Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/722 E. 2018/695 K. 26.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/722 Esas
KARAR NO : 2018/695
DAVA : Konkordato
DAVA TARİHİ : 23/10/2018
KARAR TARİHİ: 26/10/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan konkordato davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Özel Sağlık Hiz. Med. İnş. San. Tic. AŞ’nin % 20 ortağı, …Özel Sağlık Hiz. Med. İhr. İth. Ltd. Şirketinin tek ortağı ve müdürü olduğunu, müvekkilinin ortağı ve müdürü olduğu şirketler yönünden konkordato başvurusunda bulunulduğunu, şirketler adına kullanılan kredi sözleşmelerindeki müteselsil borçlu sıfatıyla imzaları bulunduğunu, şirketler hakkında konkordato talebinde bulunulması nedeniyle şirketler hakkında takip yapılması, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedir kararlarının uygulanmasının tedbiren durdurulmuş olması sebebiyle bankalar tarafından icra takibi yapılamadığını, şirketlerin kullanmış olduğu kredi sözleşmelerinde müvekkillerinin de müteselsil kefil sıfatıyla imzaları bulunduğunu, bankaların geçici mühlet sebebiyle şirketler aleyhine işlem yapmasının mümkün olmadığından müteselsil kefil sıfatıyla müvekkillerinin aleyhine icra takibi işlemlerinin başlaması ve icra baskısıyla ile karşı karşıya kalma durumunun ortaya çıktığını, şirketlerin borçlarının vadesi ile alacaklarının vadesi arasında uyumsuzluk mevcut olduğunu, geçici mühlet kararı ile birlikte bankalar tarafından müvekkiline ihtarnameler gönderilmeye başlandığını, müvekkillerinin de icra baskısı altında bulunduğunu, borçlarını vadelerinde ödeyebilecek halde olmadıklarını, şirketler hakkında konkordato başvurusunda bulunulması nedeniyle müvekkilllerinin müteselsil borçlu sıfatıyla imza attıklarından sözleşmeleren kaynaklı borçlarla karşı karşıya kaldıklarını, şirketlerinin konkordato sürecinin olumlu gitmesi durumunda müvekkilinin haciz baskısı altında kaldığı şirketlere ait olan kredilerin asıl borçlu olan şirketler tarafından kapatılması sağlanacağını ve müvekkilinin müteselsil kefil sıfatıyla mevcut olan borçları da ortadan kalkabileceğini, müvekkilinin mevcut taşınmazlarının mahkeme izni ile satışı sonucuda gelen nakit ile kredi ödemelerinin yapılacağını, konkordato taleplerinin kabul edilmemesi ve geçici mühlet kararı verilmemesi halinde alacaklıların alacaklarının tamamını tahsil etmelerinin mümkün olmayacağını, müvekkilinin ortağı olduğu şirketlerin konkordato sürecini başarı ile tamamlamaları halinde müvekkilinin tüm mal varlıklarını kaybedeceğini, bu nedenlerle konkordatoya tabi alacakların konkordatonun tasdiki tarihinden başlayarak 4 yıllık vade konusunda anlaşarak üçer aylık taksitlerle faizsiz olarak garameten ödenmesini, rehinli alacaklılar olan bankalarla İİK. 308/h maddesi kapsamında konkordato komiseri nezaretinde rehinli alacaklılarla müzakere ve borçların yapılandırılmasını, ön projenin İİK 286 maddesi kapsamında kabulü ile müvekkili şahıslara 3 aylık geçici mühlet süresinin verilmesini, konkordato komiserinin atanmasını, İİK 294 maddesi gereğince müvekkilleri aleyhine icra takibi yapılamayacağını ve yapılmış bulunan icra takipleri durdurulması gerektiğinden, fiili haciz ve muhafaza işlemlerinin yapılmasının tedbiren durdurulmasını, müvekkili şirketler ve müvekkili şahıslar aleyhine 6183 sayılı kanundan kaynaklı alacaklar da dahil olmak üzere hangi neden dayanırsa dayansın her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri dahil olmak üzere icra takiplerinin de ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını, yapılmış olan takiplerin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını, geçici mühlet ve tedbir kararından sonra müvekkili şahıslar aleyhine yapılan/yapılacak tüm ihtiyati haciz ve hacizlerin kaldırılmasını, yapılmış fiili haciz ve muhafazların kaldırılmasını ve işlemlere konu menkullerin müvekkillerine iadesini, cebri icra kanalı ile müvekkili şahıslara ait menkul ve gayrimenkul satışlarının durdurulmasını, konkordatoya ilişkin hükümlerin uygulanmasını, konkordatonun başarıya ulaşabilmesi ve tüm alacaklar haklarının korunması için gerekli tedbirlerin alınmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının birleştirilmesi hususunda görüş sorulmuş ve birleştirme talebi uygun görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nun 166/1 maddesi “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir…” hükmünü, aynı kanunun 166/4 maddesi ise “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır” hükmünü içermektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyası ile iş bu dava dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşıldığından, iş bu dava dosyasının … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
Mahkememizin dava dosyası ile …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası arasında hukuki irtibat bulunduğu anlaşılmakla her iki davanın HMK’nun 166 maddesi gereğince BİRLEŞTİRİLMESİNE,
Yargılamaya birleştirilen dosya üzerinden devam edilmesine,
Yargılama giderlerinin birleşen dosyada değerlendirilmesine,
Esasın bu şekilde KAPATILMASINA,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, tarafların yokluğunda, esas hakkında verilecek hükümle birlikte istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/10/2018

Başkan …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Katip …
(E-İmzalı)