Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/573 E. 2022/193 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2019/573
KARAR NO : 2022/193
DAVA : TAZMİNAT (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2019
KARAR TARİHİ: 16/03/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen TAZMİNAT (Trafik Kazasından Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sevk ve idaresindeki …plakalı araç ile sürücüsü …, işleteni …, ZMSS poliçesi ile davalı sigorta şirketine sigortalı, …plakalı araçla 24/04/2019 tarihinde çift taraflı olarak trafik kazası meydana geldiğini, davalı sigorta şirketince 03/07/2019 tarihinde 4.901,12 TL, ödeme yapıldığını, ancak gerçek değer kayıplarının bundan çok daha fazla olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinden olumlu sonuç alınamadığını, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile ZMMS kapsamında kalan araçtaki toplam değer kaybı olarak 100,00 TL maddi zararlarının davalı sigortaya başvuru tarihi olan 28/06/2019 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 24/04/2019 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline, yine fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile ZMMS kapsamında olmayan, aracın takirde kaldığı süre boyunca işe gidip gelebilmek için ulaşım gideri olarak mutad taksi masrafları olan 100,00 TL’nin araç sürücüsü ve araç sahibi olan …ve …’dan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline, müvekkilinin uğradığı 1.000,00 TL’lik manevi zararında davalı … ve …dan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı …Sigorta A.Ş. vekili cevabında; Davacının belirsiz alacak davası açmada hukuki yararının bulunmadığını, alacak miktarının davacı bakımından belirlenebilir olduğunu, davanın HMK’nın dava şartlarına ilişkin 114-1/h maddesi kapsamında konu davada belirsiz alacak davası açmakta “hukuki yarar yokluğu” nedeniyle usulden reddedine karar verilmesi gerektiğini, davacının müracaatı üzerine yaptırılan Değer Kaybı Ekspertiz Raporu ile tespit edilen 4.901,12.-TL değer kaybı tazminatının 03.07.2019 tarihinde kendisine ödendiğini, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, davacının faiz başlangıcına ilişkin taleplerinin de kabul edilebilir olmadığını, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden davacı tarafın faize ilişkin taleplerini de kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Uyuşmazlık; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi zararların giderilmesi talebine ilişkin tazminat davasıdır.
Davacının yönetimindeki …plakalı araç ile sürücüsü dava dışı …, işleteni …, ZMSS poliçesi ile davalı sigorta şirketine sigortalı, … plakalı araçla 24/04/2010 tarihinde çift taraflı trafik kazası meydana geldiği, davalı sigorta şirketince 03/07/2019 tarihinde değer kaybı zararı için 4.901,12.-TL davacıya ödeme yapıldığı hususlarında tartışma bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık; davalı tarafından yapılan değer kaybı ödemesinin yeterli olup olmadığı, yol ücreti masrafı ve manevi tazminat miktarı ile kazadaki kusur durumu konusunda toplanmaktadır.
Olaya ilişkin hasar dosyası, trafik kazasının oluşumuna ilişkin soruşturma evrakları, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin kolluk araştırma sonuçları ve alınan bilirkişi raporları, toplanan sair deliller, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;
A- Manevi Tazminat Talebi Yönünden;
Davacı taraf, kaza sebebiyle aracın tamirde kaldığı, dolayısıyla aracından mahrum kaldığı sebebine dayanarak manevi tazminat talebinde bulunmaktadır.
Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri, bilinçsizleri ve acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47 – TBK 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49- TBK 58). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. (TBK.58) maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nın 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında TBK.nun 58 (BK’nın 49) maddesi uygulanır.
TMK’nın 24. ve TBK.nun 58 (BK’nın 49) maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir.
Dosya kapsamından, davacının manevi tazminat isteminin malvarlığında oluşan zarara ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu eylem, davacının ve yakınlarının cismani zararına neden olmadığı gibi, iç huzuru bozacak nitelikte olgulardan olmadığından ve manevi zararın koşullarını düzenleyen TBK.nun 58 (BK’nın 49) maddesine göre eşya zararı kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bulunmadığından, bu eyleme dair manevi tazminat istemi yerinde görülmemiştir. (Emsal: Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 12/12/2011 tarih ve 2010/11295 E. 2011/13353 K., aynı dairenin 25/03/2019 tarih ve 2018/5142 K. 2019/1707 K.vb)
B- Maddi Tazminat Talebi Yönünden;
1-Değer Kaybı Talebi Açısından;
Bilirkişi raporuna göre meydana gelen trafik kazasında davacının kusurunun bulunmadığı, araçtaki değer kaybının 3.700,00.-TL olduğu buldurulmuştur. Oysa davalı sigorta şirketi davacıya bu amaçla zaten 4.901,12.-TL ödeme yapmıştır. Bu nedenle davacının değer kaybı zararına yönelik talepleri yerinde görülmemiştir.

2-Yol Gideri Tazminat Talebi Açısından;
Davacı taraf, arabasının tamir için serviste kaldığı günler nedeniyle işyeri ve evi arasındaki yol giderlerini talep etmektedir.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 13/11/2017 tarih ve 2016/13822 E. 2017/10397 K.sayılı vb.içtihatlarında da işaret edildiği gibi, davalı sigorta şirketinin kazaya neden olan aracın ZMMS poliçesinden kaynaklanan sorumluluğunun poliçe teminat limiti, araç sürücüsünün kusuru oranında ve gerçek zarar ile sınırlıdır. Diğer bir anlatımla dolaylı zararlar teminat kapsamı dışındadır. 14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının Teminat Dışında Kalan haller başlıklı A.6.maddesinin (k) bendi gereğince; Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri teminat kapsamında değildir. Bu nedenle davalı sigorta şirketi açısından dolaylı zarar niteliğinde olan yol giderlerine ilişkin tazminat talebi yerinde görülmemiştir.
Diğer davalılar yönünden ise; Alınan ek bilirkişi heyeti raporuna göre, Dava konusu trafik kazası neticesinde oluşan hasarın onarımı için geçecek sürenin malzeme tedariği, montajı, boya ve macunların kuruma süreleri hesaba katıldığında yaklaşık 10 gün olacağı, bu durumda taksi ile ulaşım bedelinin davacının evinden işine, işinden evine ve sosyal hayatının gerektirdiği işlere ulaşımı hesaba katıldığında 10 günlük ulaşım bedelinin 350,00 TL tutarında olacağı bildirilmiştir. Bu rapora itibar etmemek için bir neden görülmemiş, dosya kapsamına uygun bulunmuştur. Bu nedenle diğer davalılardan bu miktarın müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
A- Manevi Tazminat Talebi Yönünden;
Manevi tazminat talebinin REDDİNE,
Alınması gerekli 80,70.-TL harcın DAVACIDAN ALINMASINA,
Davacı tarafça manevi tazminat talebi yönünden masraf yapılmadığından bu konuda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,

B- Maddi Tazminat Talebi Yönünden;
1-Maddi Tazminat taleplerinin davalı sigorta şirketi (…Sigorta A.Ş.) yönünden REDDİNE,
2-Haksız fiil (Trafik Kazası) tarihi olan 24/04/2019 tarihinden geçerli yasal faizi ile birlikte 100,00.-TL maddi tazminatın (Yol gideri) davalılar …ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
Yol gideri talebine ilişkin fazlaya dair hakların SAKLI TUTULMASINA,
Sair taleplerin REDDİNE,

Alınması gerekli 80,70.-TL harçtan, peşin olarak alınan 44,40.-TL harcın mahsubu ile kalan 36,30.-TL harcın davalılar … ve …’dan ALINMASINA,
Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince davada kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 660,00.-TL’sinin davalılar …ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınmasına, davada reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 660,00.-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 44,40.-TL, tebligat gideri 220,50.-TL, müzekkere gideri 101,40.-TL, bilirkişi ücreti 1.800,00.-TL olmak üzere toplam 2.166,30.-TL yargılama giderlerinin davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 1.083,20.-TL’nin ve mahkememizde peşin olarak alınan harç gideri 44,40.-TL olmak üzere toplam 1.127,60.-TL’nin davalılar …ve …’dan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlasının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde DAVACIYA İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 100,00.-TL nispi vekâlet ücretinin davalılar …ve …’dan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 100,00.-TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI SİGORTA ŞİRKETİNE VERİLMESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.16/03/2022

KATİP …
E-imzalıdır

HAKİM …
E-imzalıdır