Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/303 E. 2022/243 K. 01.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/303 Esas
KARAR NO : 2022/243
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 01/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali ve Tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı vekili Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Ankara’da ikamet ettiğini, davalı kooperatifin üyesi olduğunu ancak davalı kooperatiften uzun süredir haber alamadığını, Kooperatif Başkanlığı’na hitaben ihtarname keşide ettiğini, Kooperatif Başkanlığı’nın iş bu ihtarnameye verdiği cevapta, üyeliğinin bilgisi dışında ve haksız olarak son bulduğunu öğrendiğini, müvekkilinin davalı kooperatifte üyeliğinin devam ettiğinin tespit edilmesini ve kooperatifteki hissesinin diğer davalı …’ya devrine ilişkin 26/10/2006 tarihli kararının iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda … karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi olmuş, yukarıdaki esas sırasına kaydedilmiştir.
Davalı kooperatif vekili cevap dilekçesinde; müvekkili kooperatifin 26.10.2006 tarihinde verilen dilekçe ile üyeliğinin …’ya devredildiğini ve devrin uygun görülerek davacı üyeliğinin 26.10.2006 tarihinde sona erdiğini 20.09.2012 tarihli yazı ile davacı tarafa bildirdiklerini, davacının üyeliğini devrettiğini bildiğini, 6 sene boyunca kooperatifi aramadığını, her yıl yapılan olağan genel kurul toplantılarının davacının kendisine bildirilmemesini önemsemediğini, müvekkili kooperatifin işlemlerinde yasalara aykırı bir durum bulunmadığından davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili; davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış, davalı tarafça … tarihli devir belgesi ibraz edilmiş, davacı vekili müvekkillerinin yazı ve imzası bulunan kurumları bildirmiş, kurumlardan 2006’dan öncesine ait imza ve yazısı bulunan belgelerin asılları istenmiş, Ankara Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak Ankara … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı belge aslı ilgili noterlikten getirtilerek aslının aynı olduğu onaylanıp belge aslı mahkememize gönderilmiş, Ankara Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak davacı …’in yazı örnekleri (ayakta ve oturarak sağ ve sol elle) istenmiş, Adli Tıp’tan devir belgesindeki yazı ve imzaların davacının eli ürünü olup olmadığı konusunda rapor aldırılmıştır.
… tarihli Adli Tıp raporunda sonuç olarak; inceleme konusu 26.10.2006 tarihli “…” hitaplı hisse devir dilekçesinde …’e atfen atılı imza ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı bildirilmiştir.
Davalı vekili ibraz ettiği belgedeki imzanın davacıya ait olduğuna dair teknik uzman mütalaa raporu ve davalı tarafın itirazları doğrultusunda aradaki çelişkinin giderilmesi için dosya belge asılları ile birlikte yeniden Adli Tıp Genel Kurulu’na gönderilerek rapor alınmış, Adli Tıp Genel Kurulu’nun .. tarihli raporunda; adli belge inceleme cihazları ve optik aletler ile yaptıkları laboratuvar incelemesi sonucu … tarihli hisse devir dilekçesindeki davacı adına atılı imza ile davacının mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizin … tarihli kararı ile; davanın kabulü ile davalı SS Soysal Yapı Kooperatifi’nce davacıya ait kooperatif hissesinin diğer davalı …’ya devrine ilişkin 26.10.2006 tarihli kararın iptaline, davacının kooperatif üyeliğinin devam ettiğinin tespitine karar verilmiş, kararı davalı … ile davalı kooperatifin temyiz etmesi üzerine, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … karar sayılı kararı ile “Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı … vekili ve davalı Kooperatif vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, davalı kooperatif üyesi olan davacının kooperatif üyeliğini devrettiği iddia edilen 26.10.2006 tarihli hisse devrine ilişkin kooperatif kararının iptali ve davacının kooperatif üyeliğinin devam ettiğinin tespiti davasıdır.
Mahkemece devir belgesindeki imzanın davacıya ait olmadığı, bu nedenle davacının hissesini devretmediği ve üyeliğinin devam ettiği sonucuna varılarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatifte, ortağın uzun süre kooperatife uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi, üyeliğinin sona erdiğini zımnen kabul ettiği, diğer anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı anlamına gelir. Böyle bir ortağın açtığı davanın TMK’nın 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı düştüğü ilke olarak kabul edilmelidir.
Bu durumda mahkemece davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgelerinin öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde defter ve kayıtların incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise anasözleşmenin 40. maddesi uyarınca Ticaret Sicil Memurluğu’ndan, mümkün olmazsa anasözleşmenin 41. maddesi uyarınca Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden kooperatifin bilançosu, gelir gider cetvelleri, yönetim ve denetim raporları, genel kurul tutanakları, ortaklık cetvelleri celbedilip kooperatif konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, genel kurul kararları ile aidat alınmasına ilişkin karar alınıp alınmadığı, üyeliği devralan …’nın kooperatifin varsa banka hesabına aidat yatırıp yatırmadığı, davalı …’in genel kurul toplantılarına katılıp katılmadığı, hazirun listelerinde isminin yer alıp almadığı üzerinde durulması ayrıca davalı …’in imza incelemesi ile ilgili bilirkişi raporuna itirazları da dikkate alınarak İstanbul Teknik Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinden imza incelemesi ile ilgili bilirkişi raporu alınmasına, devir senedinde imzası bulunan tanıkların beyanının da alınarak bir sonuca varılması, buna rağmen bir sonuca varılamadığı takdirde davacının kooperatifle ilişki kurduğu son tarih ile dava tarihi arasında geçen süre itibariyle talebinin TMK’nın 2. maddesine uygun olup olmadığının ve davanın bu nedenle reddi gerekip gerekmediğinin yeterince tartışılması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.” gerekçeleriyle bozularak mahkememize iade edilmiş, mahkememizin 2019/303 yeni esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama sırasında usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce dosya bozma ilamı doğrultusunda kooperatif vekilinin beyanı da göz önüne alınarak kooperatif merkezinde inceleme yapma yetkisi de verilmek suretiyle resen seçilen yeminli bir bilirkişiye tevdi edilmiş, yeminli bilirkişinin … tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; dava dosyasına sunulan devir belgesine göre 26/10/2006 tarihli … ve …’in şahit olarak imzası bulunan belge ile davacının kooperatif hissesini ve tüm haklarını vecibeleri ile …’ya devir ettiği bu devir belgesine göre kooperatife yapılan başvuru sonucu davalı kooperatif tarafırıdan … tarihli … nolu karar ile …’nın kooperatife üyeliğinin kabul edilmesine karar verildiği, Genel kurul tutanaklarının incelenmesi neticesinde devir tarihinden sonra ödenmesi gereken aidat tutarının 9.531,00.-TL olduğu davalı kayıtlarına göre … tarafından 9.370,00.-TL ödeme yapıldığı yani genel kurul toplantılarına göre ödenmesi gereken aidatların … tarafından ödenmiş olduğu, davalı kooperatif kayıtlarına göre 28.10.2006 tarihinden itibaren …’nın kooperatife üyelik kaydının yapıldığı, bu tarihten sonraki genel kurullara ait hazirun cetvellerinde üye olarak …’nın isminin yer aldığı ve genel kurullarda belirlenen aidatlarında … tarafından kooperatife ödendiği tespit edilmiş olup Yargutay ilamında istenen incelemeler sonucunda yapılan bu tespitlere göre devrin geçerli olup olmayacağının hukuki değerlendirmesinin mahkemenize ait olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Davacının itirazları üzerinde dosya yeniden rapor veren yeminli bilirkişiye tevdi edilmiş, yeminli bilirkişinin 05/04/2021 tarihli ek raporunda özetle ve sonuç olarak; kök raporda davalı ticari defterleri ve belgeleri üzerinde gerekli incelemeler yapılıp hangi belgelerin incelendiği ve belgelerin içeriklerinin ne olduğu da raporumuzda açıklandığından ve yapılan tespitlerimizde detaylıca açıklandığından davalı kooperatif kayıtlarına göre 28/10/2006 tarihinden itibaren …’nın kooperatife üyelik kaydının yapıldığı, bu tarihten sonraki genel kurullara ait hazirun cetvellerinde üye olarak …’nın isminin yer aldığı ve genel kurullarda belirlenen aidatlarında … tarafından kooperatife ödendiği tespit edilmiş olup Yargıtay ilamında istenen incelemeler sonucunda yapılan bu tespitlere göre devrin geçerli olup olmayacağının hukuki değerlendirmesinin mahkememize ait olduğu yönündeki görüşünün aynen devam ettiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Dosya belge asılları ile birlikte İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş, yeminli bilirkişinin sunduğu 05/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; yazı ve imza incelemelerinde geçerli tüm grafolojik tanı yöntemleri dikkate alınarak; lup, stereomikroskop, … document dedector ve bilgisayar/scan kullanılarak yapılan incelemelerde; inceleme konusu “S.S. Sosyal Yapı Kooperatif Başkanlığı’na..” ibareleri ile başlayan 26/10/2006 tarihli hisse devri belgesindeki …’e atfen atılmış imzanın …’in eli ürünü olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Davacı asil sözlü yargılama duruşmasında Ankara’da ikamet ettiğini, rahatsızlığı nedeniyle Antalya’daki kooperatif ile ilgilenemediğini, amcası …’e daireyi kiraya vermesi için vekaletname verdiğini ve daireyi davalıya kiraya verdiklerini, kiraları aidat ödemesinde kullandığını, birikmiş ve güncel aidatların kiradan karşılandığını, kendisine satış ile ilgili bir vekalet verilmediğini, devir belgesindeki imzanın kendisine ait olmadığını, imzanın sahte olduğunu beyanla davanın kabulünü talep etmiştir.
Dava, davacıya ait kooperatif üyeliğinin 26/10/2006 tarihli hisse devir sözleşmesine dayanılarak davalı kooperatif tarafından diğer davalı …’ya devrine ilişkin kooperatif kararının ve devrinin iptali ve davacının kooperatif üyeliğinin devam ettiğinin tespiti davasıdır.
Davalı tarafça davacının eski kooperatif üyesi olduğu kabul edilmiş, fakat üyeliği 26/10/2006 tarihli devir belgesi ile diğer davalı …’ya devrettiği ileri sürülerek devir belgesi aslı ibraz edilmiştir.
Davacı taraf devir belgesindeki imzanın sahte olduğunu belirterek belge ve imzaya itiraz etmiş ise de, mahkememizce alınan en son bilirkişi raporunda belgedeki imzanın davacının eli ürünü olduğu tespit edilmiştir.
Yine davacı üyeliği devretmediğini üyeliğine isabet eden daireyi davalıya kiraladığını, kira parası ile de aidatların ödendiğini ileri sürmüş ise de, mahkememizce kooperatif kayıtları incelenerek alınan bilirkişi rapor ve ek raporuna göre 26/10/2006 devir tarihinden sonraki genel kurulların hiçbirine davacının katılmamış olması, kendisine çağrı gönderilmeyişi, genel kurul çağrı ve toplantı listesinde davalının adının yazılı bulunması, toplantılara davalının katılması ve devirden sonraki tüm aidatların da davalı tarafından yatırılmış olması karşısında davacının bu kadar uzun bir süre hiç arayıp sormadan kooperatif ile bağlantısını kesmesi, üyeliği arayıp sormaması, genel kurul toplantılarını ve alınan kararları merak etmemesi, kendi aralarında hiçbir kira sözleşmesi bulunmadığı halde devir tarihinden sonra dairede davalının oturması, kira paralarının aidat parasına ödendiği iddiasının hayatın olağan akışına ters oluşu birlikte değerlendirildiğinde davacının zımnen devre onay verdiği, devri bildiği halde ses çıkarmayışı, kooperatif ile ilişkisini kesmesi ve dava tarihine kadar geçen süre göz önüne alındığında talebinin TMK 2. Maddesi göz önüne alındığında iyi niyetli olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın REDDİNE,
Alınması gerekli 80,70.-TL harçtan, peşin olarak alınan 297,00.-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 216,30.-TL harcın davacıya İADESİNE,
Mahkememizin 13/11/2015 tarih, … harç numaralı harç tahsil müzekkeresinin işlemsiz iadesinin istenmesine,
Davalı … tarafından bozmadan önce yapılan 20,00.-TL tebligat giderinin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE,
Davalı Kooperatif tarafından bozmadan önce yapılan 53,00.-TL tebligat gideri ile bozmadan sonra yapılan 135,00.-TL bilirkişi ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 5.100,00.-TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulünce anlatıldı.01/04/2022

Başkan …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Katip …
(E-İmzalı)