Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/809 E. 2019/116 K. 15.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/809
KARAR NO : 2019/116
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/11/2018
KARAR TARİHİ: 15/02/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; … tarihinde müvekkillerinin miras bırakanı …’ün … plakalı motosikleti ile karayolunda seyir halinde iken önüne ilçe tarım müdürlüğü kayıtlarında maliki davalı … olan ineğin çıktığını, …’ün ineğe çarparak vefat ettiğini, ölenin henüz 21 yaşında olduğunu, geride anne ve babası ile 16 yaşındaki kızkardeşi …’ü mirasçı olarak bıraktığını, kaza tutanağına göre murisin hiçbir kusurunun bulunmadığını, davalı …’in, …’in babası olup, oğlu ile birlikte ineğin bakım ve gözetimini üstlenmiş olduğunu, bu hususun olay yeri tutanağında belirtildiğini, bu davalıların hayvan bulunduranın sorumluluğu ilkelerine göre kusursuz sorumluluklarının bulunduğunu, davalı … şirketinin müteveffaya ait … plakalı aracın ZMMS sigortacısı olduğunu, müvekkillerinin 3. Şahıs konumunda olduğunu, herhangi bir kusurlarının bulunmadığını, sigorta şirketine davadan evvel başvuru yaptıklarını ancak cevap alamadıklarını, yaşanan kazanın davalı … Belediyesinin sorumlu olduğu yolda gerçekleştiğini, anılan yolda birçok eksikliğin olduğunu, kaza tespit tutanağında da bunun belirlendiğini, oto korkuluk, trafik işaret levhası ve aydınlatmanın bulunmadığını, bu nedenle davalı Belediyenin de maddi ve manevi zarardan sorumlu olduğunu belirterek, müvekkillerinden anne … ve baba … yönünden şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı anne ve baba için 20.000 şer’ TL … için 10.000 TL olmak üzere toplam 50.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile sadece davalılar … ve …’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı … cevap dilekçesinde özetle; olayın …de meydana geldiğini, bu nedenle … mahkemelerinin yetkili olup, yetkisizlik itirazında bulunduklarını, yine davacının hizmet kusuruna dayanarak tazminat talebinde bulunduğunu, idare aleyhine açılacak tam yargı davalarının idari yargıda görülmesinin gerektiğini, mahkemenin görevsiz olduğunu, kaldı ki davanın ticari olmadığını, kazanın meydana geldiği mahalin müvekkilinin sorumluluğunda olmadığını, husumet yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, muris …’ün alkol almış olup, motosikleti hızlı kullandığını, bu nedenle tam kusurlu olduğunu, ayrıca koruyucu başlık kullanmadığını, başıboş hayvanın yola çıkması ile kazanın meydana geldiğini, hayvan maliki ve idare edenin kusursuz sorumlu olduklarını, davacının müvekkilinin kusurunu ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi cevap dilekçesinde özetle; motosikletin trafik sigorta poliçesi ile kaza tarihinde taraflarına sigortalı olduğunu, sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olup, araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olmadığını ki kusurlu olsa bile kimsenin kendi kusurundan faydalanamayacağını, destek şahsın kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin yeni genel şartlar ile birlikte teminat kapsamı dışında bırakıldığını, davacıların destek hususunu ispat etmeleri gerektiğini, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davalı … ile sigorta şirketine yöneltilen dava … esasından tefrik edilerek yukarıda yazılı esasa kaydı yapılmış ve yargılamaya bu esas üzerinden devam edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından kaza tespit tutanağı, davalı … şirketine başvuruya ilişkin ihtarname ve posta evrakı, soruşturma dosya sureti, veraset ilamı, müteveffanın gelirine ilişkin ücret bordrosu delil olarak sunulmuş, mahkememizce davalı … şirketinden poliçe ve hasar dosyası getirtilmiş, soruşturma dosyası sureti celp edilmiş, tarafların ve müteveffanın sosyal ekonomik durumları araştırılmış, ara.ç tescil bilgileri ve SGk kaydı dosya arasına alınmış, SGK il müdürlüğünden rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, kazanın meydana geldiği yerin kimin sorumluluğunda olduğu ve kaza tarihindeki vaziyeti ilgili kurumlardan sorularak yazı cevapları dosya arasına konulmuş, mahallinde keşif yaptırılarak bilirkişi rapor ve ek raporu aldırılmış tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1, 85/1 ve 01/06/2015 tarihli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3 maddesi uyarınca trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma zararının tazmini istemine ilişkindir.2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1. maddesinde işletenlerin bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarını karşılamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, bir motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olması nedeniyle sigortacının sorumlu olacağı düzenlenmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacıların murisi …’ün davalı … şirketine zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olan …plaka sayılı motosikletiyle seyir halinde iken önüne çıkan ineğe çarpması neticesinde meydana gelen kaza sonucu hayatını kaybettiği, davacı …’ün duruşmadaki beyanı ve celp edilen trafik sigorta poliçesinden …’ün kaza tarihinde sigortalı motosikletin maliki olduğu, poliçenin 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının yürürlük tarihinden sonra tanzim edildiği, bu nedenle davanın bu genel şartlar doğrultusunda değerlendirilebileceği, genel şartların kapsama giren teminat türlerini düzenleyen A.5 maddesinin ç bendinde yapılan tanıma göre; destekten yoksun kalma teminatı üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminat olup, açıkça vurgulandığı üzere kapsama alınan teminatın 3. Kişinin ölümü nedeniyle ölenin desteğinden yoksun kalanların zararı olduğu, somut olayda ölenin 3. Kişi olmayıp bizzat sigortalı olduğu, bu nedenle davacıların zararının teminat kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından davalı … şirketine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili, kazanın meydana geldiği yolda herhangi bir aydınlatmanın, trafik işaret levhasının, oto korkuluğunun bulunmaması sebebiyle kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu ve zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle …na da husumet yöneltmiştir.
Bir kamu hizmeti görmekle yükümlü davalı idareye 2918 sayılı KTK’nun 7/a maddesinde; karayollarında mal ve can güvenliği yönünden gerekli işaretlemeleri yaparak önlemleri almak ve aldırma görevleri verilmiş bulunmaktadır. Bu görevin 2918 sayılı yasada verilmiş olması bunun ihlali nedeniyle oluşacak zarardan dolayı idarenin Özel Hukuk hükümlerine tabi olacağı sonucunu doğurmaz. Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden idare aleyhine tam yargı davasının idari yargı yerinde açılması gereklidir. Esasen 2918 Sayılı Yasanın hukuki sorumluluğa ilişkin 85. v.d. maddelerinde araç işletenin sorumluluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur.2918 sayılı KTK’da diğer kamu idareleri ve Belediyelerin trafik düzeni ve trafik güvenliği ile ilgili üstlendikleri kamu hizmetlerinden dolayı hukuki sorumluluğu düzenlenmiş değildir. Yani Belediyenin karayolu yapım, bakım ve işletilmesi şeklindeki kamu hizmetleri gibi diğer kamu kuruluşlarının kendi görev alanlarındaki kamu hizmetlerinin, idare hukuku ilke ve kurallarına göre yürütüleceği, anılan kuruluşların idari işlem ve eylemlerinden doğan uyuşmazlıkların da Anayasa’nın 125. maddesi ve 2577 sayılı İYUK’nun 2. maddesine göre idari yargı yerinde çözümlenmesi gerekmektedir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin … esas …karar sayılı ilamında;” ..Hizmet kusurunun üç durumda varlığı hem yargı içtihatları hem de öğreti tarafından kabul edilmiştir. Bu üç durum; hizmetin hiç işlememesi, hizmetin geç işlemesi ve hizmetin kötü işlemesidir. Buna göre idare kural olarak yürüttüğü kamu hizmeti ile nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasının “b” bendi gereğince “İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar” idari yargı yerinde tam yargı davası açabilecektir. Yine İYUK 15/I-a maddesinde ise, adli yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği de hükme bağlanmıştır…. KTK’dan doğan sorumluluk davaları 85 ve devamı maddelerinde düzenlenen “motorlu aracın işletilmesinin” sonucu doğan zararlar nedeni ile “motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin” sorumlu olduğu davalardır. Yani KTK 106 gereğince Devlet ve diğer kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların işletilmesi nedeniyle araç işleticisi sıfatıyla (KTK 85 gereğince) kamu idareleri ve kuruluşlarına karşı açılacaklar da dahil bütün araç sahibi ve işleticilerine karşı açılan davalar adli yargı kolunun görev alanına girmektedir. Buna karşın kamu idareleri ve kuruluşlarının trafik güvenliği ve düzenini sağlamak amacıyla gerek kendi kuruluş kanunları gerekse 2918 sayılı KTK’ya göre yürüttükleri hizmetlerin, kamu hizmeti niteliğini taşıması ve yukarıda sözü edilen KTK’da görevlendirilen kamu idare ve kuruluşlarının sorumluluklarına ilişkin her hangi bir düzenlemenin ayrıca KTK’da yer almaması dikkate alındığında, trafik düzeni ve güvenliği hizmetlerinden kaynaklandığı iddia edilen zararların tazmini istemiyle ilgili idarelere karşı açılan davalar idari yargı kolunun görev alanına girmektedir.” denilerek idarenin hizmet kusuru sebebiyle meydana gelen trafik kazalarında zararın tazmini için idare aleyhine açılacak davalarda idari yargının görevli olduğu vurgulanmıştır.
Somut olayda yolda aydınlatmanın, trafik işaret levhasının ve herhangi bir oto korkuluğunun bulunmamasının da kazaya sebebiyet verdiği yani meydana gelen kazada hizmet kusurunun bulunduğu iddia edildiğinden uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğu anlaşılmakla, HMK’nın 114/b maddesi gereğince davalı … yönünden yargı yolu caiz olmadığından HMK’nın 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davalı … sigorta A.Ş yönünden açılan davanın ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … aleyhine açılan davanın yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle HMK’nun 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harcın tefrik edilen … esas sayılı dosyada peşin alınan 171,12 TL’ harçtan mahsubuna, bakiyenin tefrik edilen dosyada değerlendirilmesine,
3-Davacı tarafından bu davalılar yönünden yapılan 42,00 TL tebligat giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … şirketi ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜTnin 3/2 7/2 ve 13/2 maddeleri dikkate alınarak red sebebi de faklı olduğundan ayrı ayrı 100,00 ‘er TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
5-Davalı … şirketi ve … tarafından yapılmış bir masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne, davalı … şirketinin yokluğunda karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.15/02/2019

Katip …
*E-imzalıdır.

Hakim …
*E-imzalıdır.