davacı ile bir nevi yapılandırmaya ilişkin işlem yaptığını ve anlaşmanın taraflarca uygulandığının açık olduğunu, buna rağmen icra ve devamı işlemlerin devam ettiğini, davacının dükkanının satıldığını, itiraza ile Antalya … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasındaki itiraza rağmen satış yapıldığını, davacı tarafından yapılan kredi ödemelerini kendi inisiyatiflerine göre tahsil ettiklerini, yine davalı bankanın avukatı ile dükkanı satın alan …’ın avukatının aynı olduğunu, davacı aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden kira alacağının tahsilinin talep edildiğini beyanla; davacıların yasaya uygun şekilde temerrüde düşürülmediğinin tespitine, icra takibi başlatılır ise temerrüde düşmüş borcunun olmadığının tespitine, borçlu olmadığının tespitine, haksız takip nedeniyle evinin ucuza satılması nedeniyle uğranılan zararın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalı vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi eksik olduğunu, HMK’nun 119. maddesi uyarınca, davacı asillerin adreslerinin dava dilekçesinde gösterilmesi zorunlu unsur olduğunu, davacı asillerin adres bilgileri yer almadığını, davacılar ile davalı banka arasında Tüketici Kredisi ya da 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamına giren bir kredi ilişkisi söz konusu olmadığını, davacılar ile davalı banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve ticari kredi ilişkisi söz konusu olduğunu, ticari kredi kullandırıldığını, … bağımsız bölüm numaralı sayılı büro niteliğindeki gayrimenkulü satın alınması için kredi kullandırıldığını, davacıların imzasına havi olan geri ödeme planında “MAL” açıklaması olarak “Gayrimenkul İşyeri” şeklinde yazılı olduğunu, davacıların imzasına havi olan … tarihli genel kredi sözleşmesinin … maddesinde ve devamında muacceliyetin oluşması düzenlendiğini, “15.1.1. Bu sözleşmede, mevzuatta ve aşağıda yer alan ve kesinlikle bunlarla sınırlı olmayan diğer şartların gerçekleşmesi halinde, vadesi gelmemiş bono, çek, poliçe, adi senet ve senetsiz borçların tamamı dahil olmak üzere Müşteri, Kefil, Rehin Veren ve sair tüm ilgililerin Bankaya olan borçlarının tamamı muaccel” olduğunun yazılı olduğunu, davacıların bu konudaki tüm beyanlarının haksız olduğunu, davacı yaklaşık olarak … taksidi gecikmeli olarak ödediğini, genel kredi sözleşmesi hükümleri çerçevesinde açıkça temerrüde düşmüş sayılacağını belirterek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … Sayılı ilamı ile davacıların taksitleri ödemede temerrüte düştükleri, temerrüt şartlarının oluştuğu, talep edilen borç tutarının da sözleşme hükümlerine uygun olduğu, davalı bankanın herhangi bir haksız işlemi ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, iş bu kararın istinaf yolu ile inceleyen Antalya Bam … HD’sinin … Sayılı ilamı ile ” Dava, davacılardan …’ın, diğer davacının kefil olduğu Genel Kredi Sözleşmesi nedeni ile kullandırılan krediden kaynaklı temerrüt oluşmadan ihtar çekilip takip yapıldığı iddiası ile menfi tespit ve ipotekli taşınmazın değerinin altında satılması nedeni ile … TL tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, yazılı gerekçe ile, davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 Sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacılar tarafından Genel Kredi Sözleşmesi kapsamından kullandırılan kredi taksitlerinin ödendiği, bu nedenle muacceliyet koşullarının gerçekleşmemiş olmasına rağmen bankanın hesap kat ihtarnamesi gönderdiği, bu tarihten sonrada kredi taksitlerinin ödenmesine devam edilip temerrüt gerçekleşmediği halde bankanın davacı ödemelerini gözetmeden icra takibi başlattığı, takip sırasında ipotekli taşınmazın değerinin altında satıldığı ileri sürülmüş, mahkemece dava menfi tespit ve taşınmazın değerinin altında satılması nedeni ile tazminat olarak değerlendirilmiştir. Mahkemece bu doğrultuda bankacı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir. Karara esas alınan bilirkişi raporunda davalı bankanın hesabı kat ettiği … tarihinde borç tutarını … TL olarak bildirdiği, davacı tarafça hesabı kat ihtarının tebliğinden sonrada kredi taksitlerinin gecikmeli olarak takip tarihinden sonra dahi ödemelere devam ettiği, ipoteğin paraya çevrilmesi takibi sonucunda ihale bedelinden kalan … TL’nin … tarihinde banka tarafından davacı borçlunun hesabına yatırılarak kalan tüm kredi taksitlerini tek tek bu hesaptan tahsil edilerek tamamen kapatıldığının tespit edildiği görülmektedir. Bu durumda davacıların menfi tespit isteminin değerlendirilmesi için davacıların sözleşme ilişkisinin kurulduğu tarihten itibaren takip öncesi ve takipten sonra dahi yaptıkları kredi taksit ödemeleri ve ipotekli taşınmazın satış bedeli olan … TL’nin ihalenin kesinleşmesi ile … tarihinde davacı borçlunun hesabına yatırılmış olmasına bankanın bu tutarın tümünü kredi alacağına karşılık tahsil imkanı olmasına rağmen bu yola gitmeyi hesaptaki paradan kredi taksitlerini tahsil etmeye devam etmiş olması karşısında hesap kat tarihi itibari … tarihi itibari ile davalı banka alacağının hesaplanması ve ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca esastan kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, mahkemece yukarıda açıklandığı üzere banka kayıtları üzerinde inceleme yetkisi verilecek başka bir bilirkişiden rapor alınmak sureti ile ulaşılacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” belirterek mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Mahkememizce istinaf kaldırma kararından sonra bilirkişiden rapor ve ek rapor alınmış, bilirkişi … tarihli ana raporunda sonuç olarak ; Dava konusu kredinin … tarihinde taraflar arasında imzalanan sözleşme ve kullandırılan kredinin teminatı olan gayrimenkulün işyeri(Ofis) olmasının kredinin taksitli ticari olduğunu gösterdiğini, dava konusu kredinin ilk taksit ödemesi olan … tarihinde kısmi ödeme ile başlayan gecikmeler başladığını, icra takibi olan … tarihinde, ödeme vadesi … olan …Taksit tutarının … gün sonra ödemenin tamamlandığını, kredinin icra takibine geçildiği tarihte ise … gün gecikmeli olduğunun görüldüğünü, Bankalar Kanunu ve BDDK(Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu); Kredilerin Sınıflandırılması, Takibi, Sorunlu Kredilerin İzlenmesi Yönetmelik ve yasal mevzuatlara göre hareket etmeleri için bankaların denetlenmekte ve kredilerin risk sınıflandırmalarını yapıp yapmadığının takip edildiğini, dava konusu kredide ilk taksitten itibaren Bankacılık Sınıflandırması olan Erken Uyarı Sinyallerini(Kredinin vadesinde ödenmesinde sıkıntılar yaşanacağı) vermiş olduğunu, diğer bir husus olan kredi teminatı olan ipotekli gayrimenkulün … tarihli Bilirkişi Kıymet Takdiri Raporu ile … TL olarak değerlendirildiği durumda Antalya …İcra Müdürlüğü tarafından atanan bilirkişi nezdinde yapıldığını, davalı bankanın dahili bulunmadığını, … ilk ödeme(1.Taksit) vade tarihi ile İcra Takibi tarihi olan … itibari ile hesaplamalarda çıkan Anapara borcu; … TL … son yapılan ödeme ile … tarihi arasındaki faiz hesabı … x … gün %21 faiz hesabı ile; … TL’sı ilave faiz ile toplam; … TL olduğu, icra takibine geçilen … tarihinden sonra yatırılan tutar; … TL … Tarihinde Gayrimenkul Satışından gelen tutar; … TL, Antalya …İcra Müdürlüğü’nün Muhtelif Tarihli Reddiyat Makbuzu ile (İcra Masrafları düşüldükten sonra kalan) Davalı vekili tarafından İcra veznesinden alınmış ancak Davacı …-… Kredi Hesap Hareketlerinde görülememiş tutar; … TL, … TL – … TL -… TL -… TL = … TL, yapılan hesaplamalar ile davacılar lehine …-TL fark çıkmakta olduğu görüş ve kanaatinde olduğunu belirtmiştir.
Mahkememizce tarafların itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişi … tarihli ek raporunda; hesaplanan ana para + hesap kapanan tarihe kadarki gecikme bedeli toplamı …-TL – gayrimenkul icra satış tutarı …-TL – icra takibi sonrası yatan tutarlar toplamı …-TL olmak üzere kalan …-TL’nin davacılar tarafından fazla yapılan ödeme tutarı olarak belirtildiği, ayrıca ek raporda bu bedele temerrüt faiz oranı uygulandığında … – … tarihleri arasında hesaplanan …-TL’nin geri ödenmesi gereken tutar olduğu belirtilmiştir.
Taraflar arasında görülen iş dava, davacılardan …’ın, diğer davacının kefil olduğu Genel Kredi Sözleşmesi nedeni ile kullandırılan krediden kaynaklı temerrüt oluşmadan ihtar çekilip takip yapıldığı iddiası ile menfi tespit ve ipotekli taşınmazın değerinin altında satılması nedeni ile … TL tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında, davacıların temerrüte düşüp düşmedikleri, hesap kat tarihi itibari ile banka alacağının tutarı, takip tarihi itibari ile bankanın muaccel alacağının bulunup bulunmadığı, davacıların ödemeleri ve banka lehine ipotekli taşınmaz ile ilgili takip sonucu tahsil edilen tutardan sonra davacıların borçlu olup olmadıkları konularında uyuşmazlık söz konusudur.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, bilirkişi raporları, istinaf ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıların sözleşme ilişkisinin kurulduğu tarihten itibaren takip öncesi ve takipten sonra dahi yaptıkları kredi taksit ödemeleri ve ipotekli taşınmazın satış bedeli olan … TL’nin ihalenin kesinleşmesi ile … tarihinde davacı borçlunun hesabına yatırılmış olmasına bankanın bu tutarın tümünü kredi alacağına karşılık tahsil imkanı olmasına rağmen bu yola gitmeyip hesaptaki paradan kredi taksitlerini tahsil etmeye devam etmiş olması karşısında hesap kat tarihi itibari … tarihi itibari ile davalı banka alacağının hesaplanması amacıyla mahkememizce istinaf kaldırma kararından sonra bankacı bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi tarafından hesap kat tarihi itibariyle davalı bankanın alacağının kalmamış olduğu, davacı tarafça fazladan ödenen …-TL kaldığı hesaplanmış olmakla davanın kısmen kabulü ile davacıların ödemeleri ve banka lehine ipotekli taşınmaz ile ilgili takip sonucu tahsil edilen tutardan sonra davacıların hesap kat tarihi olan … tarihi itibariyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafça fazladan ödenen …-TL’nin davalıdan alınarak davacılara iadesine karar vermek gerekmiş ayrıca her ne kadar bilirkişi ek raporunda faiz hesaplaması yapılmış ise de ödenen fazla bedelin tahsili konusunda talepte bulunulurken faiz talebinde bulunulmadığı, davacının ödediği ücretin davalıdan alınarak taraflarına verilmesi talebinde bulunulduğu anlaşılmakla herhangi bir faiz uygulanmamış, bunun yanında ipotekli taşınmazın değerinin altında satıldığı iddiası ile açılan tazminat davasının taşınmazın icra yolu ile satılmış olması dikkate alındığında subut bulmayan bu davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davacıların ödemeleri ve banka lehine ipotekli taşınmaz ile ilgili takip sonucu tahsil edilen tutardan sonra davacıların hesap kat tarihi olan … tarihi itibariyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Davacı tarafça fazladan ödenen …-TL’nin davalıdan alınarak davacılara iadesine,
İpotekli taşınmazın değerinin altında satıldığı iddiası ile açılan tazminat davasının subut bulmadığından reddine,
Davacı tarafın fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli …-TL harçtan tamamlama harçları olarak alınan …‬-TL harcın mahsubu …-TL harcın istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan …-TL bilirkişi ücreti, …-TL tebligat gideri olmak üzere toplam …-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan …-TL’si ile peşin alınan …-TL olmak üzere …-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan …-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan …-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, (davalı vekili e-duruşma yolu ile)HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça, okunup, usulen anlatıldı. 19/07/2023

Katip …
(E-İmzalıdır)

Hakim …
(E-İmzalıdır)