Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/36 E. 2022/155 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2020/36
KARAR NO : 2022/155
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2020
KARAR TARİHİ: 02/03/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı ile aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklanan bakiye alacağına ilişkin olarak Antalya 5. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, takibe koydukları çekin bedelinin 56.000.-TL olmasına karşın, müvekkili şirketin asıl alacağının 20.000.-TL olduğunu, davalı tarafça icra takibinin tamamına itiraz edilmesi nedeniyle icra takibinin durdurulduğunu, Arabuluculuk girişimlerinin sonuçsuz kaldığını, davalının yasal dayanaktan yoksun itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı taraf usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; ticari ilişkiye dayalı olarak alınan çek bedelinin kısmen ödenmemesi üzerine bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacı Antalya 5. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 15/10/2018 tarihinde 20.000,00.-TL asıl alacak, 261,37.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.261,37.-TL üzerinden ilamsız icra takibi başlattıktan sonra (Örnek No:7) ödeme emrinin borçlu/davalıya 22/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 30/10/2018 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 20/01/2020 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı taraf davaya cevap vermediğinden tarafların üzerinde anlaştıkları bir husus bulunmamaktadır.
Çözümlenmesi gereken sorun, davacının alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;

Davalının talimat mahkemesine ibraz ettiği defter ve belgeler incelendiğinde, 2016-2017 yılı ticari defterlerinin TTK.nun 64/3.maddesi gereğince açılış/kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiş, bu nedenle sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu kabul edilmiştir.
Yine kayıtlara göre davalı şirketin, davacıdan 2017 yılı içerisinde 38 adet fatura karşılığı 375.722,95.-TL, 2018 yılı içerisinde 6 adet fatura karşılığı 27.072,61.-TL tutarında olmak üzere toplam 44 adet fatura karşılığı 402.795,56.-TL tutarında mal aldığı, … Bankasına ait 3 adet çek bedeli 204.170,00.-TL ile … Bankasına ait 2 adet çek bedeli 145.716,00 TL olmak üzere toplamda 349.886,00.-TL ödeme yapıldığı, davacıya 52.909,56.-TL borçlu göründüğü tespit edilmiştir.
Davacının defter ve belgelerinin incelenmesinde;
Davacının ibraz ettiği defter ve belgeler incelendiğinde, 2016-2017 yılı ticari defterlerinin TTK.nun 64/3.maddesi gereğince açılış/kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiş, bu nedenle sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu kabul edilmiştir.
Yine kayıtlara göre davacı şirketin, takip tarihi olan 15.10.2018 itibari ile davacının davalıdan 73.583,05TL fazla tahsilat yaptığı yani davacının davalıya borçlu olduğu, takip tarihinden sonra ödenmeyen çek bedeli 56.000,00.-TL’nin de cari hesaba iadesi ile davacının davalıya 31.12.2018 itibari 17.583,05.-TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporlarına itibar etmemek için bir neden görülmediğinden hükme esas alınmıştır.
Yukarıdaki açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Davacı şirketin, takip tarihi olan 15.10.2018 itibari ile davacının davalıdan 73.583,05TL fazla tahsilat yaptığı yani davacının davalıya borçlu olduğu, takip tarihinden sonra ödenmeyen dava ve takip konusu çek bedeli olan 56.000,00.-TL’nin de cari hesaba iadesi halinde de davacının davalıya 31.12.2018 itibari 17.583,05.-TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu yani ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan alacaklı olmadığının kayıtlı olduğu, davacı tarafça davalıya ait vade farkından kaynaklanan alacakları olduğu bu nedenle takip yapıldığı ancak vade farkı ile ilgili bir fatura düzenlenmediği bu nedenle de ticari defterlerde fazla tahsilat yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı kayıtlarına göre davalının banka kayıtlarında üç 70.306,00.-TL, 97.000,00TL ve 50.000,00TL’lik çeklerin ödendiği, bu hususun davacı defterlerinde de kayıtlı olduğu, esasen bu hususta zaten uyuşmazlık da bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalının ticari defterlerinde kayıtlı olan ve davacı vekili tarafından da itiraz konusu yapılan 10.10.2017 ödeme tarihli, … nolu, 57.170,00 TL bedelli çek ile 18.10.2017 ödeme tarihli, … nolu, 75.410,00 TL bedelli çeklerin zaten davacının davalı ile ilgili kayıtlarında yoktur. Davalının ödemesi olarak kabul ve kayıt edilmemiştir. Ayrıca davacı kayıtlarında yer alan davalının banka ödemeleri de davalı kayıtlarında yer almamaktadır. Sonuç olarak davacının ticari defterlerinde kayıtlı olan faturaların tümünün davalı ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu davalının ticari defterlerini inceleyen bilirkişice davalının davacıya 52.909,56 TL borçlu olduğu kayıtlı olmasına rağmen davacı kayıtlarında davacının davalıdan alacaklı olmadığı aksine 17.583,05TL fazla tahsilat yaptığının kayıtlı olduğu bu nedenle davacının ticari defterlerine göre davacıdan alacaklı olduğunu kanıtlayamadığı tespit edilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın REDDİNE,
Alınması gerekli 80,70.-TL harçtan, peşin olarak alınan 244,71.-TL harcın mahsubu ile kalan 164,01.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
Davacı tarafça yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde DAVACIYA İADE EDİLMESİNE,
Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanu- nunun 18/a-13 maddesi gereğince davacıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.02/03/2022

KATİP …
(E-imzalıdır)

HAKİM …
(E-imzalıdır)