Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/134 E. 2022/479 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2020/134
KARAR NO : 2022/479
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2020
KARAR TARİHİ: 22/06/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı arasında sigortacılık faaliyetinden kaynaklanan cari hesap ilişkin bulunduğunu, sigorta acentesi olan müvekkili tarafından davalıya ait …plakalı aracın …numaralı poliçe ile ZMMS kapsamında sigortalandığını, sigorta priminin 6.224,41.-TL tuttuğunu, 1.500,00.-TL’sinin ödendiğini ancak, bakiye 4.724,41.-TL.sinin ödenmediğini, müvekkilinin davalıdan alacağı için Antalya …İcra Müdürlüğü’nün …sayılı dosyası üzerinden takip başlattığını, davalının bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, …plakalı aracın kaydına borcu karşılar nitelikte ihtiyati haciz şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı cevabında; itirazın iptaline konu olan icra takibi davacının sigortacılık hizmeti kapsamında kendisinden alacağı olduğu iddiası ile başlatıldığını, davacı ile aralarında herhangi bir ticari ilişki ya da sigortacılık hizmetinin bulunmadığını, aleyhine yapılan icra takibinin kötü niyetle yapıldığını, kendisine ait …plakalı araca davacı tarafından herhangi bir sigorta poliçesi temin ettirilmediğini, böyle bir ilişkinin varlığında dahi ödemediği herhangi bir borcunun ve sigorta bedelinin bulunmadığını, sigorta acentasının poliçeyi iptal yetkisi dahi varken iptal etmeyip borç olduğu beyanının da gerçek dışı olduğunu, davacıya herhangi bir sigorta poliçesi düzenlemesi için yetki vermediğini, talepte bulunmadığını, kendi bilgisi ve rızası dışında hazırlanan poliçede bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının kendi kredi kartından sigorta poliçe miktarını ödediğini belirterek davayı yönelttiğini ancak kendisinin böyle bir talepte bulunmadığını, tüm bu nedenlerle aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; sigorta prim alacağına dayalı prim borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacı Antalya Genel İcra Dairesinin … (Eski; Antalya …İcra Müdürlüğünün …) sayılı dosyası ile 20/08/2019 tarihinde 4.724,41.-TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlattıktan sonra (Örnek No:7) ödeme emrinin borçlu/davalıya tebliğ edilemediği, borçlunun 26/08/2019 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 09/03/2020 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı taraf, davaya bakmaya Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğunu ileri sürerek mahkememizin görevine itiraz etmiştir. Dava konusu ZMMS poliçesinde sigortalı … plakalı aracın DAF ÇEKİCİ (TIR) yani ticari bir araç olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle TTK.nun 5.maddesi gereğince sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan davalar mutlak ticari davalardan sayıldığından, görev itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı taraf ayrıca icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine de itiraz etmiş, kendi ikametgahının Başakşehir/İSTANBUL olması nedeniyle Bakırköy icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüştür. ZMMS poliçeleri Sorumluluk Sigortaları (TTK.nun 1473) başlığı altında TTK.nun 1483.vd. Maddelerinde düzenlenmiştir. Bu nedenle HKM.nun 15.maddesi uygulanamaz. Sözleşmeden doğan davalarda yetki başlıklı HMK.nun 10.maddesi gereğince; Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. TBK.nun İfa yeri başlıklı 89.maddesi gereğince; Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır; para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, ifa edilir, hükmü gereğince mahkememizin davaya bakmaya yetkili olduğu kabul edilmiş, yetki ilk itirazı yerinde görülmemiştir
Davalı taraf yine alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek zamanaşımı def’inde bulunmuş ise de TBK.nun 146.maddesinde 10 yıllık zamanaşımı öngörüldüğü, ZMMS poliçesinin tarihinin 17/02/2016, icra takip tarihinin 20/08/2019, dava na tarihinin ise 09/03/2020 olması karşısında 10 yıllık süre dolmadığından bu itirazı da yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı, daha doğrusu poliçenin düzenlenip düzenlenmediği tartışma konusu değildir. Davalı taraf da cevap dilekçesinde poliçeyi başka bir sigorta firmasına yaptırdığını, davacının kendi kendine poliçe hazırladığını söylememektedir. Buna ilişkin bir belge de sunmamıştır. Sadece davacının haksız kazanç elde etmeye çalıştığını ileri sürmektedir. O halde çözümlenmesi gereken sorun, davacının prim alacağını tahsil etmiş olmasına rağmen 2.kez tahsilat yapmaya çalışıp çalışmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalının ticari defter ve kayıtları talimat yoluyla Mali Müşavir Bilirkişiye incelettirilmiş, davalının ibraz edilen 2017 yılı Ticari defterlerinin açılış-kapanış onaylarının, TTK Madde 64,66 (Eski TTK. Madde 69,70/son 72/3) ve VUK madde 220-226 uyarınca yasal sürelerde ve usule uygun şekilde yaptırıldığı tespit edilmiştir. Yine taraflar arasında ticari ilişki olduğuna dair hiç bir kayda rastlanmamıştır.
Davacının ticari defter ve kayıtları mahkememizce Mali Müşavir bir bilirkişiye incelettirilmiş, davacının ibraz ettiği ticari defterlerinin yeni TTK 64. Maddesine göre 2016 yılına ait yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin süresi içerisinde yaptırıldığı, 2016 yılına ait yevmiye defterinin kapanış tasdikinin de süresi içerisinde yaptırıldığı, ibraz edilen 2016 yılına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu tespit edilmiştir.
Davacının ticari defter kayıtlarına davalının aracına yapılan poliçenin kayıtlı olmadığı, davalının yaptığı belirtilen 1.500,00.-TL ödemenin de ticari defterlerde kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir. Ancak, davacı tarafından bilirkişiye ibraz edilen davacıya ait …nolu …card kredi kartı ekstresinin incelenmesinde davacının …sigortaya 3 taksitle ödeme yaptığı bu tutarında 6.224,41.-TL olduğu, bu miktarın da dava konusu poliçe tutarı ile aynı olduğu görülmüştür.
Yine dava dilekçesi ekinde bulunan kredi kartı ile ödeme makbuzu incelendiğinde bu makbuzun davalı adına düzenlenen poliçenin davacı tarafından ödendiğine dair 17.02.2016 tarihli … sigorta tarafından düzenlenen kredi kartı ile prim ödeme makbuzu olduğu tespit edilmiştir.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Davalı taraf prim borcunu ödediğini ve kendisinden 2.kez tahsil edilmeye çalışıldığına dair bir savunma getirmediği gibi, buna ilişkin bir delil de sunmamaktadır. Poliçenin düzenlenmesi konusunda davacı sigortacıya bir yetki verilmediğini, talepte bulunulmadığını ileri sürmekle yetinmektedir. Davacının kendisine bir talep iletilmeden hiç tanımadığı birine poliçe hazırlayıp göndermesi hayatın olağan akışına ve günlük yaşam tecrübelerine terstir. Uygulamada acentaların bazen müşterilerin talebi üzerine ve aradaki güven ilişkisine dayanarak ilk sigorta primlerini kendi kasalarından yatırıp poliçeyi yürürlüğe soktuktan sonra müşterilerinden alacaklarını tahsil etme yoluna gittikleri gözlenmektedir. Bu nedenle davalının savunmalarına itibar edilmemiş, davanın kabulüne ve likit (belirlenebilir) olduğu anlaşılan asıl alacak üzerinden davalının haksız itirazı nedeniyle takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
Davacının Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …(Eski:Antalya …İcra Müdürlüğünün …) sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN İPTALİNE,
Takibin 4.724,41.-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin kanunun 2. Maddesine göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz UYGULANMASINA,
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit(belirlenebilir) olan alacak (4.724,41.- TL) üzerinden %20 hesabıyla 944,88.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Alınması gerekli 322,72.-TL harçtan, peşin olarak alınan 57,07.-TL harcın mahsubu ile kalan 265,65.-TL harcın DAVALIDAN ALINMASINA,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 54,40.-TL, tebligat gideri 123,50.-TL, müzekkere gideri 43,50.-TL, bilirkişi ücreti 1.400,00.-TL, olmak üzere toplam 1.621,40.-TL yargılama giderlerinin ve mahkememizde peşin olarak alınan harç gideri 57,07.-TL olmak üzere toplam 1.678,54.-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlasının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde DAVACIYA İADE EDİLMESİNE,
Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince davalıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 4.724,41.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı. 22/06/2022

KATİP…
E-imzalıdır

HAKİM…
E-imzalıdır