Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/90 E. 2019/20 K. 15.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/90
KARAR NO : 2019/20
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 12/02/2018
KARAR TARİHİ: 15/01/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin gözlükçülük faaliyeti ile uğraştığını, diğer davacının da şirketin yetkilisi olduğunu, müvekkili ile davalının uzun süredir arkadaş olduklarını, müvekkilinin paraya ihtiyacı olduğunda davalının kısa süreli müvekkiline para verdiğini, müvekkili tarafından da alınan paraların bir süre sonra davalıya ödendiğini, davalının … tarihinde müvekkiline 56.000,00-TL ödünç para verdiğini, bu paranın iadesine ilişkin iki adet bononun davalıya verildiğini, bonoların … vade tarihli 29.905-USD ve … vade tarihli 6.400-USD bedelli olmak üzere toplam 36.305-USD bedelli olduğunu, davanın yetkili yer ve tanzim tarihinin gerçeğe aykırı olarak doldurarak takibe geçtiğini, …tarihinde gerçekleşen borç alma ve senet verme işlemlerinden sonra müvekkilinin davalıya … tarihlerinde davalının …bank Antalya Şubesindeki hesabına toplam 24.700-USD ödeme yaptığını, borcun vade tarihine kadar kapatılamaması nedeniyle geriye kalan borç ile ilgili %12 vade farkı uygulamasının müvekkili tarafından kabul edilmek zorunda kalındığını, senetlerin vade tarihlerinden sonra … tarihinde davalının …Bankası … Şubesine 10.900-USD, … ve … tarihlerinde … Bank … Şubesine toplam 5.000-USD’nin müvekkilinin çalışanı Faruk İlter Acar tarafından yatırıldığını, bu şahıs tarafından bankaya yatırılan toplam ödemenin 15.900-USD olduğunu, müvekkili tarafından davalıya verilen toplam 36.305-USD bedelli 2 adet bonoya karşılık müvekkilinin 40.600-USD ödeme yaptığını, müvekkilinin davalıya borcunun kalmadığını, davalının ….İcra Müdürlüğünün … ve … esas sayılı takip dosyalarıyla icra takibine geçtiğini, müvekkilinin uygulanan hacizler nedeniyle iş yerini kurtarmak amacıyla icra dairesine giderek her iki dosyaya da taahhüt verdiğini, verilen taahhütlerin özgür iradesi ile verilmediğini, …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında dosya borcunun 54.151,36-TL olarak hesaplandığını ve 14 ayda ödeneceğinin taahhüt edildiğini, icra dosyasına değişik tarihlerde 12.000,00-TL ödeme yapıldığını, …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ise dosya borcunun 11.917,35-TL olarak hesaplandığını, 6 ay içinde ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, icra dosyasına değişik tarihlerde 5.105,00-TL ödeme yapıldığını, davalının avukata ödenecek paralar ve vade farkları nedeniyle kendisinden bono istemesi üzerine dava dilekçesinin 5.sayfasında ayrıntıları belirtilen 9 adet toplam 12.249,00-TL bedelli bonoların müzayaka halinde imzalanarak davalıya verildiğini, bu bonolar ile ilgili herhangi bir ödeme yapılmadığını, icra baskısı altında kalındığından davalıdan 2010 yılı Haziran ayında yeniden yapılandırma talep edildiğini, …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında müvekkili tarafından … tarihinde yeniden taahhüt verildiğini, yapılan ödeme düşüldükten sonra dosya borcunun 42.151,00-TL olarak hesaplandığını, 20 ayda ödemenin kararlaştırıldığını, taahhütten sonra müvekkili tarafından değişik tarihlerde belge karşılığında toplam 11.000,00-TL ödeme yapıldığını, ayrıca davalının baskısı nedeniyle 6.500,00-TL avukatlık ücreti ödediğini, bu görüşmeler sırasında da davalıya verdiği toplam 12.249,00-TL bedelli 9 adet bononun iade edildiğini, bunun yerine borcun yeniden yapılandırılması nedeniyle ek faizleri de eklemek suretiyle çıkartılan ilave hesapla ….İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyadaki kalan borcu da eklemek suretiyle toplam 33.000,00-TL bonoların müvekkili tarafından davalıya verildiğini, 33.000,00-TL’lik 18 adet bononun davalıya verilmesinden sonra müvekkili tarafından …. vadeli bonoya istinaden 1.500,00-TL ödeme yapıldığını, davalı hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığına bedelsiz senetleri işleme koymak ve tefecilik yapmak suçlaması ile ilgili şikayette bulunulduğunu belirterek, müvekkilinin ….İcra Müdürlüğünün … ve … esas sayılı icra takiplerinden dolayı müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, yapılan ödemelerin istirdatına, … tarihinde davalı tarafça 6.500,00-TL olarak avukatlık ücreti adı altında alınan paranın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, dava dilekçesinin 8/c başlığı altında izahı yapılan 18 adet toplam 33.000,00-TL olan bonolar nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, 8/c başlığında belirtilen bonolarda … ödeme tarihli 1.500,00-TL miktarlı bono bedelinin ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan geri alınmasına, icra takipleri nedeniyle ödeme yapılması durumunda ödeme tarihlerinden itibaren ödenen bedellerinin davalıdan geri alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf ile müvekkilinin uzun yıllar öncesine dayalı arkadaşlık ilişkisi olduğunu, müvekkilinin zaman zaman davacıya ödünç para verdiğini, icra takibine konu yapılan senetlerin de gününde ödenmemesi üzerine takibe geçildiğini, dava dilekçesinin 4 numaralı bendinde belirtilen ödemelerin …ila … tarihleri arasında yapıldığı iddia edilmiş ise de, ödeme yapılan tarihlerin takibe konu senetlerin keşide tarihlerinden önce olduğu, ödemelerin takibe konu senetlere ilişkin olduğu yönündeki iddianıni gerçek olmadığını, takibe konu senetlerin icra takibine konulduğu şekli ile davacı tarafından müvekkiline verildiğini, aksinin yazılı deliller ile davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, davacı tarafça … tarihlerinde icra takibine konu edilen senetlere ilişkin bir takım ödemeler yapıldığı iddiasının ise doğru olmadığını, bu belirtilen paraların müvekkili tarafından kendi hesabına yatırılan paralara ilişkin olduğunu, ilgili dekontlar incelendiğinde senetlerle ilgisinin olmadığının anlaşılacağını, davacı tarafça dosyaya müsvette kağıt halinde sunulan kağıtların delil olarak kabul edilmesinin olanaksız olduğu, senet bedellerinin ödenmediğini, ödeme yapılsa idi davacının icra takibine itiraz etmesi gerektiğini, kaldı ki davacı tarafça icra dosyalarında hesaplanan borç miktarının kabul edilerek ödeme taahhüdünde bulunulduğunu, davacının ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren hemen dava açma hakkı varken bir sene sonra böyle bir davayı açmasının anlamının olmadığını, aynı zamanda da icra dairesine gelerek borcu kabul edip taahhütte bulunmaması gerektiğini, davacının talebi ile icra takip dosyalarında yeniden yapılandırma yapıldığını, taksit sayısı ve ödeme süresinin uzatıldığını, yapılan bu işlemlerin davacının yararına olduğunu, dava dilekçesinde iddia edildiği üzere 9 adet toplam 12.249,00-TL bedelli bonoların müzayaka halinde imzalandığı söylenmiş ise de; bu bonolar ile ilgili müvekkilinin bilgi sahibi olmadığını, davacının avukatlık ücreti adı altında 6.500,00-TL ödediği iddiasının da gerçek dışı olduğunu, böyle bir ödeme yapılmadığını, ödeme yapılsa idi tahsilata ilişkin belgenin düzenlenerek davacıya verileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın esası ile ilgili olmak üzere mahkememizde yapılan yargılama sonucunda … gün ve …esas … sayılı kararla davacı tarafça açılan menfi tespit ve istirdat davasının subut bulmadığından reddine karar verildiği, kararın davacılar vekili tarafından temyiz edildiği, Yargıtay …. Hukuk Dairesi Başkanlığının … gün ve … esas … karar sayılı ilamı ile; “…Davacılar ödeme iddiasında bulunmuş, buna ilişkin banka havale dekontlarına delil olarak dayanmışlardır. Bu dekontlardan … tarih 10.900 USD miktarlı olanı dışındakilerin dava konusu senetlerin tanzim tarihlerinden önceki tarihlerde düzenlenmiş oldukları gözetildiğinde dava konusu senetlere karşılık olmadıklarının kabulünde isabetsizlik bulunmamakta ise de ödeme dekontlarından … tarihli 10.900 USD miktarlı ödemenin dava konusu senetlerin vade tarihlerinden sonraki bir tarihi taşıması nedeniyle kural olarak mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapılan havale niteliğinde olduğu gözetilmeden bu hususta yeterli gerekçe de gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” şeklinde mahkememiz kararı oy birliği ile bozularak iade edilmiş olup, dosya yeniden esasa alınarak yapılan yargılamada, taraf vekillerinin bozma ilamına karşı diyecekleri tespit edildikten sonra mahkememizcede usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda … gün ve … esas … sayılı kararla davacının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip konusu 6.400,00.-USD bedelli bonodan dolayı açtığı menfi tespit davasının reddine, davacının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu … vade tarihli 29.905,00.-USD bedelli bonodan dolayı 10.900,00.-USD ödeme yapıldığından bononun 10.900,00.-USD’lik kısmından borçlu olmadığının tespitine, davacının borcunun 19.005,00.-USD (28.066,58.-TL) olduğuna, davacının icra takip dosyalarına davadan önce ve davadan sonra yaptığı ödemelerin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına, davacının istirdat ve fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verildiği, kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığının … gün ve … esas … karar sayılı ilamı ile; “…Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; davacı vekili dava dilekçesinde menfi tespit ve istirdat talebinde bulunmuş olup fazla yapıldığını iddia ettiği ödemeler yönünden istirdat talebini yargılama sırasında … tarihli celsedeki beyanı ile de yinelemiştir. Kaldı ki davacı vekilinin bu yönde bir istemi olmasa dahi, İİK’nın 72/7. maddesi gereği açılan menfi tespit davasında borç ödenmiş olursa dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşecektir. Davacı tarafından ödemelerinin olduğu icra takip dosyasından anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece davacının istirdat talebi değerlendirilerek incelenip bir karar verilmesi gerekirken bu konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın işin niteliğine aykırı düşecek şekilde hükümde davacının istirdat ve fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, davacının icra takip dosyalarına yaptığı ödemelerin icra müdürlüklerince infaz aşamasında dikkate alınmasına şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklinde mahkememiz kararı oy birliği ile bozularak iade edilmiş olup, dosya yeniden esasa alınarak yapılan yargılamada, taraf vekillerinin bozma ilamına karşı diyecekleri tespit edildikten sonra mahkememizcede usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
İkinci bozma kararından sonra bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda ; … gün ve … esas, … sayılı kararla davacının …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip konusu 6.400,00.-USD bedelli bonodan dolayı açtığı menfi tespit davasının reddine, davacının … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyasına konu … vade tarihli 29.905,00.-USD bedelli bonodan dolayı 10.900,00.-USD ödeme yapıldığından bononun 10.900,00.-USD’lik kısmından borçlu olmadığının tespitine, davacının icra takip dosyalarına davadan önce ve davadan sonra yaptığı ödemelerin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına, davacının halen davalı tarafa borcu olup, fazla ödemesi olmadığından istirdat talebinin reddine karar verildiği, kararın davacılar vekili ile davalı asil vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığının …gün ve … esas … karar sayılı ilamı ile; “… Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma gereklerine uygun olarak karar verilmemiştir. Davacı taraf, takip öncesi ve takip sonrası sebeplere dayalı menfi tespit davası açmıştır. Bu halde davacının durumunun dava tarihine göre saptanıp, buna göre hüküm kurulması gerekmektedir. Mahkemece bozma ilamından sonra alınan bilirkişi raporlarında da davacı borçlunun borç durumu dava tarihine göre hesaplanmıştır. Bu durumda mahkemece davacı hakkında yapılan … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının mevcut kabulde olan şekline göre dava tarihine kadar oluşan borç hesaplanıp, davacı ödemelerine göre gerçek borç da saptanıp aradaki fark kadar davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmelidir. Dava tarihi itibariyle davacının fazla ödemesi varsa bunun miktarı saptanıp istirdadına, yoksa reddine karar verilmelidir. Davacının sadece dava tarihinden sonra yaptığı ödemelerin icra müdürlüğü tarafından dikkate alınması gerekmektedir. Mahkemece bu yön gözetilmeden davadan önce yapılan ödemelerin de icra müdürlüğü tarafından dikkate alınmasına karar verilmesi doğru değildir.” şeklinde mahkememiz kararı oy birliği ile bozularak iade edilmiş olup, dosya yeniden esasa alınarak yapılan yargılamada, taraf vekillerinin bozma ilamına karşı diyecekleri tespit edildikten sonra mahkememizcede usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından davalıya verilen icra takibine konu bono örnekleri, …bank, … Bank ve … Bankasına ait dekont örnekleri, icra takibinden sonra yapılan ödemelere ilişkin belgeler, dava dilekçesinde bahsi geçen bono örnekleri dosyaya ibraz edilmiş, ….İcra Müdürlüğünün … ve … esas sayılı takip dosyaları getirtilmiş, üçüncü bozma ilamından sonra yapılan yeni yargılamada … esas sayılı takip dosyasının mevcut hali ile kapak hesabı celp edilmiş, önceden rapor sunan bilirkişiden bozma ilamı doğrultusunda ek rapor alınarak tarafların tüm delilleri toplanmıştır.
Dava; bonoya dayalı olarak yapılan icra takipleri nedeniyle bono bedellerinin ödenmiş olması sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ile fazladan yapılan ödemelerin istirdatı ve toplam 33.000,00-TL bedelli bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespiti davasıdır.
Davacı tarafça davalıdan 56.000,00-TL ödünç para alındığı, borcuna karşılık 36.305-USD bedelli iki adet bono verildiği, bono bedellerinin de değişik tarihlerde davalıya ödendiği, icra baskısı altında ve müzayaka halinde davalı tarafa fazla ödemenin yapıldığı iddia edilmiş, davalı tarafça davacının Ocak ve Şubat 2009 aylarında yaptığı ödemelerin dava ve takip konusu bonolarla ilgisinin olmadığı, davacı tarafça önceden alınan paralara ilişkin yapılan ödemeler olduğu, … Bankası ve …Banka üçüncü kişi tarafından yapılan ödemelerin davacının borcu ile ilgisinin olmadığı iddia edilmiştir.
… Banka yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda; dekontlar ile yapılan para yatırma işlemlerinin kasadan ve açıklama yazılmadan yapıldığı, para yatıran kişiye ait kimlik tespitinin yapılamadığı beyan edilmiştir.
… Bankasına ait … işlem tarihli dekont örneği incelendiğinde; dekontta ödemeyi yapan kişinin … olduğu, davacı ve dava konusu bonolarla irtibatının kurulamadığı anlaşılmıştır.
Dava ve icra takibine konu bonolar incelendiğinde; bonoların tanzim tarihinin … ve …, vade tarihlerinin … ve … olduğu, bu bono bedellerine mahsuben davacı tarafından …bank … Şubesinde bulunan davalının hesabına … ila …tarihlerinde toplam 24.700-USD ödendiği iddia edilmiş, davalı tarafça bu ödemelerin dava konusu yapılan bonolarla ilgisinin olmadığı, daha önceki tarihlerde davacıya verilen borç paralarla ilgisinin olduğu iddia edilmiş olup, ödemelerin bonoların keşide ve vade tarihlerinden önce olması sebebiyle yapılan ödemelerin dava konusu bonolara ilişkin yapıldığı hususunun ispat yükünün davacı tarafta olduğu anlaşılmıştır.
… tarihli 10.900.-USD bedelli ödemenin dava konusu senetlerin vade tarihlerinden sonra yapıldığı, davalı tarafın davacının yaptığı bu ödemenin eski borcuna istinaden yapıldığını iddia ettiği, dava konusu senetlerin vade tarihlerinden sonraki bir tarihte yani … tarihinde yapılan 10.900.-USD ödemenin dava konusu senetlere istinaden yapılmadığı hususunu ispat yükü davalı tarafta olduğundan davalı tarafından bu husus yazılı deliller ile ispat edilemediğinden davalı tarafça davacıya yemin teklifinde bulunulmuş, davacı duruşmadaki yemin beyanında; 10.900.-USD’lik dava konusu senetler ile ilgili olduğu hususunda yemin icrasında bulunduğundan bu ödemenin dava konusu senetler ile ilgisinin olmadığı hususu davalı tarafça ispat edilememiştir.
Davacı tarafça dosyaya ibraz edilen ve davalının kabulünde olan harici ödeme miktarının toplam 11.000,00.-TL olduğu taraflar arasında ihtilafsızdır.
Yapılan yargılama neticesinde, davacı tarafın davalıya halen borçlu olduğu tespit edildiğinden, … tarihli karar verilmiş, karar Yargıtay …. Hukuk Dairesi tarafından davacının durumunun dava tarihine göre saptanıp … esas sayılı takip dosyasının mevcut kabulde olan şekline göre dava tarihine kadar oluşan borç hesaplanarak davacı ödemelerine göre gerçek borcun da hesaplanıp aradaki fark kadar davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi, dava tarihi itibariyle fazla ödeme varsa bunun da istirdatına karar verilmesi gerektiği şeklinde bozulduğundan, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının dava tarihine göre mevcut duruma göre kapak hesabının yapılarak gönderilmesi istenmiştir. Gelen yazı cevapları çeliştiğinden dosya daha evvel rapor sunan mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek, icra dosyasının mevcut kabulde olan şekline göre dava tarihine kadar oluşan borcun hesaplanması, gerçek borç tutarına göre varsa davacının dava tarihine göre borçlu olmadığı kısmın tespiti istenmiştir.
… tarihli ek bilirkişi raporunda; … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının mevcut haline göre yapılan ödemelerin mahsubu ile dava tarihi itibariyle davacının 37.079,96 TL tutarında ana para borcunun olduğu, gerçekte ise davacı takip konusu senedin 19.005, USD tutarı ile sorumlu olduğundan dava tarihi itibariyle yapılan ödemelerin de mahsubu ile gerçek borcunun 14.043,41 TL olduğu, icra dosyasının mevcut haline göre hesaplanan borçtan mahsup yapıldığında davacının bu takip sebebiyle dava tarihi itibariyle 23.036,55 TL tutarında borçlu olmadığının mütalaa edildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunda; …. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyasının mevcut haline göre dava tarihi itibariyle borç hesaplanırken, mahsup edilen ödemelerin incelenmesinde icra dosyasına yansımayan tarafların haricen kabul ettikleri … tarihlerinde yapılan toplam 11.000,00 TL’lik ödemenin de mahsup edildiği, bu ödemenin icra dosyasına yansımadığı ki icra müdürlüğünden celp edilen kapak hesaplarında da bu ödemelere yer verilmediği, icra dosyasına yapılan ödemelerin toplam tutarının kapak hesaplarında bildirildiği üzere 12.350,00 TL olduğu, bilirkişi ek raporundaki veriler doğrultusunda mahsubu yapılması gereken ödemenin 12.350 TL olup, hesaplanan borçtan bu tutar düşüldüğünde …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının mevcut halinde dava tarihine göre davacının borcunun 47.729,96 TL( 60.079,96-12.350=47.729,96 ) olduğu, esasında ise davacının bu takip dosyasına konu … vade tarihli 29.905.-USD bedelli bonodan dolayı 10.900.-USD ödeme yapıldığından bononun 19.005.-USD’lik kısmından sorumlu olduğu, bu tutar üzerinden dava tarihine göre haricen yapılan ödemelerin de mahsubu ile gerçek borç tutarının 14.043,41 TL olduğu, icra takip dosyasının mevcut kabulde dava tarihine göre tespit edilen 47.729,96 TL’lik tutardan davacının gerçek borcu olan 14.043,41 TL mahsup edildiğinde davacının …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında dava tarihi itibariyle borçlu olmadığı kısmın 33.686,55 TL olduğu, fazla bir ödemesinin ise bulunmadığı anlaşılmakla neticeten davacıların …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip konusu 6.400 USD bedelli bonodan dolayı açtığı menfi tespit davasının reddine, davacıların … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu … vade tarihli 29.905.-USD bedelli bonodan dolayı dolayı dava tarihi olan … tarihi itibariyle 33.686,55 TL yönünden borçlu olmadıklarının tespitine, davacının icra takip dosyalarına davadan sonra yaptığı ödemelerin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına, davacının dava tarihi itibariyle fazla ödemesi bulunmadığından istirdat talebinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacıların …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takip konusu 6.400 USD bedeli bonodan dolayı açtıkları menfi tespit davasının reddine,
2-Davacıların … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip ve takip dosyasına konu … vade tarihli 29.605 USD bedelli bonodan dolayı dava tarihi olan … tarihi itibariyle 33.686,55 TL yönünden borçlu olmadıklarının tespitine,
-Davacının icra takip dosyasına davadan sonra yaptığı ödemelerin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına,
-Davacının dava tarihi itibariyle fazla ödemesi bulunmadığından istirdat talebinin reddine,

2-Alınması gerekli 2.301,12 TL harçtan peşin alınan 1.388,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 912,32 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Davacı tarafından bozma öncesi yapılan 668,40 TL yargılama gideri ile bozma sonrası yapılan 138,00 TL tebligat masrafı, 29,70 TL müzekkere gideri, 345,40 TL temyiz gideri olmak üzere toplam 532,20 TL yargılama giderinin davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 191,592 TL ile mahkememizde peşin olarak alınan 1.388,80 TL harç gideri olmak üzere toplam 1.580,39 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlasının davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan bozma öncesi yapılan 66,10 TL yargılama gideri ile bozma sonrası yapılan 418,30 TL temyiz gideri ve 20,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 438,30 TL’nin davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 280,512 TL’sinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine, fazlasının davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.042,38 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davalı taraf vekilini azletmişse de, yargılama sırasında yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 6.931,67 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.15/01/2019

Katip …
*E-imzalı

Hakim …
*E-imzalı