Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/568 E. 2021/565 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2020/568
KARAR NO : 2021/565
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2020
KARAR TARİHİ: 22/09/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin çeşitli tarihlerde ticari krediler kullandığını, ancak bankanın hukuka aykırı işlemler yaparak haksız kazanç sağladığını, bu kesintinin iadesi için Antalya Genel İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan haksız itiraz sonucunda takibin durdurulduğunu, müvekkili olduğu şirketten genel kredi vade uzatma masrafı adı altında 3.888,06.-TL haksız kesinti yapıldığını, yeni bir kredi çekip bu kredinin vadesini uzatma gibi bir durum olmadığını, daha önce çekmiş oldukları bir kredinin vadesini uzattıklarını, sözleşmede bu durumda kesinti yapılabileceği gibi bir madde bulunmadığını, bu sebeple dosyanın bilirkişi incelemesi ile müvekkili olduğu şirketten haksız alınan 3.888,06.-TL’nin takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi ile iadesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevabında; davacıdan tahsil edilen ücretlerde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, TC Merkez Bankası’nın bankalarca ticari müşterilerden alınabilecek ücretlere ilişkin usul ve esaslara ilişkin 2020/4 sayılı tebliğ’e aykırı bir kesinti olmadığını, alınan tüm ücretlerin basiretli bir tacir olan davacının bilgisi ve onayı dahilinde tahsil edildiğini, dava dilekçesinde yer alan iddiaların, açıklamadan ve temelden yoksun olduğunu, dava dilekçesinin açıklattırılması gerektiğini, tam olarak hangi krediye ilişkin kesinti yapıldığının belli olmadığını belirterek davanın reddine, haksız ve kötü niyetli icra takibi başlatan davacı aleyhine %20 den az olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; bankacılık işlemleri nedeniyle yapılan kesintilerin haksız olduğu iddiası ile davalı bankadan istirdatı amacıyla amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacı Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası ile … tarihinde 2.336,25.-TL asıl alacak, 1.551,81.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.888,06.-TL üzerinden icra takibi başlattıktan sonra (Örnek No:7) ödeme emrinin borçlu/davalıya … tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun … tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da … tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı tartışma konusu değildir.
Çözümlenmesi gereken sorun, davalı bankanın “Genel Kredi Vade Uzatma Masrafı” adı altında tahsil ettiği ücretin hukuka, yasa ve yönetmeliklere, uygulamaya aykırı ve haksız olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;

6098 sayılı TBK’nın yürürlükte olduğu dönemde taraflar arasında … ve … tarihli 2 adet Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmıştır. Yine sözleşmeler imzalanırken davacıya … ve … tarihli Genel Kredi Sözleşmesi Bilgilendirme Formu imzalattırılmış, kendisine bilgi verilerek aydınlatma yükümlülüğü yerine getirilmiştir. Davacıya ayrıca bilgilendirme formu verilerek masraflar konusunda davalı bankanın www.teb.com.tr adresindeki ücret tarifesinin geçerli olduğu hususu belirtilmiştir.
Bilirkişi tarafından davalı bankanın internet sitesindeki ticari kredi masrafları incelenmiş, belirtilen miktar ve oranların, Resmi Gazetede yayınlanan azami oranlar olarak belirlendiği tespit edilmiştir. Tebliğ üzerindeki düzenlemeler sonrası kredi tahsis ücreti olarak, tahsis edilen kredi limitinin onbinde yirmi beşi, limitin güncellenerek artırıldığı durumlarda ise ilave limitin üzerinden yeni bir kredi tahsis ücreti alınabileceği şeklinde Resmi Gazetede yayınlandığı görülmüştür. On binde yirmi beş azami kredi tahsis ücreti yıllık olup, bir yıldan kısa süreli limit tahsislerinde kredi tahsis azami ücret sınırı, limit tahsis süresinin ay sayısı dikkate alınarak ve oransal düşülerek uygulanmaktadır. Bir yıldan uzun süreli limit tahsislerinde kredi tahsis ücreti yıllık olarak alınmaktadır, tespitlerine yer verilmiştir.
Davaya konu 2.225 TL + BSMV = 2.336,25.- TL asıl alacak tutarının, kredi limit ve yenileme ücretleri kaynaklı olduğu, davalının 2010 yılından 2020 yılına kadar genel limiti değişen tutarlarda kredi limiti kullandığı, faaliyeti gereği Rotatif (BCH) kredi, DBS (Doğrudan Tahsilat Sistemi), Teminat Mektubu, Çek Karnesi, Ticari KMH kredileri ve araç alımı amaçlı Taşıt Kredileri limit tahsisleri yapıldığı, yine davacının, her yıl değişen limitlerde kredi çalışması olduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Buna karşın 2011 yılından itibaren 2012 ve 2016 yılı hariç her yıl limit revize vade uzatma masrafı tahsil edildiği, 2013 yılında 2 defa masraf tahsil edildiği, tahsilat tutarlarının masraf listelerinin minimum tutarları seviyesinde olduğu, 2018 yılındaki tahsilatın minimum 500,00.-TL tutarının altında 475 TL olarak tahsil edildiği yine bilirkişi tarafından yapılan incelemelrde tespit edilmiştir.
Una göre sonuç olarak, 10.02.2020 tarihli Resmi Gazetede bankaların ticari müşterileri ile gerçekleştireceği işlemlerde öngörülebilirliğin ve şeffaflığın artırılması, kavram ve terim birliğinin sağlanması ve aşırı ücretlendirmenin önlenmesi için, sunulan ürün veya hizmetler karşılığı alınabilecek ücretlerin tür ve nitelikleri ile azami miktar ya da oranları ile bunlara ilişkin usul ve esasların belirlendiği, 2020 yılı öncesi tahsil edilen dava konusu masrafların, davacı tarafından imzalanmış sözleşmelerdeki koşullarda belirtilen, davalı bankanın internet sitesindeki masraf listeleri ile uyumlu ve makul düzeyde olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın REDDİNE,
Davacının kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
Alınması gerekli 59,30.-TL harçtan, peşin olarak alınan 66,40.-TL harcın mahsubu ile kalan 7,10.-TL harcın DAVACIDAN ALINMASINA,
Davacı tarafça yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde DAVACIYA İADE EDİLMESİNE,
Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince davacıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 3.888,06.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nın 341/2 maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıltı.22/09/2021

KATİP …
(E-imzalıdır)

HAKİM …
(E-imzalıdır)