Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/484 E. 2022/324 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2020/484
KARAR NO : 2022/324
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2020
KARAR TARİHİ: 27/04/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya oto servis hizmeti verildiğini, davalı tarafın borcunu ödememesi sonucunda Antalya 3. İcra Müdürlüğü’nün …sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bu takibe davalı tarafın haksız itirazda bulunduğunu, davalıya oto servis hizmeti verildiğini, sadece kısmi ödemelerin yapıldığını, fatura borçlarının tamamının ödenmediğini, itirazın zaman kazanmak için yapıldığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin faturalar ve cari hesap dökümlerinden anlaşılacağını, bu sebeple yapılan haksız itirazın iptalini, alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı cevabında; davaya cevap verilmemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; ticari hizmet satım ilişkisi nedeniyle faturaya dayalı borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacı Antalya 3. İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası ile 08/082019 tarihinde, 21/08/2018 tarih ve 507,00.-TL bedelli, 19/06/2018 tarih ve 127,84.-TL bedelli iki adet faturaya dayanılarak 628,30.-TL diğer asıl alacak, 56,10.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 684,40.-TL üzerinden icra takibi başlattıktan sonra (Örnek No:7) ödeme emrinin borçlu/davalıya 15/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 16/08/2019 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 09/10/2019 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı taraf davaya cevap vermediğinden tarafların üzerinde anlaştıkları bir husus bulunmamaktadır.
Çözümlenmesi gereken sorun, dava ve icra takibine dayanak faturalardaki hizmetin verilip verilmediği, verilmiş ise davacının alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;

Taraf defterleri üzerinde inceleme yapmaya ihtiyaç bulunduğundan ve bu iş uzmanlık gerektirdiğinden, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davacının ibraz ettiği defter ve belgeler incelendiğinde, 2018-2019 yılı ticari e-defterlerinin TTK.nun 64/3.maddesi gereğince e-beratlarının alındığı, vergi dairesine süresi içerisinde gönderildiği, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiş, bu nedenle defterlerin sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu kabul edilmiştir.
Dava ve icra takibine konu (yukarıda belirtilen iki adet) fatura davacının defterlerinde kayıtlıdır. Taraflar arasında bir cari hesap ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu ticari ilişki nedeniyle (davacının ticari defter kayıtlarına göre) davacının davalıya 2018 ve 2019 yıllarında toplam 1.571,74.-TL tutarlı 7 adet fatura düzenlediği, davalının bunun karşılığında 943,44.-TL ödeme yaptığı ve takip tarihi 05.08.2019 itibari ile davacının davalıdan 628,30.-TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu takibinde bu tutar üzerinden başlatıldığı, takibe konu edilen faturaların bu alacak bakiyesi içerisinde yer aldığı bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
Davalı defter ve belgelerini ibraz etmemiştir.
6100 sayılı HMK.nun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222.maddesi gereğince; Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Davacı kayıtlarına göre taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davacının usulüne uygun tutulan e-defter kayıtlarına göre dava ve icra takibine konu (yukarıda belirtilen iki adet) faturadan kaynaklı toplamda 628,30.-TL davalıdan alacaklı olduğu kabul edilmiştir.
Davacı taraf dava ve icra takibinde işlemiş faiz de talep etmektedir
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Tacir Olmanın Hükümleri” başlıklı 18.maddesi gereğince her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.
Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.
Davacı her ne kadar icra takibinde işlemiş faiz de talep etmekte ise de davalının TTK.nun 18/3 ve TBK.nun 117.maddeleri doğrultusunda temerrüde düşürüldüğüne dair bir belge ibraz edilmediğinden bu talebi kabul edilmemiş, likit (belirlenebilir) olduğu anlaşılan faturalara dayalı asıl alacak üzerinden davalının haksız itirazı nedeniyle takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABÜLÜNE,
Davacının Antalya 3. İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
Takibin 628,30.-TL asıl alacak (işlemiş faiz çıkartılmak suretiyle) üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin kanunun 1. Maddesine göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz UYGLANMASINA,
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) olan alacak (628,30.-TL) üzerinden %20 hesabıyla 125,66.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Alınması gerekli 80,70.-TL harçtan, peşin olarak alınan 54,40.-TL harcın mahsubu ile kalan 26,30.-TL harcın DAVALIDAN ALINMASINA,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 62,20.-TL, tebligat gideri 61,00.-TL, müzekkere gideri 61,00.-TL, bilirkişi ücreti 700,00.-TL olmak üzere toplam 884,20.-TL yargılama giderlerinin davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 811,70.-TL’nin ve mahkememizde peşin olarak alınan harç gideri 866,10.-TL olmak üzere toplam .-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlasının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde DAVACIYA İADE EDİLMESİNE,
Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanu- nunun 18/a-13 maddesi gereğince 1.211,80.-TL’sinin davalıdan, 108,19.-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 628,30.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı. 27/04/2022
KATİP …
E-imzalıdır

HAKİM …
E-imzalıdır