Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/502 E. 2019/302 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/502
KARAR NO : 2019/302
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/07/2018
KARAR TARİHİ : 16/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davacı …’ün 16/09/2015 günü saat 04:30 sıralarında … isimli iş yerinden çıkıp bisikleti ile eve giderken arkasından gelen plakasını, marka ve modelini alamadığı bir aracın kendisine çarpması sonucu yaralandığını, kazanın etkisiyle bilincini kaybettiğini, kazanın olduğu yerde mobese kaydı olmadığından çarpan sürücünün tespit edilemediğini, soruşturma başlatıldığını ancak mobese kameraları olmadığı ve görgü tanığıda olmadığı için kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, müvekkilinin kaza neticesinde basit tıbbi müdahaleyle giderilemeyecek şekilde ağır yaralandığını, uzun süre tedavi gördüğünü, çarpan sürücünün tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin çalışma ve işgücü kaybına uğraması, ekonomik geleceğinin sarsılması nedeniyle maddi zarara uğradığını, kaza tarihinden beri çalışamayan müvekilinin gündelik işlerden elde ettiği geliri dışında başka geliri bulunmadığını, bu yüzden adli yardım istediklerini, müvekkilinin Güvence hesabına başvurduğunu fakat reddedildiğini, başvuruyu yaparak dava şartını yerine getirdiğini belirterek öncelikle adli yardım taleplerinin kabulüne ve ilerde hükmedilecek tazminattan düşülmek suretiyle 50.000(ellibin).-TL’sinin veya her ay olacak şekilde aylık 1.500(binbeşyüz).-TL’si geçici ödemenin davalı yandan alınarak davacıya verilmesine, tüm tazminat istemleri için olay tarihinden (16/09/2015 )’den işleyecek yasal faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00(beşbin).-TL maddi tazminatın davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiş olup davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Plakası tespit edilemeyen araçların sebebiyet verdiği kazalar nedeni ile açılan davalarda öncelikle tespit edilemeyen aracın varlığının ve bu aracın kazaya sebebiyet verdiğinin somut delillerle ispatlanması gerektiğini, soruşturma dosyasında olayın görgü tanığı olmadığı, kamera görüntüsünün bulunmadığı, davacının soyut iddiası dışında suça ve şüpheliye dair herhangi bir delil bulunmadığı sebepleriyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini, plakası tespit edilemeyen aracın sebebiyet verdiği iddia olunan kazanın varlığı ispatlanamamış olduğundan müvekkili kurum yönünden davanın reddi gerektiğini, aksi kanaat halinde kusur ve zararın ve tazminat hesabının mevzuat hükümlerine göre yapılmasını gerektiğini talep ettiklerini, faizin dava tarihinden itibaren hükmedilebileceğini ve ancak yasal faiz olabileceğini belirterek haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE;
Davacı vekili tarafından davalıya yaptığı başvuruya ilişkin dilekçe örneği, soruşturma dosya içeriği, hastane evrakları, sigorta hizmet dökümü delil olarak sunulmuş mahkememizce olayla ilgili soruşturma dosyası celp edilmiş, davacının sosyal ekonomik durumları araştırılmış, tedavi evrakları getirtilmiş, SGK il müdürlüğünden davacıya varsa yapılan rücuya tabi ödemelerle ilgili bilgiler celp edilmiş, davacının geliri ile ilgili araştırma yapılmış tüm deliller toplanmıştır.
Davacının adli yardım ve geçici ödeme talebi ayrı ayrı reddedilmiştir, karara itiraz üzerine Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarihli …/… Değişik İş sayılı kararı ile adli yardım talebinin reddine ilişkin yapılan itiraz kabul edilerek davacının adli yardımdan yararlandırılmasına karar verilmiştir.
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1, 85/1 ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3 maddesi uyarınca trafik kazasından kaynaklı bedensel zarara dayalı olarak açılmış maddi tazminat davasıdır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1. maddesinde işletenlerin bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarını karşılamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, bir motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne kadar veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olması nedeniyle sigortacının sorumlu olacağı düzenlenmiştir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14/2-a maddesine göre; sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde oluşturulan güvence hesabına başvurulabilir.
Somut olayda davacı bisikleti ile eve giderken plakasını, marka ve modelini alamadığı bir aracın arkadan kendisine çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini iddia etmektedir. Davanın temeli haksız fiil sorumluluğuna dayanmaktadır. Kural olarak zarar gören maddi olayı, kusuru ve zararı ispatla yükümlüdür. Davacı öncelikle maddi olayın anlattığı şekilde meydana geldiğini, yani kazaya, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi yaptırma zorunluluğu bulunan bir aracın sebep olduğunu ispatlamalıdır. Mahkememizce davacı tarafa olaya ilişkin varsa tanıklarını bildirmesi istenmiş olup, davacı vekili duruşmadaki beyanında olaya ilişkin tanıklarının bulunmadığını belirtmiştir. Olay yerinde herhangi bir mobese kaydının bulunmadığı ve görgü tanığının da olmadığı gerek soruşturma dosyası, gerekse davacı beyanlarıyla sabittir. Olaya ilişkin açılan soruşturma dosyasında da aynı gerekçelerle müştekinin soyut iddiası dışında suça ve şüpheliye dair herhangi bir delil bulunmadığından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Dava dilekçesine ekli sunulan ve mahkememizce celp edilen eylül 2015 tarihli hastane epikriz raporlarında hasta şikayetinin motor kazası sonucu yaralanma olduğunun belirtildiği, hasta değerlendirme formunda ise şikayetin bisikletten düşme olarak belirtildiği hastanın olayı hatırlamadığının ifade edildiği görülmüştür. Davacı olayın üzerinden yaklaşık 15 gün geçtikten sonra yani 30/09/2015 tarihinde polise başvurarak şikayetçi olmuş, ve ifadesinde kazanın nerede ve nasıl olduğunu hatırlamadığını keşif yerine gitse de gösteremeyeceğini kaza öncesinde bir miktar alkol aldığını, cep telefonun olmadığını bile bir gün sonra öğrendiğini, yine 20-30.-TL’ye bisikletçiden satın aldığı marka ve modelini bilmediği gri renk bisikletine de ne olduğunu bilmediğini, bisikleti ile ilgili bir şikayetinin olmadığını belirtmiştir.
Netice olarak; davacının tedavi süresince hastanede olayın oluş şekli ile ilgili kendi içerisinde çelişkili ifadeler vermiş olması, bindiği bisikletin akıbeti hakkında hayatın olağan akışına aykırı olacak şekilde bilgi sahibi olmaması bununla ilgili şikayetininde bulunmaması diğer taraftan olayla ilgili herhangi bir görgü tanığının da bulunmaması davacının da bu hususta dinleteceği bir tanığının olmadığını beyan etmesi karşısında maddi olayın davacının anlattığı şekilde gerçekleştiğinin ispatlanamadığı, davacı vekili adli tıp kurumundan meydana gelen yaralanmanın trafik kazası sonucu oluşup oluşmadığı ile ilgili rapor alınmasını istemişse de bunun sonuca bir etkisinin bulunmayacağı zira yaralanmanın pekala davacının tek taraflı yaptığı bir trafik kazası sonucu da olabileceği sonuç ve kanaatine varılarak ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 44,40TL harcın HMK’nın 339/1 maddesi uyarınca davacıdan alınmasına,
3.Bu dava nedeniyle adli yardımda karşılanan 70,00.TL tebligat gideri, 30,00.-TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 100,00.-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4.Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5. Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.16/04/2019

Katip …
*E-imzalıdır.

Hakim …
*E-imzalıdır.