Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/82 E. 2019/428 K. 24.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/82 Esas
KARAR NO : 2019/428
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2019
KARAR TARİHİ: 24/05/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait iş yerine … tarihinde hırsız girdiğini, firma yetkilileri tarafından …l Polis Merkezi Amirliğine müracaatta bulunularak çelik kasalarının çalındığı ve içinde birçok çek bulunduğunun bildirildiğini, sonradan hırsızların yakalandığını, ancak çeklerin sahte kaşe ve imzalarla piyasaya verildiğini, bu hususta … Cumhuriyet Başsavcılığının …hazırlık sayılı dosyasında tahkikat olduğunu, çeklerden bir tanesinin … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyasındaki takibe konu yapıldığını, … Bankası … Şubesine ait … Giyim San ve Tic A.Ş. Tarafından keşide edilen … keşide tarihli … çek nolu 10.100,00.-TL bedelli çekin gerçek hamilinin müvekkili şirket olduğunu, müvekkilinin hırsızlık nedeniyle …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında zayi nedeniyle çek iptali davası açıp, çeklerin ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı aldığını, çekteki kaşe ve imzaların müvekkili şirkete ait olmadığını, ihtiyati haciz kararı alınarak …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında çekin keşidecisi, cirantaları ve müvekkili firma aleyhine takibe geçildiğini, davacı firma ile çek arkasında cirosu olan … İnşaat Mermer ve davalı firma arasında hukuki ve ticari ilişki bulunmadığını, hırsızlık olayından sonra çekin davalı eline geçtiğini, müvekkilinin …. İcra Tetkik Hakimliğinin … esas sayılı dosyası ile hem imzaya, hem de yetkiye itiraz ettiğini belirterek … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında işlemlerin teminat karşılığı veya teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına, davaya konu çekin davalıdan istirdatına, icra dosyasına keşideci tarafından ödeme yapılması halinde alacaklı davalıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini, ödemenin davalıya yapılması halinde asıl alacak miktarı 10.100,00.-TL ve 1.010,00.-TL çek tazminatı olmak üzere toplam 11.110,00.-TL’nin … tarihinden itibaren Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı %10,50 avans faiz oranından az olmamak üzere artan oranlarda faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkili şirketin mermer taşı kesim ve imalatı faaliyeti yaptığını, çekin arka yüzünde kendisinden önceki ciranta imzası bulunan …a döşeme ve basamak mermer taşı sattığını, alıcı …un gönderdiği … isimli kişinin kullandığı …plakalı tır kamyonu ile nakliyeyi yaparak teslim ettiğini, tahsilat makbuzu karşılığı dava konusu çek ile … Bankası Konya Şubesine ait keşidecisi …Makine Oto İnş Hayv Gıda San Tic Ltd Şti olan … keşide tarihli 2.900,00.-TL bedelli çeki aldığını, müvekkilinin iyiniyetli olup, çekin sahte imza ile tedavüle konulduğunu bilebilecek durumda olmadığını, … isminin sahte kullanıldığının iddiasının yerinde olmadığını, müvekkilinin çeki bankaya ibrazında çekin arka kısmında ödemeden men yönünde mahkeme kararı olduğunu öğrenmesi üzerine …’un muhasebecisine ulaştığı ve mal satışı nedeniyle müvekkili tarafından düzenlenen faturanın kayıtlarına işlendiğini öğrendiğini belirterek dava konusu çek hakkında başlatılan … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosya borcu keşideci tarafından ödenmiş olması nedeniyle dava konusuz kaldığından davanın reddine, müvekkilinin iyiniyetli hamil olup, davacı ciranta imzasının sahteliğini bilecek durumda olmadığından davanın reddine, % 20 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu … tarih, … esas, … karar sayılı ilamı ile davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu … Bankası … Şubesine ait … keşide tarihli …çek numaralı 10.100,00.-TL bedelli çekteki lehtar imzasının davacı şirket yetkilisine ait olmaması sebebiyle davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, 11.110,00.-TL nin keşide tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan istirdatına karar verilmiş, verilen kararın davalı … tarafından temyiz edilmesi üzerine … Hukuk Dairesinin … tarih, …esas, … karar sayılı ilamı ile; Davacı lehtar, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri sürerek işbu davayı açmış, davalı ise çekin yetkili hamili olduğunu savunmuştur. Davalının yetkili hamil olması için ciro silsilesinde yer alan imzaların gerçek cirantalara ait olup olmadığını tahkik zorunluluğu bulunmayıp, 6102 sayılı TTK’nın 686. maddesi hükmüne göre, bu hususta, ciro silsilesinin görünüşte düzgün olması yeterlidir. Dava konusu çekte mevcut ciro silsilesi içerisinde bu anlamda bir kopukluk bulunmadığı gibi, ciro silsilesinde ismi geçen lehtar ve cirantaların kaşe ve imzalarının sahte olduğunun tespiti bile davalının yetkili hamil olduğu gerçeğini değiştirmez. Bu itibarla, çekin lehtar cirosunda bulunan imzaların davacı şirket yetkililerine ait olmadığı bu nedenle davalının yetkili hamil olarak addedilemeyeceği şeklindeki mahkeme görüşü isabetli bulunmamıştır. 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesiyle, çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamilin ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlü olacağı hüküm altına alınmıştır. Belirtilen kanun hükmü uyarınca davacının, kendisinin yetkili hamili olduğunu ve yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Somut olayda, davacının bu husustaki ispat külfetini yerine getiremediği, davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiğine veya iktisabında ağır kusurlu bulunduğuna dair delil ibraz edemediği, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerde de, davalının davaya konu çeki kötü niyetle iktisap ettiğini gösterir bir emare bulunmadığı anlaşılmaktadır. Belirtilen nedenlerle, davalının davaya konu çeki kötü niyetle iktisap ettiğinin kanıtlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir” gerekçeleriyle hüküm bozularak dosya mahkememize iade edilmiş, mahkememizce yukarıdaki esas üzerinden bozmaya uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Dava, TTK’nın 792 maddesi uyarınca açılmış olunan çek istirdatı istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK nın 792. Maddesine göre; Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.
Buna göre, zayi olan çekin istirdadı istemine ilişkin işbu davada ispat yükü davacıda olup, davacının, kendisinin yetkili hamili olduğunu ve yeni hamilin yani davalının çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir.
Bozma ilamında da belirtildiği üzere davalının yetkili hamil olması için ciro silsilesinde yer alan imzaların gerçek cirantalara ait olup olmadığını tahkik zorunluluğu bulunmayıp, 6102 sayılı TTK’nın 686. maddesi hükmüne göre, bu hususta, ciro silsilesinin görünüşte düzgün olması yeterlidir. Dava konusu çekte mevcut ciro silsilesi içerisinde bu anlamda bir kopukluk bulunmadığı gibi, ciro silsilesinde ismi geçen lehtar ve cirantaların kaşe ve imzalarının sahte olduğunun tespiti bile davalının yetkili hamil olduğu gerçeğini değiştirmez. Somut olayda da çekin lehtar cirosunda bulunan imzaların davacı şirket yetkililerine ait olmaması davalının yetkili hamil olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Davacı, davalı yetkili hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya bu konuda ağır kusurlu bulunduğunu ispat edici deliller sunamamış olup, dosya kapsamında da davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiğini gösterir herhangi bir emare bulunmamaktadır. Hal böyle olunca bozma ilamında belirtilen hususlar çerçevesinde ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, dava İİK 72’ye göre açılmış bir menfi tespit davası olmadığından ayrıca alacağın tahsilini geciktirici nitelikte verilen bir tedbir kararı bulunmadığından davalı takip konusu alacağının keşideciden tahsil ettiğinden ve bu suretle yasal koşulları bulunmadığından davalının tazminat talebi de reddedilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Koşulları bulunmadığından davalının tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 44,40 TL harcın peşin alınan 189.74 TL harçtan mahsubu ile bakiye 145,34.-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Mahkememizce yazılan … tarihli, … harç nolu harç tahsil müzekkeresinin geri istenmesine,
5- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,

4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi’nde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.24/05/2019

Katip …
*E-imzalıdır.

Hakim …
*E-imzalıdır.