Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/170 E. 2022/123 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/170 Esas
KARAR NO : 2022/123
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2020
KARAR TARİHİ: 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı arasında 05/12/2019 tarihinde “Hava Aracı İşletici Sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşmeye göre müvekkiline ait Hot AirShip (sıcak hava zeplini)’nin işletilmesi konusunda karşılıklı olarak taraflara edimler yüklendiğini, bu edimler doğrultusunda müvekkil şirketin üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini fakat davalı şirketin üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini, bu sebeple müvekkili ile davalı şirket arasında anlaşmazlıklar ortaya çıktığını, bu anlaşmazlıklar sonucunda davalı şirketin sözleşme gereği kendisine yüklenen edimleri yerine getiremeyince kötü niyetli olarak müvekkili şirkete 10/03/2020 tarihli 220.118,53-TL bedelli fatura gönderdiğini, müvekkilinin ertesi gün bu faturayı kabul etmediklerini belirterek ihtarname ile iade ettiğini ayrıca başka bir ihtarname ile de sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, müvekkilinin bu faturadan dolayı borçlu olmadığını, davalının bu faturayı 10/03/2020 tarihinde mail yoluyla kendilerine ilettiğini, müvekkilinin aynı gün mail yoluyla itirazda bulunduğunu, ertesi günde ihtarname ile iade ettiğini, borçlu olmadıklarının tespiti talep edilen bu faturada 4 farklı hizmetten bahsedildiğini, 1.sırada gösterilen “265.000 Euro satın alınma bedeli üzerinden yüz beş komisyon tutarı: 13.250 Euro+Kdv, 2.sırada gösterilen “Danışmanlık=5.000 Euro+Kdv” şeklinde belirtilen hizmetlerle ilgili taraflar arasında herhangi bir anlaşma bulunmadığını, sözleşmede bu hizmetlerin verileceğiyle ilgili herhangi bir düzenleme bulunmadığını, faturada 3.sırada gösterilen “Hava Aracı Uçuşa Elverişlilik Hizmet Bedeli = 6.000 Euro+Kdv”, 4.sırada gösterilen “Hava Aracı Tescile Kayıt Ettirme Hizmet Bedeli= 2.500 Euro+Kdv” hizmetleriyle ilgili olarak da belirtilen bedelleri kabul etmediklerini, taraflar arasında yapılan ve ekte sunulan sözleşmede böyle bir hizmet bedelinin yer almadığını yani ne hava aracı uçuşa elverişlilik hizmet bedeli 6.000 EURO4*KDV, ne de hava aracı tescile kayıt ettirme hizmet bedeli 2.500 EURO*KDV olarak taraflar arasında mutabakat sağlanmadığını, tarafların karşılıklı görüşmesi ve sözlü olarak anlaşmaları sonucu hava aracı uçuşa elverişlilik hizmet bedeli ve hava aracı tescil ettirme hizmet bedeli, yurtdışından gelecek yabancı pilotların çalışma izni ve komisyon bedeli olarak toplam 24.000 TL’ye anlaşıldığını, bu bedelin müvekkilinin hesabı üzerinden davalı şirket hesabına gönderildiğini, davalı şirketin herhangi bir ihtirazi kayıt sunmadan bu bedeli kabul ettiğini, söz konusu faturada gösterilen hizmet bedellerinin gerçeği yansıtmamakla birlikte daha önce ödenen hizmet bedellerinin de fahiş fiyatlarla tekrar istendiğini, davalı şirketin bu aşamada sözleşmenin gereğini yerine getiremediği için kötü niyetle davranarak müvekkile haksız olarak 220.118,53 TL lik fatura gönderdiğini, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında kurulan sözleşmenin feshi ve zararların tazmini için ayrıca dava açılacak olmakla birlikte işbu dava taraflarınca gönderilen 220.118,53 TL’lik haksız faturaya dair olası bir icra tehdidine karşı borçlu olmadıklarının tespitini, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle 10.03.2020 tarihli faturada belirtilen 220.118,53 TL’lik fatura yönünden borçlu olmadıklarının tespit edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; Davacının arabuluculuk yoluna başvurulmadığını, bu nedenle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafından, tüm dünyayı etkisi altına alan COVİD-19 pandemisi nedeniyle, müvekkili şirket tarafından getirilen ve tescili yaptırılan sıcak hava balonunun işletilememesi ve söz konusu sıcak hava balonundan davacı tarafın beklediği şekilde kar elde edilememesi nedeniyle, adeta kar kaybını telafi etmek güdüsü ile müvekkili şirketin hak etmiş olduğu ödemeleri yapmama yoluna gidildiğini, müvekkili şirketin özellikle Kapadokya bölgesinde uçuş işlemlerine vakıf olması nedeniyle davacı şirket tarafından müvekkil şirket ile iletişime geçildiğini, söz konusu iş ilişkisi kapsamında müvekkil şirketin hava aracını Almanya’da …isimli şirketten ithal ettiğini, Türkiye’deki tüm gümrük işlemlerinin takip ettiğini, Türk sivil havacılık mevzuatına göre gerekli tüm müracaatları yaptığını, hava aracının manuellerinin hazırlanması süreçlerini takip ettiğini, tescil ve uçuşa elverişlilik işlemlerini aylarca süren bir emek ile gerçekleştirtiğini ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü denetimlerinin sağlanarak Türkiye’de uçabilecek şekilde sertifikalarının alınması süreçlerinin tamamının takip edildiğini, söz konusu sıcak hava balonunun davacı şirketin Nevşehir Çavuşin’de bulunan merkezlerine bizzat müvekkili şirket tarafından teslim edildiğini, yukarıda sayılan tüm hususlarda ve sıcak hava balonunun uçuşa elverişli ve hazır bulunması amacıyla gerekli olan tüm iş ve işlemlerde müvekkili şirketin üzerine düşen tüm yükümlülükleri eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, müvekkilinin davacıya uçuş operasyon hizmeti de verdiğini, fatura konusu hizmet bedellerin müvekkilince hak edildiğini, davacı tarafın havale ettiği 24.000 TL bedelin ise, müvekkil şirketin üzerine düşen edimleri yerine getirirken yaptığı genel masraflara yani müvekkili şirket ve personelinin edimleri yerine getirmek amacıyla yaptığı seyahatler, pasaport bedelleri vs. gibi genel nitelikteki harcamalarına ilişkin olduğunu, davacı şirket tarafından gerçeğe aykırı şekilde havale açıklamasında bulunulduğunu, havale açıklamasında belirtilen “air ship uçuş elv, tescil, çalışma izni ve komisyon” şeklinde belirtilen hizmetlerin de söz konusu fiyat karşılığında verilmesine olanak bulunmadığını, söz konusu havalenin müvekkil şirket hesabına yapılmadığından havale açıklamasının da görülmediğini, bu sebeple itiraz edilmediğini belirterek öncelikle, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından sözleşme, ihbarname ve ihtarname, fatura mail yazışması, ödeme dekontları, Whatsap yazışmaları delil olarak sunulmuş, mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılarak tüm deliller toplanmıştır.
Dava, davalı tarafça davacıya kesilen 10/03/2020 tarihli 220.118,53-TL bedelli faturadan dolayı açılmış menfi tespit davasıdır.
Menfi tespit davalarında dava öncesi arabuluculuk yoluna başvurulması gerekmediğinden davalının bu yöne ilişen itirazları yerinde görülmemiş, dava şartlarının mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında Hava Aracı İşletici sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede belirtilen hizmetlerin davalı tarafça davacıya temin edileceği şeklinde tarafların anlaştıkları, fatura konusu 3 ve 4 nolu hizmetlerin teslim edildiği ve davacı tarafça bir kısım ödemenin yapıldığı noktalarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, fatura konusu ilk iki kalemin sözleşme kapsamında olup olmadığı, bu kalemlere yönelik taraflar arasında anlaşma bulunup bulunmadığı, üç ve dört nolu kalemde belirtilen hizmetler için anlaşılan ücretin ne kadar olduğu, bu tutarın ödenip ödenmediği, yapılan ödemenin bu hizmetlerin karşılığı olarak yapılıp yapılmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce tarafların defterlerin incelenmesine karar verilmiş, bu doğrultuda öncelikle davacının defterleri istinabe yoluyla bilirkişiye incelettirilmiştir. Sunulan 02/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının 2019 yılı defterlerinin kapanış tasdiki yaptırılmadığından usulüne uygun olmadığı, 2020 yılı ticari defterlerinin ise açılış onaylarının usulünce yapıldığı, kapanış tasdiki için henüz sürenin bulunduğu, davacı defterlerine göre davacının davalı şirkete 11/03/2020 tarih 129.800,00-TL bedelli ve 30/04/2020 tarih 30.329,02-TL bedelli faturalar düzenlediği ve toplamda 160.129,02-TL tutarında alacak kaydı olduğu, davacının belirttiği ödemelerin defter kayıtlarında bulunmadığı, yine davacı kayıtlarına göre davalının davacı şirkete 09/04/2020 tarihli 30.329,02-TL tutarlı fatura düzenlediği ve bu tutarda alacaklı olduğu, davalının ikinci cevap dilekçesinde belirttiği 19/12/2019 tarihli 141.600,00-TL bedelli faturanın kayıtlarda olmadığı, davacının 13/03/2020 tarihinde yaptığı 60.000,00-TL havalenin de kayıtlarda olmadığı, dava konusu 10/03/2020 tarihli 220.118,53-TL bedelli faturanın kayıtlara alınmadığı, davacının defterlerinin delil niteliğinin bulunmadığı belirtilmiştir.
Davalının defterlerinin incelenmesi ve dosyanın bütünü hakkında değerlendirme yapılması için dosya resen seçilen bir mali müşavir ve bir sivil havacılık konusunda uzman bilirkişilerden oluşan heyete tevdi edilmiş, alınan 24/08/2021 tarihli raporda özetle; davalının 2019/2020 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalının kayıtlarına göre davalı tarafça davacıya toplam 422.685,53-TL bedelli 4 adet fatura düzenlendiği, bu faturalardan 281.085,53-TL bedelli 3 adet faturanın iptal edildiği, davacı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığı, davalının davacıdan 31/12/2020 tarihi itibariyle 141.600,00-TL tutarında alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, dava konusu 220.118,52-TL’lik fatura için de iptal kaydı girildiği, bunun nedenin ise ödeme yapılmamasından ötürü vergi ödememek için girilen kayıt olduğunun taraflarına beyan edildiği, davacının bahsettiği ödemelerin davalının kayıtlarında yer almadığı, dava konusu faturada yer alan bir numaralı “265.000,00-EURO satın alma bedeli üzerinden %5 komisyon tutarı” ve 2 numaralı “danışmanlık” hizmetlerinin taraflar arasındaki sözleşmenin konusu olmadığı, uçak brokerlığı olarak da bilinen uçak bulma, teknik kontrolleri yaparak hava aracını değerlendirme, pazarlıklarını yapma, satın alma süreçlerini yönetme ve ithali işinin şartları ve ücretlendirmesinin tarafların anlaşmasına bağlı ayrı bir iş olduğu, davacının bu hizmetleri alıp almadığı, bu hususlarda anlaşma sağlanıp sağlanmadığının dosya kapsamından teyit edilemediği, davacının faturada yer alan 3 numaralı ” Uçuşa elverişlilik sertifikası alınması” ve 4 numaralı ” Tescile kayıt” hizmetlerini aldığı, bu işlemlerin sözleşme maddelerinde açıkça düzenlenmediği ve faturadaki bedeller üzerinden fiyatlandırılacağı konusunda herhangi bir anlaşma sağlanmamış olduğu, bununla birlikte bu iş ve işlemlerin bir yandan sözleşmenin fiilen uygulanabilmesi için bir ön şart iken, diğer yandan da zımnen sözleşmenin konusunu oluşturduğu ve sözleşme kapsamında aylık 10.000,00-TL+KDV karşılığında görüleceği açıkça kararlaştırılan işlerle aynı mahiyette olduğu, tescil ve uçuşa elverişlilik sertifikalarının alınması işinin sözleşmeye dahil olmadığının kabul edilmesi halinde davalının tüm hazırlık işlerini tamamlayıp uçuş başlamadığı sürece sözleşmede kararlaştırılan 10.000,00-TL+KDV işletme bedelini talep edemeyeceği, sözleşmenin 05/12/2019 tarihinde başladığı, davalıya ödenmesi kararlaştırılan işletme bedeli için 19/12/2019 tarihli 141.600,00-TL bedelli fatura (bir yıllık işletme bedeli) düzenlendiği, davacının 6 aylık işletme bedeli ile 12 aylık KDV tutarı olan 81.600,00-TL bedeli ödediği, davacının 12/12/2019 tarihinde … hesabına 34.000,00-TL, 06/01/2020 tarihinde … hesabına 24.000,00-TL olmak üzere toplam 58.000,00-TL gönderdiği, davalının uçuşa elverişlilik ve tescil sertifikaları için gerekli döküman hazırlığı gibi teknik iş ve işlemlerle evrak takibini 3.kişilerden hizmet almak suretiyle gerçekleştirdiği ve sözleşme şartlarında düzenlendiği şekilde davacıya önceden bildirilerek masraf ve hizmet bedellerinin 3. Kişilere doğrudan ödemesinin sağlandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 05/12/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği ve 11/03/2020 tarihinde feshedildiği göz önünde bulundurulduğunda fesih tarihine kadar henüz fiilen işletilemeyen ve uçuşa elverişliliği sertifikalandırılmamış bir hava aracı için “işletme ve uçuşa elverişli bulundurma bedeli” ödendiği kabul edilemeyeceğinden taraflar arasındaki sözleşme yürürlükte iken sözleşmeye dahil olarak aylık belirlenen 10.000,00-TL+KDV işletme bedeli karşılığında davalının bu işlemleri gördüğünün değerlendirildiği, davacının 3 ve 4 nolu kalemler yönünden borcunun bulunmadığı hususlarının belirtildiği görülmüştür.
Davalının rapora itirazlarının değerlendirilmesi ve 3 ve 4 nolu hizmetlerden ötürü davacının borçlu olmadığı tespitinin neye dayandırıldığı hususuna açıklık getirilmesi konularında Sivil Havacılık Uzmanı bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Sunulan 18/11/2021 tarihli raporda özetle; Tescil ve uçuşa elverişlilik sertifikasının alınması işlemlerinin sözleşme maddelerinde açıkça yer almamakla birlikte davalının sözleşmeyle açıkça yüklendiği diğer iş ve işlemlerle benzer mahiyette olduğu, uçuşa elverişlilik sertifikasının yenilenmesi işinin sözleşmenin 6.maddesinde açıkça düzenlendiği, tescil işleminin de bir kereye mahsus bir işlem olduğu, bu sertifika olmaksızın sözleşmenin açıkça konusu olan hava aracının işletilmesi ve diğer iş ve işlemlerin yapılmasının mümkün olmadığı dolayısıyla tescil ve uçuşa elverişlilik sertifikalarının alınmasının sözleşme şartlarının yürürlüğe girebilmesi için gereklilik olduğu, sözleşmede genel olarak davacının davalı tarafından 3.kişilerden alınan sigorta, bakım gibi hizmetlerin bedellerini ödeyeceği, bu ödemelerin davalı vasıtasıyla veya 3.kişilere doğrudan yapılacağı, ayrıca yakıt, parça, personel gideri gibi masrafların da davacıya ait olacağı kararlaştırılmış ise de davalının işletici olarak verdiği her bir hizmet ile 3.kişiden temin edilerek bedeli 3.kişiye ödenen iş ve hizmetlerin aylık işletme bedeli haricinde davalı tarafından hizmet bedeli adı altında ücretlendirileceğine ilişkin bir şart veya ücret tarifesinin bulunmadığı, dosyada mevcut dekont ve belgelerin incelenmesinde davacı tarafından 12/12/2019 tarihinde … hesabına “aır shıp dv mel onayı ve hizmet bedeli” açıklamasıyla 34.000,00-TL, 06/01/2020 tarihinde ise …hesabına ” aır shıp uçuşa elverişlilik tescil, çalışma izni ve komisyon bedeli” açıklamasıyla 24.000,00-TL olmak üzere toplamda 58.000,00-TL gönderildiği, tescil için başvurunun ise bir gün sonra yani 07/01/2020 tarihinde yapıldığı, 2020 yılı tarifesine göre iki pilot için çalışma izni ile tescil ve uçuşa elverişlilik işlemleri için ödenmesi gereken toplam harç tutarı 6.625,80-TL olduğuna göre bakiye 51.374,20-TL’nin 3.kişilere tescil uçuşa elverişlilik işlemleri için ödenen hizmet bedelleri olduğunun değerlendirildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 05/12/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği, sertifikalarının 18/02/2020 ve 02/03/2020 tarihli oldukları, bu durumdan sözleşmenin yaklaşık ilk üç ayında hava aracının henüz fiilen işletilemediği ve davalının işletici sıfatını kazanamadığı, davalının bu süre zarfında tescil ve uçuşa elverişlilik sertifikası haricinde sözleşmede yazılı diğer işlerle uğraşamayacağı böylelikle tescil ve uçuşa elverişlilik sertifikası alımı işinin sözleşme kapsamında olmadığının kabul edilmesi halinde davacının ödediği aylık işletme bedelinin de anlamlı olamayacağı, davalının yürürlükteki sözleşme hükümleri gereği bu sertifikaları alma işlerini 3.kişilerden hizmet alımı yoluyla davacıya sağlamış olduğu bunun karşılığında da davacının aylık belirlenen 10.000,00-TL+KDV işletme bedeli ile 3.kişilere ödediği anlaşılan hizmet bedelleri haricinde bir ücret ödeyeceğine ilişkin sözleşme hükmünün bulunmadığı, davalının işletme bedeli için 141.600,00-TL bedelli fatura düzenlediği, davalı savunmasına göre davacının bu faturaya karşılık 60.000,00-TL ödediği, kalan kısmı ödemediği, davacının sunduğu dekontların incelenmesinde 30/01/2020 tarihli 21.600,00-TL tutarlı EFT ile 13/02/2020 tarihli 60.000,00-TL tutarlı EFT’nin açıkça bu faturaya ilişkin yapıldığının açıklamada yazıldığı, buna göre davacının 6 aylık işletme bedeli olan 60.000,00-TL ile 12 aylık KDV tutarı 21.600,00-TL olmak üzere 81.600,00-TL ödeme yaptığı, sözleşme 3 ay 6 gün yürürlükte kaldığına göre davacının tescil ve uçuşa elverişlilik sertifikası işlemleri bakımından borcunun olmadığı yine davacının davalı tarafından 3.kişilerden temin edilen tescil ve uçuşa elverişlilik sertifikası alınmasına ilişkin hizmet bedellerini (harç dahil 58.000,00-TL) doğrudan 3.kişilere ödediği, davacının davalıya borçlu olmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde denetime elverişli ve gerekçesinin tatminkar oluşu sebebiyle hükme esas alınan uzman bilirkişi raporu ve ek raporuna göre, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalının, davacıya ait hava aracını uçuşa elverişli şekilde tutmak ve sivil havacılık mevzuatına uygun olarak işletmek için hava aracının bakım ve operasyonel yönetimini sağlamak bu doğrultuda teknik bakım ve uygulamalarının temini, personel sigorta gibi konularda hava aracının mevzuat gerekliliklerine uygunluğunu sağlamak amacıyla gerekli düzenlemeleri yaparak gerekli hizmetleri almak ve resmi evrakları hazırlamakla yükümlü olduğu, davacının ise işletme bedeli olarak aylık 10.000,00-TL +KDV ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, davacının bu sözleşme sayesinde sahip olduğu hava aracını genel havacılık işletme ruhsatı alma bürokrasi ve evrak işleriyle uğraşma zahmetine katlanmaksızın uçurabilme imkanına sahip olacağı, davalının ise işletici sorumlulukları yerine getirerek aylık 10.000,00-TL+KDV tutarında gelir elde edeceği, yine sözleşmeye göre hava aracının işletilmesinden kaynaklanan ve 3.kişilere ödenmesi gereken her türlü masraf ve hizmet bedelinden hava aracının sorumlu olduğu, sözleşmede ayrıca işleticinin yapmak zorunda olduğu bakım, onarım, sigorta gibi hizmet alımları için en iyi fiyatları elde ederek davacıya bildireceği ve davacının da hizmet alımından önce hizmet bedellerini davalı kanalıyla veya 3.kişiye doğrudan ödeyeceğinin karlaştırıldığı, dava konusu faturada 4 kalem hizmetin yer aldığı, davacı tarafça ilk iki kalem hizmetin sözleşme konusu olmadığı ve bu hizmetlerin alınmadığının, kalan iki hizmetin ise faturada yazılı bedelleri konusunda anlaşma bulunmadığının ve bu iki hizmet için anlaşılan ücret üzerinden ödeme yapıldığının iddia edildiği, davacının kabul etmemesi ve faturayı süresinde iade etmesi karşısında ilk iki hizmetin sözleşme konusu olduğu veya sözleşme konusu olmasa bile davacı tarafa verildiğini ispat külfetinin davalıya ait olduğu, yine diğer 3 ve 4 nolu hizmetlerin faturada yazılı miktar üzerinden verileceği konusunda anlaşma olduğunu ispat yükünün de davalıya ait olduğu, bilirkişi raporuna göre faturada komisyon ve danışmanlık adı altında yer alan bir ve iki numaralı hizmetlerin sözleşme konusu olmadığı, bunların uçak bulma, teknik kontrollerini yaparak hava aracını değerlendirme, pazarlıklarını yapma, satın alma süreçlerini yönetme ve ithali şeklinde brokerlık olarak adlandırılan ayrı bir iş olduğu, tarafların bu iş için ayrıca anlaşmalarının gerektiği, bu hizmetlerin sözleşmenin konusunu oluşturmaması, bu yönde taraflar arasında ayrıca yapılmış bir anlaşmanın bulunmaması, sözleşme bulunmasa bile davalı tarafça bu hizmetlerin davacıya sağlandığı yönünde herhangi bir delil ibraz edilmemesi, davalının 15/02/2022 tarihli celsede yemin delilini kullanmayacaklarını açıklaması sebepleriyle ispatlanamayan fatura konusu bu kalemler yönünden davacının davalıya borçlu olmadığı kanaatine varılmıştır.
Faturada yer alan 3 numaralı ” Uçuşa elverişlilik sertifikası alınması” ve 4 numaralı ” Tescile kayıt” hizmetleri yönünden yapılan değerlendirmede, tescil ve uçuşa elverişlilik sertifikasının alınması işlemlerinin sözleşme maddelerinde açıkça yer almamakla birlikte davalının sözleşmeyle açıkça yüklendiği diğer iş ve işlemlerle benzer olduğu, uçuşa elverişlilik sertifikasının yenilenmesi işinin sözleşmenin 6.maddesinde açıkça düzenlendiği, tescil işleminin de bir kereye mahsus bir işlem olduğu, bu sertifika olmaksızın sözleşmenin açıkça konusu olan hava aracının işletilmesi ve diğer iş ve işlemlerin yapılmasının mümkün olmadığı dolayısıyla tescil ve uçuşa elverişlilik sertifikalarının alınmasının sözleşme şartlarının yürürlüğe girebilmesi için gereklilik olduğu yani zımnen sözleşmenin konusunu oluşturduğu ve sözleşme kapsamında aylık 10.000,00-TL+KDV karşılığında görüleceği açıkça kararlaştırılan işlerle aynı mahiyette olduğu, davacının davalıya ödenmesi kararlaştırılan işletme bedeli için 19/12/2019 tarihli 141.600,00-TL bedelli fatura ( bir yıllık işletme bedeli) düzenlendiği, davacının 6 aylık işletme bedeli ile 12 aylık KDV tutarı olan 81.600,00-TL bedeli iki ayrı EFT işlemi ile bizzat davalının hesabına ödediği, sözleşmenin 05/12/2019 tarihinde başlayıp davacının feshi ile 11/03/2020 tarihinde sona ermesi göz önüne alındığında davacının yaklaşık üç ay altı gün yürürlükte kalan sözleşme için aylık kararlaştırılan işletme bedelini fazlasıyla ödediği, sözleşmeye göre ayrıca davalının hava aracının işletilmesinden kaynaklanan ve 3.kişilere ödenmesi gereken her türlü masraf ve hizmet bedelinden davacı hava aracı sahibinin sorumlu olduğu, davacının hizmet alımından önce hizmet bedellerini davalı kanalıyla veya 3.kişiye doğrudan ödeyeceğinin sözleşmede karlaştırıldığı, bu kapsamda davalının 3.kişilerden aldığı hizmet bedellerine yönelik olarak davacı tarafça 3.kişilerin hesabına doğrudan ödeme yapıldığı, bu doğrultuda davacı tarafından 12/12/2019 tarihinde … hesabına “aır shıp dv mel onayı ve hizmet bedeli” açıklamasıyla 34.000,00-TL, 06/01/2020 tarihinde ise … hesabına ” aır shıp uçuşa elverişlilik tescil, çalışma izni ve komisyon bedeli” açıklamasıyla 24.000,00-TL olmak üzere toplamda 58.000,00-TL gönderildiği, tescil için başvurunun ise bir gün sonra yani 07/01/2020 tarihinde yapıldığı, bilirkişi raporuna göre 2020 yılı tarifesine göre iki pilot için çalışma izni ile tescil ve uçuşa elverişlilik işlemleri için ödenmesi gereken toplam harç tutarı 6.625,80-TL olup bakiye 51.374,20-TL’nin 3.kişilere tescil uçuşa elverişlilik işlemleri için ödenen hizmet bedelleri olduğu, bu tutarın piyasa rayicine uygun olduğu neticeten sözleşmenin yürürlükte kaldığı süre boyunca davalının henüz sözleşme konusu iş ve işlemleri yapmaya başlamadan önce ve fakat bu işlemlerin yapılmasının ön koşulu olan ve bu nedenle zımnen sözleşmenin konusunu oluşturan fatura konusu 3 ve 4 nolu hizmetlerin davalı tarafça yerine getirildiği, davacının bu hizmetlerin sağlanması karşılığında davalıya sözleşmede kararlaştırılan aylık işletme bedelini fazlasıyla ödediği, yine bu hizmetlerin verilmesi için 3.kişilerden sağlanan masraf bedellerinin de davacı tarafından doğrudan 3.kişilere ödendiği, davacının ödeme sebebiyle 3 ve 4 nolu hizmetler yönünden borcunun kalmadığı ve bu kalemler yönünden de davalıya borçlu olmadığı anlaşıldığından davanın tümden kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın kabulü ile; davalı tarafça davacı adına kesilen 10/03/2020 tarihli 220.118,53-TL bedelli … nolu faturadan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Alınması gerekli 15.036,29-TL harçtan peşin alınan 3.759,08-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.277,21-TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL ilk masraf, 120,50-TL tebligat gideri, 80,50-TL müzekkere gideri 2.100,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere 2.355,40-TL yargılama gideri ile peşin alınan 3.759,08- TL toplamı 6.114,48-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 23.858,30-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 15/02/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)