Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/540 E. 2022/529 K. 01.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/540 Esas
KARAR NO : 2022/529
DAVA : Ortaklıktan Çıkmaya İzin
DAVA TARİHİ : 30/10/2020
KARAR TARİHİ: 01/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ortaklıktan Çıkmaya İzin davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …Ticaret Sicil Müdürlüğünün …numaralı sicil esasında kayıtlı 05/01/2018 tarihinde … sayılı ticaret sicil gazetesinde ilan edilen davalı şirketin ortağı olduğunu, şirket ortaklığındaki esas sermaye payına tekabül eden 25,00.-TL ile 245 adet paya karşılık 6.125,00.-TL sahibi olduğunu, şirketin kuruluşunda …’in sermaye payına tekabül eden 25,00.-TL ile 245 adet paya karşılık 6.125,00.-TL sahibi ve …’ın 510 paya karşılık 12.750,00.-TL sahibi olduğunu, müvekkilinin şirketin menfaati için projeleri ve süreçleri kendi emeği ile diğer şirket ortaklarından farklı olarak çizdiğini ve kontrol ettiğini, tek başına idareler ve diğer kurumlar ile ilişki kurduğunu, müvekkilinin diğer ortaklar tarafından sürekli olarak itibarsızlaştırmaya maruz kaldığını, müvekkilinin pandemi sürecinde şirket menfaati açısından otelde kaldığını, şirketlerin ekonomik durumlarını olumsuz şekilde etkilendiği için eleman çalıştırılmaması ve ekstra maliye çıkmasın düşüncesi ile öğrenmeye niyetlendiğini, şirket çalışanlarından otel müdürü … ve şirket ortağı …’ın bu durumdan rahatsızlık duyduğunu, …’in işine gereken özen ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, şirket çalışanlarının diğer ortaklara karşı bilgilendirme yükümlülüklerine uyduğunu, sadakat gösterdiğini, ancak müvekkilinin ötekileştirildiğini, diğer şirket ortaklarının birebir görüşmeler gerçekleştirdiklerini, bu görüşmelere müvekkilinin dahil edilmeyerek dışlandığını, şirket ortaklarından …’ın sürekli olarak şirket hisselerinin %51’ine sahip olduğunu belirttiğini, ancak yapılan harcamalarda şirket ortaklarına eşit şekilde paylaştırıldığını, hisse oranlarında farklı tutumlar sergilenirken, borç ödemelerinde eşit ödeme yaptırıldığını, müvekkilinin şirket ortaklığı devam ederken bankadan mesaj geldiğini, banka temsilcileri ile yapılan görüşmede müvekkil tarafından mail atıldığının bilgisi verildiğini, şirket ortaklığından feshedildiği ve isteği üzerine kayıtlı banka kartlarının iptali isteminde bulunulduğunun belirtildiğini, müvekkilinin bilgisi ve rızası olmadan müvekkil adına banka ile mail trafiğine girildiğini, iptal işleminin gerçekleştirildiğini, bu durumun iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, fiilen halen ortaklığının devam eden ortağa karşı şirket ortağının bu tutumu haklı nedenle fesih sebebi olduğunu, şirket çalışanları ile ortaklar arasında ciddi iletişimsizliklerin bulunduğunu, şirket ortaklarının şirket kasasından para almadıklarını beyan ettiklerini, ancak diğer şirket ortaklarının şirket kasasından nakit para aldıklarını, müvekkilinin şirket kasasından herhangi bir ücret almadığını, şirket ortakları arasında güven bağı bulunmadığını, şirket ortaklarından …’ın “Olağanüstü Toplantısına Davet” adı altında bir mektup gönderdiğini, adresin bilinçli bir şekilde yanlış yazıldığını, müvekkilin toplantıya katılmamasının sağlanmaya çalışıldığını, usulsüz olarak tebliğ edilen çağrı kağıdı vesilesiyle yaptıkları toplantıda müvekkilinin haberi olmadan kararlar alındığını, müvekkilinin müdürlükten çıkarmak gibi kararlar alındığını belirterek müvekkilinin davalı şirketten TTK 638/2 maddesi gereği çıkmasına, yargılama giderlerinin davalı şirkete hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirkette her biri 25,00.-TL değerinde 1000 pay olduğunu, şirketin sermayesinin 25.000,00.-TL olduğunu, davacının %24,5, diğer ortak …’in %24,5, diğer ortak …’ın %51 oranında paylarının bulunduğunu, davacı ile şirket ortağı …’ın mimar olduklarını, şirket kurulduğundan bu yana iyi bir çalışma ortamı bulunduğunu, davacının şirket işlerinde vekil tayin ettiği …ün şirket içi ilişkilere karışmaya başladığını, bu durumun hoş karşılanmadığını, şirketin kuruluşunda davacının iş deneyim belgesi edinmesi ve birçok konuda yardımcı olunduğunu, davacı tarafından yapılan birçok işin de kendisinin gönüllü olması ve deneyi kazanması amacıyla ve başarısı sebebiyle diğer ortakların fikir birliği ile onay verildiğini, davacının kendisine ortaklıktan ayrılmak için haklı sebep bulma gayreti içerisinde olduğunu, davalı şirkete ait otelin yönetimi, işletilmesinin tüzel kişiliğe ait olduğunu, tüzel kişilikte karar alma sürecinde pay sahipliği oranının yok sayılamayacağını, davacının otel işletmesi personeli ile olan ilişkilerinde genel de kırıcı olduğunu, müvekkil şirket ve ortaklarının davacının taleplerini her zaman dinlediklerini, değerlendirdiklerini, davacının ortaklık haklarının yerine getirilmesinde elinden geleni yaptıklarını, davacı ile sorunlar ortaya çıkınca 18/08/2020 tarihli toplantıya kendisinin gelmediğini, davacı vekili ve şirket işlerinde vekili …’ün geldiğini, şirketten ayrılma kararını ilettiklerini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından fotoğraf halinde kamera kayıtları, hesap dökümleri, whatsapp görüşmeleri delil olarak sunulmuş, mahkememizce davalı şirketin sicil dosyası, bankalardan hesap hareketleri getirtilmiş, davacı ve davalı tanıkları dinlenmiş, tüm deliller toplanmıştır.
Mahkememizce taraf tanıkları usulüne uygun dinlenmiş, davacı tanığının beyanında; davacının tecrübeli olduğu için bütün işlere koşturduğunu, işin çoğunu davacı yaptığı halde hak edişlerden anlaşmaları gibi paylaşım yapılmadığını, otel kiralanmasında ve yapılan tadilatlarda masrafın çoğunu davacının karşıladığını, davacıya iş yerinde mobbing uygulandığını belirttiği, dinlenen davalı tanığı …’in beyanında; otelle daha çok davacının ilgilendiğini, taraflar arasında herhangi bir tartışmaya denk gelmediğini, davacının, kendisinin pandemi döneminde evden çalıştığı sırada acenta, web siteleri, sosyal medya hesapları ile ilgili bilgi vermesini istediğini, işleri anlatırken yanında erkek arkadaşı olan …’ın da olduğunu, şirket ortağı …Bey’in bu durumdan haberdar olduktan sonra riskin olup olmayacağını sorduğunu, sonrasında şifrelerin değiştirilmesini söylediklerini belirttiği, dinlenen davalı tanığı …’ın beyanında; davacının pandemi döneminde otelde konakladığını, erkek arkadaşı olan …’ın otele gidip gelmeye başladığını, bilgisayarları kurcalamaya başladığını, herhangi bir tartışmaya veya atışmaya şahit olmadığını belirttiği anlaşılmıştır.
… Ticaret Sicil Müdürlüğünden celp edilen sicil dosyasının incelenmesinden; davalı …nin …Ticaret Sicilinin …sicil numarasında ilk tescil tarihinin 27/12/2017 olduğu, ortak sayısı birden fazla olan limited şirketi olduğu, ortaklardan …’in 245 hisse adedi ile 6.125,00.-TL tutarında hissesinin bulunduğu, …’ın 510 hisse adedi ile 12.750,00.-TL hisse tutarının bulunduğu, …’ın 245 hisse adedi ile 6.125,00.-TL tutarında hissesinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili 28/04/2022 tarihli dilekçesi ile, davacının davalı şirketteki ortaklığı devam ederken aynı iştigal konularında aynı adreste, aynı isimli bir şirket kurduğunu, kurulan …Turizm Ltd. Şti’ye karşı Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyasında ticaret unvanının korunması, “…” kelimesinin unvandan silinmesi davası açtıklarını ve davanın 23/02/2022 tarihinde kabul edildiğini beyanla, karar suretini ibraz etmiştir.
Davalı şirketin yetkili müdürü ve %51 hisseli ortağı … 27/04/2022 tarihli dilekçesi ile taraflarının hiçbir kusurunun ispat edilemediğini, fakat gelinen süreçte ortaklığın devamının kendileri içinde çekilmez hale geldiğini, davacının benzer isimle şirket kurup, aynı faaliyet konusunda çalışarak haksız rekabette bulunduğunu beyanla suçlamaları kabul etmediklerini, fakat davacının ortaklıktan ayrılmasını istediklerini belirtmiştir.
Diğer davalı şirket ortağı ve yetkilisi …’de 13/05/2022 tarihli duruşmada, diğer ortağın beyanlarına aynen katıldığını, dava dilekçesindeki olayları kabul etmediğini, fakat davacının ortaklıktan ayrılmasını istediğini beyan etmiştir.
Dava, TTK 638/2.madde gereğince davacı şirket ortağı tarafından davalı şirket aleyhine açılmış haklı nedenle ortaklıktan çıkmaya izin davasıdır.
Davacı her ne kadar diğer ortaklar tarafından sürekli olarak itibarsızlaştırmaya maruz bırakıldığını, ötekileştirildiğini, dışlandığını, bilgi verilmediğini, borç ödemelerinde hisse oranlarına uygun paylaştırma yapılmadığını, ortaklar arasında iletişimsizlik bulunduğunu, diğer ortakların şirketten nakit para çektiklerini, şifrelerinin iptal edildiğinin beyanla haklı nedenle şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesini talep etmiş ise de, mahkememizce toplanan deliller, sicil dosyası, banka kayıtları ve dinlenen tanık beyanlarından ortaklar arasında öncesinde herhangi bir olumsuzluğun veya güven ilişkisini sarsacak bir tartışmanın olmadığı, davacının pandemi sürecinde otele arkadaşlarını getirip otel bilgisayarından ticari bilgileri edinme riskini doğurduğu, çalışanlara da bu doğrultuda talimatlar verdiği, şirket ile aynı ismi taşıyan aynı yerde ve aynı faaliyet konularında çalışan yeni bir şirkete ortak olduğu, şirket ile rekabet içerisine girdiği, aleyhine açılan davayı kaybettiği, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin sona ermesinde kusurun davacı da olduğu, davacının ortaklıktan çıkması için davalı şirketin diğer ortaklarına yüklenebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığı, fakat ortaklığın diğer ortaklar açısından da çekilmez hale geldiği ve davacının şirketten ayrılmasını istedikleri ve kabul ettikleri anlaşılmakla davanın kabulü ile; davacı …’ın … Ticaret Sicilinin …sicil numarasına kayıtlı davalı …ortaklığından ayrılmasına izin verilmesine, fakat davalı şirkete ve diğer ortaklara yüklenebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı gibi aleyhlerine dava açılmasına da sebebiyet vermediklerinden davalı şirket aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın KABULÜ ile;
Davacı …’ın …Ticaret Sicilinin …sicil numarasına kayıtlı davalı …ortaklığından ayrılmasına İZİN VERİLMESİNE,
Alınması gerekli 80,70.-TL harçtan, peşin olarak alınan 54,40.-TL harcın mahsubu ile kalan 26,30.-TL harcın davacıdan ALINMASINA,
Davalı şirket ve diğer şirket ortakları aleyhlerine dava açılmasına sebebiyet vermeyip herhangi bir kusurları da bulunmadığından davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına, davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin mazeretli sayılarak yokluğunda tarafların HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulünce anlatıldı.01/07/2022

Başkan…
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Üye…
(E-İmzalı)
Katip …
(E-İmzalı)