Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/907 E. 2019/266 K. 05.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/907 Esas
KARAR NO : 2019/266
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 05/04/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan menfi tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekilinin Manavgat … Asliye Hukuk Mahkemesine ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı işletme arasında 2011 yılı Şubat ayında 1 yıllık turizm sektöründe seyahat amaçlı Türkiye’de turistik otellere müşteri gönderdilmesi işi ile ilgili iyiniyet kuralları çerçevesinde anlaşma yapıldığını, bir yıllık anlaşmanın tarafların karşılıklı iradeleri ile sözleşmesiz bir şekilde devam ettirildiğini, anlaşmanın devamı esnasında, davalı şirketin 2017 yılı temmuz ayı geldiğinde yani sezonun en yoğun olduğu bir dönemde aniden ticari işbirliğinin sonlandırılmasını istediklerini, davacı firmanın, davalının talebi ile 12/07/2017 tarihinde sonlandırmak zorunda kaldıklarını, sözleşmeye göre Almanya’dan … Tur Operatörü olarak müşteri rezervasyonunu davalıya yollandığını, rezervasyonda bulunan otelel davalı firma kendi ismi üzerinden ilettiğini, bazı otellerde ise konaklamadan 2-4 hafta arasında davalı şirkete fatura edildiğini, davalı firmada anlaşma gereği % 4 komisyon ücreti ile birlikte müvekkili …’a faturalandırması gerektiğini ancak bugüne kadar bir kez bile davalı firmanın müvekkili firmaya bütün ısrarlara rağmen fatura göndermediğini, davacı firmanın, davalı firmaya ödemeleri elden, isme havale, şirket hesabına havale şeklinde yapıldığını, bunun karşılığında davalı firmanın fatura vermediğini, davalı şirkete davacı tarafından 31/12/2013 tarihli 93.500,00.-TL bedelli çeki aynı tarihte cirolayarak verdiğini, ancak davalı firmanın bu çekin karşılığının olmadığını söylemesine rağmen davacı firmaya çeki göndermediği gibi icra takibinde bulunduğunu, çekin 31/12/2013 tarihinde Merkez Bankası kuruna 32.241 Euroya karşılık geldiğini, ancak hesaplamaya bunun dahil edilmediğini, bu nedenlerle 92.000,00.-Euro (420.000,00.-TL)’nin menfi tespiti ile % 20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, 6100 sayılı Hukuk Kanunu’nun 17/1. maddesinde tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşleyle yetkili kılabileceklerini, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır hükmünün getirildiğini, bu nedenle her iki tarafta tacirse ve yetki sözleşmesi yapmışlarsa sadece yetki sözleşmesinde belirtilen yer mahkemesi tek yetkili olduğunu, dava konusu sözleşmenin “Özel Koşullar” maddesinde, tarafların Antalya Mahkemelerini yetkili kıldıklarını, davanın içeriğinden de anlaşılacağı üzere her iki tarafın tacir olduğunu ve Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Antalya Mahkemelerinin yetkili olması nedeniyle yetki itirazında bulunduklarını, ayrıca sözleşmenin Özel Koşullar başlığı altında III.b maddesine göre tahkim şartının yer aldığını, bu hüküm gereğince anlaşmazlık bulunması halinde Avukat …’ın çözüm konusunda başvurmayı onun iyi niyetli ve objektif çerçevesinde uzlaştırmacı / arabuluculuğu / hakemliği ortak iradeleri ile kabul edildiğini, sözleşmede yer alan tahkim şartı tarafların iradesini açık ve kesin ortaya koyması nedeniyle bağlayıcı olduğunu, tarafların her türlü ticari bilgi iş birliği çerçevesinde paylaşarak 12.07.2017 tarihi itibariyle aralarındaki ticari iş birliğini sona erdirme kararı aldıklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacının davalı şirkete halen 136.341,83.-Euro borcunun bulunduğunu, tacir olan davacının TTK’nun 23 ve 223 madddeleri uyarınca belirtilen yasal süreler içinde ayıp ihbarında bulunmadığını, davacının hiçbir hukuki ve yasal dayanağı bulunmayan iddialarının kabul edilemeyeceğini, açılan davanın tamamen davalı alacağının sürüncemede bırakmak amacıyla açıldığını belirterek haksız açılan davanın reddine, % 20’den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından sözleşme fesih ve borç yapılandırma protokol sözleşmesi, çek fotokopisi ibraz edilmiş, tarafların tüm delilleri toplanmıştır.
Manavgat … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yapılıp bitirilen yargılama sonunda … tarih, …/… Esas, …/… Karar sayılı karar ile davalı vekilinin yetki itirazı kabul edilerek, ibraz edilen sözleşmenin 17. Maddesindeki yetki şartı gereğince Antalya mahkemeleri yetkili olduğundan yetkisizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Yetkisizlik kararı ile mahkememize gönderilen dosya, mahkememizin …/… Esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Bizzat davacı vekili tarafından ibraz edilen … tarihli “sözleşme fesih ve borç yapılandırma protokol sözleşmesinin” incelenmesinde, özel koşullar başlıklı III. Kısmı III.b maddesinde anlaşmazlık durumunda tarafların avukat …’a çözüm konusunda başvurmayı onun iyi niyet ve objektiflik çerçevesinde uzlaşmacı-arabuluculuğunu-hakemliğini ortak iradeleri ile kabul ettiklerine dair tahkim şartı bulunduğu anlaşılmış ve davalı vekilinin yasal cevap süresi içerisinde tahkim itirazında bulunmuş olması da göz önüne alınarak davanın 6100 sayılı HMK’nın 413. Maddesi gereğince tahkim şartı nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın 6100 Sayılı HMK’nun 413 madde gereğince tahkim şartı nedeniyle USULDEN REDDİNE;
Alınması gerekli 44,40.-TL harcın, peşin olarak alınan 7.172,55.-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 7.128,15.-TL harcın talep halinde karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 2.725,00.-TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yoluna açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça, okunup, usulünce anlatıldı.05/04/2019

Başkan …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Katip …
(E-İmzalı)