Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/339 E. 2021/869 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/339 Esas
KARAR NO : 2021/869
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 05/07/2013
KARAR TARİHİ: 17/12/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkillerinden …’nın eski eşi, küçük …in babası olan …’in … tarihinde maliki olduğu ZMMS poliçesi ile teminat altına alınmayan … plakalı aracı sevk ve idare ederken, park halinde bulunan … plakalı araca çarparak yaralanması sonucunda öldüğünü, müvekkili …in desteğini kaybettiği gibi müvekkili …’nın da, babasından kendisine bağlanan 280,00.-TL ölüm aylığından başka gelirinin bulunmadığını, …ile boşansalar da tüm masraflarının vefat tarihine kadar … tarafından karşılandığını, …in vefatı nedeniyle müvekkilinin muhtaç bir şekilde yaşamak zorunda kaldığını belirterek, her bir müvekkil için 1.000,00.-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı …’nın müteveffanın yasal mirasçısı ve hak sahibi olmadığını, tam kusurlu sürücünün mirasçılarının destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde; müştekisinin davacıların desteği olduğu ileri sürülen …’in sürücüsü olduğu aracın park halinde iken çarptığı … plakalı araç maliki … olduğu, şüpheli …’in kaza nedeniyle vefat ettiği, bu nedenle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya ibraz edilen Antalya 3. Sulh Hukuk Mah.nin …esas …karar sayılı mirasçılık belgesine göre ölen …in mirasçılarının eşi … ile davacı çocuğu … olduğu, başka mirasçısının bulunmadığı anlaşılmıştır.
…’in tam kusurlu olarak sürücüsü olduğu sigortasız araç ile park halinde bulunan başka bir araca çarpması sonucu gerçekleşen kazada öldüğü, davacı …’in ölenin çocuğu, davacı … ın da bu çocuğun annesi olduğu anlaşılmıştır.
Bozmadan önce: “…’in sürücüsü olduğu aracın 2918 Sayılı Yasanın 91/1. Ve 85/1. maddesine göre yapılması zorunlu, ZMMS poliçesinin bulunmadığı, işletenin ölümü ile sonuçlanan kazada işleten tam kusurlu olsa dahi mirasçılarının üçüncü kişi sayılması gerektiğine ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2012 tarih, 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı ilamı ve yerleşik hale gelen Yargıtay kararları nedeniyle talep edilen destek zararının ölenin değil üçüncü kişilerin dolaylı ve yansıma yolu ile meydana gelen zararı nedeniyle işletenin % 100 kusuru ile sebep olduğu kaza sonucu ölümü halinde dahi hak sahiplerinin üçüncü kişi sıfatıyla desteklerinin kusurundan etkilenmeksizin dava açabileceklerini kabul etmek gerektiği;
Güvence Hesabı yönetmeliğinin 9/b maddesi uyarınca motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına neden olunduğunda kaza tarihinde geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlardan davalı kurum sorumludur. Bu düzenlemeye göre davalı …nın sorumluluğu kaçınılmazdır. Aynı yönetmeliğin 8. Mad.de Güvence Hesabı tarafından ödenen tazminatların aracını sigorta ettirmeyen araç işleteni ile araç sürücüsünden rücu yolu ile tazmin edileceği düzenlenmiş olup, aracını sigorta ettirmeyen işleten ve araç ile kaza yapan sürücünün veya bu kişilerin ölümü halinde yasal mirasçılarının yansıma yolu ile gördüğü zararların daha sonra bu kişilerden rücu yolu ile istenilmesi söz konusu olduğundan davada Sigortacılık Kanununun 14/B ve TBK’nun 135. maddesi uyarınca alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmesi nedeniyle davacı mirasçının Güvence Hesabının yapacağı ödemelerden sorumlu olacağı, alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmiş olması söz konusu ise de, davacının hak sahipliği değinilen Hukuk Genel Kurul kararında belirtildiği üzere hak sahibi üçüncü kişi olarak doğan zararın tazmini niteliğinde olup, somut olayda ölenin tek mirasçısı davacı Küçük …değil aynı zamanda eşinin de mirasçı olduğu, bu durumda alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmesinin somut olayda söz konusu olmadığı, davalı …ise ölen işletenin maliki ve sürücüsü olduğu aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının bulunmaması nedeniyle Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısının sorumluluğunda olan tüm zararı ödemekle yükümlü olduğu sonucuna ulaşıldığı;
Ölen …, …’in babası olup, ölümü ile küçük …’in desteğinden yoksun kaldığı, davacı tarafça ölenin geliri ile ilgili bildirilen deliller toplandıktan sonra davacının isteyebileceği tazminat yönünden alınan bilirkişi kurulunun raporunda da esas alındığı üzere tazminat hesabında asgari ücretin uygulanması gerektiği, ölenin % 100 kusuru nedeniyle kusur indirimi yapılmaksızın yapılan hesaplamaya göre davacı …’in destekten yoksun kalma nedeniyle isteyebileceği tazminatın 39.552,54.-TL olduğu” gerekçesi ile verilen kararın temyizi üzerine:
Yargıtay 17. hd. Davacı …yönünden yapılan temyiz talebini red etmiş, red kararına yapılan karar düzeltme talebini de red etmekle karar …yönünden verilen davanın reddine ilişkin karar kesinleşmiştir. Davacı … yönünden ise mahkememiz kararı, “Davacının zararının belirlenebilmesi için ölenin gelir durumunun net olarak belirlenmesi gerekir. Hükme esas alınan aktüerya raporunda desteğin asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği kabul edilerek hesaplama yapmış mahkemece hesaplama hükme esas alınmıştır. Mahkemece desteğin ekonomik ve sosyal durumu için yapılan araştırmada vergi dairesince bildirilen cevabi yazıda desteğin “Takı, eşya, mücevherat perakende” işi yaptığı belirtilmiştir. Davacılar vekili, aktüer hesabında esas alınacak gelirin asgari ücret değil de emsal ücret araştırmasında belirlenen miktar olması gerektiğini ileri sürmüştür. Dosya kapsamına göre desteğin ne iş yaptığı ve kazancı net olarak ispatlanmamıştır.
Öncelikle desteğin yaptığı işi ve gelirine ilişkin belgelerin getirtilmesi, desteğin yapmış olduğu iş konusunda davacılara daha net ve kesin deliller ile ispat hakkı tanınması, iş yerinin miras yolu ile davacılara geçeceği kabul edilerek, desteğin yaptığı işi yapabilecek kişiye verilecek ücret emsallerinin araştırılması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre tazminatın belirlenmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. 17.hd. 2018/6249 k
Mahkememizce bozma ilamına uyularak davacının desteğinin gelirinin araştırılması yoluna gidilmiş, bu anlamda dosyada mevcut Vergi dairesinin … tarihli yazısı gereğince davacının “gümüş takı eşya ve mücevherat perakende” ticareti yaptığı anlaşıldığından kuyumcu esnaf odasına, esnaf sanatkar odasına, ticaret odasına müzekkere yazılarak kazanın meydana geldiği … tarihi itibarıyla emsal ücretinin tespiti istenmiştir. Kuyumcu esnaf odası müzekkereye aylık ortalam minimum kazancının 15.000-20.000.-TL civarında olacağı yönünde cevap vermiştir.
Bundan sonra dosya kuyumcu bir bilirkişiye tevdi edilerek alınan raporda, davacının desteğinin aylık ortalama kazancının 15.000.-TL olacağı, yanında çalıştırılacak işçi için ise aylık 5.000.-TL ödenmesinin gerekeceği yönünde rapor düzenlenmiştir. Alınan ek raporda ise … tarihinde desteğin aylık kazancının 7.500.-TL işçiye ödenecek ücretin de aylık 2.500.-TL edeceği, 2020 yılında ise desteğin aylık kazancının 22.000.-TL işçinin ücretinin 7.500.-TL edeceği yönünde rapor düzenlenmiştir.
Bundan sonra dosya Aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş alınan raporda Davacı … in desteğini kaybetmesinden dolayı zararının 284.598,36.-TL edeceği yönünde rapor düzenlemiştir.
Bundan sonra davacı vekili müvekkili … için olan talebini 39.552,54.-TL olan miktarı, 284.598,36.-TL olarak arttırmıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede: Yukarıda belirtilen bozma ilamına göre gereken araştırma yapılmış ve davacının desteğinin raporun düzenlendiği tarihte yani 2020 tarihinde aylık gelirinin 22.000.-TL edeceği çalıştıracağı personele ise aylık 7.500.-TL ödemesi gerekeceği yönünden düzenlenen rapor esas alınmak suretiyle dosya tekrar aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş bu bilirkişi tarafından TRH 2010 yaşam tablosu davacı desteğinin asgari ücrete oranı dikkate alınarak tekrar hesaplama yapılmış ve bu hesaplama doğrultusunda davacı talep sonucunu arttırmıştır. Bu belirlemeler doğrultusunda bilirkişilerin hükme esas alınan raporlarına göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
( duruşmada her ne kadar karara karşı istinaf kanun yolunun açık olduğu belirtilerek karar verilmiş ise de mahkememiz dosyasının daha önce bozulmuş olduğu anlaşıldığından ve bu yönde davacı vekilinin tashih talebinde bulunmuş olduğu gözetilerek bu talebe uygun olarak yasa yolunun temyiz olduğuna dair aşağıdaki şekilde kararımızın hüküm fıkrası düzeltilmiştir.)
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacı …’ nın davasının Reddine ilişkin mahkememizin … tarih ve … Karar sayılı ilamı Yargıtayca yapılan temyizin reddedilmiş olması gözetilerek verilen karar kesinleştiğinden yeniden bir hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
2-Davacı …’ in davasının KABULÜ İLE;
-284,598,36 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’ e VERİLMESİNE, (davalının kaza tarihi olan 28/03/2013 tarihinde geçerli ZMMS poliçesi ölüm teminatı limiti ile sınırlı olarak sorumlu tutulmasına,)
Alınması gerekli 19.440,91.-TL harçtan, peşin olarak alınan 34,20.-TL, ilk tamamlama yoluyla 866,46.-TL ve ikinci tamamlama yoluyla 4.184,77.-TL harcın (toplam= 5.085,43.-TL) mahsubu ile kalan 14.355,48.-TL harcın davalıdan ALINMASINA,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 28,05.-TL, tebligat masrafı 294,95.-TL, müzekkere masrafı 87,85.-TL, bilirkişi ücreti 1.250,00.-TL,olmak üzere toplam 1.660,85.-TL yargılama masrafının davalı tarafından yapılan 92,60.-TL sinin mahsubu ile kalan 1.568,25.-TL nin 271,80.-TL sinin davası red edilen diğer davacı …için yapıldığı kabul edilerek kalan 1.296,45.-TL ve peşin olarak alınan 5.085,43.-TL harç olmak üzere toplam 6.381,88.-TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlasının davacı …üzerinde BIRAKILMASINA,
Davalı tarafça yapılan yargılama masrafının yukarıda yapılan hesaplama çerçevesinde kendi üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan masraf avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde ilgili tarafa verilmesine İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 28.371,89.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
Daha önce kesinleşen davacı … hakkındaki “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 1.582,10.-TL vekâlet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,” ilişkin hükmün aynen muhafazasına
(Tahsisen)Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, tarafların taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulünce anlatıldı.
16/12/2021

Katip …
(E-İmzalıdır)

Hakim…
(E-İmzalıdır)