Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/939 E. 2022/286 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/939 Esas
KARAR NO : 2022/286
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ: 18/04/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 14/11/2015 tarihinde dava dışı …sevk ve idaresindeki, işleteni davalı …Turizim Taşımacılık Seyahat Org. Oto-motiv Eml. İNş. San. Ve tic. Ltd. Şti. olan ve davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile teminat altına alınan …plakalı aracın seyir halinde iken yolun keskin viraj olması sebebi ile direksiyon hakimiyetini kaybederek, yaya halde yol kenarında temizlik yapan belediye işçisi müvekkiline çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın davalı araç sürücüsünün kusuruyla meydana geldiğini, sigorta şirketine yapılan müracaatın sonuçsuz kaldığını belirterek bu kaza sebebi ile müvekkilinin çalışma gücünün sürekli azalmasından ötürü 1.000,00.-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müteselsilen, manevi zararına karşılık 10.000,00.-TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı … Turizm Ltd. Şti’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde özetle: 14/11/2015 tarihli kazaya karışan …plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde 30/10/2015 – 2016 tarihleri arasında 290.000,00.-TL limit ile müvekkili tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, müvekkilinin sorumluluğunun araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, adli tıptan kusur tespiti yapılması gerektiğini, özürlüler hakkındaki yönetmelik kapsamında maluliyet tespiti gerektiği, rücuya tabi bir ödeme veya bu kaza sebebiyle davacıya bir gelir bağlanmış ise peşin sermaye değerinin mahsubu gerektiği, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin kazaya karışan …plakalı aracı kaza tarihinde …isminde 3. Bir kişiye kiraladığını, bu kaza sebebiyle müvekkilinin kendi aracında meydana gelen hasar bedelini de …isimli 3. Kişiden tahsil ettiğini, davanın kiracı …’a yöneltilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmşitir.
Mahkememizce kovuşturma evraklarının bir örneği temin edilip dosya arasına alınmış, SGK’ ya müzekkere yazılıp davacıya rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı, gelir bağlanıp bağlanmadığı sorulmuş, verilen cevapla geçici iş göremezlik ödeneği ( 3.044,81.-TL) ödendiği, gelir bağlanmadığı mahkememize bildirilmiştir.
Davalı …vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ekindeki kira sözleşmesi incelendiğinde, …plakalı aracın 14/11/2015 saat 10:35 sıralarında …isimli kiracıya teslim edildiği, 17/11/2015 tarihinde iadesinin kararlaştırıldığı görülmüştür.
Mahkememizce tarafların ekonomik ve sosyal durumalarının araştırılması yoluna gidilmiş, davacı …’nin 28/02/2019 tarihli tutanağa göre, aylık ortalama 2.000,00.-TL gelir elde ettiği, işçi olarak çalıştığı, kendi evinde kaldığı, 2 çocuğu bulunduğu, 1 adet evi dışında gayrimenkul ve aracının olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tanıklarından ilki davacının oğlu olduğunu, babasının kazadan sonra bir ay kadar yürüyemediğini, sonra da ancak destekle yürüyebildiğini, şuanda da ayakta kaldığında veya yürüdüğünde ayaklarının şişip morardığını, 4 ay babasının çalışamadığını, borçlarını ödemekte zorluk çektiklerini; bir diğer davacı tanığı, kendisinin davacının eşi olduğunu, kazadan sonra davacının ayakları- nın ağrıdığını, soğukta şiştiğini, kazadan sonra çalışamadığını, borçlarını ödeyemediğini, ayakta uzun süre duramaz hale geldiğini; bir diğer davacı tanığı kendisinin davacıyı iş arkadaşı olması sebebiyle tanıdığını, kazadan sonra aksayarak yürümeye başladığını, 10-15 günde bir ayaklarının şiştiğini ve bunun yürümesini zorlaştırdığını bildiğini beyan etmiştir.
Davalı …vekili tarafından bildirilen tanıklardan ilki kendisinin davalı şirkette çalıştığını, şirketin eşi adına kayıtlı olduğunu ve araç kiralama işi yaptığını, aracın 14/11/2015 günü …isimli şahısa kiralandığını, kazanın bu teslimden sonra meydana geldiğini, kaza meydana geldiği sırada aracın kiracı …’da değil yabancı bir şahsın yedinde olduğunu, araçlarının hasar görmesi sebebiyle zararlarını …’ dan tahsil ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı tanığı …ın açık adresinin davalı tarafından mahkememize bildirilmemesi ve yapılan tebligatın da iade edimiş olması karşısında bu tanığın dinlenmesinden vazgeçilmiştir.
Hasar dosyası temin edilip dosya arasına alınmıştır.
Kusur oranlarının tespiti için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş. Alınan kusur raporunda davalı araç sürücüsünün aracın hızını aracın yük ve teknik özellikleri ile görüş, yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uygun olarak kullanmadığından bahisle tam kusurlu olduğu belirtilmiştir. Rapora yapılan itiraz üzerine bu kez dosya ATK’ya gönderilmiş. ATK’dan alınan raporda da tüm kusurun davalı araç sürücüsünde olduğu anlaşılmıştır.
Davacıya ait tedavi evrakları toplanmış, bundan sonra davacı hakkında çalışma gücü kaybı yönünden rapor düzenlenmesi için ATK’ya müzekkere yazılmıştır. Alınan raporda davacının özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmelik kapsamında çalışma gücünü %5 oranında kaybettiği, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği yönünde rapor düzenlendiği görülmüştür.
Mahkememizce dosya aktüer bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada özetle: davacının bu kaza sebebiyle çalışamamasından kaynaklanan kazanç kaybının SGK ödemesinden bakiye 1.300,09 TL çalışma gücü kaybının 75.730,42 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından daha sonra verilen dilekçe ile talep sonucu bu miktar üzerinden attırılmış ise de bilahare verdiği dilekçe ile davalı …Sigort ile sulh olunduğunu, bu yüzden maddi tazminat davasından feragat ettiğini, diğer davalı şirket hakkındaki manevi tazminat taleplerinin ise devam ettiğini bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede: Davacı maddi tazminat davasından feragat etmiş olup, feragat beyanı karşı tarafın kabulünü gerektirmeyen tek taraflı irade beyanı ile davayı sonuçlandıran bir işlemdir. Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde müvekkili adına davadan feragat yetkisinin olduğu görülmüştür. Bu yüzden davacının maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede: Davalı bu kazanın, kazaya karışan aracın …isimli bir kişiye verilmesi sonunda gerçekleştiği, dolayısıyla zarardan sorumlu olmadığı, zira işleten sıfatının …’da olduğunu, araç kaza anında işleten …olduğundan husumet yönünden davanın reddi gerektiği belirtilmektedir. Ancak belirtilen sebep ile husumet yönünden davanın reddi için kira sözleşmesinin hem ayrıca ve açıkça ispatlanması gerekir hem de sorumluluğu kiracıya aktaracak kadar bir süre için düzenlenmiş olması gerekir. Genel olarak uzun süreli bir kiralama ile aracın kiralanması halinde işleten sıfatının değişeceği açıktır.
Dava konusu araç davalının sunduğu kiralama sözleşmesine göre 14/11/2015 de kiraya verilmiş ve 17/11/2015 tarihinde de iadesi kararlaştırılmıştır. Dolayısıyla 4 gün için verilen araç için işleten sıfatının değiştiği, artık kiracının işleten sıfatını kazandığı iddia edilemez. Bu sebeple davalı şirketin işleten sıfatı ortadan kalkmadığından zarardan sorumlu olacağı kanaatine varılmıştır.
Manevi tazminat, bedensel bütünlüğü haksız suretle ihlal edilen davacının duyduğu acı ve ıstırabı giderecek, kendisini zenginleştirici miktarda olmayacak ancak karşı tarafı da fakirleştirmeyecek bir miktarın olayın özellikleri gözetilerek belirlenmesini gerektirir. Kazanın meydana gelmesinde davacının hiçbir kusuru yoktur. Davacı bu kazadan dolayı 9 ayda iyileşebilecek şekilde ve vücudunda % 5 oranında engellilik meydana gelecek şekilde yaralanmıştır. Bu sebeple mahkememizce davacının talep ettiği manevi tazminat miktarı olayın özelliklerine uygun olduğundan aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
A-1.Davacının 14/11/2015 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davalılara karşı açtığı maddi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
-Alınması gerekli 80,70.-TL harç dava açılışta yatırılmadığından davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
-Davacı tarafından maddi tazminat talebinin belirlenmesi için yapılan yargılama masraflarının kendisi üzerinde bırakılmasına, arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde İADESİNE,
B-1.Davacının, davalı …Turizm Limited Şirketine karşı açtığı manevi tazminat davasının KABULÜ İLE- 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14/11/215 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
-Alınması gerekli 683,10.-TL harcın davalı …Turizm Limited Şirketinden alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
-Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 5.100.-TL maktu vekâlet ücretinin sigorta şirketi dışındaki davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer taraf vekillerinin yokluğunda HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yoluna açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.
18/04/2022

Katip…
(E-İmzalıdır)

Hakim…
(E-İmzalıdır)