Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/430 E. 2022/104 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/430 Esas
KARAR NO : 2022/104
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/08/2019
KARAR TARİHİ: 08/02/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında kontenjan sözleşmesi yapıldığını ve mutabakat mektubu düzenlediklerini, 07/01/2016 tarihli mutabakat mektubunda müvekkilinin bakiye döviz alacağının 6.725,78.-USD olarak belirtildiğini, ancak davalının mutabık olmadıkları ve 1.685,78.-USD tutarında borçlu oldukları şeklinde cevap verdiklerini, sözleşmenin 26. Maddesine göre taraflar arasında ihtilaf olması halinde sözleşmenin sözleşmeye ait ek protokollerin ve acente defter kayıtlarının geçerli olacağının düzenlendiğini, davalının kabul etmediği borç yönünden haksız olduğunu, müvekkili tarafından davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalının haksız yere kısmi itirazda bulunarak takibi durdurduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını belirterek davalının kısmi itirazının iptaline, aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili süresinden sonra ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, borcun 1.685,78.-USD kısmına denk gelen 6.432,22.-TL’nin dışında kalan borcu kabul etmediklerini, davacının bahsettiği mutabakat mektubunda da görüleceği üzere müvekkilinin mutabık olmadıkları şeklinde şerh düştüğünü, müvekkilinin sadece 1.685,78.-USD borcu olduğunu, bunu da icra dosyasına ödediğini, herhangi bir borcun kalmadığını, davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu kontenjan sözleşmesinin müvekkili ile yapılmadığını, sözleşmenin tarafının dava dışı … Şti. olduğunu, bu şirketle müvekkilinin bir ilgisinin olmadığını, dolayısıyla bu sözleşmede geçen 26. Maddenin müvekkilini bağlamadığını, müvekkili ile davacı arasında imzalanan oda kontenjan sözleşmesini ekte sunduklarını, bu sözleşmede herhangi bir delil anlaşmasının olmadığını belirterek davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekilince kontenjan sözleşmesi, fiyat tabloları, mutabakat mektubu, muhtelif faturalar ve mail yazışmaları, davalı vekilince oda kontenjan sözleşmesi, mutabakat mektubu, cari hesap dökümü, ödeme dekontu, delil olarak sunulmuş, mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yapılarak tüm deliller toplanmıştır.
Dava, oda kontenjan sözleşmesinden kaynaklı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız takipte davalı tarafça yapılmış itirazın iptaline ilişkindir.
Antalya 14. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 25.662,21.-TL asıl alacak, 3.538,57.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.200,79.-TL alacak üzerinden ve alacağın takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle örnek no: 7 olan ödeme emri ile takibe girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlunun süresi içerisinde sunduğu itiraz dilekçesinde asıl borcun 6.432,22.-TL (1.685,78.-USD)’lik kısmını kabul ettiklerini, bakiye ana borcuna ve işlemiş faize itiraz ettiklerini belirttiği, takibin durduğu eldeki davanın süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davalarında bir yıllık hak düşürücü süre borca itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda borçlunun borca itiraz dilekçesi davacıya tebliğ edilmediğinden bir yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlamamış ve eldeki davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekindeki kontenjan sözleşmesinde davalının isminin yer almadığı, sözleşmenin dava dışı …Şirketi ile yapıldığı görülmekle, davalının da kabul etmemesi karşısında davacı vekilinden davanın niçin davalıya yöneltildiği sorulmuş, davacı vekili sunduğu 31/12/2019 tarihli delil ve beyan dilekçesinde bu sözleşmenin sehven sunulduğunu, müvekkili ile davalı arasındaki sözleşmenin eski tarihli olması sebebiyle şirket kayıtlarında bulunmadığını, bu nedenle sunulamadığını belirtmiştir. Mahkememizce davalının cevap dilekçesi ekinde sunulan kontenjan sözleşmesinin aralarındaki sözleşme olup olmadığı davacıdan sorulmuş, davacı vekili sunduğu 16/11/2020 tarihli beyan dilekçesinde, davalı tarafça sunulan sözleşmenin taraflar arasında düzenlenen sözleşme olduğunu doğrulamıştır.
Mahkememizce tarafların defterlerinin incelenmesine karar verilmiş olup, öncelikle davalının defterleri istinabe yoluyla incelenmiş, bu doğrultuda sunulan 09/10/2020 tarihli raporda özetle; davalının defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, aralarındaki ticari ilişki uyarınca takip tarihi itibariyle davalının bakiye borcunun 6.659,67.-TL olduğu, taraflar arasındaki sözleşmede temerrüde dair alınan herhangi bir kararın bulunmadığı, takipten önce davalının temerrüde düşürülmediği, bu nedenle işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı hususlarının belirtildiği görülmüştür.
Davacı tarafın defterlerinin incelenmesi üzerine sunulan 23/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olup takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 23.669,40.-TL (6.725,789.-USD) alacaklı olduğu, tarafların defterleri arasındaki farklılığının kur farkı nedeniyle ve davalının kayıtlarında yer alıp da davacı kayıtlarında yer almayan davalının davacıya kestiği 15/08/2015 tarihli 14.030,86.-TL tutarlı faturadan kaynaklandığı, çekişmeye konu alacaklı ilgili ticari ilişkinini 2015 yılındaki ticari faaliyetlerden kaynaklandığı belirtilmiştir.
Davacının defterlerine ilişkin bilirkişi raporu denetime elverişli bulunmadığından dosya resen başka bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi … tarafından düzenlene 14/06/2021 tarihli raporda özetle; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, takip tarihi olan 27/12/2017 itibariyle davacının davalıdan 25.261,34.-TL (6.725,78.-USD) tutarında alacaklı olduğu, davacının takibi USD alacağının takip tarihindeki TL karşılığı 25.662,21.-TL üzerinden başlattığı, tarafların kayıtlarının 01/01/2015 tarihi itibariyle uyumlu olduğu, tarafların kayıtları arasındaki farklılığın davalı kayıtlarında olan ancak davacının defterlerinde kayıtlı olmayan davalı tarafça davacıya kesilmiş 15/08/2015 tarihli 5.040,00.-USD (14.036,86.-TL) bedelli faturadan kaynaklandığı, davalının davacı kayıtlarında yer alan ve takip konusu yapılan 6.725,78.-USD alacağın sadece 1.685,78.-USD’lik kısmını kabul ettiği, bakiye 5.040,00.-USD’yi kabul etmediği, davalının bu faturayı neye istinaden düzenlediği ve davacıya tebliğ ettirip ettirmediğini ispatlaması gerektiğini, 5.040,00.-USD’nin takip tarihindeki karşılığının 19.229,99.-TL olduğu, davacının takipten evvel davalıyı temerrüde düşürmediği, bu nedenle işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı hususlarının mütalaa edildiği görülmüştür.
Davalı vekili rapora itiraz dilekçesi ekinde 15/08/2015 tarihli 5.040,00.-USD (14.036,86.-TL) bedelli faturayı ve rezervasyon fişini sunmuş olup, 26/10/2021 tarihli duruşmadaki beyanında da; bu faturanın no-show bedeli olduğunu, faturanın davacıya tebliğ edildiğiyle ilgili belgeyi bulamadıklarını belirtmiştir. Davacı vekili davalının sunduğu fatura ve rezervasyon fişi hakkında beyanda bulunmak için süre istemiş, bilahare sunduğu 08/11/2021 tarihli dilekçesinde bu faturayı ve ekindeki belgeyi kabul etmediklerini, faturanın kendilerine tebliğ edilmediğini, kayıtlarında yer almadığını, davalının bu belgeye dayanarak iptal edilen rezervasyonlar için ticari teamül gereği bedel talep edebileceği iddiasının yerinde olmadığını, taraflar arasında müvekkilinin no-show bedeli ödeyeceğine dair bir anlaşmanın bulunmadığı, ayrıca süresinden sonra sunulan bu delili kabul etmediklerini, muvafakat etmediklerini açıklamıştır.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde taraflar arasında 01/04/2014-31/10/2014 tarihleri arasında geçerli oda kontenjan sözleşmesinin imzalandığı, davacının acente sıfatıyla, davalının ise otel adına sözleşmeyi imzaladığı, davacının düzenlediği 07/01/2016 tarihli 6.725,78.-USD bakiye alacak konulu mutabakat mektubunun davalı tarafça 1.685,78.-USD dışında kalan tutar yönünden mutabık olmadıkları şerhi düşülerek imzalandığı, borca itiraz dilekçesinde de davalının takip konusu asıl alacağın 1.685,78.-USD tutarı kabul edip, bakiye 5.040,00.-USD’lik kısma denk gelen TL karşılığı tutara itiraz ettiği, tarafların usulüne uygun tuttukları defter kayıtlarının kendi iddialarını doğruladığı, yani davalının defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle 1.685,78.-USD tutarında davacıya borcunun olduğu, davacının defter kayıtlarına göre ise takip tarihi itibariyle 6.725,78.-USD tutarında davalıdan alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, kayıtlar arasındaki farklılığın davalı kayıtlarında olan ancak davacının defterlerinde kayıtlı olmayan davalı tarafça davacıya kesilmiş 15/08/2015 tarihli 14.036,86.-TL (5.040,00.-USD) bedelli faturadan kaynaklandığı, davalının bu faturanın iptal edilen rezervasyon sebebiyle düzenlenmiş no-show bedeline ilişkin olduğunu açıkladığı ve buna ilişkin 01/08/2015 tarihli rezervasyon fişini sunduğu, davacının kabul etmemesi karşısında bu faturadan kaynaklı alacaklı olduğunu ispat yükünün davalıya ait olduğu, davalı tarafın faturanın davacıya tebliğ edildiğiyle ilgili herhangi bir delil ibraz edemediği, taraflar arasındaki sözleşmenin garanti oda sözleşmesi olmadığı ve sözleşmede iptal edilen rezervasyonlarla ilgili no-show bedelinin davacı acenteye yansıtılacağıyla ilgili herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı, dolayısıyla davalının bu faturayla ilgili davacıdan alacak talebinde bulunmasının yersiz olduğu, fatura dikkate alınmadığında tarafların kayıtlarının örtüştüğü ve buna göre takip tarihi itibariyle davalının takipteki asıl alacak olan 6.725,78.-USD’ye karşılık gelen 25.662,21.-TL tutarı kadar davacıya borçlu olduğu, temerrütle ilgili olarak sözleşmede herhangi bir düzenlemenin olmaması, takipten evvel davalının temerrüde düşürülmemesi sebepleriyle işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu, anlaşılmakla davanın sadece asıl alacak yönünden kısmen kabulüne, davalının kısmi itirazının kısmen iptaline karar verilmiştir. Dava davalının itiraz ettiği 19.229,99.-TL asıl alacak, 3.538,57.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.768,57.-TL üzerinden açılmış olup, davalının 19.229,99.-TL’lik asıl alacağa ilişkin itirazı iptal edildiğinden ve davanın kabul edilen kısmı bu tutar olduğundan icra inkar tazminatının da bu tutar üzerinden hesaplanması gerektiği anlaşılmış, kısa kararda miktar açıkça yazılmadığından infazda tereddüt oluşturmaması açısından HMK’nın 305/1 maddesi uyarınca resen gerekçeli kararda bu husus netleştirilerek icra inkar tazminatının haksız itiraz edilen 19.229,99.-TL asıl alacak üzerinden alınması gerektiği yazılmıştır. Reddedilen kısım işlemiş faize ilişkin olduğundan ve bu nedenle koşulları oluşmadığından davalının tazminat talebi reddedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Antalya 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalının kısmi itirazının kısmen iptali ile takibin 25.662,21- TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren talep gibi yasal faiz işletilmek suretiyle devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Haksız itiraz edilen 19.229,99.-TL asıl alacağın takdiren %20’si oranında belirlenecek olan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Reddedilen kısım yönünden davalının tazminat talebinin REDDİNE,
4-Alınması gerekli 1.313,60.-TL harçtan peşin alınan 242,84.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.070,76.-TL harcın davalıdan tahsiline,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40.-TL ilk dava gideri, 1.443,60.-TL bilirkişi ücreti, 187,60.-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 1.768,00.-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 1.493,25.-TL’si ile peşin alınan 242,84.-TL toplamı 1.736,09.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 100,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 15,54.-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlasının davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 1.160,02.-TL’sinin davalıdan, 159,98.-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.538,57.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.08/02/2022

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)