Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/415 E. 2021/669 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/415 Esas
KARAR NO : 2021/669
DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2020
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dilekçede özetle: Müvekkili davalı kooperatifin üyesi iken, davalı kooperatif tarafından … tarihli kararla ihraç edildiğini, bu ihraç kararına karşı, açılan davanın dava sonunda ihraç kararının iptaline karar verildiğini ve bu kararın … tarihinde kesinleştiğini, bu kararın kesinleşmesinden sonra üyesi olduğu kooperatife tapusunu alabilmek için müracaat eden müvekkiline davalı kooperatif tarafından 45.075,00.-TL asıl alacak, 51.779,91.-TL faiz olmak üzere toplam 96.854,91.- TL borç çıkarıldığını, oysa müvekkilinin bu kooperatifte … tarihli karar ile bir dönem müdür olarak çalıştığını, ayrıca aynı dönemde kooperatifin müvekkilinden borç aldığını, buna karşılık toplam 40.000,00 TL bedelli … keşide tarihli … vadeli bono düzenlendiği, müvekkilinin bu bonoya dayalı olan alacağının mahsup edilmeyerek ve fahiş bir faiz hesabı yapılarak müvekkilinden fazla talep edildiğini talep edildiğini belirterek talep edilen 96.854,91.-TL nin 10.000,00.-TL sinin borçlusu olmadığına karar verilmesini ayrıca dava sonuna kadar davalı kooperatif tarafından müvekkilinin ihraç edilmemesi yönünden tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının iddia ettiğinin aksine davalı kooperatifin 40.000,00.-TL bedelli bir bonoya dayalı olarak herhangi bir borcunun olmadığını, kaldı ki … vadeli bonodan doğan alacağın da zamanaşımına uğramış olduğunu, bu yüzden davacının talebindeki takas mahsup şartlarının oluşmadığını, daha önce mahkememizin … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada davacının ileri sürdüğü alacaklı olduğuna ilişkin iddiasını destekleyen bir kaydın kooperatif kayıtlarında bulunmadığın da tespit edildiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davacı her ne kadar davalı kooperatifin kendisine toplam 96.854,91 .-TL borç çıkarmış ise de, bu kadar borcu olmadığı gerekçesiyle 10.000,00.-TL’si yönünden borçlu olmadığının tespitini talep etmiş olup, menfi tespit davasının bölünemeyeceği sebebiyle toplam 96.854,91.TL üzerinden bakiye peşin harç alınmış böylece davacı 96.854,91 .-TL borçlu olmadığının tespitini talep etmiş hale gelmiştir.
Mahkememizce davalı kooperatif kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dava tarihi itibarıyla davalı kooperatife davacının borçlu olup olmadığının tespitine gidilmiş, alınan bilirkişi raporunda dava tarihi itibarıyla davacının davalı kooperatife 54.546,00.-TL aidat borcu, 53.097,08.-TL bu borcun yasal faizi olmak üzere toplam 107.643,08.-TL borcu- nun olduğunu; daha önce mahkememizde görülen dava sırasında davanın açılışı ile kararın kesinleştiği dönemde faiz talep edilemeyeceğinin kabul edilmesi halinde işlemiş faiz miktarının 6.392,63.-TL olacağı, toplam borcun da dava tarihi itibarıyla 60,938,53.-TL olacağı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede: Davacı tarafça daha önceki red kararında belirtilen hususta dava konusunun tamamlanmış olmasına rağmen dayandığı bononun … vadeli olması ayrıca bononun aslının kendisinde olduğunu ileri sürmeksizin örneğinin mahkememizin … esas sayılı dosya içinde bulunduğunu belirtmesi karşısında ve bu dosyadan verilen raporda böyle bir bonoya ilişkin açıklamanın gerekçeli kararda gözlenmemesi karşısında davacının tedbir talebinin teminat karşılığı kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı vekili kooperatif alacaklarının 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu belirtmekte ve geriye doğru 5 yıldan önceki dönemdeki kooperatif alacaklarının zamanaşımına uğradığını iddia etmekte ise de, hem bu sürecin dava yoluyla kesintiye uğramış olması hem de kooperatif alacağının üyelik devam ettiği sürece devam edecek olması (zamanaşımının henüz başlamamış olması karşısında davalının bu iddiası mahkememizce yerinde bulunmamıştır. Davalının daha önceki davanın görüldüğü sırada borcuna faiz işletilemeyeceği yönündeki iddiası da yasal bir dayanak taşımamaktadır. Zira davalının da belirtiği gibi ortaklık hak ve yükümlülükleri davalı kooperatife karşı çıkma kararı kesinleşinceye kadar devam eder. Bu sebeple davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davacının menfi tespit davasının reddine,
Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk K.nun 18/a-13 maddesi gereğince davacıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
Alınması gerekli 59,30.-TL harçtan, peşin olarak alınan 54,40.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 4,90.-TL harcın davacıdan ALINMASINA,
Davacı tarafça yapılan yargılama masraflarının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden belirlenen 13.151,21.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine ,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yoluna açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.21/10/2021

Katip …
(E-imzalıdır)

Hakim …
(E-imzalıdır)