Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/645 E. 2022/361 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2019/645
KARAR NO : 2022/361
DAVA : İTRAZIN İPTALİ (Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2019
KARAR TARİHİ: 18/05/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ (Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya 2.İcra müdürlüğü’nün …sayılı dosyasına davalı aleyhine başlatılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın İptali ile alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili süresi içerisinde verdiği cevabında; mahkemenin görevine itiraz ettiklerini, zira söz konusu uyuşmazlığın ticari bir dava niteliğinde olmadığını, Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğunu, hak ve taleplerin zamanaşımına uğradığını, takibe konu olan sözleşmedeki imzayı ve dolayısıyla borcu kabul etmediklerini, müvekkilinin sadece en baştaki 2013 senesindeki genel kredi sözleşmesini kefil olarak imzaladığını, dosyada görünen bir kısım belgelerde de müvekkilinin adı ve altında imzalarının bulunduğunu, bu imzaları müvekkilinin hatırlamadığını, bütün imzaların kabul edilme şansı olmadığını, belge asılları sunulduğu takdirde daha net cevap verebileceklerini, müvekkiline gerekli hatırlatma ve bilgilendirme yapılmadığını, rakam belli olmadığını, sözleşmede yazan rakamın sonradan doldurulduğunu, müvekkilinin bu rakama kefil olmadığını, sözleşmedeki tarihler arasında da çelişki olduğunu, bir kısım evrakların 02/09/2013 tarihini yazarken bir kısmında 12/02/2013, diğerinde de 29/08/2013 tarihinin bulunduğunu, davacının dava dilekçesine sunduğu eklerden anlaşıldığı üzere kredi borçlusu …’in bir değil birkaç tane Genel Kredi Sözleşmesi yaptığının anlaşıldığını, dava konusu alacağında Bitkisel Üretim İşletme Kredisi olarak geçtiğini, müvekkilinin bu sözleşmelerde imzası bulunmadığını, haklı ve usulüne uygun hesap katı ve ihtarı olmadığını, usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmediğini, asıl borçlulardan alacak tahsil edilmeden kefile başvurulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; bankacılık işlemlerinden kaynaklanan ticari kredi borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacı Antalya 2. İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası ile 07/10/2019 tarihinde 60.506,75.-TL asıl alacak, 2.983,89.-TL diğer faiz olmak üzere toplam 63.490,64.-TL üzerinden icra takibi başlattıktan sonra (Örnek No:7) ödeme emrinin borçlu/davalıya 10/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 17/10/2019 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini, ayrıca yetkiye de itiraz ederek müvekkilinin adresinin Isparta Sütçüler İlçesi olduğunu, Antalya İcra Müdürlükleri yekili olmadığını, Sütçüler İcra Dairesinin yetkili olduğunu belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 29/11/2019 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı taraf tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu iddia ederek görev itirazında bulunmuş ise de davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … arasında imzalanan Kurumsal Bankacılık Hizmetleri sözleşmeleri ile Genel Kredi Sözleşmeleri nedeniyle kullanılan ticari krediye davalının kefalet sözleşmesi ile müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu, icra takibinin nedeninin de bu sözleşmeye dayalı olduğu anlaşıldığından görev hususundaki itirazları yerinde görülmemiş, mahkememizce kabul edilmemiştir.
Davalı taraf icra dairesinin yetkisine de itirazda bulunmuş ise de Genel Kredi sözleşmesinde yetki anlaşması yapılmış olduğundan ve Antalya İcra Daireleri ve Mahkemeleri yetkili kılındığından, HMK.nun 17.Maddesi gereğince bu itirazı da yerinde görülmemiş, mahkememizce kabul edilmemiştir.
Davalı taraf ayrıca zamanaşımı def’inde bulunmuş ise de TBK.nun 146.maddesi gereğince genel zamanaşımı süresi 10 yıldır. Genel Kredi ve Kefalet Sözleşmesinin imzalandığı tarihin 02/09/2013 olması karşısında bu itirazlar da yerinde görülmemiş, mahkememizce kabul edilmemiştir.
Taraflar arasında Genel Kredi Sözleşmesinin varlığı tartışma konusu değildir. Davalı tarafın dava dışı asıl borçlu …’e müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu anlaşılmaktadır.
Çözümlenmesi gereken sorun, kredi sözleşmesi ve eklerindeki imzanın davalıya ait olup olmadığı, kefaletin geçerliliği ve davacının alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporu ve yapılan yargılama sonunda;
Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … arasında 10.02.2013 tarihli ve …numaralı Kurumsal Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi ile 05.09.2013 tarihli ve … numaralı Kurumsal Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi, 12.02.2013 tarihli … numaralı ve 5.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi ile 02.09.2013 tarihli …numaralı ve 45.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı sabittir.
Davalı taraf sözleşme ve eklerindeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmüş ise de İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 12/02/2022 tarihli raporunda bu iddianın doğru olmadığı, imzaların davalıya ait olduğu saptanmıştır. Rapor dosya kapsamına uygun ve yeterli bulunduğundan davalı vekilinin itiraz gerekçeleri yerinde ve makul görülmemiştir.
Davalı 02.09.2013 tarihli sözleşmeyi 45.000,00 TL limitle müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır ve el yazısıyla bu hususu doğrulamıştır. Ayrıca, 29.08.2013 tarihinde genel kredi sözleşmesi bilgilendirme formunu incelemek üzere teslim aldıklarına dair imzaları da bulunmaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin bu husustaki itirazları yerinde görülmemiştir. Bu nedenle Genel Kredi Sözleşmesine bağlı kefalet sözleşmesinin 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 582 ve 583. maddelerine uygun olarak düzenlendiği ve geçerli olduğu kabul edilmiştir.
Bilirkişi tarafından dava dışı asıl kredi borçlusu …’e 28.06.2018 tarihinde … numaralı yıllık %23,50 akdi faiz oranı ile 41.000,00 TL limitli 28.06.2019 tarihinde 52.818,94 TL tek taksit ödemeli 12 ay vadeli zirai işletme kredisi açıldığı ve kullandırıldığı, krediye hiç geri ödeme olmadığı tespit edilmiştir.
Isparta 3. Noterliğinin 28.08.2019 tarih ve …yevmiye numaralı kat ihtarnamesinin dosyada bulunan noter tebligat mazbatasından da anlaşıldığı üzere 05.09.2019 tarihinde tüm sorumlulara edildiği, ihtarnamede süre verilmediği, bu nedenle davalının 06.09.2019 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilmiştir.
Yine bilirkişi tarafından davacı bankanın fiilen uyguladığı akdi faiz oranının % 23,50 olduğu, bu faiz oranına % 50 ilave edildiğinde temerrüt faiz oranının % 35,25 olduğu tespit edilmiş, mahkememizce de bu tespit kabul edilmiştir.
Bilirkişi tarafından yapılan hesaplama sonunda davacı bankanın davalıdan 52.971,49.-TL asıl alacak, 1.919,12.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 54.890,61.-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Bu rapora itibar etmemek için bir neden görülmemiştir.
Davacı bankanın icra takibindeki talebi ise; asıl alacak 60.506,75.-TL, işlemiş faiz 2.983,89.-TL olmak üzere toplam 64.490,64.-TL’dir.
Bu durumda davacı bankanın talep edebileceği alacağının; fazlaya ilişkin talepler reddedilerek 52.971,49.-TL asıl alacak, 1.919,12.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 54.890,61.-TL olmak üzere toplam 54.890,61.-TL olduğu kabul edilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davacının Antalya 2. İcra Müdürlügünün … sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
Takibin 52.971,49.-TL asıl alacak, 1.919,12.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 54.890,61.-TL üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 35,25 temerrüt faizi UYGULANMASINA,
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan hüküm altına alınan toplam alacak üzerinden % 20 hesabıyla 10.978,12.-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Alınması gerekli 3749,57.-TL harçtan, peşin olarak alınan 1.326,79.-TL harcın mahsubu ile kalan 2.422,78.-TL harcın DAVALIDAN ALINMASINA,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 50,80.-TL, tebligat gideri 95,00.-TL, müzekkere gideri 171,54.-TL, bilirkişi ücreti 600,00.-TL, adli tıp gideri 1.050,00.-TL olmak üzere toplam 1.967,34.-TL yargılama giderlerinin davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 1.390,00.-TL’nin ve mahkememizde peşin olarak alınan harç gideri 1.326,79.-TL olmak üzere toplam ‭2.716,79‬.-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlasının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde DAVACIYA İADE EDİLMESİNE,
Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince davada kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 932,00.-TL’sinin davalıdan, bakiyesi 388,00.-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 7.935,78.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 5.100,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.18/05/2022

KATİP …
(E-imzalıdır)

HAKİM…
(E-imzalıdır)