Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/236 E. 2023/69 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/236 Esas
KARAR NO : 2023/69
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/06/2010
KARAR TARİHİ : 08/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde davalılardan … … aşırı derecede alkollü ve dikkatsiz şeklide … plaka sayılı araç ile … Mahallesi, … Caddesi üzerinde seyir halinde iken vekil edenlerden … ve …’ın oğlu ve …’in de abisi olan …’a çarpmış ve olay yernide durmayarak kaçtığını, davalılardan … …’ın araç maliki olması diğer davalı sigortalının ise aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesi düzenleyicisi olması sebebiyle hakkında dava açılmış olduğunu, sürücü … …’ın aşırı derecede alkollü olduğu tespit edilmiş olduğu, davalının alınan beyanlarında alkollü olduğundan dolayı olayı hatırlayamadığını, olay yeri kaza tespit tutanağı ve araca ait fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere aracın süratli şekilde murise çarptığını, davalılardan … …’ın aracı ile …’a çarpmış ve … henüz aracın üzerinde iken frene basmayı bırakarak olay yerinden uzaklaşmak maksadı ile seyrine devam etmiş ve murisi 54 metre aracının üzerinde taşıdıktan sonra yola savurmuş olduğunu, davalı … hakkında bilinçli taksirle öleme sesebiyet vermek eyleminden kamu davası açılmış ise de ; yargılama da gelinen safahat itibari ile eylemin kasten ihmali davranış ile adam öldürme olup olmadığı konusunda araştırma yapılması gerektiğini, …’ın … Lisesinde okumakta ve bir yandan da ailesine destek olabilmek ve meslek öğrenebilmek amacıyla … Oteli bünyesinde çağrı üzerinde çalışmakta olduğunu, çağrıldığı dönemlerde günlük 50,00 TL yevmiye civarında olduğunu, … olayın olduğu gün yine … Oteline çalışmaya gitmiş ve otelin servis aracından evine gitmek üzere indiği sırada meydana geldiğini, … …’ın tamirci, anne … …’ın asgari ücretle aşçılık yapmakta olduğunu, …’ın ise halen okumakta olduğunu, müvekillerinin oğullarının ölümüyle manen çökmüş olduğu, çalışan …’ın vefatı ile maddi anlamda da zarara uğramış olduğunu, 17 yaşında kaybettiklerinin evlatlarının ani ölümü sebebiyle büyük üzüntü yaşamış ve kazanın yaratmış olduğu şokun etkisinden kurtulamamış olduklarını, haksız eylemden ötürü çekmiş ve ömürleri boyunca çekecekleri elem ve ıstırabın bir nebze hafifletilmesi ve maddi zararlarının karşılanması amacı ile asli kusurlu ve iddiaya göre bilinçli taksirle davalılardan … …’ın olay yerinden kaçmış ve yardım etme yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması sebebiyle kasten ihmali davranış ile ölüme sebebiyet verdiği iddia edilmekte olduğunu, kazaya sebebiyet veren, kaza sonrasında da pişmanlığını ya da üzüntüsünü ifade ede hal ve davranışlar göstermeyen bir parça dahi olsa zararı telafi etme girişiminde bulunmayan davalı sürücü … … ve araç sahibi olmak ile yasal sorumluluğu bulunan davalı … …’dan yasal hak olan maddi ve manevi tazminatın talep edilmesi zorunlu olduğunu, tüm bu sebeplerle müvekkillerin yaşamış oldukları derin üzüntünün telafisi olmamak ile birlikte fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla destektan yoksun kalan davacılardan …, … ve … için şimdilik 5.000,00 TL ‘şer maddi tazminat ile … ve … için 30.000,00 TL’şer ve … için 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı … hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile kazaya karışan … plakalı araç ile davalılar adına kayıtlı menkul gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına dava değeri kadar teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; … şirketinin kanuni ikametgahi … olup, müvekkil şirket aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme … Asliye Ticaret Mahmeleri olduğunu, işbu davanın görülmesi gereken mercinin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, keza uyuşmazlık konusu olayın tüketici mevzuatına göre değil, ticaret kanunu kapsamında ele alınıp sonuçlandırılmasını, davanın öncelikle yetki ve görev yönünden reddi ile dava dosyasının davaya bakmakla yetkili … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, manevi tazminata ilişkin taleplerin 2918 sayılı KTK. 92/f maddesi gereğince müvekkil … şirketi yönünden reddine, müvekkil şirket aleyhine açılan davanın reddine, yargılama giderleri faiz ve avukatlık ücretine hükmolunmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar … … ve … …’ın … havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Kazanın maktülün asli kusuru nedeniyle meydana geldiğini, davacı tarafın istemi destekten yoksun kalma ve manevi tazminat yönünde olduğunu, maktülün üzücü kaza tarihinde 17-18 yaşlarında bir genç olduğunu, okuldan boş kalan vakitlerinde çalıştığını, zira maktülün bakmakla yükümlü olduğunu kimse olmadığını, hal böyle iken de destekten yoksun kalma tazminatının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, … ve babası …’in kazada kusurlu olmamasına rağmen üzücü vefat nedeniyle derin bir üzüntü ve şok yaşamış olduklarını, bu nedenle davalı … kazanın hemen sonrasında davacı tarafı tanıyan kişilere ulaşarak kaza nedeniyle üzüntülerini geçmiş olsun dileklerini iletmek ve yapabilecekleri bir şey varsa yapmak için ziyaret etmek istediklerini davacı tarafa bildirmiş olduklarını, davacıların acımız taze gelmeyin demeleri ve bunun üzerine 8-10 gün geçtikten sonra tekrar aynı şekilde haber gönderildiğin de ise daha önce neredeydiniz diye cevap verilmiş olduğu, ardından iş bu davanın açılması ve manevi tazminat talebinin samimi olmadığını göstermiş olduğunu, davacı tarafın manevi tazminat istemi olaya karışan tarafların kusuru kişisel, ekonomik ve sosyal durumuna göre fahiş olduğundan davanın reddi gerektiği beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih … E. … K. Sayılı ilamı ile mahkemenin görevsizliğine, Antalya Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilip iş bu kararın kesinleşmesi üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği, mahkememizce … tarih … E. … K. Sayılı ilam ile görevli mahkemenin Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, mahkemeler arasındaki görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine karar verildiği, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarih … E. … K. Sayılı ilamı ile mahkememizin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararından evvel yapılan yargılamada … Sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne, davacı … için 13.818,78 TL, davacı … için 14.579,40 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacı … için 7.500,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için ise 3.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verildiği, iş bu kararı temyiz yolu ile inceleyen Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih … E. … K. Sayılı bozma ilamı ile manevi tazminatın bir miktar az görüldüğü, hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi ve aktüerya bilirkişiden ilamda belirtilmiş şekilde ek rapor alınması gerektiği belirtilmiştir.
Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinde bozmadan evvel yapılan yargılama sırasında aldırılan İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun … tarihli raporunda, davalı sürücü … … sevk ve idaresindeki otomobille seyri sırasında yola gereken dikkatini vermesi, hızını mahal şartlarına göre ayarlaması, müteveffayı farkettiğinde zamanında fren tatbiki ile aracının durdurup olayı önlemesi gerektiği halde bahsedilen hususlara riayet etmediği, yaya geçidinin yakın olmasına rağmen yüksek hızını sürdürüp müteveffaya çarparak kusurlu olduğunu, müteveffa yaya … yakındaki yaya geçidinin olduğu yeri kullanmadan ve davalı idaresindeki aracın hız ve mesafesini ayarlamadan tedbirsiz bir şekilde yolun karşısına geçmeye çalışarak kazaya neden olmasından dolayı kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce bozmadan sonra, daha evvel rapor sunan aktüerya bilirkişisi …’ten rapor alınmış, bilirkişi tarafından … tarihli raporunda Yargıtay … Hukuk Dairesinin … E. … K. Sayılı bozma ilamında belirtilen hususlar dikkate alınarak rapor sunulmuş, bilirkişi raporunda desteğin kusuru nispetinde (%50) indirim yapıldıktan sonra davacıların uğradığı destekten yoksun kalma zararlarının davacı … için 158.676,51 TL, davacı … için 112.261,11 TL olarak hesaplandığı, davalı … şirketinin poliçe teminat limiti kapsamında ve KTK md 96 uyarınca her bir davacı yönünden sorumlu tutulabileceği teminat limitlerinin davacı … için … TL, davacı … için 72.502,50 TL ile sınırlı olduğu belirtilmiş, mahkememizce icra dosyasında yapılan ödemeler dikkate alınarak bilirkişi tarafından yeniden hesaplama yapılması istenilmiş, bilirkişinin … tarihli ek raporunda rapor tarihine göre yeniden hesaplama yaptığı görülmüştür.
İş bu dava trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Maddi tazminat davası bakımından taraflarca ödeme yapıldığı belirtildiğinden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davacıların manevi tazminat talebi de bulunduğundan manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirme sonucunda; manevi tazminata hükmedilirken olayın özellikleri, tarafların kusur oranları, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının göz önünde bulundurulması gerektiği, manevi tazminatın ne bir ceza ne de bir zenginleşme aracı olduğu, davacıların duyduğu manevi acının bir dereceye kadar yumuşatılıp manevi dengenin onarılması aracı olduğu bu sebeple de kişilerin haksız zenginleşebileceği miktarı bulmaması gerektiği, haksız eylem ve tazminat arasında hak ve adalete uygun düşecek şekilde makul bir orantı kurmak gerektiği, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin daha evvel Asliye Hukuk Mahkemesinde hükmedilen manevi tazminat miktarını az bulup hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmesinin belirtildiği anlaşılmakla, çekilen acının telafisi amacıyla manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan her ne kadar davalı … …’a da dava açılmış ise de bu davalı vefat ettiğinden ve davacı tarafça mahkeme tarafından verilen süreye rağmen davalı …’in mirasçıları davaya dahil edilmediğinden bu davalıya karşı açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Maddi tazminat davası bakımından; taraflarca ödeme yapıldığı belirtildiğinden, dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Manevi tazminat davası bakımından Davanın KISMEN KABULÜ ile; Davacı … … için 15.000,00 TL, davacı … … için 15.000,00 TL, davacı … için 7.500,00 TL olmak üzere toplam 37.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … …’dan alınarak davacılara verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin REDDİNE,
3-Davalı … …’a karşı açılan davanın davalı vefat ettiğinden ve mirasçıları davaya dahil edilmediğinden REDDİNE,
4-Manevi tazminat davası bakımından alınması gerekli 2561,25-TL, maddi tazminat davası bakımından alınması gerekli 179,90 TL harç olmak üzere toplam 2.741,52 TL harçtan peşin olarak alınan 1336,50.-TL harcın mahsubu ile kalan 1.405,02 TL harcın davalı …’den alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacılar tarafından yapılan 17,15 TL ilk dava gideri, 2.200,00 TL bilirkişi ücreti, 1284,85 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 3502,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 1.751 TL’si ile peşin harç olarak alınan 1336,50 TL olmak üzere toplam 3.087,5 TL’nin davalı …’den alınarak davacılara verilmesine,
6-Maddi tazminat davası bakımından taraflarca talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Manevi tazminat davası bakımından davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı … …’dan alınarak davacılara verilmesine,
8-Manevi tazminat davası bakımından Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’ye verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacılar vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların tarafın yokluğunda HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça, okunup, usulünce anlatıldı. 08/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır