Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/104 E. 2021/635 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DOSYA NO : 2020/104 Esas
KARAR NO : 2021/635
DAVA : MADDİ MANEVİ TAZMİNAT (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
BİRLEŞEN DAVA
(Antalya 10. Asliye Hukuk Mahkemesi – 2017/122 E. 2020/331 K.)
DAVA : MANEVİ TAZMİNAT (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2014 (Asıl Dava)
: 12/05/2017 (Birleşen Dava)
KARAR TARİHİ: 13/10/2021
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen TAZMİNAT davasının mahkememizde yapılan yargılaması neticesinde verilen … tarih ve …. E. ….K.sayılı kararın temyizi üzerine Yargıtay …. Hukuk Dairesinin … tarih ve …E. …K.sayılı kararı ile bozulması üzerine yeniden yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; müvekkili ….’ın idaresindeki motosiklet ile arkasında eşi … ile birlikte seyir halinde iken davalılradan …’nın mülkiyeti davalı … İnş…Ltd. Şti.’ye ait bulunan … plakalı kamyonu ile aniden döndüğü esnada müvekkillerinin kaza yaparak araca çarpmasına sebep olduğunu, bu kaza neticesinde her iki müvekkilinin de ağır şekilde yaralandığını, kaza tespit tutanağında davalı şoförün tam kusurlu olarak tespit edildiğini, kazadan sonra özellikle araç maliki olan davalı şirketin maddi gücünün fazla olmasına rağmen müvekkillerinin hiç bir şekilde tedavileri ile ilgilenmediklerini, maddi manevi müvekkillerine destek olmadıklarını, müvekkili …’ın kaza neticesinde akli dengesini kaybettiğini, eşi …ın ise sayısız operasyon ve ameliyat geçirdiğini, müvekkillerinin geçimini mantar yetiştiriciliğinden sağladıklarını ancak kazadan dolayı gündelik işlerini dahi yapmakta zorlandıklarını, kazaya sebebiyet veren …plakalı aracın sigortacısının da ….Sigorta olduğunu, bu nedenle kazadan müteselsilen sorumlu olduğunu beyanla her iki davacı için ayrı ayrı belirlenmek üzere asgari olarak … için 5.000,00.-TL, …için 5.000,00.-TL olmak üzere toplam 10.000,00.-TL maddi tazminat ve … ile …. için 175.000,00.-TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; aynı olay nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunarak; müvekkillerinden …’ın, ağır bedensel zarar gören babası ….’ın yaralanarak akli dengesini kaybettiğini, bu nedenle duyduğu elem ve ızdırap için 20.000,00.-TL, annesi …’ın ağır yaralanmasından ötürü duymuş olduğu elem ve ızdırap nedeniyle 10.000,00.-TL (toplam 30.000,00 TL), müvekkillerinden ….’ün ağır bedensel zarar gören üvey babası … ‘ın yaralanarak akli dengesini kaybetmiş olması nedeni ile duymuş olduğu elem ve ızdırap için 5.000,00.-TL, annesi …’ın ağır yaralanmasından ötürü duymuş olduğu elem ve ızdırap nedeniyle 5.000,00.-TL (toplam 10.000,00 TL) manevi tazminata hükmedilmesine, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Açılan dava …. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….E. ….K.) sayılı kararıyla mahkememiz dava dosyası ile birleştirilmiş, yargılamaya davamız dosyası üzerinden devam edilmiştir.
CEVAP:
Davalı ….Sigorta A.Ş. vekili ASIL davadaki cevabında özetle cevabında özetle; …. plakalı aracın müvekkili şirkete ZMMS ile sigortalı olduğunu, kazaya karışan araçların kusurlarının tespitinden sonra sigortalısının kusuru oranında tazminattan sorumlu olacaklarını, ayrıca davacının müvekkili sigorta şirketine herhangi bir başvuruda bulunmadığını beyanla faiz talebinin reddini talep etmiştir.
Davalı … İnş… Ltd. Şti. vekili ASIL davadaki cevabında özetle; kazadan dolayı maddi manevi tazminata ilişkin taleplerde müvekkilinin sorumlu olmadığını, sigorta şirketinin sorumlu olduğu, müvekkili şirket yetkililerinin kaza tarihinden itibaren davacılarla maddi ve manevi destekte bulunduklarını, ….ın tedavisi için ailesi ile birlikte Ankara’ya uçak ile gönderdiklerini, eşi ….’ın ise kaza sonrasında ….’ı terk ettiğini ve davayı açmaktaki amacının müvekkili şirketten para koparmak olduğunu, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. Davalı vekili BİRLEŞEN davadaki cevabında ise özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, kazayı davacıların anne ve babası yaptığından davacıların bu dava yönünden taraf ehliyetinin bulunmadığını, davacıların kazada yaralanan babaları … ve anneleri … ile ilgilenmediklerini, tedavi sürecinde bakımlarını ….’ın babası …. ile annesi ….’ın üstlendiğini, acı ve elem duymalarının söz konusu olmadığını, davacıların günlük rutin hayatlarına aynen devam ettiklerini, istenen tazminat miktarlarının da oldukça fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı …vekili ASIL davadaki cevabında özetle; müvekkilinin kazada kusuru olmadığını, davacının kask takmadığı için kusurlu olduğunu ve kavşağa hızlı giriş yaparak kazaya sebebiyet verdiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir. Davalı vekili BİRLEŞEN davadaki cevabında ise özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, kazayı davacıların anne ve babası yaptığından davacıların bu dava yönünden taraf ehliyetinin bulunmadığını, davacıların kazada yaralanan babaları … ve anneleri … ile ilgilenmediklerini, tedavi sürecinde bakımlarını …’ın babası … ile annesi …ın üstlendiğini, acı ve elem duymalarının söz konusu olmadığını, davacıların günlük rutin hayatlarına aynen devam ettiklerini, istenen tazminat miktarlarının da oldukça fahiş olduğunu, müvekkilinin asgari ücretle çalıştığını, kendi geçimini zor sağladığını belirterek davanın reddini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Asıl ve birleşen dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi zararların giderilmesi talebine ilişkin tazminat davasıdır.
Taraflar arasında kazanın varlığı, davacıların olay nedeniyle yaralanması ve sigorta poliçesi hususlarında tartışma bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık; kazadaki kusur durumu, müterafik kusur ve tazminat miktarı konusunda toplanmaktadır.
Dava devam ederken davalı … İnş. Tur. Nakl. Teks. Tar. Tic. Ve San. Ltd. Şti.nin ünvanı … KOMPOST İNŞAAT GIDA TARIM SANAYİ VE TİCARET A.Ş. Olarak değişmiş, davalı vekili … tarihli dilekçe vererek durumu mahkememize bildirmiştir.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış, Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesi … esas sayılı dosyası UYAP üzerinden istenmiş, Korkuteli Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası getirtilmiş, davacıların tedavi evrakları, trafik kayıtları, sigorta poliçesi getirtilmiş, kaza nedeniyle davacılara ödeme yapılıp yapılmadığı, davalı sigorta şirketi ve SGK’dan sorulmuş, tarafların ekonomik sosyal durumları araştırılmış, davacıların nüfus aile kaydı Uyap üzerinden çıkartılmış, dosya Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek tarafların kusur oranları ve maluliyet konusunda kesin raporu aldırılmış, daha sonra dosya resen seçilen bir aktüerya uzmanına tevdi edilerek dosya kapsamına göre talep edilebilir tazminat miktarı hesaplatılmıştır. Yapılan yargılama sonunda mahkememizin … tarih ve …E. … K.sayılı kararı ile: Maddi tazminat davası yönünden; Davanın ıslah edilmiş hali ile kabul edilerek, davalı …Sigorta A.Ş tarafından ödenen 10.000,00.-TL geçici ödemenin mahsubu ile davacı … için 165.915,35.-TL ve davacı … için 60.547,25.-TL olmak üzere toplam 226.462,60.-TL maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş dava tarihinden itibaren davalılar … ve …Kompost İnş. Gıda Tarım San. Ve Tic. A.ş olay tarihi olan …’den itibaren işleyecek yasal faizinden sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, Manevi tazminat davası yönünden; Dava kısmen kabul edilerek; davacı … için kendi yaralanması nedeniyle 20.000,00.-TL eşinin yaralanması nedeniyle 25.000,00.-TL olmak üzere toplam 45.000,00.-TL, Davacı … için; kendi yaralanması nedeniyle 35.000,00.-TL eşinin yaralanması nedeniyle 7.500,00.-TL olmak üzere toplam 42.500,00.-TL manevi tazminatın davalılar … ve … İnş. Gıda Tarım San. Ve Tic. A.ş’den kaza tarihi olan …’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacılar ve sigorta şirketi dışındaki taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/10/2019 tarih ve 2016/16975 E. 2019/9179 K.sayılı kararı ile “…Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılması gerekir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde BK.nun 44.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Somut olayda davacı … motosiklet sürücüsü, … yolcu olup her iki davacının da kask takıp takmadığı kaza tespit tutanağına göre belirsiz olup, mahkemece alınan … tarihli ATK 3. İhtisas Kurulu raporunda davacı …’in kazaya bağlı kafa travması ve sonrasında gelişen konuşma, yürüme bozukluğu ile unutkanlık rahatsızlığından dolayı %62.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik süresinin) olay tarihinden itibaren 12(oniki) aya kadar uzayabileceği, davacı …’in yüzde orbital ve frontal kemikte kırık ve 4 adek kesici diş kaybı nedeniyle %26.2(yüzdeyirmialtınoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik süresinin) olay tarihinden itibaren 3(üç) aya kadar uzayabileceği, belirlenmiştir. Davalı …vekili ile davalı … San. ve Tic. A.Ş vekili, kask takılmaması nedeniyle müterafık kusur indirimi yapılması gerektiği savunmasında bulunmuştur. Bu itibarla, davalı vekillerinin savunması üzerinde durularak mahkemece zarar görenlerin müterafik kusurunun varlığı ve indirim yapılması gerekip gerekmediğinin irdelenip tartışılması, müterafik kusurun varlığının kabul edilmesi halinde tazminattan %20 oranında indirim yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir …” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar vererek dosyayı mahkememize iade etmiştir.
Bozma ilamına uyularak mahkememizce yeniden yapılan yargılama sonunda;
Uyap üzerinden çıkartılan nüfus kaydından davacıların karı-koca oldukları anlaşılmıştır.
SGK yazı cevabından kaza nedeniyle davacılara ödeme yapılmadığı, maaş bağlanmadığı anlaşılmıştır.
Dava, … tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan davacılar … ve …’ın kaza nedeniyle uğramış oldukları maddi ve manevi zararların kazaya karışan diğer araç sürücüsü …, aracın işleteni ve sahibi … İnş. Ltd Şti. Ve aracın ZMMS sigortacısı diğer davalı … Sigorta AŞ’den tahsili davasıdır. Karı-koca olan davacılar kaza tarihinde davacı …’in kullandığı motosiklet ile seyir halindeyken davalı …’nın kullandığı kamyonun hatalı dönüş yapması nedeniyle kaza yapmış, kazadan sonra davacı … Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlık raporunda da belirtildiği gibi kendi işini göremez hale gelmiş ve kısıtlanarak kendisine eşi ile diğer davacı … vasi olarak tayin edilmiştir. Kazada ailenin geçimini çalışarak sağlamakta olan karı-koca davacılar çalışamaz hale geldiklerinden iyileştikten sonra bile davacı …’in kısıtlı eşi ile ilgilenmek zorunda olması gözetilerek kendilerine mahkememizce 10.000,00.-TL geçici ödeme takdir edilmiş ve davalı sigorta şirketince 10.000,00.-TL geçici ödeme yapılmıştır.
Korkuteli Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı kararının incelenmesinden; Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlık raporuna dayanılarak davacı …’ın kısıtlanmasına, kendisine diğer davacı …’ın vasi olarak atanmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adli Tıp İhtisas Kurulunun … tarihli raporundan davacı …’nın kaza nedeniyle %62 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, iyileşme süresinin 12 ay olduğu belirtilmiştir. Yine, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İhtisas Kurulunun … tarihli raporunda davacı …’ın kaza nedeniyle %26,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, iyileşme süresinin 3 ay olduğu bildirilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı sonrasında davacıların kask takması durumunda maluliyet oranının (kafa travması nedeniyle) bu seviyede olup olmayacağı, bu orunda maluliyet oranına ve kafada oluşan yaralara bakılarak davacının kask takmamış olduğu soncunun çıkarılıp çıkarılamayacağı hususunda Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulundan görüş istenmiş, kurulun … tarihli raporu ile “Motosiklet kazaları ile ilgili yapılan çalışmalarda; özellikle uygun bir kaskın, çarpışma esnasında motosiklet sürücülerini koruyucu önemli bir güvenlik donanımı olduğu, kask kullanımının, kafa ve boyun yaralanmalarının ciddiyetinde ve ölüm oranında azalma sağlayabileceği, uygun standart ve malzemeden üretilen diğer koruyucu donanımların (eldiven, ceket, ayakkabı, alt/üst ekstremite aparatları, omurga koruyucuları vb.) doğru kullanımının özellikle düşük enerjili kazalarda yumuşak doku yaralanmalarının sıklığını azaltarak kaza sonrası hastane başvurularını ve hastane yatış sürelerini azalttığı, ancak toraks, spinal kord, batın, pelvis yaralanmaları ve kemik kırıklarına karşı mutlak koruma sağlamadığı bilinmekle beraber, yaralanma oluşumunun yol ve hava şartları, kazanın oluş şekli, çarpışma açısı ve hızı, kişinin ağırlığı gibi birçok faktöre bağlı olduğu dikkate alındığında; kişinin kaza sırasında kask ve diğer koruyucu donanımları kullanımının zararın oluşumu, azalması veya artmasına olan etkisinin kesin olarak bilinemeyeceği..:” mütalaa edilmiştir. Şüpheli olan bu durumdan davacı faydalandırılmış, diğer bir anlatımla davacının kask takmadığı varsayılsa bile sonucun bu nedenle ağırlaştığı yönündeki davalı iddiaları ispatlanamamıştır.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinin … tarihli raporunda dava konusu kazada davacı sürücü …’ın %20 oranında kusurlu olduğu, davalı …’nın ise %80 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Aktüerya uzmanı bilirkişinin mahkememize sunduğu … havale tarihli raporunda sonuç olarak; … tarihinde trafik kazası sonucu %62 oranında sürekli, 12 ay geçici, iş gücü kaybına uğrayan davacı …’ın geçici iş gücü kaybından kaynaklanan, talep edebilceği maddi zararının 7.613,51.-TL, sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan, talep edebilceği maddi zararının 168.301,84.-TL olarak hesaplandığı, aynı kazada %26,2 oranında sürekli 3 ay geçici iş gücü kaybına uğrayan davacı …’ın geçici iş gücü kaybından kaynaklanan talep edebilceği maddi zararının 1.615,93.-TL, sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan, talep edebileceği maddi zararının 58.931,32.-TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Davacı vekili … havale tarihli dilekçesi ile davayı ıslah ederek davacı … için talep ettiği maddi tazminatı 60.547,25.-TL’ye, davacı … için talep ettiği maddi tazminatı da 175.915,35.-TL’ye çıkarmış ve … tarihinde harcını ikmal etmiştir. Her ne kadar davacı vekili talep sonucunu arttıran, ıslah konulu dilekçe vermiş ise de; tazminat miktarının davanın başında belirlenebilir nitelikte olmaması nedeniyle dava belirsiz tazminat davası olarak açılmıştır. Yapılan yargılama sonunda tazminat miktarı belirlenebilir hale geldiğinden, tazminat miktarı somutlaştırılarak belirli hale getirilmiştir. Aslında teknik manada bir ıslah bulunmayıp, belirsiz tazminat talebi, belirli hale getirilmiştir.
Böylece sonuç olarak;
A – ASIL DAVADA;
1-Maddi Tazminat Talepleri Yönünden;
05/09/2012 tarihinde davacı …ın idaresindeki motosiklet ile arkasında eşi … ile birlikte seyir halinde iken sürücüsü davalı …, işleteni davalı … İnş…Ltd. Şti. olan … plakalı kamyonun çarpması sonucu trafik kazası meydana gelmiştir. Olayda Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Şubesi raporuna görea davalı sürücü …. %80 oranında kusurludur. Davalı …’nın kullandığı kamyonun maliki ve işleteninin davalı … İnş. Ltd Şti, ZMMS poliçesinin diğer tarafının ise davalı …Sigorta A.Ş.dir. Adli Tıp İhtisas Kurulunun … tarihli raporundan davacı … kaza nedeniyle %62 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiştir. İyileşme süresi ise 12 aydır. Yine, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İhtisas Kurulunun … tarihli raporuna göre de davacı … kaza nedeniyle %26,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiştir. İyileşme süresi ise 3 aydır. Bu verilere göre yeminli aktüerya uzmanı bilirkişinin ibraz ettiği raporda kaza nedeniyle davacı …’in uğramış olduğu geçici iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararının 7.613,51.-TL, daimi iş gücü kaybından kaynaklanan zararının da 168.301,84.-TL olduğu, yine davacı …’in geçici iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararının 1.615,93.-TL, daimi iş gücünden kaynaklanan maddi zararının da 58.931,32.-TL olduğu anlaşılmıştır. Dava belirsiz alacak davası olarak açıldığından netice-i talep davacılar vekilince arttırılarak harç tamamlanmıştır. Maddi tazminat talepleri bu haliyle kabul edilmiştir. Müterafik kusur indirimi yapılmamıştır. Zira Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulundan görüş istenmiş, kurulun … tarihli raporu ile davacıların kask takmalarının veya takmamaların, sonucu ağırlaştırıp ağırlaştırmayacağının bilinemeyeceğini bildirdiğinden ve dosyada başkaca delil yoktur. Davalılar iddialarını ispatlayamamıştır. Şüpheli olan bu durumdan davacılar yararlandırılmıştır. Davalı …Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 10.000,00.-TL geçici ödemenin mahsubu ile davacı … için 165.915,35.-TL ve davacı … için 60.547,25.-TL olmak üzere toplam 226.462,60.-TL maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Şden dava tarihinden itibaren, davalılar … ve …İnş. Gıda Tarım San. Ve Tic. A.ş olay tarihi olan …’den itibaren işleyecek yasal faizinden sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar vermek gerekmiştir.
2-Manevi Tazminat Talepleri Yönünden;
Kaza nedeniyle davacıların uğramış oldukları yaralanma, davacı …’in kısıtlı hale gelmesi, diğer davacı eşi …’in kısıtlı eşine bakmak zorunda kalması, tarafların ekonomik sosyal durumları, kazanın oluş şekli, kazanın oluşunda tarafların kusur oranları göz önüne alınarak davacının kaza nedeniyle uğramış oldukları yaralanma, çektikleri acılar, eşlerinin yaralanması nedeniyle çektikleri acı ve sıkıntıların bir ölçü de olsa giderilmesi amacıyla davacı …’e kendi yaralanması nedeniyle takdiren 20.000,00.-TL, eşinin yaralanması nedeniyle takdiren 25.000,00.-TL, davacı …’e de kendi yaralanması nedeniyle takdiren 35.000,00.-TL, eşinin yaralanması nedeniyle takdiren 7.500,00.-TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği kabul edilmiştir.

A – BİRLEŞEN DAVADA;
Birleşen dava sadece manevi tazminat istemine yöneliktir.
Davacı … (… D.lu), asıl davadaki davacı …’in dava dışı …’den (Davacı …’den önceki) olma kızıdır. Diğer Davacı … (… D.lu) ise asıl davadaki davacılar … ve …’in oğludur.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun manevi tazminat başlıklı 56.maddesi gereğince; Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Asıl davanın davacıları … ve …’ın ağır yaralandıkları hususunda tereddüt bulunmadığı düşünülmektedir. Bu nedenle davacılar … ve …’ün manevi tazminat isteme koşullarının bu açıdan oluştuğu kabul edilmiştir.
Davalı … İnş… Ltd. Şti. vekili davanın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Öncelikle husumet iddiaları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun manevi tazminat başlıklı 56/2.maddesi dikkate alındığında yerinde görülmemiştir.
Zamanaşımı def’i yönünden ise; davalı şirkete dava dilekçesi … tarihinde tebliği edilmiş, cevap dilekçesi … tarihinde yasal cevap verme süresi içerisinde verilmiştir. Zamanaşımı def’i süresindedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun zamanaşımı başlıklı 72.maddesi gereğince; Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır. Haksız fiil dolayısıyla zarar gören bakımından bir borç doğmuşsa zarar gören, haksız fiilden doğan tazminat istemi zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcu ifadan kaçınabilir.
Her ne kadar zamanaşımı süresi öğrenme tarihinden itibaren 2 yıl ise de manevi tazminat talebinin dayandığı olay 5237 sayılı TCK.nun 89/4.maddesinde tanımlanan ve altı aydan üç yıla kadar hapis cezasını öngören taksirle yaralama suçunu oluşturmaktadır. Davava zamanaşımı süresi ise aynı yasanın 66/1-e.maddesi gereğince 8 yıldır. Kaza 05.09.2012 tarihinde meydana gelmiş, dava 12/05/2017 tarihinde açılmıştır. O halde zamanaşımı süresi dolmadan dava açıldığı kabul edilmiş, davalı vekilinin itirazları yerinde görülmemiştir.
Yine davalı … İnş… Ltd. Şti. vekili davacıların kazada yaralanan babaları … ve anneleri … ile ilgilenmediklerini, tedavi sürecinde bakımlarını …’ın babası … ile annesi …’ın üstlendiğini, acı ve elem duymalarının söz konusu olmadığını, davacıların günlük rutin hayatlarına aynen devam ettiklerini, istenen tazminat miktarlarının da oldukça fahiş olduğunu savunarak manevi tazminata hükmedilemeyeceğini ileri sürmektedir.
Bir insanın anne ve babasının her hangi bir olay nedeniyle ağır yaralanmasından dolayı bakımına doğrudan katılmaması hâli, tazminat miktarının takdiriyle ilgili bir durum olarak kabul edilmiştir. Çocukların, anne ve babasının içinde bulundukları bu ağır durum nedeniyle üzüntü ve acı duymayacağı düşünülemez. Bu nedenle davacıların anne ve babalarının bakımına doğrudan katılmaması durumu tek başına manevi tazminat talebinin reddi için yeterli olduğu kabul edilmemiş, davalı vekilinin itirazları bu açıdan yerinde görülmemiştir. Böylece tazminat miktarının takdiri yönünden davalı şirket vekilinin tanıkları dinlenmiş, delilleri toplanmıştır.
Tanık …; (…) “Davacılar benim torunlarım olurlar. Davalıları ise tanımıyorum. Ben davaya konu kazaya şahit olmadım ancak davacılar kazadan sonra çok büyük sıkıntılar çektiler. Kazadan sonra davalılar oğlum …’ı hastaneye götürdüler. Gerek hastanedeyken gerekse taburcu olduktan sonra her zaman ilgilendiler. Maddi ve manevi olarak da davalı şirketin sahibi … başta olmak üzere davalılar kaza sonrası … ve …’a en güzel şekilde ilgilendiler. Yukarıda Allah var. Ben yalan söyleyemem. Manevi olarak her zaman arayıp sordular geldiler gittiler. Maddi olarak da gerek Ankara’daki hastanelerde gerekse Antalyadaki hastanelerde tüm konaklama masraflarını üstlendiler. Davalılar bu şekilde Bize ve davacılara çok destek oldular. Davacılar da kaza sonrasında haliyle anne ve babalarının bu haline çok üzülmüş manevi olarak eziyet çekmişlerdir. Halen de üzülmektedirler. Bilgim görgüm bundan ibarettir” demiştir.
Tanık … (…) “Dava konusu olay nedeni ile ben de yaralandım. 7 sefer ameliyat olmak zorunda kaldım eşim …da 1 yıl yatalak kaldıktan sonra şimdi ise kendi işini görebilmektedir. Ancak akli dengesi yerinde değildir. Kendisi zaman zaman bizi tanır zaman zaman tanımaz. Davalılar kazadan sonra bizimle ilgilenmediler. Ne maddi olarak ne de manevi olarak herhangi bir ince davranıştı bulunmadılar. Kendileri bana geçmiş olsun demiş değillerdir. Ancak duyduğum kadarıyla davalılar huzurda bulunan kayınbabam ile kayınvalideme giderek geçmiş olsun demişlerdir. Yine bildiğim kadarıyla davalılar eşime Ankara iline götürüp getirip hastane, ulaşım ve konaklama masraflarını karşılamışlardır. Ancak yine de davalılar gereği gibi ne bizimle ne de davacılarla ilgilenmemiş manevi olarak acımızı sıkıntımızı paylaşmamışlardır. Davacılardan … 3 aylık bebeğini kayınvalidesine bırakarak 9 ay boyunca bana baktı. … de bir yandan işşizlikle mücadele ederken bir yandan benim ve eşimin bakımı ile ilgilendi her ikisi de hastane çektiğimiz acılara şahit oldular davaya konu kaza nedeniyle kendileri de manevi elem ve ızdırap çekmişlerdir. Kaza ile ilgili olarak tek hatırladığım şey biz ana yoldan seyir halinde iken tali yoldan davalılara ait kamyonun bize çarpmasıdır. Sonrasını hatırlamıyorum. Bilgim görgüm bundan ibarettir.” demiştir.
Çelişki nedeniyle tanık …’dan sorulduğunda: “Diğer tanık … o tarihlerde hastanelerde ameliyat sürecinde olduğu için bu süreçleri hatırlamıyor olabilir. Ancak ben çok iyi hatırlıyorum. Davalılar gerek maddi ve gerekse manevi olarak bizler ve kazazedeler ile layıkıyla ilgilendiler.” demiştir.
Çelişki nedeniyle tanık …’dan sorulduğunda: “Davalılar gelip de şahsıma karşı maddi ya da manevi herhangi bir girişimde bulunmadılar aynı şekilde davacılara karşı da böyle bir davranışta bulunduklarını şahit olmadım ancak kayınvalidem ve kayınbabam ile görüşmüş onlara dileklerini iletmiş olabilirler buna bir diyeceğim yoktur davalıların Ankara’ya götürerek tedavi ettirdikleri hususu doğrudur.” demiştir.
Tanık … (…) “Biz kazanın nasıl gerçekleştiğini görmedik. Kazadan sonra komşuların haber vermesi üzerine kaza mahalline gittik. Bildiğim kadarı ile kamyon tali yoldan benim oğlum motorbisikleti ile ana yoldan giderken birbirlerini görmemişler. Kaza yapmışlar. Kazadan sonra oğlum akıl sağlığını yitirdi. Kazadan sonra gelinim de yaralandı. Birçok ameliyat geçirdi. Ama şu anda sağlığına kavuştu. Yanlış hatırlamıyorsam gelinimin kafatası çatlamıştı. Ameliyat olmuştu. Oğlumun ayrıca sağ bacağından sakatlıktan dolayı şu anda sekerek yürümektedir. Ayrıca aklını da yitirdi. Oğlum kazadan önce hem kamyon şoförlüğü yapar, hem de mantar üretip satardı. Eşi de mantar üretiminde oğluma yardım ederdi. Kazadan sonra ikisi de bu işleri yapamaz oldular. Kazadan önce …’in aylık gelirini şu anda bilemiyorum. Kendi ailesini geçimini sağlayacak kadar kazanırdı. Yapmış olduğum tanıklık için ücret talebim yoktur. Benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir.” demiştir.
Tanık …(2.Beyan …) “Ben kazanın nasıl gerçekleştiğini görmedim. Kazadan sonra komşuların haber vermesi üzerine kaza mahalline gittik. Kamyon vurduktan sonra oğlumun nefes borusu kırıldı. Kaza yapan kamyonun sahibi … Şirketinin sahipleri oğlumu kazadan sonra Ankara’ya 3-4 defa götürdüler. Tedavilerini yaptırdılar. Nefes borusuna metal bir parça takıldı. Oğlum şu anda akıl sağlığını yitirmiş vaziyettedir. Sağ bacağının bileği kırıldığından şu anda sekerek yürüyor. Kazadan sonra gelinimin burnu kırıldığından birkaç defa ameliyat oldu. Kafatası çatladığından 2-3 sefer de bu nedenle ameliyat oldu. Şu anda gelinimde de unutkanlık vardır. Oğlum kazadan sonra 6 sene boyuncu yatakta kaldı. Benim yanımda kaldı. Gelinimde 3-4 ay hastanede kaldı. Allah razı olsun … Şirketinin sahibi … bizimle ilgilendi. Oğlum tedavi olurken bizim gidiş geliş masraflarımızı karşıladılar. Bir kazadır oldu. Gelinim şu anda ev işlerini yapabilmektedir. Oğlum kazadan önce mantarcılık işi yapıyordu. Gelinim de mantarla uğraşıyordu. … ise şu anda herhangi bir iş yapamamaktadır. Oğlum 20 gün yoğun bakımda kaldı. Daha sonra benim evimde birkaç ay yatalak kaldı. Sonra yavaş yavaş yürümeye başladı. Şu anda sekerek yürümektedir. Yapmış olduğum tanıklık için ücret talebim yoktur. Benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir.” demiştir.
Davacı Tanığı … (…) “Biz kaza günü tesadüfen oradan geçiyorduk kazayı gördük. Ambulans çağırdık. Hastaneye kaldırıldılar. Davalı … hastanede tedavi gördükten bir süre sonra annesi …’nın evine gitti. Tamamıyla annesi babası onunla ilgilendiler. Sanırım 1 yıl kadar annesinin evinde kaldı. …in eşi …. kimin evinde kaldı bilmiyorum. 1 yıl sonra … nereye gitti bilmiyorum. Çocukları … ve …babalarıyla ilgilendiklerini görmedim. …’in tedavisiyle ilgilenen kişi …A.Ş. Yönetim kurulu başkanı … beydir. Çocukların ilgilenip ilgilenmediğini bilmiyorum. Ben ara ara ziyarete gittiğimde davacının annesi … hep biz ilgileniyoruz, diye sitem ve şikayette bulunurdu, diğer davacı eş …’nin çocuklarıyla ilgilenmediğinden yakınırdı” demiştir.
1-Davacı … açısından;
Davacı …; babası …’ın yaralanması ve sağlığını kaybetmesi nedeniyle duyduğu elem ve ızdırap için 20.000,00.-TL, annesi …’ın ağır yaralanmasından ötürü aynı nedenlerle 10.000,00.-TL (toplam 30.000,00 TL) manevi tazminat talep etmektedir.
Davacı …tanık beyanlarından anlaşıldığı kadarıyla (asıl davanın davacıları) anne ve babası ile yakından ilgilenmemiştir. Anne ve babasını evine götürmemiş, günlük ihtiyaçlarında çektikleri sıkıntılara bizzat şahit olmamıştır. Onların kişisel ihtiyaçları ile tanıklar (onların anne ve babası) ilgilenmiştir. Davalı … İnş… Ltd. Şti. Davacıların anne ve babası ile yakından ilgilenmiş, masraflarını karşılayarak destek olmaya çalışmıştır. Kaza tarihinden yaklaşık beş sene sonra manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Bu nedenle davacı lehine, babası …’ın yaralanması ve sağlığını kaybetmesi nedeniyle duyduğu elem ve ızdırap için 2.000,00.-TL, annesi …’ın ağır yaralanmasından ötürü aynı nedenlerle 1.000,00.-TL manevi tazminata hükmetmenin uygun olacağı kabul edilmiştir.
2-Davacı … açısından;
Davacı …; üvey babası …’ın yaralanması ve sağlığını kaybetmesi nedeniyle duyduğu elem ve ızdırap için 5.000,00.-TL, annesi …’ın ağır yaralanmasından ötürü aynı nedenlerle 5.000,00.-TL (toplam 10.000,00 TL) manevi tazminat talep etmektedir.
Davacı … tanık beyanlarından anlaşıldığı kadarıyla (asıl davanın davacıları) anne ve üvey babası ile yakından ilgilenmemiştir. Anne ve üvey babasını evine götürmemiş, günlük ihtiyaçlarında çektikleri sıkıntılara bizzat şahit olmamıştır. Onların kişisel ihtiyaçları ile tanıklar (onların anne ve babası) ilgilenmiştir. Davalı … İnş… Ltd. Şti. Davacıların anne ve üvey babası ile yakından ilgilenmiş, masraflarını karşılayarak destek olmaya çalışmıştır. Kaza tarihinden yaklaşık beş sene sonra manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Bu nedenle davacı lehine, üvey babası …’ın yaralanması ve sağlığını kaybetmesi nedeniyle duyduğu elem ve ızdırap için 500,00.-TL, annesi …’ın ağır yaralanmasından ötürü aynı nedenlerle 1.000,00.-TL manevi tazminata hükmetmenin uygun olacağı kabul edilmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
A) ASIL DAVADA
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Maddi Tazminat Talepleri yönünden;
… için 165.915,35.-TL (Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ödenen 10.000,00.-TL geçici ödemenin mahsubu nedeniyle) ve davacı … için 60.547,25.-TL olmak üzere toplam 226.462,60.-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
Bu miktarlara davalı … Sigorta A.Ş.açısından dava tarihi olan 05/02/2014, diğer davalılar … ve … İnş. Gıda Tarım San. Ve Tic. A.Ş.yönünden kaza tarihi olan 05.09.2012’den itibaren yasal faiz UYGULANMASINA,
2-Manevi Tazminat Talepleri yönünden;
a – Davacı … için;
Davacı …’in kendi yaralanması nedeniyle takdiren 35.000,00.-TL, eşinin yaralanması nedeniyle takdiren 7.500,00.-Tl olmak üzere toplam 42.500,00.-TL manevi tazminatın davalılar … ve …. İnş. Gıda Tarım San. Ve Tic. A.Ş’den kaza tarihi olan 05.09.2012’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
b – Davacı … için;
Davacı …’in kendi yaralanması nedeniyle takdiren 20.000,00.-TL, eşinin yaralanması nedeniyle takdiren 25.000,00.-TL olmak üzere toplam 45.000,00.-TL manevi tazminatın davalılar … ve …İnş. Gıda Tarım San. Ve Tic. A.Ş’den kaza tarihi olan …’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
B) BİRLEŞEN DAVADA
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davacı … açısından;
Davacının babası …’ın yaralanması nedeniyle takdiren 2.000,00.-TL, annesi …’ın yaralanması nedeniyle takdiren 1.000,00.-Tl olmak üzere toplam 3.000,00.-TL manevi tazminatın davalılar … ve …İnş. Gıda Tarım San. Ve Tic. A.Ş’den kaza tarihi olan …’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,

2-Davacı … açısından;
Davacının üvey babası …’ın yaralanması nedeniyle takdiren 500,00.-TL, annesi …’ın yaralanması nedeniyle takdiren 1.000,00.-Tl olmak üzere toplam 1.500,00.-TL manevi tazminatın davalılar … ve … İnş. Gıda Tarım San. Ve Tic. A.Ş’den kaza tarihi olan …’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,

Alınması gerekli 307,39.-TL harçtan, peşin olarak alınan 136,62.-TL harcın mahsubu ile kalan 170,77.-TL harcın davalılar … ve … İnş. Gıda Tarım San. Ve Tic. A.Ş’den ALINMASINA,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 31,40.-TL, tebligat gideri 109,00.-TL, müzekkere gideri 11,80.-TL, olmak üzere toplam 152,20.-TL yargılama giderlerinin davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 17,10.-TL’nin ve mahkememizde peşin olarak alınan harç gideri 136,62.-TL olmak üzere toplam 153,72.-TL’nin davalılar …ve … İnş. Gıda Tarım San. Ve Tic. A.Ş’den alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlasının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davalı tarafça yapılan 56,00.-TL tebligat gideri, 9,40.-TL müzekkere gideri, 25,00.-TL tanık ücreti olmak üzere toplam 90,40.-TL’nin davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 80,20.-TL’nin davacılardan alınarak da
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde DAVACIYA İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 4.080,00.-TL vekâlet ü cretinin davalılar … ve … İnş. Gıda Tarım San. Ve Tic. A.Ş’den alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 5.325,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve … İnş. Gıda Tarım San. Ve Tic. A.Ş’ye VERİLMESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.13/10/2021

KATİP …

HAKİM …