Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/872 E. 2019/306 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/872 Esas
KARAR NO : 2019/306
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/12/2018
KARAR TARİHİ : 16/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı karşı davalı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan … plakalı aracın sürücüsü …’ın, 24/09/2018 tarihinde Isparta ili istikametinden Konya ili istikametine seyir halindeyken kendi soluna doğru devam eden yola dönmek için sola manevra yapan sürücüsü …’nın sevk ve idaresindeki motosikletin sağ tarafına kamyonetinin ön kısmı ile çarptığını, bunun sonuncunda çift taraflı ve maddi hasarlı kazanın meydana geldiğini, bu kazada … plakalı araç sürücüsü …’ın tam kusurlu olduğunu, aracın malikinin davalı … olduğunu, meydana gelen kazada …’nın diz kapağının çatladığını, vücudunda kırık oluştuğunu, dalağının yırtıldığını, beyin kanaması geçirdiğini, henüz 14 yaşında olduğunu, müvekkili … anne babasının da şifa bulamayan çocukları sebebiyle acı ve elem içinde olduklarını, davadan evvel davalı … şirketine başvurduklarını ancak başvurularına cevap verilmediğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, … için 20.000,00.-TL, davacı anne … için 15.000,00.-TL ve davacı baba … için 15.000,00.-TL manevi tazminatın davalı … dışında kalan davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, müvekkili Muhammed için şimdilik 10,00.-TL geçici iş gücü kaybı, 90,00.-TL sürekli iş gücü kaybı olmak üzere toplam 100,00.-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı müvekkillere verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı … vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine başvuru yapılması gerektiğini, başvuru yapılırken ise gereken belgelerin eksik olduğunu, davacı vekilinin bu belgeleri tamamlanmadığından ödeme yapılamadığını, müvekkiline zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan davalı aracın işletenine düşen hukuki sorumluluğun poliçe limitleri dahilinde üstlenildiğini, geçici işgöremezlik zararının 6111 Sayılı yasa kapsamında müvekkilinden istenemeyeceğini, davacının elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, kalıcı sakatlık ile ilgili alınacak raporda özürlülük oranının dikkate alınması gerektiğini, kusur ve maluliyet incelemesinin yapılmasını talep ettiklerini davacının müterafik kusurunun olup olmadığının araştırılaması gerektiğini, faize hükmedilmesi durumunda işletilecek faizin dava tarihinden itibaren olması gerektiğini ve avans faizi istenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı karşı davacılar … ve … sundukları cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu olayın Gelendost ilçesinde meydana geldiğinden, davanın Antalya da ikame edilmesinin yetki kurallarına, usul ve yasaya aykırı olduğunu yetkili mahkemenin Yalvaç Mahkemeleri olduğunu, 24/09/2018 tarihinde meydana gelen kazada davacı-küçük …’nın tam kusurlu olduğunu, söz konusu kazanın … dikkatsiz ve tedbirsiz olarak ani şerit değiştime ve dönüş yapması sonucu meydana geldiğini, manevi tazminat talebinde bulunan her üç davacı için zenginleşme aracı olabilecek miktarda talep edildiğini, …’nın çok ciddi bir sağlık sorunu yaşamadığını, Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığı …/… dosyası ile soruşturulduğunu, delillerin dosya içerisine alındığını, asıl zarar görenin ise … plakalı araçlarının olduğunu, aracın tamiri için …’ın toplam 1.500,00.-TL ödeme yaptığını, …’ın 20 günlük iş kaybı yaşadığını, bu iş kaybından dolayı 5.000,00.-TL maddi zararının olduğunu belirterek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile araç hasar bedeli için 1.500,00.-TL’nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacı karşı davalı …’den alınarak …’a verilmesine, iş gücü kaybından kaynaklı 5.000,00.-TL maddi tazminatın ve 5.000,00.-TL manevi tazminatın davacı- karşı davalı … tarafından olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile …’a ödenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Asıl dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1, 85/1 ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3 maddesi uyarınca trafik kazasından kaynaklı bedensel zararın (geçici ve sürekli iş gücü kaybı) ve manevi zararın tazmini istemine, karşı dava ise aynı trafik kazasından kaynaklı araç hasar bedeli ve mahrumiyet bedeline dayalı maddi zarar ile manevi zararın tahsili istemine ilişkindir.
Asıl dava yönünden davalılar … ve … süresinde yaptıkları yetki itirazı ile mahkememizin yetkisiz olduğunu Yalvaç Mahkemelerinin yetkili olduğunu söylemişlerdir.
HMK’nun 6. Maddesi uyarınca kural olarak dava, davalı gerçek kişinin veya tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemesinde açılmalıdır. Aynı yasanın 16. Maddesine göre haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. 2918 sayılı Yasanın 110 maddesi ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının C.7 maddesinde; trafik kazalarında sigorta şirketine karşı açılan davalarda sigortacının merkez veya şubesi veya sözleşmeyi yapan acentenin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu belirtilmiştir. Bunlar genel yetki kuralı olup, kesin yetki hali olmadığından ancak karşı tarafın süresinde itirazında bulunması ile dikkate alınabilir.
Somut olay haksız fiilden kaynaklanmakta olup, davalılar …ve … yetkili mahkemenin ikamet ettikleri Yalvaç Mahkemeleri olduğunu belirtmişlerdir. Dava dilekçesinden ve kaza tespit tutanağından, davacı zarar görenlerin yerleşim yerlerinin Gelendost/ISPARTA olduğu, kazanın da burada meydana geldiği anlaşılmaktadır. Davalı … şirketinin ikamet adresi ise İstanbul’dur. Yine poliçenin incelenmesinde poliçeyi tanzim eden … sigorta aracılık hizmetleri isimli acentenin adresinin de Konya olduğu anlaşılmıştır. Davalı … şirketinin bölge müdürlüğü Antalya’da ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun … tarih … esas … karar sayılı ilamı ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk dairesinin … tarih …/… esas …/… karar sayılı ilamları da dikkate alındığında; yasal mevzuatta bölge müdürlüğünün bulunduğu yer yetkili mahkeme olarak düzenlenmemiş olup , bölge müdürlükleri acente ve şubeyi denetleyen üst merci olsa da bölge müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğunun kabul edilebilmesi için en azından sözleşmeyi yapan acentenin bulunduğu yerin bölge müdürlüğü olması zorunludur. Acentenin bağlı olmadığı bir bölge müdürlüğünün acentenin yaptığı iş ve işlemlerden haberdar olması, bu iş ve işlemleri denetlemesi ve acenteden daha yetkili bir üst merci olarak kabulü mümkün değildir. Yukarıda belirtilen yetki kuralları ve sözleşmeyi yapan acentenin Konya’da bulunması sebebiyle asıl davanın Antalya’da açılmasını gerektirir bir yetki kuralı bulunmadığından davalı … ve …’ın süresinde yaptığı yetki itirazı dikkate alınarak HMK’nun 6. Maddesi uyarınca mahkememizin yetkisizliğine dosyanın görevli ve yetkili Yalvaç Nöbetçi Asliye Hukuk (Ticaret mahkemesi sıfatı ile) mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Karşı dava yönünden yapılan incelemede;
Karşı dava, davacı küçük … kazada tam kusurlu olduğu iddiasıyla küçüğe karşı açılmış maddi ve manevi tazminat davasıdır. Bu davanın temel dayanağı aile başkanının sorumluluğu ilkesidir. Aile başkanının sorumluluğu 4721 sayılı TMK’nın 369.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre ; “Ev başkanı, ev halkından olan küçüğün, kısıtlının, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunan kişinin verdiği zarardan, alışılmış şekilde durum ve koşulların gerektirdiği dikkatle onu gözetim altında bulundurduğunu veya bu dikkat ve özeni gösterseydi dahi zararın meydana gelmesini engelleyemeyeceğini ispat etmedikçe sorumludur. Ev başkanı, ev halkından akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunanların kendilerini ya da başkalarını tehlikeye veya zarara düşürmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. Zorunluluk halinde gerekli önlemlerin alınmasını yetkili makamdan ister.” ilgili yasa maddesi 4721 sayılı TMK’nın ikinci kitabının ikinci kısmında yer almaktadır. Bu nedenle 4787 sayılı kanunun dördüncü maddesi uyarınca eldeki davaya bakma görev ve yetkisi aile mahkemelerine aittir. Görev hususu kamu düzeninden olup dava şartı olduğundan mahkememizce resen dikkate alınmış ve açıklanan sebeplerle karşı dava yönünden mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
A- Asıl dava yönünden;
1-Davalılar … ve …’ın süresinde yaptıkları yetki itirazının kabulü ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Yalvaç Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine(Ticaret mahkemesi sıfatıyla) GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
B-Karşı dava yönünden;
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Aile Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, davalı … Başın yokluğunda tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.
16/04/2019

Katip …
*E-imzalıdır.

Hakim …
*E-imzalıdır.