Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/622 E. 2023/25 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/622 Esas
KARAR NO : 2023/25
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2019
KARAR TARİHİ : 18/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili … ile davalı … A.Ş. arasında ilk olarak … tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam edip en son … tarihinde tekrar ve son kez bayilik sözleşmesi imzalandığını, bu bayilik sözleşmesinin konusu … A.Ş.’nin ithalatını ve ticaretini yaptığı tüm ürünlerin davacı müvekkili tarafından bayilik statüsüne göre belirlenmiş kriterleri sağlamak şartıyla, davalı … A.Ş.’den satın alınarak veya davalı adına satış ve hizmet desteği verilerek, bölgede hastaneler, sağlık, spor, muayenehaneler ve benzeri yerlere (müşteriler) satılması hakkında olduğunu, bayi olan davacı müvekkilinin satmaya yetkili olduğu ürünlerin ise … marka diz ve kalça protezleri ürünler olduğunu, davalı şirketin, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerine aykırı bir şekilde, tek taraflı olarak ve haksız yere sözleşmeyi feshettiğini, davalı tarafından sözleşmenin haksız feshinden dolayı, davacı müvekkilinin büyük ölçüde zarar ettiğini, davalı şirketin davacı müvekkilinin zararını karşılaması gerektiğini, açıklanan ve re’sen gözetilecek nedenlerle ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin davalı tarafından haksız yere feshedilmesi neticesinde davacı müvekkilinin uğradığı zararın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 107 madde gereğince, bilirkişi suretiyle hesaplandığında arttırılmak üzere ve fazlaya ve faize ilişkin hakları saklı tutularak, alacağa işleyecek ticari faizi ile birlikte şimdilik 1000-TL’sinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, davacı şirket TTK m. 122’de yer alan şartları ihtiva ettiğinden,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 107 madde gereğince, bilirkişi suretiyle hesaplandığında arttırılmak üzere ve fazlaya ve faize ilişkin haklarımız saklı tutularak, işleyecek ticari faizi ile birlikte şimdilik 1000-TL davacı müvekkili lehine denkleştirme tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; … firmasının 2018/Aralık ayında paylarının Hollanda da yerleşik … tarafından tamamen alındığı, 2013 tarihli sözleşmenin şirketin satın alınmasından önce akdedilen bir sözleşme olduğunu, tazminat istemine dayanak teşkil eden şartların oluşmadığını, davanın belirsiz alacak davası niteliği taşımaması nedeniyle hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden reddine, yetki yönünden İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, taraflar arasındaki sözleşme dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce bilirkişiden davacı şirketin ticari defter ve belgelerinin incelenmesi konusunda rapor alınmış, bilirkişi …, … tarihli raporunda özetle; Dava dosyası içerisindeki bilgiler ve davacı şirketin yasal defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, … tarihi itibariyle, davacı şirketin davalı şirkete olan borcuna yönelik 320-Satıcılar hesabı bakiyesinin … TL olduğu, yine … tarihi itibariyle davalı şirketten alacağına yönelik 120-Alıcılar hesabı bakiyesinin …-TL olduğu, borç ve alacak mahsubunun yapılması sonucunda davacı şirketin muhasebe kayıtlarına göre … tarihi itibariyle davacı … Ltd. Şti. firmasının davalı … … A.Ş. firmasına … TL tutarında borçlu olduğu, sözleşme ile ilgili analiz kısmında yapılan tespit ve değerlendirmeler ışığında, davacının davalıdan acentelik sözleşmesinden kaynaklanan bir alacağının bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Yine mahkememizce davalının ticari ve defter belgeleri incelenmek üzere bilirkişi mali müşavir …’den rapor alınmış, bilirkişi … tarihli raporunda, Davacı ile Davalı taraf arasında Mal Hizmet Alım Satım ilişkisi bulunduğu, Davacı tarafından ibraz edilen 2018-2019 dönemlerine ait Ticari Defterlerin zorunlu tasdik ettirilmesi gereken defterlerden olduğu, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunun 224 ve 225. maddeleri ile 6762 Sayılı eski T.T. Kanunun 66. Maddesi ve 6102 Sayılı Yeni T.T. Kanununa göre tutulduğu, 2018-2019 döneminin E- Defter olarak kayıt altına aldığı, 2 Sıra Nolu Elektronik Defter Genel tebliği 3. Maddesi gereği ise 2018-2019 ocak ve 2019 ocak dönemleri Yevmiye ve Defter-i Kebir e-defter beratlarını süresi içinde Gelir İdaresi Başkanlığı sistemine yüklediği, 2019 Aralık dönemi yevmiye ve Defter-i Kebir’e defter beratlarının Gelir İdaresi Başkanlığı’na yüklenme süresinin son gününün 1 Haziran 2020 olduğu, Davacının ise 23 Ocak 2021 tarihinde … sitemine süresinde yüklediğini ve zamanında bildirimde bulunmadığı, Davalı tarafından Antalya … Noterliğinden Davacı tarafa gönderilen … tarihli … nolu ihtarnameye istinaden sözleşmenin feshi itibari ile … itibari ile 218 adet … TL satış faturası düzenlendiği, Davalı Ticari defter kayıtlarında Davacı cari hesabının 2018 yılında 130.070,61 TL , 2019 yılı sonunda – … TL borç bakiyesi verdiği, … TL borç bakiyesi içinde … tarihinde davacıya ait 4 adet toplam … TL tutarında karşılıksız çek iadesinin göründüğü, Davacının Davalıdan acentelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağının bulunmadığı belirtilmiştir.
Taraflar arasında görülen iş bu davanın bayilik sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği iddiasına dayanan haksız fesih tazminatı ile denkleştirme tazminatına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça davalı şirket ile … tarihinde imzalanan bayilik sözleşmesinin davalı şirket tarafından Antalya … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Nisan 2018 ile itibariyle feshedildiği, sözleşmeye göre 1 yıl sürelerle sözleşmenin uzayacak olduğu belirlenmesine rağmen sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan zararların davalı tarafça karşılanması amacıyla iş bu tazminat davasının açıldığı, mahkememizce yapılan yargılamada taraflar arasında ki bayilik sözleşmesinin acentelik sözleşmesi niteliğinde olmadığı zira davacının faaliyetleri ile davalının taraf olacağı sözleşmelere aracılık etmediği veya sözleşmeleri davalının adına ve hesabına akdetmediği, taraflar arasında ticari bir ilişki oluştuğu, davacının çoğunlukla ürünleri davalıdan satın alıp daha sonra ürünlerin satın ve pazarlamasını kendisinin gerçekleştirdiği, bayilik sözleşmelerinin 11. Maddesinde … AŞ.’den ürünü satın alıp bölgede müşterilerine … AŞ’nin distribütörlüğünü yapmayı kabul ve taahhüt etmiş, bayilik sözleşmesinin 12. Maddesinde ise bayi tarafından ürünün siparişi yazılı olarak sipariş formu ile yapılır. Bayi sipariş ettiği ürünün tamamını … Aş’den satın almak zorundadır. … Aş. Tarafından temin edilemeyen veya temin edilemeyeceği bildirilen malzemeleri bayi istediği yerden temin edebilir. Hükümleri gereğince taraflar arasındaki ilişkinin ticari olduğu, UTS sistemi üzerinden yapılan incelemelerde ilgili firmalar arasında herhangi bir bayilik kaydına rastlanılmadığının belirtildiği sonuç olarak davacının davalı adına sözleşme kurulmasına aracılık etmediği davacının acente vasfını taşıyan bir bayi olmadığı bu nedenle de TTK 122. Maddesi uyarınca da denkleştirme tazminatı talep etmesinin hukuken mümkün olmadığı bilirkişi raporuna göre davacının herhangi bir ciro ve kar kaybına neden olmadığı belirtildiğinden kar kaybı nedeniyle denkleştirme tazminatı talep etmesinin de hukuken mümkün olmadığı, Yine, davacının ve davalının faaliyet gösterdiği ürünlerin satımında, kamu hastaneleri alım yaparken Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen birim fiyatların esas alınması suretiyle ve Kamu Hastaneleri Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) üzerinden ve devletçe belirlenen fiyatlar üzerinden ve kamu kuruluşlarınca açıları ihaleler sonucuna göre alım yapıldığından,
davacının ürünlerin fiyatına ve adet satışına doğrudan bir etkisinin bulunmadığı, dolayısıyla da davacının davalı lehine bir müşteri çevresi genişletmesinin söz konusu olmadığı anlaşıldığından denkleştirme tazminatı ödenmesinin de mümkün olmadığı ayrıca yapılan defter incelemelerine göre davacının davalıdan acentelik sözleşmesinden kaynaklanan bir alacağının bulunmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 135,5 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
6-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince davacıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça, okunup, usulünce anlatıldı. 18/01/2023

Katip …
(E-İmzalıdır)

Hakim …
(E-İmzalıdır)