Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/522 E. 2022/302 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2020/522
KARAR NO : 2022/302
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2020
KARAR TARİHİ: 20/04/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olduğu davacı tarafından davalı şirkete ait araca bakım yapıldığını, bunun karşılığı olarak 5.569,60.-TL’lik fatura kesildiğini, bu fatura borcunun 2.569,00.-TL’lik kısmının ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, davalının bu takibe itiraz ettiğini, davalının faturaya ve konusuna bir itirazda bulunmadığını, bu sebeple faturanın kesinleştiğini, bu faturanın davalı defterlerine işlediğini, takip öncesi işlemiş faiz yönünden itirazın iptali taleplerinin bulunmadığını, arabuluculuk başvurusunun anlaşamama ile sonuçlandığını, bu sebeple 2.569,60.-TL asıl alacak üzerinden haksız ve dayanaksız itirazın iptalini, takibin devamını, %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, vargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını, talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevabında; Mahkemenin yetkisiz olduğunu, müvekkilinin yerleşim yeri olan Denizli icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu, iddiaların yersiz olduğunu, kabul etmediklerini, defter kayıtlarından bu durumun ortaya çıkacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; ticari hizmet (oto tamir-bakım servis) satım ilişkisi nedeniyle faturaya dayalı borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacı Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası ile 09/01/2020 tarihinde 2.569,60 .-TL asıl alacak (fatura), 108,33.TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.677,93 .-TL üzerinden icra takibi başlattıktan sonra (Örnek No:7) ödeme emrinin borçlu/davalıya 17/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 22/01/2020 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu Denizli İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında buluhduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 23/10/2020 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı taraf, icra müdürlüğündeki takip dosyasına süresi içerisinde verdiği itiraz dilekçesinde icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiştir.
HMK.nun genel yetkili mahkeme başlıklı 6.maddesine göre, genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
TBK.nun 89.maddesi gereğince, borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir.
Davacının yetkili icra dairesi hususunda seçimlik hakkı bulunmaktadır. Davacı seçimini TBK.nun 89.maddesi hükmü çerçevesinde kendi yerleşim yeri icra dairesi yönünde kullanmış ve burada icra takibi başlatmıştır. Bu nedenle davalının yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasında uzlaşılan bir husus bulunmamaktadır
Çözümlenmesi gereken sorun, davacıya söz konusu hizmetin verilip verilmediği, verilmiş ise davacının alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Davacı taraf, davalı şirkete ait araca bakım yapıldığını, bunun karşılığı olarak 5.569,60.-TL’lik fatura kesildiğini, bu fatura borcunun 2.569,00.-TL’lik kısmının ödenmediğini iddia etmektedir.
Davalı taraf ise iddiaları reddetmektedir.
Talimat yoluyla davalının ticari defter kayıtları bir Mali Müşavir bilirkişi aracılığıyla incelettirilmiştir.
6100 sayılı HMK.nun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222.maddesi gereğince; Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Davacı defter ve belgelerini ibraz etmemiştir.
Davalı taraf, ticari defter ve kayıtlarına göre borçlu görünüyor ise de davacı taraf davalının defter ve kayıtlarına münhasıran (HMK.nun 222/5) dayanmamıştır. O halde bu kayıtlar yani davalının defter kayıtları kendi aleyhine delil olarak kullanılamaz. Zira bunun için davacının da defterlerini ibraz etmesi zorunludur. Böylece davacı taraf alacağını, dolayısıyla davasını ispatlayamamış durumdadır.
Açıklanan nedenlerde davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın REDDİNE,
Davalının kötü niyet tazminatı talebinin ispatlanamadığından REDDİNE,
Alınması gerekli 80,70.-TL harçtan, peşin olarak alınan 54,40.-TL harcın mahsubu ile kalan 26,30.-TL harcın DAVACIDAN ALINMASINA,
Davacı tarafça yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde DAVACIYA İADE EDİLMESİNE,
Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince davacıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 2.569,60.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı. 20/04/2022

KATİP …
E-imzalıdır

HAKİM …
E-imzalıdır