Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/930 E. 2019/284 K. 10.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/930 Esas
KARAR NO : 2019/284
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 10/04/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davacı şirket, davalı idarenin …/… ihale kayıt numaralı olarak düzenlediği ”Atık Getirme Merkezi Yapım İşi” ihalesine teklif verdiğini, yapılan değerlendirme sonucunda ihale vekil eden şirketin uhdesinde kaldığını, davacı şirketle davalı idare arasında 11.05.2017 tarihli yapım işine ait sözleşme düzenlendiğini, davacı şirket sözleşmede ve teknik şartnamede öngörülen tüm edimlerini yerine getirerek işe başladığını, davacı şirket, davalı idare ile düzenlenen yapım işine ait sözleşmeye uygun olarak tüm edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, verilen hizmete ilişkin düzenlenen faturalar ile birlikte verilen hizmete yönelik hakediş dosyası tanzim edildiğini ve davalı kurama sunulduğunu, davalı tarafından hakediş belgeleri onaylanarak hakediş bedel tutarı tahakkuk ettirildiğini ancak sözleşmede öngörülen sürede hakediş bedellerinin ödenmediğini, yapım işine ait sözleşmenin ödeme yeri ve şartları başlıklı 11. Maddesinde ”Yüklenicinin hakedişi Döşemealtı Belediyesi Mali Hizmetler Müdürlüğü tarafından ödenir. Hakediş raporları, bu sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesinde düzenlenen esaslar çerçevesinde, kanuni kesintiler de yapılarak her ayın ilk beş iş günü içinde düzenlenir. Hazırlanan hakedişler raporları idarece onaylandıktan sonra otuz gün içinde tahakkuka bağlanarak on beş gün içinde ödenir” maddesinin bulunduğunu, ancak davalı idare, yapım işi sözleşmesi ve eki teknik şartnamede öngörülen ödeme yükümlülüğünü, hakediş onayına ve tahakkuk eden hakediş tutarına ilişkin düzenlenen hizmet faturasının teslim alınarak kayıtlarına işlenmesine rağmen sözleşmede öngörülen sürelerde yerine getirmediğini, ödeme yapmadığını, kısmi yapılan ödemeler ise süresinden çok sonra yapıldığını, aynı sözleşmenin 25.2. maddesinde yüklenicinin sözleşmeye uygun olarak işi süresinde bitirmediği taktirde, gecikilen her gün için sözleşme bedelinin %0,06 (yüzdealtı) oranında gecikme cezası uygulanacağının düzenlendiğini, davacı şirket tarafından, hakediş bedellerinin sözleşmede öngörülen sürede hiç ödenmemesi, ya da süresinden sonra kısmi ödemeler yapılması nedeniyle mevcut işin devamlılığının sağlanması, ihale sözleşmesi kapsamında çalışan personellerin mağdur edilmemesi ve davacı şirketin cezai müeyyide ile karşı karşıya kalmaması için, muhtelif bankalar ile finansman sağlanması konusunda görüşmeler yapıldığını davalı kurumdan olan alacağın temlik edilmesi yoluyla kredi kullanımı zorunlu hale geldiğini, sözleşmeden kaynaklanan edimlerinin yerine getirilebilmesi davalı idarede çalışan işçilerin maaşlarının ve sigorta primlerinin ödenmesi ve diğer giderlerin karşılanması sağlanmış olacağını, davalı, temlik edilen alacağı ödememesi üzerine dava dışı banka davacı şirket aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasından takip başlattığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Atık Getirme Merkezi Yapı İşi sözleşmesinden kaynaklanan hakediş alacağının sözleşmede öngörülen sürelerde ödenmemesi sebebiyle uğranılan zarar karşılığında 30.000,00.-TL’nin davalı idareden dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; davalı belediyenin bir kamu kurumu olup tacir olmadığını, işleri de ticari iş sayılmadığını, davacının davasının ticaret mahkemelerinde değil genel yetkili mahkemelerde görülmesi gerektiğini, davacının davasının görev yönünden red edilmesi gerektiğini, davacının davasının hak düşürücü süre ve zamanaşımı yönünden de reddi gerektiğini, davacı tarafın dilekçesinde ileri sürdüğü iddia ve talepler gerçeği yansıtmadığını davalı … Mali Hizmetler Müdürlüğü’nün 17.01.2019 tarih ve 41 sayılı yazısında ve ekindeki belgelerden de anlaşıldığı üzere davacı tarafın davalı … kayıtlarında herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, davacı taraf işbu dava ile haksız ve kötüniyetli olarak davalı belediyeden alacak talep ettiğini, davalı belediyenin hakediş ödemelerine ilişkin banka dekontları incelendiğinde de açıkça anlaşılabileceğini, davacı taraf alacağını dava dışı … A.Ş.’ye temlik ettiğini, davacının davalı … kayıtlarında söz konusu ihale sözleşmesinden kaynaklı herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını belirterek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının davalı belediyeden ihale ile aldığı iş nedeniyle kendisine yapılan hak ediş ödemelerinin sözleşmede belirlenen tarihten sonra ve geç ödenmesi nedeniyle uğramış olduğu munzam zararın tahsili davasıdır.
Davalı tarafça süresinde verilen cevap dilekçesinde görev itirazında da bulunulmuştur.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nun 4 maddesinde ticari davalar belirtilmiş, 5. madde de ticari davaların Ticaret Mahkemelerinde görüleceği düzenlenerek görevli mahkeme belirlenmiştir. Mahkemelerin görevlerini belirleyen usul hukuku kuralları kamu düzenine ilişkin olup, davaya bakan mahkemece görevli olup olmadığı hususunun yargılamanın her aşamasında kendiliğinden değerlendirilmesi gerekir. TTK’nun 5. maddesine göre 4. maddede sayılan ticari davalarla özel hükümler uyarınca Ticaret Mahkemesinde görülecek işlere Ticaret Mahkemelerinde bakılır, mutlak ticari davalar yanında nispi ticari davalar da bulunup, bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi şarttır. Somut davada ise dava TTK’unda düzenlenen hususlardan kaynaklanan mutlak nitelikte ticari dava olmadığı gibi davanın taraflarından davalı taraf tacir olmayıp, dava da ticari işletmesi ile ilgili olmadığından davanın nispi ticari dava olma özelliği de bulunmadığından davaya bakma görevi genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğundan mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.10/04/2019

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)