Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/616 E. 2018/685 K. 24.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/616
KARAR NO : 2018/685
DAVA : İtirazın İptali (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2018
KARAR TARİHİ: 24/10/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin galericilik yaptığını, davalıya kendi adına kayıtlı … plakalı aracın satışı konusunda … Noterliğinin … tarih, … yevmiye nolu vekaletnamesini verdiğini, bu vekalete istinaden davalının … Noterliğinin … tarih, … yevmiye nolu araç satış sözleşmesiyle aracı … isimli şahsa sattığını, davalının alıcıdan tahsil ettiği 35.000 TL araç satış bedelini defalarca talep etmesine rağmen müvekkiline ödemediğini, bunun üzerine … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasından davalı aleyhine takip başlatıldığını, borçlunun takibe itiraz ederek takibin durdurulduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin … adresinde ikamet ettiğini, yetkili mahkemenin …Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin davacıya belirli tarihlerde borç para gönderdiğini, yine davacının müvekkilinden aldığı vekaletle müvekkiline ait aracı sattığını, ancak satış bedelini müvekkiline ödemediğini, bu suretle davacının müvekkiline 30.500,00 TL borçlandığını, … plakalı aracın davacıdan alınan vekalet ile 35.000 TL bedelle …’ya satıldığını, bu araç satışının davacının davalıya olan borcuna ilişkin yapıldığını, satış bedelinin bu borca mahsup edilmesi konusunda tarafların anlaştığını, söz konusu araçta satış esnasında motor arızası olmasından dolayı araca talip olan … Özel Servis …’ya aracın piyasa bedeli ve satış bedeli olan 35.000,00 TL’den motor tamir bedeli olarak tahmini 5.000,00 TL indirim yapılarak 30.000,00 TL’ye satışın gerçekleştirildiğini, Alıcının davalıya satış bedeli olarak 30.000,00 TL ödeme yaptığını, noter satış bedelinin 35.000,00 TL olmasının bizzat davacı tarafından talep edildiğini, alıcı ile motor arızasına ilişkin yapılan tamir masraflarının faturalandırılması hususunda anlaşma yapıldığını, davacının kendisinden bu faturaya ilişkin ödeme talep edilmemesi adına satış bedelinin 35.000,00 TL olarak belirtilmesini istediğini, davacının kötü niyetle hareket ederek önce hakkında icra takibi başlatıldığını, devamında da işbu davayı açtığını, mesnetten yoksun, haksız ve kötü niyetle açılan davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
Dava vekalet sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız takipte davalı tarafça yapılmış itirazın iptali istemine ilişkindir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde ticari davalar belirlenmiş olup, 5. Maddede ticari davalara Ticaret Mahkemelerince bakılacağı düzenlenmiştir. Mahkemelerin görevlerini belirleyen usul hukuku kuralları kamu düzenine ilişkin olup, davaya bakan Mahkeme görevli olup olmadığı hususunu kendiliğinden değerlendirmelidir.
Mutlak ticari davalar yanında nisbi ticari davalar da bulunup bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
TTK’nun 5 maddesine göre 4. maddede sayılan ticari davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek işlere ticaret mahkemesinde bakılır. 6102 Sayılı TTK’nun 19/1 maddesinde; bir tacirin borçlarının ticari olmasının asıl olduğu ancak gerçek kişi olan tacirin işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesi ile ilgisinin olmadığını, diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borcunun adi sayılacağı, 19/2 maddede taraflardan yalnız biri için ticari nitelikte olan sözleşmelerin kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğeri için de ticari iş sayılacağı düzenlenmiştir. TTK’nun 4. maddesinde her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın bu kanundan ve 4. Maddede tek tek belirtilen kanunlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olduğu belirtilmiştir. Her iki taraf için ticari sayılan hususlardan doğan kanunda gösterilen bu ticari davalar dışında tarafların sıfatına ve uyuşmazlık ticari işletmeye ilişkin bulunmasa bile 1163 sayılı yasanın 99. maddesi Ticari İşletme Rehni Kanununun 22. maddesi, 3226 sayılı kanunun 31, İİK’nun 154, 182, 296. maddelerinden doğan davalar da mutlak ticari dava sayılmaktadır.
Somut olayda uyuşmazlık vekalet ilişkisinden kaynaklı olup Mahkememizin görevli olmadığı, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasının gerektiği anlaşılmıştır.
Davacının HMK’nın 114/1-g bendi gereğince gider avansını peşinen yatırdığı görülmüştür. 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c bendi gereğince görev dava şartı niteliğinde olup aynı Yasanın 115/1 maddesi uyarınca Mahkemece dava şartlarının mevcut olup olmadığı dilekçeler aşaması dahil her aşamada kendiliğinden araştırılacağından duruşma açılmamıştır.
HMK’nın 115. maddesi gereğince yapılan incelemede göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmadığı ve tamamlanmasının da mümkün olmadığı saptanmakla dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda görevsizlik kararı vermek suretiyle ön incelemeye son verilmiştir.
KARAR : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yoluna açık olmak üzere karar verildi. 24/10/2018

Katip …
*E-imzalı

Hakim …
*E-imzalı