Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/697 E. 2022/597 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2019/697 Esas
KARAR NO : 2022/597

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/12/2019
KARAR TARİHİ: 05/10/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/11/2019 tarihinde arabuluculuk ofisine başvurulduğunu fakat anlaşma sağlanamadığını, davalı …adına kayıtlı olan ve davalı …yönetimindeki … plaka sayılı aracın 20/09/2019 günü saat 07:30 sıralarında …Sk. Kavşağında seyir halindeyken sürücüsünün müvekkili olan sevk ve idaresindeki elektrikli bisiklete çarpması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kulluk kuvvetlerince kaza mahallinde tutanak tutulduğunu, davaya konu kazanın meydana gelmesinde bütün kusurun davalı sürücü …’da olduğunu, kaza sırasında tutulan trafik kazası tespit tutanağında müvekkiline müvekkiline isnat edilen kusur durumunu kabul etmediklerini, davalının 163 promil alkollü araç kullandığını, kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığını, kural ihlali yaptığını, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek iş bu kazanın meydana gelmesine ve müvekkilinin ağır bir şekilde yaralanmasına sebep olduğunu, kaza sonrası davalı sürücü hakkında Antalya 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin 20/09/2019 tarih ve …sorgu numaralı kararı ile adli kontrol kararı verildiğini, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …soruşturma sayılı dosyasından soruşturmanın devam ettiğini, müvekkilinin kaza sonrasında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesine kaldırıldığını ve burada tedavisinin yapıldığını, kaza sonrasında müvekkilinin başta kafasında olmak üzere vücudunun birçok yerinde sair kırık ve yaralanmaların meydana geldiğini, müvekkilinin kazadan sonra uzunca süre istirahatinin uygun görüldüğünü ve çalıştığı işine ara vermek zorunda kaldığını, tedavi ve kontrolleri için hastaneye gittiğini ve masraf yapmak zorunda kaldığını, müvekkilinin kazadan sonra zor günler geçirdiğini ve bu süreçte manevi olarak yıprandığını, özel ilgiye ihtiyaç duyan çocuğu ile ilgilenemediğini, kendisini annelik bakımından yetersiz hissetmeye başladığını, kaza sonrasında psikolojisinin bozulduğunu, halen normal hayata dönmekte zorluk çektiğini, davalı …’ın aracın sürücüsü olması, davalı …’ın kazayı yapan aracın sahibi olması ve …Sigorta A. Ş. ‘nin de aracın poliçe düzenleyicisi olması nedeniyle müvekkiline meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek davanın kabulüne, davalı …adına kayıtlı bulunan …plaka sayılı araç üzerine üçüncü kişilere devir edilmemesi için tedbir şerhi konulmasına, davalıların neden olduğu trafik kazası nedeniyle müvekkili için 30.000,00 TL manevi tazminatın davalı …ve …dan kaza tarihinden (20/09/2019) itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline, davalıların neden olduğu trafik kazası nedeniyle davanın HMK 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminatın davalı … A. Ş. ve diğer davalılar … ve …’dan kaza tarihinden (20/09/2019) itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP:
Davalı …A. Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen 20/09/2019 tarihli kazaya karıştığı belirtilen, …plakalı aracın müvekkili şirkete 23/07/2019 – 23/07/2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere …numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 390.000-TL olduğunu, 26.04.2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 6704 Sayılı Torba Yasa’nın 6. maddesi ile, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu” ibaresi “zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri” şeklinde değiştirildiğini, bu doğrultuda, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesinin ” Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar. (3) “” (3) 14/4/2016 tarihli ve 6704 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu” ibaresi “zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri” şeklinde değiştirildiğini, emredici kanun hükmü, başvuru şartının yerine getirilmiş kabul edilebilmesi için sunulması gereken belgelerin, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartlarında belirtilen belgeler olduğunu ifade ettiğini, bu noktada, kanun hükmü doğrudan doğruya Poliçe Genel Şartları’na atıfta bulunduğundan, genel şartlardaki düzenlemenin dikkate alınması gerektiğini, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarında açıkça ifade edildiği üzere, gerçekleşmiş olan rizikonun kapsamının ve hak sahibinin uğramış olduğu zararın tespit edilebilmesi için gerekli tüm belgelerin sigorta şirketine ibraz edilmesinin zorunlu olduğunu, ayrıca yine ifade edildiği üzere, gerekli yeni bir belgenin talep edilmesi halinde, sigortacının ödeme süresi yeni belgenin ibraz edildiği tarihte yeniden başladığını, şöyle ki; sigorta şirketinin, gerekli belgeler ibraz edilmeksizin, gerçekleşen rizikonun kapsamını, hak sahibinin uğradığı zararı ve varsa hak kazandığı tazminat miktarını tespit edebilmesi ve neticede teminat dahilinde ödeme yapabilmesinin mümkün olmadığını, söz konusu belgelerin ” tazminat ödemelerinde istenilecek belgeler, bedeni zararlar, sürekli sakatlık 30.3.2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’ de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu, hak sahibi gerçek kişiler için; T.C Kimlik No., kaza raporu, mağdura ait son 3 aylık döneme ilişkin ücret belgesi, hak sahibine ait banka hesap bilgileri” olduğunu, bu belgererin müvekkili sigorta şirketine eksik olarak ibraz edildiğini, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. Ve 85. Maddelerinde “trafik sigortaları, işletenlere düşen sorumlulukları karşılamak üzere yapılırlar. Sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa işletene düşen bir sorumluluk da yoktur.” dendildiğini, sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığından müvekkil sigorta şirketinin de sorumluluğu bulunmadığını, davacının trafik kazası sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığını ve varsa oranının belirlenmesi gerektiğini, maluliyetin tespitine yönelik Adli tıp 3. İhtisas Dairesi’nden rapor alınması gerektiğini, hazırlanacak bilirkişi raporunda maluliyet tespit edilmesi halinde; maluliyetin geçici nitelikte olup olmadığı, kaza ile netice arasındaki illiyet bağı bulunup bulunmadığı ve maluliyetin sürekli olup olmadığı konularının belirtilmesi gerektiğini, ayrıca maluliyetin tazminat gerektirip gerektirmediği konusunun da açıklığa kavuşturulması gerektiğini, bir tazminat ödemesinin söz konusu olabilmesi için; maluliyet oranının yanında, davacının çalışabilecek durumda olup olmadığı, mesleği, maluliyet sebebi ile mesleğini yerine getirip getiremediği konularının tespit edilmesi gerktiğini, yaralanmalarda geçerli olan ve müvekkili şirket tarafından sigorta edilen teminat tutarının her halükarda verilecek bir teminat olmadığını, hesap raporunda, malul kalan kişinin geliri olarak esas alınacak gelirin vergilendirilmiş gelir olması gerktiğini, Vergilendirilmiş bir gelir söz konusu değilse, yerleşik Yargıtay kararları ve genel şartlar gereği asgari ücretin esas alınması gerektiğini, davacı tarafın maddi tazminat adı altında davalı taraftan talep ettiği kalemlerin ne olduğu belirsiz olduğunu, davaya konu olayla ilgili SGK tarafından herhangi bir ödemenin yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini, müvekkili şirket aleyhine açılmış olan tedavi masrafları tazminatı ile ilgili müvekkil şirketin yükümlülüğü ve taraf sıfatının sona erdiğini, zorunlu Mali Mesuliyet poliçelerinde belirtilen tedavi teminatı ve maluliyetin ayrı ayrı teminatlar olarak belirlendiğini, Hazine Müsteşarlığının 05.01.2010 tarihli Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ödemelerinde Tedavi Giderleri kapsamına ilişkin sektör duyurusunda; tedavi sürecinin bir uzantısı olan geçici iş göremezlik teminatının da tedavi gideri teminatı içerisinde yer aldığını vurguladığını, davacının geçici iş göremezlik tazminat talebinin 6111 sayılı kanun gereği tedavi gideri kapsamından sayılacağından SGK tarafından karşılanması gerektiğini, 01.06.2015 yürürlük ve 04.05.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları kapsamında; geçici iş görmezlik tazminatının poliçe teminatı kapsamında olmadığının açıkça belirtildiğini, kazaya karışan sigortalı aracın, ticari araç olmaması sebebi ile, hükmedilecek faiz yasal faiz olması gerektiğini, Müvekkil sigorta şirketinin önceden temerrüde düşürülmüş olmadığından hükmedilecek faizin başlangıcının dava tarihi olması gerektiğini belirterek davanın usulden reddine, aksi yöndeki kanaatte ise; öncelikli olarak maddi tazminat kalemlerinin nelerden ibaret olduğunun davacı tarafa açıklattırılmasına, maluliyet oranı tespiti içindavacının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’ne veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümü’ne sevkini, kusur tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini, geçici iş görmezliğe ilişkin talebin reddini, kusurun ve maluliyet oranının tespiti halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, müvekkili şirket taraf olmadığından müvekkili aleyhine karar verilmemesini, aleyhine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep ettiği görülmüştür.
Diğer davalılara dava dilekçesi ve tensip zaptının usulüne uygun tebliğ edildiği, davalıların davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, davacının maluliyeti hakkında ATK’dan rapor alınmış, İstanbul Adli Tıp 2. İhtisas Kurulunun 22/06/2022 tarih, …sayılı raporunda; davacının 20/09/2019 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 20/02/2019 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmeliğe göre engellilik oranının %8 olduğunun, iyileşme (işgöremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 16/12/2020 tarihli kusur raporunda; davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki otomobil ile olay mahalli kavşağa geldiğinde her ne kadar diğer koldan gelen elektrikli bisiklete karşı ilk geçiş hakkı kendisinde olsa da kavşaktan geçişini, hızını tehlike anında her an durabileceği asgari seviyeye düşürerek ve kavşak kollarındaki trafik akışını dikkate alınarak müteyakkız bir şekilde gerçekleştirmesi gerekirken bu hususlara yeteri kadar riayet etmediği, bu yüzden olayda %15 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’nın sevk ve idaresindeki elektrikli bisiklet ile olay mahalli 4 yönlü kontrolsüz kavşağa geldiğinde sağ taraftan gelmekte olan araçların hızını ve konumunu dikkate alarak kontrollü bir şekilde seyrini sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, kavşak kollarındaki trafik akışını dikkate almadan ve sağ tarafındaki yol üzerinden kavşağa gelen otomobile ilk geçiş hakkını vermediği, otomobilin kavşaktan geçişi sırasında önlemsizce çarptığı olayda %85 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce davacı ve davalı tarafın sosyal ve ekonomik durum araştırmalarına ilişkin yazı cevapları dosyamız arasın alınmıştır.
Davacı tarafça sunulan 02/12/2020 tarihli dilekçede; maddi tazminat isteminden ilgili protokol uyarınca feragat ettikleri belirtilmiştir.
Davacı tarafça tarafların aralarında yapılan protokol gereği maddi tazminat davasından feragat edildiği belirtildiğinden maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi de bulunduğundan manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirme sonucunda; manevi tazminata hükmedilirken olayın özellikleri, tarafların kusur oranları, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının göz önünde bulundurulması gerektiği, manevi tazminatın ne bir ceza ne de bir zenginleşme aracı olduğu, davacının duyduğu manevi acının bir dereceye kadar yumuşatılıp manevi dengenin onarılması aracı olduğu bu sebeple de kişilerin haksız zenginleşebileceği miktarı bulmaması gerektiği, haksız eylem ve tazminat arasında hak ve adalete uygun düşecek şekilde makul bir orantı kurmak gerektiği, davacının % 8 sürekli iş göremezlik oranı ve kazadan itibaren 12 ay iyileşme süresi bulunduğunun da göz önüne alınması gerektiği anlaşılmakla çekilen acının telafisi amacıyla manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-a)Maddi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
b)Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 80,70.-TL harcın, peşin olarak alınan 105,89.-TL harçtan mahsubu ile kalan 25,19.-TL harcın istek halinde davacı tarafa iadesine,
c)Davacı tarafından maddi tazminat talebinin belirlenmesi için yapılan yargılama masraflarının kendisi üzerinde bırakılmasına,
d)Davalı …A. Ş tarafından vekalet ücreti talebinde bulunulmadığından davalı …lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
e)Davalı …kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 1.000,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a VERİLMESİNE,
2-a)Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin reddine,
b)Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 1.024,65-TL harcın davalılar …ve …dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irad kaydına,
c)Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 44,40.-TL, tebligat gideri 428,00.-TL, ATK ücreti 1.335,00.-TL, müzekkere masrafı 51,50.-TL, dosya masrafı 219,20 TL olmak üzere toplam 2.078,10-TL yargılama giderlerinin davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 1.039,05-TL’nin davalılar …ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
d)Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde DAVACIYA İADE EDİLMESİNE,
e)Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 9.200,00.-TL vekâlet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
f)Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada red edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI …’a VERİLMESİNE,
g)Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320 -TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince 660 TL’sinin davacıdan, 660 TL’sinin davalılar …ve …dan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 05/10/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır