Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/355 E. 2022/450 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/355 Esas
KARAR NO : 2022/450
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/08/2020
KARAR TARİHİ: 14/06/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı taraf arasında ticari ilişkileri devam ederken bir kısım faturalar kesilmiş ve edimlerin müvekkili şirketçe ifa edilmişse de bunun karşılığı bedellerin davalı tarafça tam ödenmediğini, müvekkilinin cari hesap alacağı oluştuğunu, bu alacağa istinaden Antalya …İcra Müdürlüğü …E. Sayılı dosya ile icra takibine girişilmişse de davalı tarafın işbu takibe konu borca ve ferilerine itiraz ettiğini, takibin durdurulduğunu, borçlunun itirazında kötü niyetli olduğunu, borçlunun bu itirazının iptali gerektiğini, alacaklara esas faturalara ait düzenleme tarihinden sonra davalı tarafından faturalara itiraz edilmediğini, bu durumda müvekkil edimini ifa etmiş sayıldığını ve alacağının muaccel hale geldiğini, takibe esas faturaların; …tarihli …TL bedelli …numaralı fatura, … tarihli …TL bedelli … numaralı fatura ve …tarihli …TL bedelli … numaralı fatura olup işbu faturaların Akçaabat Vergi Dairesi ile Antalya Kurumlar Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak davalı tarafça işlenip işlenmediğinin sorulması ile ilgili tüm bilgi ve belgelerin dosya içerisine getirilmesini talep ettiğini, bununla birlikte aradaki ilişki, ticari ilişki olduğundan faiz oranı olarak ticari temerrüt faizi oranının uygulanması gerekmekte olup talep edilen faiz de hukuka uygun olduğunu, borçlu itiraz dilekçesinde borcun yanında faize ve faiz oranına da itiraz ettiğini, faizin başlama zamanı hizmetin alıcıya fiilen veya hükmen verilmesi tarihinde muaccel bulunduğuna göre, hizmet bedeline muacceliyet gününden başlayarak faiz yürütülebileceğini, davalı dilekçe ekinde sunulan ve icra takip dosyasına da sunulan faturalardan dolayı borçlu bulunduğunu, davalı, hiçbir sebep göstermeden sadece borca ve ferilerine itiraz ettiğini, ancak ekte sunulan faturalar ile ilgili herhangi bir açıklama getirmemiş ve ödeme belgesi de sunmadığını iddia ederek itirazın iptalini talep ettiği görülmüştür.
Davalı …Limited Şirketi’ne usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; Davacının, icra takibinde ileri sürmediği borç sebebini, itirazın iptali davasında ileri süremeyeceğini, itirazın iptali davasının kanıt sunumunun icra takibine sıkı sıkıya bağlı ve sınırlı bir dava olduğunu, dolayısıyla, icra takibinde ileri sürülmeyen bir alacak/ iddia, itirazın iptali davasına konu yapılamayacağını, itirazın iptali davasında alacağın sebebinin değiştirilemeyeceğini, davacı tarafından kesilen faturalara ilişkin olarak müvekkil şirkete teslim edilmiş ürün bulunmadığını, usul ve yasaya aykırı şekilde düzenlenen faturaların müvekkil şirket tarafından kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacı şirketin bu kesmiş olduğu faturalar ile haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, nitekim kesmiş olduğu faturalara ilişkin ürünleri teslim ettiğine dair herhangi bir teslim belgesi olmadığı ürünleri teslim ettiğine ilişkin bir belge de sunmadığını, taraflar arasında, müvekkil şirket yetkilisinin imza ve onayının kabulünü içeren ne bir hizmet sözleşmesi ne de geçerli bir cari hesap sözleşmesi olmadığından, müvekkilin, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, ayrıca davacının düzenlediği faturaları ve fatura içeriklerini müvekkil şirket yetkilisine teslim edildiğini ispatlaması gerektiğini, davaya konu alacak ile işletilmiş ve işletilecek faizi kabul etmemekle birlikte davacının haksız davasının reddine ve icra takibinin iptaline, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, vekalet ücreti dahil yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından irsaliyeli fatura suretleri, cari hesap dökümü delil olarak sunulmuş, mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, faturaların davalı tarafça alış formunda beyan edilip edilmediği konusunda Antalya Gelir İdaresi Başkanlığından yazı alınmış, tarafların defterleri incelenmiş, davalının ödeme savunmasına göre ilgili bankalardan çeklerle ilgili bilgiler alınmış, tüm deliller toplanmıştır.
Dava, mal alım satımından kaynaklı fatura alacaklarının tahsili için başlatılan ilamsız takipte davalı tarafça yapılmış itirazın iptali istemine ilişkindir.
Antalya …İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 3 adet faturaya dayalı toplam …-TL asıl alacak üzerinden örnek no: 7 olan ödeme emri ile takibe girişildiği, icra müdürlüğünden sonradan celp edilen 07/04/2021 havale tarihli yazı cevabından anlaşılacağı üzere borçluya çıkacak ödeme emri tebligatının normal tebligat olarak düzenlendiği ve fakat postaya hiç verilmediği, sonradan Tebligat kanununun 35. Maddesine göre düzenlenen tebligatın postaya verildiği ve bu maddeye göre tebliğin 20/02/2019 tarihinde yapıldığı, borçlunun borca itirazının ise 27/09/2019 tarihinde yapıldığı, borçlunun itiraz dilekçesinde tebliğin usulsüz yapıldığını belirttiği, gerçekten de Tebligat Kanununun 35. Maddesi uyarınca şirketin sicile kayıtlı adresine tebligat yapılması için öncelikle aynı adrese normal yolla tebligatın çıkartılması ve tebliğin yapılamamasının gerektiği, somut olayda normal tebligat hiç çıkmadığından doğrudan 35. Maddeye göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu, bu nedenle borçlunun borca ve faize itirazının süresinde olduğunun kabul edilmesi gerektiği, borçlunun itirazıyla takibin durduğu, eldeki davanın süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava her ne kadar takip konusu faturaların toplam tutarı olan …-TL üzerinden açılmış ise de, takip konusu faturalardan ikisinin toplam tutarı ile …tarihli faturanın bakiye alacağından oluşan …-TL’nin takip konusu yapıldığı, itirazın da buna yönelik olduğu, dava itirazın iptali olduğundan takipte sıkı sıkıya bağlılığın olduğu, fazla tutar için ayrıca alacak davasının bulunmadığı anlaşıldığından fazla kısmın sehven yazıldığı kanaatiyle davanın takip tutarı olan …-TL üzerinden açıldığı kabul edilmiştir.
Antalya Gelir İdaresi Başkanlığının 14/04/2021 havale tarihli yazı cevabında davalının BA formu gönderilmiştir.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için dosya yerel bilirkişiye tevdi edilmiş olup, alınan raporda; tarafların defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, takip konusu faturaların her iki defterde kayıtlı olup, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle bakiye …-TL tutarında davalıdan alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, davalının ticari defterlerinde ise faturaların borç olarak kayıt edilmekle birlikte davalının davacı gibi mal aldığı firmaları satıcılar hesap kodu ve adı altında tek bir hesapta kayıt etmesi nedeniyle takip konusu fatura bedellerinin ödenip ödenmediğinin anlaşılmadığı, davalının bu hesapta bakiye …-TL tutarında borcunun kayıtlı olduğu, tek hesapta kayıt sebebiyle ve takip konusu faturalara ilişkin ödeme olup olmadığının anlaşılamadığı hususlarının belirtildiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve davanın başından itibaren sunduğu savunmalarında davacı ile aralarında ticari ilişki olduğunu reddederken rapora itiraz dilekçesinde müvekkili tarafından davacıya avans ödeme yapıldığını ve fakat fatura konusu ürünlerin kendisine teslim edilmediğini belirterek ödemelere ilişkin çek bilgilerini vermiştir.
Davacı vekili davalının savunmasını değiştirmesine muvafakatinin olmadığını açıklamış ise de, ödeme savunması her daim sunulabilecek nitelikte bir savunma olduğundan mahkememizce iddia edildiği şekilde çeklerle ödeme olup olmadığı araştırılmış, bu yönde ilgili bankalara müzekkere yazılarak sunulan cevaplar dosya arasına alındıktan sonra bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Davacı vekili ödeme iddiasıyla ilgili olarak sunduğu 27/07/2021 havale tarihli beyan dilekçesinde; …Bank’a ait … tarihli, …-TL bedelli, …seri numaralı çek dışındaki çeklerle ilgili yapılan ödemelerin zaten cari hesaba işlendiğini ve mahsup edildiğini, belirtilen çekle ilgili teslim ve ödeme iddiasını ise kabul etmediklerini, fatura konusu malların davalıya teslim edildiğini belirtmiştir.
Bilirkişi sunduğu 13/09/2021 tarihli ek raporunda özetle; davalının itiraz dilekçesinde belirttiği 5 adet çek ve 3 adet banka havalesiyle yapıldığı iddia edilen toplam …-TL’lik ödeme tutarından davacının … tarihli, …seri numaralı, …-TL tutarlı çek dışındaki ödemeleri kabul ettiğini, davacı defterlerinde yapılan incelemede davacı vekilinin kabul ettiği toplam …-TL’lik ödemenin defterlerde yer aldığını ve takip konusu alacağın dayanağı olan faturaların bir kısmından ve önceki fatura bedellerinden mahsup edildiğini, bu ödemelerden sonra davacının halen bakiye …-TL tutarında davalı şirketten alacağının kaldığını, davacının kabul etmediği çekin davacıya teslim edildiğiyle veya karşılığının davacı şirkete ödendiği ile ilgili tevsik edici bir belgenin bulunmadığını belirtmiştir.
Mahkememizce davacı defterlerinde yer almayan ve davacının kabul etmediği …Bank’a ait … tarihli, …-TL bedelli, …seri numaralı çekle ilgili olarak muhatap bankaya müzekkere yazılmış, gelen 06/10/2021 tarihli yazı cevabında çekin 02/10/2017 tarihinde takas aracılığıyla …Bankası tarafından ibraz edilip ödendiği belirtilmiştir. … Bankasına müzekkere yazılarak çekin ödenip ödenmediğiyle ilgili bilgiler ve çekin önlü arkalı sureti istenmiş, gelen yazı cevabının incelenmesinde çekin … A.Ş. Tarafından teslim edildiği, 02/10/2017 tarihinde elektronik ortamda ibraz edilen çekin bedelinin müşterinin hesabına takas uygulamaları kapsamında aktarıldığının belirtildiği görülmüş, çekin incelenmesinde keşidecisi …olup, çekin hamiline düzenlendiği, sırasıyla davalı … Tic. Şirketinin, …’nin (…), …’ın ve …A.Ş.’nin cirolarının bulunduğu, davacının isminin çekte yer almadığı görülmüştür.
Neticeten davalının yukarıda incelenen … tarihli, …-TL bedelli çek dışında kalan ödeme savunmasının gerek davacının kabulü, gerekse davacı defterleri ile ispatlandığı, bu ödemelerin davacı defterlerinde açık hesap borcundan zaten mahsup edildiği, davalının … tarihli, …-TL bedelli çekle ilgili ödeme savunmasını ise ispatlayamadığı anlaşılmıştır.
Dava sadece faturaya dayalı olduğundan ve takiple sıkı sıkıya bağlı inceleme yapılması gerektiğinden önemli olan bu faturalara yapılan ödemeler ile faturalardan kaynaklı bakiye borcun açıklığa kavuşturulmasıdır. Davacı açık hesap alacağını takip konusu yapmadığından açık hesap alacağından kaynaklı bakiye borç eldeki davanın konusu değildir. Dolayısıyla davalının yaptığı ödemelerin ne kadarının takip konusu faturalara ilişkin olduğu çözüme kavuşturulmalıdır. Davalı taraf da ek rapora itirazında bu hususa vurgu yapmıştır. Bu nedenle davalının da itirazları dikkate alınarak ödemelerin takip konusu fatura borçlarına ilişkin yapılıp yapılmadığı veya fatura tarihlerinden sonra yapılıp yapılmadığı incelenmek suretiyle cari borç hesaplanmaksızın fatura bedellerinin ödenip ödenmediğinin tespiti için bilirkişiden ikinci ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi ikinci ek raporunda özetle; yapılan ödemelerin hangi fatura bedelleri için ödendiği ile ilgili bir bilginin bulunmadığı, … ödeme tarihli, toplam …-TL bedelli 3 adet çekle yapılan ödemelerin dava konusu fatura tarihlerinden önce yapılan ödemeler olduğu ve davacı şirketin ticari defterlerinde dava konusu fatura dışındaki faturaların bedellerinin ödenmesinde kullanıldığının tespit edildiği, bunun dışında kalan …TL’lik ödemelerin ise dava konusu fatura tarihlerinden sonra yapılan ödemeler olduğunun tespit edildiği, bu ödemeler mahsup edildiğinde takip konusu faturalardan kaynaklı olarak davacının takip tarihi itibariyle bakiye …-TL tutarında alacağının olduğu belirtilmiştir.
Neticeten davalı tarafça takip konusu faturalardan sonra yapılması sebebiyle bu fatura borçlarına mahsubu gereken ödeme tutarının …TL olduğu, faturalardan kaynaklı takip tarihi itibariyle bakiye borcun …-TL olduğu anlaşılmış olup, davacının bu tutar üzerinden talepte bulunabileceği, bakiye borcun açık hesaba ilişkin olduğu, bunun ayrı bir davaya konu edilebileceği değerlendirilerek davanın …-TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş, kabul edilen kısım yönünden davalı itirazında haksız olduğundan aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, reddedilen kısım yönünden davacının kötü niyetli olduğu söylenemeyeceğinden davalının tazminat talebi reddedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın kısmen kabulü ile Antalya …İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin …-TL asıl alacak üzerinden aynen devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacağın takdiren %20’si oranında belirlenecek olarak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Reddedilen kısım yönünden davacı kötü niyetli sayılamayacağından davalının tazminat talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 6.315,14-TL harçtan peşin alınan 3.033,38-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.281,76-TL harcın davalıdan tahsiline,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL ilk dava gideri, 500,00-TL bilirkişi ücreti, 528,40-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 1.082,80-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 805,10-TL’si ile peşin alınan 3.033,38-TL olmak üzere toplam 3.838,48-TL toplamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince davada kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 981,42-TL’sinin davalıdan, bakiyesi 338,58.-TL’ sinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 12.732,59-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.14/06/2022

Katip…
(E-İmzalı)

Hakim…
(E-İmzalı)