Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/336 E. 2022/38 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/336 Esas
KARAR NO : 2022/38
DAVA : Tazminat (Kooperatif Üyeliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2019
KARAR TARİHİ: 18/01/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Kooperatif Üyeliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Vekil eden kooperatif adına …Bankasından kredi kullanılmak suretiyle, 2016 yılında Antalya ili Döşemealtı ilçesi … Mah. …âda …parselde kaim taşınmaz edinildiğini, 2- Banka kredisi kullanmak suretiyle edinilen taşınmaz üzerine; 109 Adet villa AVM yapılması projelendirilip, yapılan projeye göre, arsanın edinilmesi ve inşaat yapımı işi için banka kredisi yapılandırılıp, kredi kullanılan bankanın da oluru ile yüklenici müteahhit seçilip “İnşaat Yapım Sözleşmesi” akdedildiğini, kooperatife ait inşaatların yapıldığı arsanın edinilmesi ve inşaatın yapımı için kullanılar kredi geri ödemesi kooperatifin bankaya olan borcunu, kooperatif üyelerinin mali yükümlülüğü olarak her bir hisse bedeli olarak ferdileştirildiğini, Şubat 2017 ayı içinde her bir üye tarafından mali yükümlülüğünün karşılığı ödemesi gerekirken; davalının Şubat 2017 tarihinde mali yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalının kooperatife karşı mali yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle taşınmazın edinilmesi amacıyla … Bankası tarafından kooperatif kredisine “mahrum kalınan kâr payı” işletildiğini ve kooperatifin zararına neden olunduğunu, davalının Şubat 2017 tarihinde mali yükümlülüklerini yerine getirmeyerek kooperatifin kredi borcuna kâr payı işletilmesine sebep olduğunu, 16 Ekim 2017 tarihinde kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini, davalının mali yükümlülüklerini yerine getirmesi gereken 15 Şubat 2017 tarihi ile kooperatif üyeliğinden istifa ettiği 16 Ekim 2017 tarihi arasında kooperatif banka borcuna işletilen kâr payından kaynaklı zararın ödenmesi istemi ile davalıya Antalya 10. Noterliğinin … tarih ve … Yevmiye numarasına kayıtlı ihtamame tebliğ edildiği halde davalı kooperatif kredisine işletilen “kar payından doğan zararı” ödemediğini, davalının mali yükümlülüklerini ödememesi nedeniyle davacı kooperatifin zararına neden olduğundan, davalı ile işbu alacak davası açılmadan önce arabuluculuk görüşmesi yapıldığını, ancak davalı, kooperatifin zararlarını karşılamayacağını bildirdiğini, davalının 15 Şubat 2017 ayı içinde kooperatife karşı mali yükümlülüğünü yerine getirmesi gerekirken, davalının mali yükümlülüklerini yerine getirmeyip 16 Ekim 2017 tarihinde istifa etmesi nedeniyle 15 Şubat 2017 tarihi ile davalının istifa tarihi arasında …Bankası tarafından kooperatifin kredi borcuna işletilen mahrum kalınan kar payı nedeniyle kooperatifin zararına neden olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik. 10.000,00 TL’nin 15 Şubat 2017 tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; Kooperatif üyeliğinden 16.10.2017 tarihinde ayrıldığını, davacı tarafından belirlenen ödeme planı, ödeme gücümü aştığından dolayı kooperatife hiçbir borcu olmadan üyelikten ayrıldığını, kaldı ki, davacı kooperatife aidat borcunun da bulunmadığını, üye olduğu dönem içerisinde kooperatif tarafından üye aidatı alınmadığını, bu nedenlerle kooperatife herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafından ileri sürülen mali yükümlülüklerimi yerine getirmediği iddiasının hiçbir hukuki dayanağının olmadığını, dava konusu, davacı kooperatif ile banka arasında olup tarafını bağlayacak herhangi bir hukuki sorumluluğu olmadığını, taraflar arasında yapılan sözleşmenin ancak sözleşmenin taraflarını bağlayacağını, kooperatifin banka ile yapmış olduğu sözleşme neticesinde uğradığını iddia ettiği zararı doğuracak herhangi bir eylemi olmadığını, kooperatif üyeliğinden ayrılması sonucu açılmış olan davada, gerek kanun gerekse kooperatif ana sözleşmesi gereği, iddia edildiği gibi bir zarar doğmasına sebebiyet vermediğinden, kooperatife hiçbir borcu olmadığını belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili ana sözleşmeyi, genel kurul toplantı tutanaklarını, istifa belgesini delil olarak sunmuş, mahkememizce tapu müdürlüğünden ilgili tapu kaydı ile … Bankasından davacı kooperatifin kullandığı krediye ilişkin bilgi ve belgeler getirtilmiş, kooperatife ait yönetim kurulu karar defterleri celp edilmiş, bilirkişi incelemeleri yapılarak tüm deliller toplanmıştır.
Dava, istifa ile kooperatif üyeliğinden ayrılan davalının, mali yükümlülüklerini yerine getirmediği ve bu nedenle kooperatifin daha evvel bankadan kullandığı kredinin geç ödenmesine sebebiyet vererek kooperatifi zarara uğrattığı iddialarına dayalı tazminat davasıdır.
Tüm deliller toplandıktan sonra dosya kooperatif uygulamalarından anlayan bir mali müşavir ile bir bankacı bilirkişiye tevdi edilerek … tarihli kök rapor ile … tarihli ek rapor ve … tarihli ikinci ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti kök raporda özetle; kooperatifin 2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, 2016-2017 yılı defterlerinin ibraz edilmediği, kooperatifin defter kayıtlarına göre kooperatif hisselerinin her biri 645.000,00.-TL maliyet bedelli olmak üzere 61 hisseden oluştuğu, davalının kendi payına düşen 645.000,00.-TL’nin 109.000,00.-TL’sini yatırdığı, davalının yaptığı ödemelerin 2016 yılında yapıldığı, davalının 16/10/2017 tarihinde istifa ettiği, kooperatifin dava dışı bankadan kullandığı kredinin her bir üye bazında ferdileştirdiğine ilişkin banka kayıtlarında bir bilginin bulunmadığı, bankaya olan kredi ödemelerinin hangi tarihte yapıldığı bilinmemekle birlikte davacı kooperatifin 15/02/2017 tarihli son vadeli taksite ilişkin 97.210,85.-TL gecikme faizi işletildiği yönünde beyanının olduğu, kredinin bu tarihte kapatılması sebebiyle kooperatifin kaynağından ödeme yaparak gecikme faizine (kar mahrumiyetine) fırsat verilmediğinin anlaşıldığı, bu haliyle kooperatifin zararının ne olduğunun anlaşılamadığı belirtilmiştir. Bankadan yeniden istenen belgeler ve tarafların itirazlarının değerlendirilmesine yönelik olarak sunulan ilk ek raporda özetle; davalının 15/02/2017 tarihinde ödemesi gereken tutarı ödememesi sebebiyle yapılan yapılandırmaya göre bankaca ekstra istenecek kar payından istifa tarihi itibariyle davalının payına düşen kısmın 62.797,47.-TL olduğu belirtilmiş, tarafların itirazlarının değerlendirilmesine yönelik sunulan 2. ek raporda, yeniden yapılan hesaplama sonucu davalının payına düşen miktarın 67.720,92.-TL olduğu, dava konusu hususlarda sadece uzmanlık aranına giren konularda hesaplama yapıldığı, davalının bu tutardan sorumlu tutulup tutulmayacağının mahkemece yapılacak hukuki değerlendirmeye bağlı olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce davacıdan ana sözleşmeyi, tüm genel kurul toplantı tutanaklarını, yönetim kurulu karar defterini ve istifa belgesini sunması istenmiş olup, davacı vekili ana sözleşmeyi genel kurul toplantı tutanaklarını ve istifa belgesini sunmuş, 15/06/2021 tarihli duruşmada sundukları genel kurul tutanaklarının tam olup eksiklik olmadığını, yönetim kurulu karar defterinin ağır ceza dosyası içerisinde olduğunu, buradan celp edilmesini istediklerini belirtmiştir.
Mahkememizce kooperatifin yönetim kurulu karar defteri de celp edildikten sonra istinabe yoluyla kooperatifler konusunda uzman bir bilirkişi ile bankacı bilirkişiden oluşan heyetten rapor alınmıştır. Sunulan … tarihli heyet raporunda özetle; incelenen genel kurul kararlarında her ortağın yönetim giderleri ve banka ödemeleri dahil olmak üzere ne miktarda aidat ödeyeceği, aidatlarını zamanında ödeyemeyenler hakkında hangi yaptırımın uygulanacağı hususunda açık olarak alınmış herhangi bir kararın bulunmadığı, bankadan alınan kredilerin şartlarına ilişkin olarak ortaklara ayrıntılı bilgi verildiğine dair herhangi bir açıklamanın da bulunmadığı, davalının istifasıyla ilgili herhangi bir yönetim kurulu kararı bulunmamakla birlikte, tarafların ortak beyanlarına göre davalının 16/10/2017 tarihinde istifa ettiği, kooperatifin 03/04/2016 tarihli genel kurul toplantısında alınan … nolu karar gereği davalının kooperatife 109.00,00.-TL ödeme yaptığı, davalı adına özgülenmiş herhangi bir bağımsız bölüm veya davalıya devri yapılan herhangi bir taşınmazın bulunmadığı, kooperatifin dava dışı banka ile yaptığı sözleşmeler ve bu kapsamda kooperatifin yükümlülükleri konusunda dosyadaki ikinci ek bilirkişi raporunda ayrıntılı açıklamaların bulunduğu, bu nedenle aynı hususların bu raporda tekrarlanmayacağı, davacının iddiasına göre, kooperatifin inşa ettirdiği konutların maliyetlerini karşılamak için …bankasından kredi aldığı, kredinin kredi sözleşmesinde belirtilen sürede geri ödemesinin yapılamaması sebebiyle ilave faiz ödemesine maruz kaldığı ve geri ödemede temerrüde düşüldüğü için katlanılan ek finansman maliyetinden davalının payına düşen faiz miktarının davalı tarafından karşılanmasını istediği, Yargıtay hukuk genel kurulunun 16/03/2021 tarih, …Esas – …. karar sayılı kararında ortaklıktan çıkarılan ortaklardan ortaklık süresince geç ödeme nedeniyle doğmuş faizlerin istenebilmesinin mümkün bulunmadığı, aksi durumun kabul edilmesinin yani kooperatif ile ortaklık bağı kesilen ve kooperatiften alacaklı hale gelen davalının istifa öncesi aidat ve faizden sorumlu tutulmasının kooperatiflerde hakim olan açık kapı, kar amacı gütmeme ilkeleriyle ve hakkaniyet ilkesine aykırı olacağının belirtildiği, somut olayda da davalının davacı kooperatif ortaklığından istifa ettiği, kooperatif aracılığıyla malik olduğu herhangi bir konut ya da taşınmazın bulunmadığı, kooperatiften konut alamayan davalının istifa tarihi itibariyle kooperatife 109.000,00.-Tl ödeme yaptığı ve dava tarihi itibariyle geriye almadığı bankadan alınan kredilere ilişkin sözleşmelerde davalıyı bağlayan herhangi bir hüküm veya davalının imzasının bulunmadığı, davalının kooperatiften hiçbir hak talep etmeden istifa etmediği, çıkma payı alacağını da henüz tahsil etmediği, davacının dava konusu talepte bulunabilmesinin davalının kooperatif tarafından üretilen konut veya benzer ürünlerin maliki olması yani ortaklık haklarından yararlanması halinde mümkün olabileceği, ikinci ek raporda davalı payına düşen ek finansman tutarı olarak hesaplanan tutardan davalının sorumlu olmadığı, davalının sorumluluğunu gerektirecek şekilde 1163 sayılı yasa ve kooperatif ana sözleşmesinde herhangi bir dayanak düzenlemenin bulunmadığı, velevki gerekli olan her türlü usule uyulmuş ise bile ortaklıktan istifa etmiş ve kooperatif aracılığıyla hiçbir kazanın elde etmemiş bir kimseden faiz talebinde bulunulmasının ne kooperatifçilik uygulama ve mevzuatında ne de genel hukuk kuralları çerçevesinde kabulü şayan bir tarafının bulunmadığı, davacının tazmin talebinde haksız olduğu mütala edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli görülen son bilirkişi heyet raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi sonucu, davacı taraf, kooperatifin inşa ettirdiği konutların maliyetlerini karşılamak için katılım bankasından kredi aldığını, kredinin kredi sözleşmesinde belirtilen sürede geri ödemesinin yapılamaması sebebiyle ilave faiz ödemesine maruz kaldığını ve geri ödemede temerrüde düşüldüğü için katlanılan ek finansman maliyetinden davalının payına düşen tutarla sorumlu olduğunu iddia ederek eldeki tazminat davasını açmıştır. Toplanan delillerden anlaşılacağı üzere bankadan kullanılan krediye ilişkin kredi sözlemesinin tarafları kooperatif ve bankadır. Kredi ödeme yükümlülüğü kooperatife ait olup, ödemelerde yaşanan gecikme sebebiyle artan faize katlanma yükümlülüğü de kooperatife aittir. Kooperatif krediyi üyelerin aidatlarına göre ödediğini, üyenin geç ödeme yapması sebebiyle kredi ödemelerinde temerrüde düşüldüğünü ve bu nedenle kusurun üyeye ait olduğunu gerekçe yaparak bundan kaynaklı zararı herhangi bir genel kurul kararı olmaksızın üyeden doğrudan isteyemez. Somut olayda kooperatif zararıyla ilgili üyelerden ne miktarda para alınacağı konusunda herhangi bir karar almamıştır. Hatta rapora göre alınan, genel kurul kararlarında ortakların yönetim giderleri ve banka ödemeleri dahil olmak üzere ne miktarda aidat ödeyecekleri, aidatlarını zamanında ödeyemeyenler hakkında hangi yaptırımın uygulanacağı konusunda açıkça alınmış herhangi bir karar olmayıp, yine bankadan alınan kredinin şartlarına ilişkin olarak ortaklara ayrıntılı bilgi verildiğine dair herhangi bir açıklama da bulunmamaktadır. Diğer taraftan davalı ortak olduğu süre içerisinde kooperatife 109.000,00.-Tl ödeme yapmış ve kooperatiften herhangi bir talepte bulunmadan 16/10/2017 tarihinde istifa ile ortaklıktan ayrılmıştır. Davalının kooperatif aracılığıyla yararlandığı herhangi bir taşınmaz veya ürün bulunmamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih, … Esas – … karar sayılı ilamına göre ortaklığı sona eren üyelerden ortaklık süresince geç ödeme nedeniyle doğmuş faizler istenemez. Aksi durumun kabulü yani kooperatif ile ortaklık bağı kesilen ve kooperatiften alacaklı hale gelen davalının istifa öncesi aidat ve faizden sorumlu tutulması, kooperatiflerde hakim olan “açık kapı”, “kar amacı gütmeme” ilkeleriyle ve hukukun temel prensiplerinden olan “hakkaniyet” ilkesine aykırıdır. Somut olayda da davalı istifa ile üyelikten ayrılmış olup, kendisinden istifa öncesi gecikme faizi istenemez. Açıklanan sebeplerle davacının davasında ve talebinde haklı olmadığı kanaatiyle davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 80,70.-TL harcın peşin alınan 170,78.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 90,08.-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
4-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince davacıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.18/01/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)