Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/518 E. 2018/538 K. 27.08.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/518
KARAR NO : 2018/538
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 06/08/2018
KARAR TARİHİ: 27/08/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı arsa sahibi … ile dava dışı …Plastik İnş. Doğalgaz En. End. Mak. Mat. İzo. Pet. Özel Eğitim Sa. Gıda Tur. San. ve Tic. A.Ş. arasında düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşme uyarınca … mah. … Ada … nolu parseller üzerinde …bloklu binaların yüklenici tarafından inşası karşılığında yapılacak bloklardan A, B, C bloklarının yükleniciye devredileceğinin kararlaştırıldığını, işin yapımından önce yüklenici şirketin sözleşmeden kaynaklı tüm hak ve yükümlülüklerini edimin ifası şartıyla müvekkili şirkete devrettiğini, bununla ilgili devir sözleşmesi yapıldığını, müvekkili şirketin … nolu parsel üzerindeki A, B, C ve D bloklarına inşa ettiğini hatta iskan belgelerini bile arsa sahibinin alması gerekirken müvekkilinin aldığını, inşaatın kararlaştırılan sürede bitirildiğini, … nolu parsel üzerinde yapılması planlanan E ve F bloklarının yapımına arsa sahibinden kaynaklı ipotekler yüzünden başlanılamadığını, bu hususta ihtarname de keşide ettiklerini ancak netice alamadıklarını sonra arsa sahibiyle birlikte karşılıklı 4 nolu parselde yapılacak inşaat için sözleşmeyi karşılıklı feshettiklerini, müvekkilinin inşaatını tamamladığı dairelerden kendisine düşecek olan dairelerin tapusunu arsa sahibi tarafından halen kendilerine verilmediğini, taşınmazlar üzerinde arsa sahibinden kaynaklı hacizlerin bulunduğunu belirterek, sözleşme gereği müvekkiline vaad edilen taşınmazların davalı adına kayıtlı hisselerin miktarıyla müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline, bunun mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00.-TL tazminatın faiziyle birlikte müvekkiline verilmesine karar verilmesine talep ve dava etmiş olup, dilekçesinde ayrıca talep ettikleri 50.000,00.-TL alacağın tehlikede olduğundan bahisle teminatsız olarak davalı borçlunun borca yetecek miktarda menkul, gayrimenkulleri ve 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı yapılan iş karşılığı taahhüt edilen dairelerin tapusunun verilmemesi sebebiyle yüklenici tarafından arsa sahibine karşı açılmış tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.
Davalının tacir olup olmadığının tespiti için Antalya Gelir İdaresi Başkanlığına müzekkere yazılmış, cevabi yazıda davalının esnaf kaydının bulunmadığı, … dönemi gelir geçici vergi ve 2017 yıllık gelir vergisi beyanından işletme hesabına göre defter tuttuğunun bildirildiği görülmüştür.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde ticari davalar belirlenmiş olup, 5. Maddede ticari davalara Ticaret Mahkemelerince bakılacağı düzenlenmiştir. Mahkemelerin görevlerini belirleyen usul hukuku kuralları kamu düzenine ilişkin olup, davaya bakan mahkeme görevli olup olmadığı hususunu kendiliğinden değerlendirmelidir.
Mutlak ticari davalar yanında nisbi ticari davalar da bulunup, TTK’nun 4 maddesi 1 bendine göre, bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Maddedeki ticari işletme kavramının neyi ifade ettiği hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. 6102 Sayılı TTK’nun 11 maddesinde ticari işletme tanımı yapılmış ticari işletme ile esnaf arasındaki sınır Bakanlar Kurulunca çıkartılacak kararnamede gösterilir hükmüne binaen, 21/07/2007 tarih 26589 sayılı resmi gazetede yayınlanan 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile esnaf, sanatkar ve tacir sanayici ayrımı belirlenmiştir.
Bu belirlemeye göre VUK 177.maddesinde belirtilen hadlerden 1. ve 3. bendindeki konularda faaliyette bulunanların yarısını, 2.bendindeki faaliyetlerde bulunanların tamamı dikkate alınarak bu rakamları aşanlar Tacir olarak kabul edilmiştir. Davalının mükellef kaydı bulunmakla birlikte 2015 ve 2016 yılında herhangi bir beyanname vermediği, 2017 yıllık gelir vergisi beyannamesinde hasılat tutarını sıfır türk lirası olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Nispi ticari dava yönünden yukarıdaki açıklamalara göre davalı gerçek kişinin durumu incelendiğinde, davalının işletme defteri tuttuğu, faaliyet alanı itibariyle Vergi Usul Kanunu anlamında ve Vergi Dairesinin cevabi yazısına göre ticari kazanç sektöründen vergiye tabi olduğu ve buna göre de esnaf sınırının aşılmadığı görülmüştür.
Yukarıdaki tespitlere göre, olayda TTK 4.maddesi anlamında nispi ticari davanın söz konusu olmadığı, her ticari işin de ticari dava olmayacağı, yine görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup yorum yolu ile genişletilemeyeceği, davacı tacir olup, uyuşmazlık kendi işletmesini ilgilendirse de; davalı tacir olmadığından mahkememizin görevli bulunmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmaması ve tamamlanmasının da mümkün olmaması sebepleri ile görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda, tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.29/08/2018

Katip …
*E-imzalı

Hakim …
*E-imzalı