Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/260 E. 2022/318 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/260 Esas
KARAR NO : 2022/318
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2020
KARAR TARİHİ: 25/04/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dilekçede özetle: Davalı ile müvekkili arasında yapılan anlaşma gereğince, müvekkiline 26/06/2019 tarihinde teslim etmesi gereken (karton kutu) malların anlaşmaya aykırı olarak 20/07/2019 tarihinde teslim edildiğini, bu gecikmeden dolayı müvekkilinin de kendi müşterilerinin siparişlerini zamanında teslim edemediğini, bu yüzden müvekkilinin kendi müşterilerinden kimilerinin eksik ödeme yaptığını, kimilerinin de ticari ilişkilerini kestiklerini, müvekkilinin bu yüzden davalıya “bant durma faturası” kestiğini, müvekkilinin kestiği bu faturayı alan davalının 16 gün sonra fatura bedelinin 500 Eurosunu kabul ettiklerini kalanını kabul etmediklerini bildirdiğini, bu fatura bedelinin ödenmesi için girişilen takibe de itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap diekçesinde özetle: Müvekkilinin davacı ile aralarındaki sözleşmeye uygun olarak davacının sipariş ettiği ürünleri süresi içinde davaıya teslim ettiğini, aralarındaki sözleşmede ürün tesliminin uzayabileceğine ilişkin hüküm bulunduğunu, davacının alacağı malların sipariş onaylarını sürekli geciktirdiğini ve ödemeyle ilgili de gecikme yaşandığını, aralarındaki anlaşmaya göre teslim tarihi olan 26/06/2019 tarihinden iki gün önceki 24/06/2019 tarihinde davacı şirketin müvekkiline ödeme yaptığını, müvekkilinin bu ödemeyi alması halinde sipariş konusu malları hazırlama yoluna gittiğini, gecikmeden zamanında sipariş onayı vermeyen, verdiği siparişte değişikliğe giden ve de verdiği siparişin ödemesini zamanında yapmayan davacının sorumlu olduğunu, hem müvekkili şirket kayıtlarından hem de Whatsapp görüşmelerinden siparişlerin 12/07/2019 tarihinde hazır hale getirildiğinin anla- şılacağını fakat davacının gemi programından dolayı konteynırları daha geç göndereceğini bildirdiğini, müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, davacının iddiasının aksine müvekkilinin 500,00-EURO ödemeyi tahahhüt de etmediğini, davacının bu iddiası geçerli kabul edilse bile bunun müvekkilinin müşteri kaybetmemek için yaptığı bir davranıştan ibaret olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İcra dosyası incelendiğinde davacının, toplam 3.540 Euro asıl alacak 66,92 Euro işlemiş faiz için olmak üzere toplam 3.606,92 Euro alacak için genel haciz yolu ile takibe giriştiği, ödeme emrini alan davalının borç ve ferilerine yaptığı itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Davalı tarafın sunduğu taraflar arasındaki görüşmelere ilişkin CD çözümünden, davacının davalı şirket yetkilisi olarak …Bey isimli şahsa siparişle ilgili bir haber olup olmadığını sorduğu, haber verilmediği takdirde malın teslim tarihinin gecikebileceğini belirttiği, buna karşılık …isimli şahsın davalı şirket yetkilisi …isimli şahsa proformayı hemen göndereceğini, müşterisinin son anda kısmi bir ödeme yaptığını, daha önce alınacak mallardan birer paletlik yapılan değişime rağmen müşterisinin talebini dikkate alarak pleytlere dokunulmayıp raunddan silinmesini istediğini, hesaplarına geçer geçmez ödeme yapacaklarını, pleyt miktarlarına dokunulmayıp konteynıra ne kadar raund yüklenebiliyorsa yüklenmesini istediği, 14/06/2019 tarihli görüşmede davacı şirket yetkilisi …isimli şahsın, müşterisinin siparişi onayladığını belirtip “bu artık son” dediği, malın teslim tarihi ile ilgili bir pro- forma gönderilmesini istediği, kendilerinin de pazartesiye kadar ödemeyi yapacaklarını ifade ettiği, 17/06/2019 tarihli görüşmede davalının siparişin onaylanmasını istediği, davacının da bunun için çalıştığını ifade ettiği, 20/06/2019 tarihli görüşmede davalının davacıya hitaben “sanırım müşteriniz size dönmedi verdiğimiz terminde sapmalar olacaktır” dediği, davacı şirket yetkilisinin ise aynı görüşmede kendi müşterileri için “onayladılar bugün yarın para hesabımda olacak” dediği, davalının “siz ödeme yapar yapmaz onaylarız, siz bu esnada bana imzalı proformayı atabilirsiniz” dediği, 21/06/2019 tarihli görüşmede davalının “ödeme yapabildiniz mi?” diye sorduğu, 28/06/2019 tarihli görüşmede davalının sipariş konusu mallarla ilgili istenilen kalitede olmadığı yönünde açıklama yapıp, daha önce hesap edilen tarihte teslim yapılmasının mümkün olmayacağı yönünde açıklama yaptığı, davacının ise nakliye için olduğu düşünülen rezervasyon aldığı yönünde açıklamada bulunduğu, aralarındaki e-posta yazışmalarında ise davacı şirket yetkilisinin uğramış oldukları zararın karşılanması istediği, davalı şirket yetkilisinin de 500,00-EURO’luk kısmı kabul edilebileceğini, 3.000,00 -EURO’ sunu kabul etmeyeceğini bildirdiği görülmüştür.
Davacının sunduğu kayıtlarda ise, 01/07/2019 tarihli görüşmede davalının davacı tarafın istediği nitelikte kağıt olmadığı yönünde açıklama yaptığı, davacının termin tarihi istediği, 03/07/2019 tarihli görüşmede davalının pazartesiye komfirme edilemediği, 08/07/2019 tarihinde davacının üretim tarihini davalıya sorduğu, davalının ise gecikme olacağı yönünde beyanda bulunduğu, davacının da kendilerine güvenerek kendi müşterisine termin verdiğini, bu yüzden kendi terminini yerine getiremediğini, bu müşterisinin “bant duruş faturası” keseceğini, bu faturayı davalı tarafa yansıtacaklarını ifade ettiği, hem proforma düzenleyip hem de termin verdikten sonra teslimi iki hafta ötelemenin kabul edilemez olduğunu ifade ettiği, 19/07/2019 tarihli görüşmede davalının “cumartesi yüklenince adetlerde netleşir pazartesi öğleden önce ödeme yapabilir misiniz?” diye sorduğu, davacının da “yaparız” dediği, 22/07/2019 tarihli görüşmede davacının adet ve miktar bilgisi istediği görülmüştür.
Davacı tarafın dosyaya sunduğu irsaliyeli fatura incelendiğinde 30 günlük bant duruş faturası olarak 3.000,00-EURO’luk KDV’si ile birlikte 3.540,00-EURO’luk fatura olduğu, ancak davacıya aralarındaki sözleşmeyi sunmadığı için sipariş konusu malların cins ve miktarını gösteren proforma fatura istendiği halde davacı bunu sunmamıştır.
Mahkememizce davacı defterleri üzerinde inceleme yaptırılmış, davacı defterlerinden de davalıdan bir adet emtia alış faturasının kaydedildiği, davacının davalıya fiyat farkı faturası kestiği, 2019 yılı sonu itibariyle davacının davalıdan 23.035,76-TL alacaklı gözüktüğü, davacının alınan mukuvva kutu sayıları ile ihraç ettiği mallara ilişkin faturalardaki kayıtların birbirine uyduğunun tespit edildiği, emtianın zamanında teslim edilmemesinden kaynaklanan bir zararının tespit edilemediği yönünde rapor düzenlendiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede: Davacı taraf, davalı ile aralarındaki sözleşmeye göre davalının sendisine sipariş edilen malları zamanında teslim etmediği iddiasına dayanak olarak teslim tarihini gösteren ne bir yazılı sözleşme örneği ne de proforma fatura sunmuştur. Aralarındaki görüşmelerden hem kendisinin zamanında sipariş vermekte gecikme yaptığı hem de davalının sipariş konusu malları teslimde gecikmeye sebep olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davacının bir zararı varsa bundan davalının da sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Ancak davacı defterlerinde davacının bu gecikmeye dayalı bir zararının olduğu gözlenmemiştir. Dolayısıyla davacının zarara uğradığı yönündeki iddiasını ispatladığından söz edilemez. Ancak ister gecikme davacıdan kaynaklansın isterse davalıdan kaynaklansın davacının bu gecikmeye dayalı bir zararının olmadığı da iddia edilemez. Nitekim davalı da aralarındaki görüşmelerde bu gecikmeden dolayı kendisi müşteri memnuniyetine bağlasa da davacının zararının 500 eurosunu karşılamayı kabul etmiştir. Zararın varlığının hayatın olağan akışından anlaşıldığı ancak miktarının tam olarak tespit edilemediği durumlarda hakim tazminatı olayın özelliklerine uygun olarak zarar miktarını tayin edebileceinden davanın bu 500 euro luk kısım yönünden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
– Davalının hakkında Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası üzerinden girişilen takibe yaptığı itirazın Kısmen İptali ile takibin 500 EURO asıl alacak ve bunun işlemiş 9,45 EURO faizi ile birlikte toplam 509,45 EURO üzerinden takipte belirtilen diğer şartlar ile aynen devamına,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Alacak likit olmadığından tarafların şartları bulunmayan tazminat taleplerinin REDDİNE,
Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama masrafınin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince davada kabul red oranına göre 183,92 TL sinin davalıdan, 1.136,07 TL sinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
Alınması gerekli 263,33.-TL harçtan, peşin olarak alınan 357,69.-TL harcın mahsubu ile kalan 94,36.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya İADESİNE,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 62,20.-TL, tebligat masrafı 79,00.-TL, müzekkere masrafı 64,60.-TL, bilirkişi ücreti 885,00.-TL olmak üzere toplam 1.090,80.-TL yargılama masraflarının davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 152,00.-TL ve mahkememizde peşin olarak alınan harç masrafı 263,33.-TL olmak üzere toplam 415,33 .-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlasının davacı üzerinde BIRA- KILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 3.855,00.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 5.100,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yoluna açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.
25/04/2022
Katip…
(E-İmzalıdır)

Hakim…
(E-İmzalıdır)