Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/345 E. 2022/66 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2020/345
KARAR NO : 2022/66
DAVA : MENFİ TESPİT (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 13/08/2020
KARAR TARİHİ: 26/01/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen MENFİ TESPİT (Alım Satım) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine … A.Ş. Tarafından ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin tebliğ olduğunu ve takibin kesinleştiğini, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, davalının olduğunu iddia ettiği borcun olmadığının tespit edilmesini, %20’den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, öncelikle teminatsız olarak veya uygun görülecek bir teminat karşılığında Antalya Genel İcra Dairesinin … sayılı takibin durdurulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevabında; dava şartı olarak arabulucuya başvuru yapılmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, ispat yükünün davacı taraf üzerinde olduğunu, davacı tarafın, dava dilekçesinde taraflar arasındaki vakıalara ilişkin hiç bir hususa dayanmadığını, hiç bir ilişki yokmuş gibi davranmaya çalıştığını, müvekkil şirketi yok sayma yoluna gittiğini, bu nedenlerle davacı tarafın bu süreçten sonra ileri süreceği hususlar iddiayı genişletme niteliğinde olup muvafakatlarının bulunmadığını, davacı borçlu ile müvekkil şirket arasında bir ticari ilişki bulunduğunu, davacının firması aracılığıyla Net:16.308 kg/ Brüt:17.140 kg taze bamyayı Ayvalık’tan Selanik’e taşıma hususunda anlaştıklarını, davalının temin ettiği … plakalı dorse ve çekiciye 17.08.2019 tarihinde yüklendiğini, ancak araçların yurtdışına çıkış izniyle ilgili bir sorun yaşanması, yakıtının bitmesi, araçtaki soğutucunun bozuk olması (yeterli soğuklukta olmaması) sebebiyle taze sebze (bamya) yurtdışına gönderilmesine rağmen teslim yerine vardığında aşırı kararmış olması nedeniyle alıcı tarafından iade edildiğini, hasar nedeniyle zayi olan ürünlerin, kubis olmadığı için beyanname ile kapatılamadığını ve
başka bir nakliyeciye aktarılarak taşıttırılmak zorunda kalındığını, bu sebeple navlun giderlerinden de sorumluluğun davacı borçluya ait olduğunu belirterek davacının haksız ve hakkaniyete aykırı olarak açtığı davanın reddine, borçlu davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Uyuşmazlık; dava konusu icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin, İİK.nun 72/3.maddesine göre açılmış Menfi Tespit davasıdır.
Davalı tarafın Antalya Genel İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile 30/06/2020 tarihinde, 23.647,00 EUR Fiili Ödeme Tarihi Hasarlı Emtia Bedeli, 1.700,00 EUR Fiili Ödeme Tarihi Taşıma Bedeli, 3.100,00 EUR Fiili Ödeme Tarihi İmha Bedeli, başlıklı kalemler üzerinden toplam 28.447,00 EUR alacak üzerinden icra takibi başlattıktan sonra (Örnek No:7) ödeme emrinin borçlu/davacıya 24/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, takibin itirazsız kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Davacı taraf dava dilekçesinde hiç bir vakıa ileri sürmeden, temel ilişki konusunda hiçbir neden ileri sürmeden Menfi Tespit davası açarak borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı davaya cevap verirken temel ilişkiyi açıklamış ve davacı ile aralarında taşıma (Nakliye) sözleşmesine dayanan bir ticari ilişki olduğunu, icra takibine konu alacaklarının sebebinin de bu olduğunu söylemiştir.
Davacı taraf bu beyanlara itiraz etmediğinden ve cevaba cevap dilekçesi olarak sunduğu beyanlarından dolayı iddialarının temelini ayrıca açıklattırmaya gerek duyulmamıştır.
Öyle ise taraflar arasında taşıma (Nakliye) sözleşmesinden kaynaklanan bir ticari ilişkinin bulunduğu, davalıya ait malların (bamya), davacı tarafından yurt dışına (Selanik) taşınması hususunda anlaşma yapıldığı, malların yolda bozulduğu, malın miktar ve değeri hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, söz konusu malların yolda bozulmasından dolayı sorumluluğun kime ait olduğu noktasında toplanmaktadır. Zira davacı taraf 01/10/2020 tarihli dilekçesinde 2 palet malın bozuk çıkması nedeniyle 36 saat boyunca aracın çalışır vaziyette malın tedarikini beklediklerini, yakıtın bittiğini, bu nedenle de soğutucunun çalışmadığını, bu durumdan da davalının sorumlu olduğunu söylemektedir. Dilekçesi ekinde de deliller sunmuştur.
Dava basit yargılama usulüne tabidir. 6100 sayılı HMK.nun Dilekçelerin verilmesi başlıklı 317/3.maddesi gereğince cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi verilemez.
Yine aynı yasanın delillerin ikamesi başlıklı 318. Maddesine göre, Taraflar dilekçeleri ile birlikte, tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu da belirterek bildirmek; ellerinde bulunan delillerini dilekçelerine eklemek ve başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayan bilgilere dilekçelerinde yer vermek zorundadır. İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı başlıklı 319,madde gereğince de, İddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı dava açılmasıyla; savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlar.
Açıklanan nedenlerle davacının beyan dilekçesinde sunduğu deliller, tutanaklar vb. Davalının açık muvafakatı da bulunmadığından değerlendirmeye alınmamıştır. Yine davacı vekili davalının tanığı olan araç sürücüsü …’nın tanık olarak dinlenmeden bilirkişi raporu alındığını belirterek, bu duruma itiraz etmiş, tanık dinlendikten sonra tekrar rapor alınmasını istemiştir. Bilirkişi incelemesi yapılmasına ilişkin karar verildiği 30/06/202tarihli 3.celsede davalı vekilinin beyanları karşısında söz konusu tanığın dinlenilmesi gerektiği ve sonrasında bilirkişi raporu alınması yönünde davacı vekilinin bir itirazı olmamıştır. Mahkememizce de bu tanığın dinlenilmesi yönünde zaten bir ara karar bulunmadığından, ifadesinin dosyaya bir katkı sağlayacağı düşünülmediğinden eylemli (zımni) olarak dinlenmeye gerek duyulmadan dosya bilirkişiye gönderilmiştir. Bu nedenle davacı vekilinin karar celsesindeki itirazları da yerinde görülmemiştir.
Dosya kapsamı üzerinden ticari ilişkiden kaynanan zarardaki sorumluluğun belirlenmesi açısından bilirkişi raporu aldırılmıştır. Rapora göre zarardan davacı asli kusurlu bulunmuştur. Zira raporda da işaret edildiği üzere davacının 01/10/2020 tarihli dilekçesinde belirtiği hususlara ilişkin delil yoktur. Bu nedenle taraflar arasındaki taşıma ilişkisinde davacının sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Ancak, davalı taraf, söz konusu bozulan ürünlerin imhası için 3.100,00.-EUR harcadığını söylemektedir. Bu harcama kalemi için ne bir fatura, ne ödeme belgesi sunamamış, ne de bir firma bilgisi verebilmiştir. Bu nedenle söz konusu bu miktar kadar davacının borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davacının Antalya Genel İcra Dairesinin … sayılı dosyasında 3.100,00.-EUR BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
Alınması gerekli 1.547,97.-TL harçtan, peşin olarak alınan 4.216,78.-TL harcın mahsubu ile kalan 2.668,81.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 62,20.-TL, tebligat gideri 44,00.-TL, müzekkere gideri 109,50.-TL, talimat gideri 800,00.-TL olmak üzere toplam 1.015,75.-TL yargılama giderlerinin davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 93,20.-TL’nin ve mahkememizde peşin olarak alınan harç gideri 1.547,97.-TL olmak üzere toplam ‭1.641,17‬.-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlasının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde DAVACIYA İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 5.100,00.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 23.248,13.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.26/01/2022

KATİP …
(E-imzalıdır)

HAKİM …
(E-imzalıdır)