Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/62 E. 2019/151 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/62
KARAR NO : 2019/151
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2019
KARAR TARİHİ : 25/02/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nun mesleğini mali müşavir olarak sürdüren saygın bir bilirkİşi olduğunu, müvekkili ile … arasında görülen tasarrufun iptali davasının müvekkili lehine sonuçlandığını, …nın … ve … ile işbirliği yaparak müvekkilini kandırmaya çalıştığını, müvekkilinin … ile yaptığı muhasebe sözleşmesine attığı imzanın kesilerek sahte şekilde bono haline getirilip ciranta sıfatıyla borçlandırıldığını, bonoda keşideci olarak görünen …Ltd Şti adlı şirketin tanzim tarihinden yaklaşık 6 ay önce ticareti terk eden ve feshedilen bir şirket olduğunu, böyle bir şirketin bono tanzim etmesinin fiilen ve hukuken imkansız olduğunu, müvekkilinin böyle bir şirket ile herhangi bir ticaretinin olmadığını, müvekkilinin bonoda lehtar olarak gösterilip sanki müvekkilden alacaklıymış gibi davalı …’e ciro yapılmış gibi gösterildiğini, davalının …nın çalışanı olduğunu, müvekkilinin davalı ile bir ticari münasebetinin olmadığı, ekte sunulan grafoloji ve sahte belge uzmanı Av. …dan alınan uzman raporunda bonodaki yazı ve rakamların müvekkiline ait olmadığı ve ciranta imzasının da muhasebeciyle yapılan anlaşma başlıklı sözleşmedeki imza ile benzeştiğinden gerçek bir ciro olmadığının belirtildiğini, bu rapor dışında …. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında ve … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında alınan raporların da aynı doğrultuda olduğunu, davalının bu sahte bonoya dayanarak müvekkili hakkında … Asliye ticaret mahkemesinin … d.iş sayılı dosyasında aldırdığı haksız ihtiyati haczin, müvekkilinin itirazları sonucu kaldırıldığını, aynı bono nedeniyle bu kez … Asliye Ticaret mahkemesine başvurarak … D.iş sayılı dosyasından yeniden ihtiyati haciz kararı aldırdığını, itirazları sonucu bu ihtiyati haciz kararının da kaldırıldığını, ancak ihtiyati haciz kararlarının uygulanması sebebiyle müvekkilinin araçlarına ve gayrimenkullerine hacizler konulduğunu, kıymet taktirlerinin istendiğini, müvekkilinin alacaklı olduğu şahıslara haciz ihbarnameleri gönderildiğini, bu şekilde müvekkilinin itibarı ve güvenirliliğinin yok edildiğini, bankalara kredi ilişkisinin kesildiğini, müvekkilinin maddi ve manevi kayıplar yaşadığını, müvekkilinin alacaklı olduğu icra dosyasına gelen paraya haciz konulması sebebiyle icra dosyasında kalan ve nemalandırılamayan para nedeniyle maddi olarak faiz zararına uğradığını, sahte bono ile ilgili açtıkları menfi tespit davası ile şikayetleri sonucu yürütülen savcılık dosyalarının derdest olduğunu belirterek ş,imdilik 10.000 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, davalının …. Asliye Ticaret mahkemesinin … d.iş ve …. Asliye Ticaret mahkemesinin … d.iş sayılı dosyasına yatırılan teminatlar üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, haksız ihtiyati haciz sebebiyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nun 4 maddesinde ticari davalar belirtilmiş, 5. madde de ticari davaların Ticaret Mahkemelerinde görüleceği düzenlenerek görevli mahkeme belirlenmiştir. Mahkemelerin görevlerini belirleyen usul hukuku kuralları kamu düzenine ilişkin olup, davaya bakan mahkemece görevli olup olmadığı hususunun yargılamanın her aşamasında kendiliğinden değerlendirilmesi gerekir. TTK’nun 5. maddesine göre 4. maddede sayılan ticari davalarla özel hükümler uyarınca Ticaret Mahkemesinde görülecek işlere Ticaret Mahkemelerinde bakılır, mutlak ticari davalar yanında nispi ticari davalar da olup bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi şarttır.
Somut olayda ihtiyati haciz kararının uygulanması sebebiyle uğranılan maddi ve manevi zararların tahsili talep edilmekte olup, dava bu niteliği itibariyle haksız fiilden kaynaklanan tazminat davasıdır. Bu haliyle dava TTK’ da düzenlenen hususlardan kaynaklanmadığı gibi davanın tarafları da tacir olmayıp, dava da ticari işletme ile ilgili olmadığından davaya bakma görevi genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. İhtiyati haciz kararının dayanağının bono olması eldeki davanın da ticaret mahkemelerinde açılmasını gerektirmez.
HMK’nun 115. maddesi gereğince yapılan incelemede göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmadığı ve tamamlanmasının da mümkün olmadığı saptanmakla dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda görevsizlik kararı vermek suretiyle ön incelemeye son verilmiştir.
KARAR : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (kesinleşmeden itibaren iki hafta içerisinde) başvurulması halinde dava dosyasının görevli … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a) Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b) Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair karar verildi25/02/2019
Katip …
*E-imzalı

Hakim …
*E-imzalı