Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/369 E. 2021/641 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/369 Esas
KARAR NO : 2021/641
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/07/2019
KARAR TARİHİ: 18/10/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) dava- sının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle: Davalı alacaklının, dava dışı borçlu hakkında giriştiği iki ayrı takipten dolayı … tarihinde müvekkilene ait önce 25.500.TL değerindeki, sonra 35.800.TL değerindeki menkullerini haczettirildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından açılan istihkak davalarının mahkemesince kabul edildiğini ve böylece yapılan hacizlerin haksız olduğunun ispatlandığını ancak haksız hacizlere konu bu malların süreçte davalı tarafından alacağı mahsuben satın alındığını bundan dolayı müvekkilinin zarar gördüğünü belirterek; satılan menkullerin bedeli olarak 500.-TL, bu menkullerin haczinden dolayı uğradığı kazanç kaybı için 500.-TL, olmak üzere toplam 1.000.-TL maddi ve itibar kaybından dolayı da 20.000.-TL manevi tazminatın, haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tah- siline hükmedilmesini talep etmiştir. (davacının … ve … tarihli dilekçeleri toplamından anlaşılan)
Davalı cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin haczi yaptırmakta kötü niyetli olmadığını, davacıya ait haciz mahallinde borçluya ait evrakların bulunduğu, davacının tetkik mercinde açtığı davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığını, icra mahkemesi tarafından da istihkak davası sonunda verilen kararda davacının tazminat talebinin reddine karar verildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Hukuk Mah.nin … Esas–… Karar sayılı ilamı incelendiğinde, davacısının dosyamız davacısı …Elektrik A.Ş., davalısının …. A.Ş. olduğu, yine … Esas–… Karar sayılı dosyanın da bu dosya arasında birleştirildiği, davacı …Elektrik A.Ş. tarafından davalı alacaklı ile borçluya karşı … İcra Müd. nün … ve … İcra Müd.nün … Esas nolu dosyaları olduğu, her iki istihdat davasının kabulüne ve mahcuzlar üzerindeki hazcin kaldırılmasına karar verildiği, karar tarihinin … olduğu,
…. İcra Müd.nün … Esas sayılı dosyası için … İcra Müd.nün … Talimat sayılı dosyası üzerinden … tarihinde 25.500,00.-TL bedelli ve istihdatlı olarak haciz yapıldığı, yine … İcra Müd.nün … Esas sayılı dosyası için … İcra Müd.nün … sayılı talimatı üzerinden … tarihinde bir kısım malların haczedildiği, haczedilen mal bedelinin toplam 35.800,00.-TL olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacının kazanç kaybına ilişkin talebi kapsamında defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, hükme esas alınan bilirkişi …in raporunda özetle: … tarihinden öncesine göre sonraki 1 yıllık dönemde net satışların %1,63 oranında arttığı, aynı dönemde satışların azalmadığı, aksine %22,26 oranında arttığı, dava konusu haciz işlemleri nedeniyle davacı şirketin faliyet gösteremediği ve yüksek oranda kar kaybı yaşadığı iddiasını ispatlar nitelikte olmadığı belirtilmiştir. Bu rapora yapılan itiraz üzerine alınan ek raporda da önceki değerlendirmenin aynen geçerli olduğu belirtilmiştir. Mahkememizce bu kez haciz edilip satılan menkullerin istihkak davasının kabul edildiği, … tarihi itibarıyla değeri ve yeniden montaj bedeli yönünden rapor alınmış, düzenlenen heyet raporuna göre menkullerin karar tarihindeki değerinin 59.000,00.-TL, taşıma ve montaj bedelinin ise 7.000,00.-TL edeceği belirtilmiştir. Bilirkişi heyetinin bu raporu mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Davacı bilirkişinin bu raporundan sonra talep sonucunu mal bedeli olarak 59.000,00 .-TL’ye, taşıma ve montaj bedeliyle birlikte 66.000,00.-TL’ye arttırmış ve tamamlama harcını da yatırmıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede: “Borçlar kanununa göre açılan tazminat davasında İİK 97/xv den farklı olarak davalı alacaklının kötüniyetinin ispatı gerekmeyip davalı alacaklının kusurlu davranışı ile konulan haczin haksız olduğunun ispatlanması gerekir.” (T.uyar s.1436.)
“Uyuşmazlık haksız hacizden, diğer bir deyişle haksız eylemden kaynaklanmaktadır. … Davacı şirketin gerçek zararı, haczedilen malların haciz tarihindeki rayiç değeri ile bu malların davacıya teslim edilmesi gerektiği tarihte oluşan değer farkıdır. Ayrıca bu miktara malların davacıya teslim edilmesi gerektiği tarihten itibaren avans faizi işletilmelidir.”(4. hd. 2019/906 k)
Buna göre haciz tarihinde toplam rayiç bedeli 61.300,00.-TL eden davacıya ait menkullerin istihkak mahkemesinin karar tarihindeki değerin alınan bilirkişi raporuna göre 59.000,00.-TL’dir. Davacının bu menkullerin satılmış olmasından dolayı bu menkullerin değeri kadar zararının olduğu da açıktır. Bu zararına davacının bu menkullerin geri yerine taşınması ve montajı için yapılacak masrafın da eklenmesi gerekir. Bu miktar da hükme esas alına bilirkişi raporunda 7.000,00.-TL’dir. Davacı her ne kadar haksiz fiil tarihinden itibaren faiz talep etmiş ise de, mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespit edildiği istihkak mahkemesi kararından itibaren faiz talep edebilir. Zira mülkiyetin tespit tarihi haksız fiilin sona erdiği tarih sayılmalıdır.
Davacının bir diğer talebi ise bu menkullerin davalı tarafından haksız suretle haczedilmesinden kaynaklanan kazanç kaybına ilişkindir. Yani davacı bu menkuller eğer haczedilmeseydi bu menkulleri kullanarak elde edebileceği kazançtan mahrum kalmasının bedelini talep etmektedir. Buradan bu menkullerin haksız suretle haczedildiği tarihten aynı menkullerin davacının yeniden temin edip işletmesinde kullanabileceği muhtemel tarih arasında geçen dönemde bu menkulleri kullanılamamasından kaynaklanan kazanç kaybının belirlenmesi gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporundan, davacının bu dönemde herhangi bir kazanç kaybının olmadığı, bilakis gelirinde artma olduğu anlaşılmaktadır. Bu yüzden de bilirkişi heyeti davacının kazanç kaybına ilişkin zarar iddiası yönünden davacı defterlerinden bir sonuca ulaşamamıştır. Ancak bir ticari işletmenin üretime ilişkin bir kısım menkullerinin haczedilmesinin o ticari işletmeye zarar verebileceği açıktır. Bunun incelemeyle tespit edilememesi ise olağandır. Zira ekonomik konjektür, dönemsel ve sektörel dalgalanmalarla etkilenmektedir. Bu durumda davacının zararının olmadığı da inkar edilemeyeceğinden bunun miktarının açıkça tespit edilememesi karşısında buna ilişkin borçlar kanununun 50/2. Fıkrasına atıf yapılan hükmü gereğince hakimce tayin edilmesi yerinde bulunarak yaklaşık 15 gün- de bu menkullerin yerine yenisinin konulabileceği düşünülüp, bu dönemdeki zararının da 2.000,00.-TL olabileceği kabul edilip taleple bağlı kalınarak 500,00.-TL’ye hükmetmek gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat talebine gelince, istihkak davasına bakan mahkemece davacının kötü niyet tazminatına ilişkin talebinin, gereçede davalının kötü niyetli olmadığı kabul edilerek kabul edilmediği anlaşılmaktadır. Bu konuda, “yapılan haciz ve muhafaza işlemlerinin hukuka aykırılığı ve bu işlemlere konu malların davacıya ait olduğu kesinleşmiş mahkeme kararı ile saptandığına ve iadeye yönelik işlemler sonuçsuz kaldığına göre davacının kişilik haklarının zarar gördüğü kabul edilmelidir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, temyiz eden davalılar aleyhine ve davacı yararına uygun bir tutarda manevi tazminata da hükmedilmesi gerekirken…” (4. hd. 2018/7567 k) şeklinde kabule ve redde ilişkin de “Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı ile buna bağlı olarak zararının oluşması gereklidir. Olayların dosya içerisindeki gelişimi dikkate alındığında salt davacıya zarar vermek amacıyla haciz işleminin yapıldığı başka bir ifade ile takibin haksız ve kötü niyetli olduğu söylenemez. Şu durumda, manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekir…”, (4. hd. 2018/6735 k) şeklinde kararlarına rastlanmıştır.
Mahkememizce, davacının haksız bir hacze maruz kaldığının sabit olması, davalı alacaklı kötüniyetli olmasa bile bu hacizden davacının kişilik haklarının ihlal edilmiş sayılmasının gerekmesi, bu durumda kötüniyetli olmamasının yalnızca manevi tazminatın mahiyeti gereği miktarının tayininde önem arz edeceği değerlendirilerek davacının manevi tazminat talebinni de kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
A-1-Davacının Maddi Tazminat Talebinin Kabulü ile, 59.000 TL si haksız haczedilip satılan mal bedeline, 7.000 TL si bu malların tekrar montaj ve taşınma bedeline karşılık olmak üzere 66.000 TL nin istihkak davasına karar verildiği, … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte;
Ve davacının bu malları kullanamamasından kaynaklanan kazanç kaybına karşılık taleple bağlı kalınarak 500 TL nin 15 günlük sürenin sonu olan …tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk K.nun 18/a-13 maddesi gereğince davalıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
Alınması gerekli 4.542,61.-TL harçtan, peşin olarak alınan 358,63.-TL ve ıslah yolu ile alınan 1.300,00.-TL harcın mahsubu ile 2.883,98.-TL harcın davalıdan ALINMASINA,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 50,80.-TL, tebligat masrafı 127,70.-TL, bilirkişi ücreti 2.137,70.-TL olmak üzere toplam 2.316,20.-TL yargılama masrafının ve mahkememizde peşin olarak alınan harç gideri 358,63.-TL ve ıslah yolu ile alınan 1.300,00.-TL olmak üzere toplam 3.974,83.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlasının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 9.445,00.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
B-1-Davacının manevi tazminat talebinin Kısmen Kabulü ile, 2.000 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte karar kesinleştiğinde davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 136,62.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına ,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 2.000,00.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 2.000,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yoluna açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı. 18/10/2021

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)