Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/66 E. 2019/412 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/66 Esas
KARAR NO : 2019/412
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 19/02/2019
KARAR TARİHİ: 21/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; … tarihinde davalı sigortalısı sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile müvekkil sevk ve idaresindeki elektrikli motosikletin çarpışmasından kaynaklı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilin … Araştırma Hastanesinde tedavi altına alındığını, … Sulh Ceza Mahkemesinde dava açıldığını ve mahkumiyet kararı verildiğini, müvekkilin bu kaza sebebiyle uzun süre yürüyemediğini, çalışma gücünde kayba uğradığını, ruhsal çöküntü nedeniyle iflas ettiğini, ekonomik geleceğinin sarsıldığını, alınan heyet raporuna göre kalıcı %8 maluliyeti ortaya çıktığını, davalı … Sigorta A.Ş’ye yazılı olarak başvuruda bulunulduğunu, başvurunun sonuçsuz kaldığını belirterek şimdilik 1.000,00.-TL maddi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiziyle birlik.te, davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu yaralamalı trafik kazası … tarihinde meydana geldiğini, 8 yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, huzurdaki davanın ceza zaman aşımı süresi geçtikten sonra … tarihinde açıldığını, … plaka sayılı aracın müvekkil şirket nezdinde …tarihleri arasında … numaralı ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza tarihi itibariyle bedeni zararlar için kişi azami teminat limitinin 150.000,00.-TL olduğunu, manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, müvekkil şirket sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını, taraf kusurularının tespiti için dosyanın adli tıp kurumuna gönderilmesi gerektiğini, davacının davaya konu trafik kazası nedeniyle oluşan yaralanmanın … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin … tarihli ve …sayılı durum bildirir sağlık kurulu raporundaki muayene bulguları dikkate alındığında yaralanmanın özürlülük ölçütü mevzuatına göre maluliyet haline neden olmaması sebebiyle davacının başvurusunun reddedildiğini, davacının geçici iş göremezliğe ilişkin taleplerinin poliçe kapsamında olmayıp müvekkil şirketin sorumlu olmadığını, Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumlu olduğunu, davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının mahkemece tespitinin gerektiğini, söz konusu kaza da mağdur şahsın takılması zorunlu kask ve koruyucu tertibatın takıp takmadığının tespiti gerektiğini, müvekkil şirket yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucu … tarihli karar ile görevsizlik kararı verilmiş, kararın kesinleşmesine müteakip davacının başvurusu üzerine dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1, 85/1 ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.1 maddesi uyarınca trafik kazasından kaynaklı bedensel zararın (Maddi ) zararın tazmini istemine ilişkindir. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1. maddesinde işletenlerin bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarını karşılamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, bir motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olması nedeniyle sigortacının sorumlu olacağı düzenlenmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK.nun 72. maddesinde; haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararın tazmini istemi ile açacağı davaların, zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğu, tazminatın ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğması halinde bu zamanaşımının uygulanacağı belirtilmiştir. 2918 sayılı KTK.nun 109/1.maddesinde de “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, yine aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda gerçekleşen … tarihli trafik kazasında davacı yaralanmıştır. Taksirle Yaralama eylemi kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 Sayılı TCK’nın 89. maddesine göre suç olarak tanımlanmış olup, maddede öngörülen hapis cezasının 5 yılın altında olduğu dikkate alındığında söz konusu yasanın 66/1-e maddesi gereğince zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu anlaşılmıştır. Eldeki dava, uzamış ceza zamanaşımı süresi geçtikten sonra yani … tarihinde açılmıştır. Davacı taraf davadan evvel sigorta şirketine zorunlu olarak yaptıkları başvurunun zaman aşımı süresi içerisinde yapıldığını, davalının kötü niyetli olarak süre doldurma ve caydırma politikası uyguladığını, başvuru süresince zaman aşımı süresinin durduğunu beyan etmiş ise de; sigorta şirketine yapılan başvuru TBK’ nın 154. Maddesi uyarınca zaman aşımını kesen bir sebepler arasında sayılmadığından zaman aşımı süresinin işlemeye devam ettiği, davacının sigorta şirketine yapılan başvuru sonucu geçecek süreci göz önüne alarak daha evvel başvuru yapma imkanı varken zaman aşımının dolmasına az bir süre kala başvuruda bulunmasının kendi tercihi olup, sigorta şirketinin bu süreçte ki bilgi ve belge talebinin kötü niyeti göstermeyeceği, ki sigorta şirketinin başvuruyu sonuçlandırması için bu belgeleri istemesinin normal olduğu kaldı ki yasaya göre 15 günlük sürede talebi karşılar nitelikte olumlu cevap verilmediği takdirde dava açılmasının mümkün olduğu, süresinde davanın açılmadığı, uzamış ceza zamanaşımı süresi geçtiğinden davalı tarafın süresinde sunduğu cevap dilekçesi dikkate alınarak davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek geçekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1.Davanın zaman aşımı sebebiyle usulden reddine,
2-Alınması gerekli 44,40.-TL harçtan peşin alınan 31,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00.-TL harcın davacıdan alınmasına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı sigorta şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 ve 13/2 maddesi uyarınca (Yargıtay 19 Hukuk Dairesinin 03/03/2016 tarih, 2015/11819 esas 2016/3689 karar sayılı ilamı) 1.000,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.
21/05/2019

Katip …

Hakim …
¸e-imzalıdır