Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/596 E. 2021/588 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2019/596
KARAR NO : 2021/588
DAVA : TAZMİNAT (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2019
KARAR TARİHİ: 29/09/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen TAZMİNAT (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket adına kayıtlı, dava dışı … idaresindeki … plakalı Volswagen … marka açık kasa kamyonet ile dava dışı … idaresindeki … plakalı traktör arasında … tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalı .sorta A.Ş.ne aralarındaki Genişletilmiş Maksimum Kasko Poliçesi uyarınca oluşan hasar bedeli (ekspertiz raporuna göre 81.038,59.-TL) için başvurulduğunu, başvurularının sürücülerinin alkollü araç kullanarak kaza yaptığı gerekçesi ile reddedildiğini, arabuluculuk girişimlerinin olumsuz sonuçlandığını, KTK.nun da belirlenen yasal alkol sınırının hususi araçlarda 0.50 promil, ticari araçlarda 0.21 promil olduğunu, müvekkil şirkete ait aracı kullanan sürücü İsmail Malak’ın kaza yerinde yapılan işlemlerde 0.36 promil alkollü çıktığını, tespit edilen promilin KTK.nda belirlenen yasal sınırlar içinde olduğunu, müvekkili şirkete ait … plakalı aracın kamyonet cinsi olup kullanım amacının hususi olduğunu, ayrıca kazanın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin de araştırılması gerektiğini, ispat yükünün de davalı sigortacıda olduğunu, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla söz konusu hasar bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili süresi içerisinde verdiği cevabında; Davacı Şirket’e ait aracın müvekkili şirket tarafından …Poliçe No’lu ” Maksimum Kasko Sigorta Poliçesi ” ile sigortalandığını, araç üzerinde … Bankası A.Ş.nin dain-i mürtehin kaydı bulunduğunu, davaya devam edilebilmesi için bankanın muvafakatinin alınmasının zorunlu olduğunu, Yargıtay 11.HD.nin 17/11/2008 tarih ve 2007/9776 E. 2008/12901 K.sayılı kararının bu yönde olduğunu, davacı tarafın rehin hakkı sahibinden muvafakat alması zorunlu olup anılan muvafakat alınmadığı takdirde davaya devam edilebilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu kazanın meydana geliş şekline göre kazadan sonra polis memurlarınca olay yerinde yapılan araştırmada, davacı şirketine ait sigortalı aracı kullanan sürücünün 0,36 promil alkollü ve % 100 oranında asli kusurlu olduğu, kazaya başkaca bir etken bulunmadığının tespit edildiğini, aracın kullanım tarzı ve cinsinin kamyonet olup ticari araç olduğunu, ticari araçlarda alkollü araç kullanma sınırının 0,20 promil olduğunu, bu aracın özel araç olarak kabul edilemeyeceğini, hasar başvurusunun Kasko Sigortası Genel Şartları A.5.5. Maddesi Teminat Dışında Kalan Zararlar gereği reddedildiğini, yargılama aşamasında nöroloji uzmanı, hukukçu ve makine mühendisi bilirkişiden oluşan bilirkişi heyeti tarafından yapılacak bilirkişi incelemesi ile durumun tespit edileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi zararların aralarındaki sigorta poliçesi nedeniyle giderilmesi talebine ilişkin sigortalının kendi sigortacısına karşı açtığı tazminat davasıdır.
Taraflar arasında kazanın varlığı ve sigorta poliçesi hususlarında tartışma bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık; öncelikle, meydana gelen kazanın münhasıran alkolün etkisinde gerçekleşip gerçekleşmediği, kazada alkolün etkisi münhasıran değil ise hasar miktarının ne olduğu, dolayısıyla davalı sigortanın söz konusu kaza nedeniyle sigortalısı olan davacıya ödeme yapmamakta haklı olup olmadığı, Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın ihlal edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
Olaya ilişkin hasar dosyası, trafik kazasının oluşumuna ilişkin soruşturma evrakları, tescil belgeleri, alınan bilirkişi raporu, toplanan sair deliller, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;
Sigortalı … plakalı aracın davacı adına kayıtlı olduğu, üzerinde … Bankası Afyon Şubesi tarafından … tarihinde rehin şerhi eklendiği ve halen aktif olduğu. … İl Emniyet Müdürlüğü’nün …tarihli cevabi yazılarından anlaşılmıştır.
Bunun üzerine … konumunda olan ilgili bankaya davaya muvafakatlarının olup olmadığı sorulmuş, ilgili banka … tarihli yazıları ile kayıt ve şart koymadan açılan davaya muvafakat ettiklerini bildirmişlerdir.
Bunun üzerine Adli Trafik Uzmanı, Nörolog Uzman Dr., Sigorta Eksperi ve Makine Mühendisi bilirkişilerinden oluşan heyetten kusur durumu, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediği, hasar tutarı konularında görüş istenmiş, verilen raporda, sigortalı araç sürücüsü …’ın kaza anında yasal sınırın üstünde 0.54 promil alkollü olduğu, trafikte doğru düşünme ve karar verme süreçlerinin etkilendiği, dikkatini yola veremediği, mesafe algısının bozulduğu, alkolün verdiği özgüven ile kontrolsüzce araç kullandığı ve kazanın salt alkolün etkisi altında meydana geldiği, tam kusurlu olduğu, hasar miktarının 81.038,59.-TL, değer kaybının da ZMMS hesabına göre 13.012,35.-TL, serbest piyasaya göre 14.318,00.-TL olduğu tespit edilmiştir.
Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarının 5.5.maddesi gereğince; Aracın, uyuşturucu madde veya Karayolları Trafik Yönetmeliğinde belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar, teminat dışında kabul edilmiştir.
Davacının sigortalı aracını kullanırken kaza yapan araç sürücüsü …’ın kaza anında yasal sınırın üstünde 0.54 promil alkollü olduğu kabul edilmiştir. Dosyaya sunulan ve … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı dosyasından aldırılan … Adli Tıp İhtisas Kurulunun … tarihli raporuna göre, kaza tespit tutanağında alkol seviyesi’nin 0,36 promil olarak belirlenmiş ise de bu ölçümün kaza anından 70 dakika sonra yapıldığı, alkol düzeyinin geçen zamana göre kandaki düzeyinin düşüş hızı dikkate alındığında sürücünün kaza anında 0,53 promil alkollü olduğu tespit edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun, alkol, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin etkisi altında araç sürme yasağı başlıklı 48/5.maddesi gereğince, alkollü araç kullanma sınırı hususi araçlarda 0.50 promil, diğer araçlarda promil alt sınırı 0.21 olarak belirlenmiştir.
Sigortalı … plakalı araç kamyonet olarak davacı şirket adına kayıtlıdır. Kullanım şekli ruhsat kaydına göre yük nakli olarak belirtilmiştir. Bu nedenle aracın hususi değil, ticari bir amaçla kullanıldığı çok açıktır. Bir sermaye şirketinin aracı hususi olamaz. Makam aracı olarak tahsis edilmiş olsa bile özünde ticari faaliyetlerin yürütülmesi amaçlanmaktadır. Bu nedenle yasada belirlenen alt limitlerin üzerinde alkollü araç kullanıldığı kabul edilmiştir.
Elbette pek çok Yargıtay içtihadında da belirtildiği gibi, yasal alkol limitlerinin üzerinde alkollü araç kullanılması, Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarının 5.5.maddesinin ihlal edildiği anlamına gelmemektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.10.2002 tarih ve 2002/11-768 E. 2002/840 K.sayılı kararı, yine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 10.12.2018 tarih ve 2018/4623 E. 2018/11940 K.sayılı vb.kararlarında da işaret edildiği gibi hasarın teminat dışı kalabilmesi için sürücünün sadece alkollü olması yetmeyip kazanın münhasıran alkolün etkisinde oluşması gerektiği, Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında sürücünün aldığı alkol oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından kazanın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması gerektiğine işaret edilmektedir.
Bu amaçla kurulan bilirkişi heyeti, davacı şirketin sigortalı aracını kullanan araç sürücüsü …’ın kaza anında yasal sınırın üstünde 0.54 promil alkollü olduğu, trafikte doğru düşünme ve karar verme süreçlerinin etkilendiği, dikkatini yola veremediği, mesafe algısının bozulduğu, alkolün verdiği özgüven ile kontrolsüzce araç kullandığı ve kazanın salt alkolün etkisi altında meydana geldiğini belirttiğinden ve raporu kabul etmemek için de bir neden görülemediğinden hükme esas alınarak, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın REDDİNE,
Alınması gerekli 59,30.-TL harçtan, peşin olarak alınan 1.383,94.-TL harcın mahsubu ile kalan ‭1.324,64‬.-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
Davacı tarafça yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde DAVACIYA İADE EDİLMESİNE,
Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince davacıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 11.335,02.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.29/09/2021

KATİP
(E-imzalıdır)

HAKİM
(E-imzalıdır)