Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/615 E. 2022/216 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2019/615
KARAR NO : 2022/216
DAVA : ALACAK (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2017
KARAR TARİHİ: 23/03/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan yargılaması neticesinde verilen 12/09/2018 tarih ve … E. … K.sayılı kararın İstinafı üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 01/11/2019 tarih ve … E. … K.sayılı kararı ile mahkememiz kararının kaldırılarak dosyanın iadesi üzerine yeniden yapılan açık yargılama sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin sahibi olduğu otelin daha önce …İnş. Turizm ve Yatırım Ticaret Ltd. Şti. Adına kayıtlı olduğunu, söz konusu şirket dava dışı …İnş. Eml. Tur. Ve Yat. Tic. A.Ş isimli şirket ile arasında yapılan birleşme sözleşmesi ve alınan yönetim kurulu kararı neticesinde şirketin tüm hak ve borçları ile birlikte …İnşaat Emlak Tur. Ve Yat. Tic. A.Ş tüzel kişiliğine devredildiğini, …İnş. Turizm ve Yatırım Ticaret Ltd. Şti.’nin tüzel kişiliği de birleşme kararının Antalya Ticaret Siciline tescil edildiği 16/12/2015 tarihinde son bulduğunu, daha sonra …İnş. Eml. Tur. Ve Yatırım Tic. A.Ş tarafından alınan Antalya 1. Noterliği’nin 16/02/2017 tarih ve …yevmiye sayılı tasdikine havi 27/01/2017 tarihli yönetim kurulu kararı ile kısmi bölünme yöntemi ile bölünmesine karar verildiğini, alınan kısmi bölünme kararı ile … Hotel, …İnş. Emlak Tur. Ve Yat. Tic. A.Ş bünyesinden ayrılarak yeni kurulan davacı … Emlak Otelcilik İnşaat Tic. A.Ş’ne devir olduğunu, davacı şirketin aktif husumet ehliyeti olduğunu, dava konusu otelin …İnş. Tur. Ve Yat. Tic. Ltd. Şti. ‘ne ait olduğu dönemde davalı ile 01/04/2014 tarihli 90.000,00.-EURO + KDV bedelli ve yine 01/01/2014 tarihli 150.000,00.-Euro + KDV bedelli satın alım sözleşmesi yapılığını, sözleşme uyarınca malların 3 yıl süreyle teknik servis garantisi ve 5 yıl süre ile malzeme ve yedek parça garantisi ile satıldığını, 10/07/2017 tarihinde davalı şirketin eski çalışanı olan …’un davacı şirketin satın alma müdürüne ürünlerin sahte olduğunu, orjinalmiş gibi gösterilip çin malı ürünlerin kullanıldığını, yaşınılan teknik arızaların bu sebeple olduğunu belirtir e-posta attığını, 11/07/2017 tarihinde Serik 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasında delil tespiti isteminde bulunduklarını, Antalya 3. Noterliği’nin 17/07/2017 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalıya, satılan malların ayıplı olduğunun öğrenildiği, satılan ürünlerin kabul edilmediği belirtilerek ayıp ihbarında bulunduklarını, davalının bu ihtarnameye cevap vermediğini, yani 6102 sayılı TTK’nun 21/2. maddesi uyarınca, ihtarnamede geçen hususların kabul etmiş sayıldığını beyanla davanın kabulü ile ravacışa satılan ürünlerdeki ayıp oranında oluşan değer farkının satış bedelinden indirilerek ve davalıdan tahsiline, bunun mümkün olmadığı takdirde, ayıplı ürünlerin aypısız misliyle değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili süresi içerisinde verdiği cevabında; davalı müvekkilin davacı ile iddiaya konu ürünler ile ilgili hiçbir hukuki ve ticari ilişkisi bulunmadığını, davacıya karşı bir sorumluluğunun olmadığını, davacının maddi taleplerinin hesap edilebilir ve belirlenebilir olduğundan davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacının talebinin zamanaşımına uğramış olması nedeniyle zaman aşımı itirazında bulunduklarını, davacı şirketin satın alma müdürüne e-posta gönderen kişinin müvekkil şirketin eski çalışanı olmadığını, davacının grup şirketlerinde çalıştığını, müvekkil tarafından satışı yapılan ürünlerin irsaliyeli olarak teslim edildiğini, ürünlerde ürün seri numarası yer almadığnıdan davacının iddialarına konu ürünün müvekkil tarafından satışının yapılıp yapılmadığının belli olmadığını, müvekkil tarafından yapılmış olsa dahi davacı şirkete ne şekilde geçtiğinin belli olmadığını, ihtara cevap verilmemesinin tüm iddiaların reddedildiği anlamına geldiğini, ortaya atılan iddialarınhaksız çıkar sağlamak maksadıyla ortaya atılmış, kötü niyetli iddialar olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; ticari mal satım sözleşmeleri nedeniyle teslim edilen ürünün gizli ayıplı (orjinal olmayan sahte ürün) olması nedeniyle, orjinali ile sahtesi arasındaki fiyat farkının istirdatı olmaz ise orjinal ürün ile değiştirilmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 12/09/2018 tarih ve …E. … K.sayılı karar ile “…Davacı tarafça ayıplı çıktığı ve çakma olduğu iddia edilen ürünler davalıdan 2014 yılında satın ve teslim alınmıştır. Dava tarihi ise 19.09.2017’dir. Davacı taraf alınan ürünlerin kasa içerisinde ve kapalı olduğu, açılmasının ve muayenesinin mümkün olmadığını ileri sürmüştür. Davalı tarafça süresi içinde zaman aşımı itirazında bulunulmuştur. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK’nun 23/1-c maddesine göre ticari satışlarda malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için ayıbı bu süre içerisinde satıcıya ihbar etmekle yükümlüdür. 6098 Sayılı TBK’nun 223/2 maddesinde ise alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır. Bildirimin ise 6102 Sayılı TTK’nun 18/3 maddesi gereğince yazılı olarak yapılması şarttır. Somut olayda ise davacı tarafça ayıplı olduğu ileri sürülen ürünlerin orijinal ürün olmayıp, kasa içerisine orijinal olmayan başka marka çakma parçaların yerleştirildiği ileri sürülmekte olup, buna göre dava konusu ürünlerdeki ayıp satış anında mevcuttur. Ayıbın satıştan önce mevcut olması halinde ise 6102 Sayılı yasanın 23/1-c maddesinde belirtilen ayıp ihbar sürelerine ilişkin hükümlerin uygulanması gerekecektir. Bu hükümlere göre de davacı tarafça ürün satın alındığı tarihte mevcut olan ayıp ve sahtelikle ilgili yasada ön görülen 8 günlük süre içerisinde muayene ve ihbar yükümlülüğüne uyulmadığı …” gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacı vekilince istinafı üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesinin 01/11/2019 tarih ve … E. … K.sayılı kararıyla ve “….Dosya evrakı incelendiğinde, taraflar arasında bir kısım elektronik ürünün satışı konusunda anlaşmaya varıldığı, davacı tarafça bir kısım ürünlerin içeriklerinin orijinal olmadığı yönünde iddiada bulunulduğu görülmektedir. Anlaşmaya konu maldan başka bir malın teslim edilmesi halinde aliud ifadan bahsedilir ve bu halde ayıp ihbar ve zamanaşımı süreleri uygulanamayacağından işin esasının incelenmesi gerekir. İddianın ileri sürüş biçimi itibariyle davalı tarafça yerine getirilen teslim ediminde aliud ifadan bahsedildiği, esasen ürünlerin ayıplı olduğuna ilişkin her hangi bir açıklamada bulunulmadığı anlaşılmakla, eldeki davanın aliud teslimden kaynaklanan bedel iadesi istemine ilişkin olduğu ve zaman aşımı süresinin TBK’nın 146. maddesine tabi olduğu göz önüne alınarak, işin esasına girilip olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygulama yeri bulunmayan ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca davanın süre yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir …” gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile hükmün kaldırılarak, dava dosyasının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince, ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmiştir.
İade kararından sonra yeniden yapılan yargılama sonunda;
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış, davacı vekili tarafından ihtarnamenin tebliğ şerhli bir sureti, …tarafından müvekkiline gönderilen mail çıktısı, faturalar, teklif maili, 01.04.2014 tarihli satış sözleşmesi, ödeme belgesi, 31.03.2014 tarihli satış sözleşmesi, ticaret sicil gazetesi suretleri ibraz edilmiş, Serik 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …D.İş sayılı dosyası getirtilerek incelenmiş, Antalya 3. Noterliği’nin 17/07/2017 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin tebliğ şerhli sureti celp edilmiş, ihtarın 16/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği görülmüş, davacının ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, …’un SGK kayıtları celp edilerek incelenmiştir.
Serik 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasında yapılan incelemede; davacı vekilinin 11.07.2017 tarihli tespit talebi üzerine mahkemece yapılan inceleme sonucu ibraz edilen bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; işin kısmen ayıplı sayılabilecek ürünleri orijinal ürün kutuları içinde teslim etmiş göründüğünü, ürünlerin en baştan itibaren kısmen veya tamamen ayıplı olup olmadığının anlaşılmasının kabulün ne şekilde yapıldığına ilişkin bir belge olmadığı için mümkün olmadığını, asma aparatları ile ilgili sorumluluğun sözleşme gereği işverene ait olduğunu, aydınlatma sisteminde sorumluluğun işverene ait olduğunu, şikayet konusu işlemci birim ile kuvvetlendirilecelere ait kasaların üst kapakları sökülerek gözle yapılan incelemede kasa içerisinde kullanılan elektronik kartların hiçbirinin üzerinde …firmasının gösterir bir işaret bulunmadığını, bu nedenle kullanılan ürünlerin standart dışı olduğunu, basit internet taraması yapıldığında gerçek ürünlerinde firmanın kendi ambleminin kullanıldığının görüleceğini, kasa içerisinde bulunduğundan dışarıdan basit bir gözlemle anlaşılamayacağını, sözleşmenin tamamen feshini gerektirir nitelikte olmadığını belirttiği anlaşılmıştır.
Sözleşmenin tarafı …Turizm Yatırım Tic. Ltd. Şti olarak görünmesine rağmen davadan önce … Emlak Otelcilik İnşaat Tic. A.Ş’ne devir olduğuna ilişkin ticaret sicil kayıt ve belgeleri dosyaya sunulmuştur.
Davacının iddiaları ve davalının savunmaları doğrultusunda talimat yoluyla mahallinde bilirkişi refakatinde keşif yaptırılmış, Serik 3. Asliye Hukuk Mahkemesince rapor aldırılmış verilen rapora göre; 12.02.2021 tarihinde Serik 3 Asliye Hukuk Mahkemesi ile …Serik Oteline keşif amacı ile gidilen keşifte, bahse konu malzemelerin otel deposunda olduğu görülmüş, fotoğraflanarak incelemesi yapılmıştır. Buna göre ses sistemine ait askı aparatlarının, Led Sistemlerinin sözleşmeye uygun olduğu, 8 Adet ALA-5 2×15″/2×1″2 Way Speeker Cabinet cihazlarının yetkisiz müdahale ile garanti kapsamı dışına çıkartıldığı, 4 Adet AE 12S2 2×18″ Subbass Speeker Cabinet cihazlarının yetkisiz müdahale ile garanti kapsamı dışına çıkartıldığı, 12 Adet CA-8000 Amplifier cihazının, cihaz içinde kullanılan malzemelerin orijinal olmadığı, davacı alıcının yanıltıldığı, 2 Adet DMC 24 2 In 4 Out System Processor cihazının, cihaz içinde kullanılan malzemelerin orijinal olmadığı, davacı alıcının yanıltıldığı, 12 Adet CA-8000 ve 2 Adet DMC 24 Cihazlarının Kabinlerin …marka, iç elemanların ise farklı firma üretimi malzemeler olduğu, 12 Adet CA-8000 ve 2 Adet DMC 24 Cihazlarının Elektronik kartlar üzerinde hiçbir şekil ya da markayı belirleyecek amblem olmadığı, 12 Adet CA-8000 ve 2 Adet DMC 24 Cihazlarının üzerinde Seri Numarası olmadığı,12 Adet CA-8000 ve 2 Adet DMC 24Cihazlarının iç dizaynı kesinlikle oturmuş, kaliteli üretim yapan bir marka tarafından yapılmadığı, 12 Adet CA-8000 ve 2 Adet DMC 24 Cihazlarının iç dizaynında kullanılan Sözleşme Dışı Malzemelerin Tespit edilebilmesi garanti kapsamı süresince mümkün olmadığı, davacı tarafın12 Adet CA-8000 ve 2 Adet DMC 24 Cihazlarının sözleşmeye aykırı kullanılan malzemelerden dolayı davalı taraftan, tüm masraflar dahil, KDV hariç toplam 32.000,00.-USD alacaklı olduğu, ya da davalı tarafın 120 gün içinde sözleşmeye aykırı malzemeleri, sözleşmeye ve standartlara uygun olacak şekilde davalıya teslim teslim etmesi gerektiği bildirilmiştir.
İtirazlar üzerine bu kez İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, bir elektirik mühendisi ve birnitelikli hesaplamalar uzmanı borçlar hukuku öğretim üyesinden oluşan bilirkişi kurulundan görüş istenmiş, verilen raporda da, 12 Adet CA-8000 (… CA 8000 Amplifier); cihaz içinde kullanılan malzemelerin orijinal olmamasına rağmen, performansı iyi olduğundan davacının kullanmaya devam ettiği, yine 2 Adet DMC 25 (… DLC 24 2 In 4 Out System Processor) cihazlarının içinde kullanılan malzemelerin orijinal olmadığı, orijinal yazılım ile değil, başka firma yazılımı ile çalıştığı, performansı iyi olduğundan kullanımına devam edildiği, bunların hiç birinin cihazların çalıştırılmasına engel teşkil etmediği, bu nedenle, davalı şirketin teslim ettiği cihazların ayıplı mal olarak nitelendirilemeyeceği, sonuç olarak davacı şirket cihazları kullanmaya devam ettiği ancak, orijinal markalar yerine başka firmaların markalarıyla cihazları teslim ettiğinden marka fiyatları arasındaki fark bedel olarak davalı şirketin davacıya 36.200 USD ödemesi gerektiği bildirilmiştir.
Rapora davalı tarafından özellikle elektirik mühendisinin uzmanlığı noktasından itiraz edilmiş ise de bilirkişinin konusunda ehil olduğu gözlendiğinden itibar edilmemiş, önceki rapor ile paralellik gözlendiğinden bu rapora itibar etmemek için bir neden görülmemiş, hükme esas alınmıştır.
Sonuç olarak, her ne kadar sözleşmede belirtilen ürünlerin orjinalleri teslim edilmemiş ise de davacı tarafından kullanılmaya devam edildiği, cihazların çalıştırılmasına engel teşkil etmediği, orjinal marka olmayan ürünlerin de ayıplı olmadığı, ancak bu nedenle davacı şirketin 36.200,00.-USD zarara uğradığı kabul edilerek bu miktarın hüküm altına alınmasına karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili satış tarihinden itibaren avans faizi istemiştir. Bu talebi kabul edilmemiştir. Zira davalı tarafı temerrüde düşürmesi gerekmektedir. Her ne kadar bu amaçla Antalya 3. Noterliği’nin 17/07/2017 tarih ve …yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilmiş ve ihtar 16/07/2017 tarihinde tebliğ edilmiş ise de davacıya taleplerin yerine getirilmesi için bir süre verilmemiştir. O halde temerrüt ihtari usulüne uygun olmadığından davalının temerrüde düştüğü kabul edilemez. Temerrüt tarihi bu nedenle dava tarihi olan 19/09/2017’dir.
Davacı vekili 07/06/2021 tarihli dilekçesi ile davsını ıslah ederek, netice-i talebini 36.200,00.-USD’ye çıkartmıştır.
Dava şimdilik kaydıyla 1.000,00.-EUR üzerinden açılmıştır. Bu tarihte USD/EUR çapraz kuru TC. Merkez Bankası arşiv kayıtlarına göre 1,1987 dir. (https://www.tcmb.gov.tr/kurlar/201709/19092017.xml). Buna göre dava tarihinde dava değeri dolar üzerinden 1.000,00 x 1.1987 = 1.198,70.-USD’dir. O halde Islah tarihi itibariyle ıslah edilen miktar 36.200,00 – 1.198,70 = 35.001,30.-USD’dir.
Böylece davanın kabulü ile 1.198,70.-USD’ye 19/09/2017, kalan 35.001,30.-USD’ye ise ıslah tarihi olan 07/06/2021 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a.maddesi gereğince devlet bankalarının yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına değişken oranlarda ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden faize hükmetmek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
36.200,00.-USD’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Bu miktarın 1.198,70.-USD’lik kısmına dava tarihi olan 19/09/2017, kalan 35.001,30.-USD’lik kısmına ise ıslah tarihi olan 07/06/2021 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a.maddesi gereğince devlet bankalarının yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına değişken oranlarda ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden yasal faiz UYGULANMASINA,
Alınması gerekli 20.319,38.-TL harçtan, peşin olarak alınan 70,19.-TL ve ıslah harcı olarak alınan 5.276,43.-TL harcın mahsubu ile kalan 14,972,76.-TL harcın DAVALIDAN ALINMASINA,
Davacı tarafça bozmadan önce ve bozmadan sonra yapılan dava ilk masrafı 36,00.-TL, tebligat gideri 263,50.-TL, müzekkere gideri 191,40.-TL, bilirkişi ücreti 1.800,00.-TL, talimat gideri 1.392,00.-TL olmak üzere toplam 3.682,90.-TL yargılama giderlerinin ve mahkememizde peşin ve ıslah harcı olarak alınan harç gideri 5.346,62.-TL olmak üzere toplam ‭9.029,52‬.-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlasının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde DAVACIYA İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 29.272,09.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı. 23/03/2022

KATİP …
E-imzalıdır

HAKİM …
E-imzalıdır