Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/475 E. 2019/171 K. 08.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/475 Esas
KARAR NO : 2019/171
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/07/2018
KARAR TARİHİ : 08/03/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında … tarihli sözleşme düzenlendiğini, sözleşmenin 5 maddesine göre “işbu sözleşme konusu işin bedeli tarafların yazılı mutabakatı ile belirlenecektir. Bedelin belirlenmesinde oluşan maliyetler işverene sunulacak, tarafların üzerinde mutabık kalacağı kar oranı belirlenerek iş bedeli tayin edilecektir” hükmünün kararlaştırıldığını, bu maddede maliyet kalemlerinin nasıl hesaplanacağının, aynı maddenin devamında yüklenici tarafından hazırlanacak hak edişlerin işverene sunulması ve işverence onaylanması takiben 30 gün içerisinde ödeme yapılacağının düzenlendiğini, kar oranı ile ilgili İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyada davalı tarafa alacak davası açıldığını, …. tarihinde kar oranı belirtilerek davanın kısmen kabul edildiğini, sözleşme kapsamında yapılacak olan maliyetlerle ilgili olarak da davalıya fatura edilmek üzere sözlü mutabakat üzerine davacının mal aldığı … firmasından sipariş geçtiğini, alınacak olan mallarla ilgili avans olarak 07.04.2014 tarihinde 348.130,00.-USD avans ödemesi yapıldığını, dava dışı şirket tarafından davalı adına … tarihli KDV dahil 718.015,84.-USD bedelli fatura düzenlendiğini, davacı şirket tarafından malzeme alınması amacıyla dava dışı şirkete 2 kez 18.03.2014 tarihinde 166.000 USD ve 16.04.2014 tarihinde 20.444,75.-USD olmak üzere toplam 186.444,54.-USD tutarında banka havalesi yoluyla yapıldığını, davacı adına 42.881,20.-USD bedelli fatura düzenlendiğini, bu fatura bedeli kadar malın teslim alındığını, bakiye alacaklarının kaldığını, davacının bu alacağı dava dışı şirket tarafından davalı … Otelcilik AŞ’nin borcu için virman yapılarak … Otelcilik’in borcundan düşüldüğünü, mahsup edilen bedel yönünden faizi ile birlikte davacıya ödenmesi ve bahsi geçen borcu ödemediği takdirde yasal yollara başvurulacağı hususunun davalıya Antalya …. Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, davalı … tarihli ihtarnameye aynı noterliğin … yevmiye nolu … tarihli cevabi ihtarnamesi ile iddiaların tamamına itiraz ettiklerinin bildirildiğini, borcun tahsili amacıyla Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmesi üzerine davalı tarafça takibe, borca ve fer’ilerine itiraz edilerek takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; davacı, dava dilekçesinde dava dışı/ihbar olunan … Led. Ayd. Dek. ve Yapı Malz. İnş. Paz. San. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti.’den 143.563,55-Amerikan Doları tutarında alacaklı olduğunu beyan ettiğini, bu miktarın … tarafından davalı şirketin borcundan virman ettiği beyan edilerek dava müvekkili şirkete yönlendirildiğini, alacak tutarının, müvekkil Şirketin rızası alınmadan, müvekkil şirket hesaplarından düşülmesi hukuken mümkün olmadığını, şirketler arası virman yapılırken uygulamadaki işleyiş bilindiği üzere üçüncü firmadan muvafakatname alındığını, davacı şirkete veya ihbar olunan şirkete müvekkil şirket tarafından muvafakat verilmediği açık olarak ihtarname ile bildirildiğini, dava dışı şirketin, bağımsız şirket hesapları arasında virman yaptığından bahisle davacının müvekkil şirkete husumet yöneltilemeyeceğinin açık olduğunu, davacı ve davalı şirketlerin … firması ile ticari ilişki içerisinde bulunduklarını ve her üç şirketinde kendi aralarında ayrı ayrı cari hesapları mevcut olduğunu, cari hesap, iki taraf arasındaki birden fazla alacak-borç ilişkinin tek tek tasfiye edilmesinin önüne geçmek amacıyla yapılan ve tarafların birbirinden olan alacak ve borçları bakımından bir güvence oluşturan iki taraflı bir sözleşme olduğunu, davacı şirketin … firması ile yaptığı cari hesap sözleşmesi ile müvekkil şirketle akdettiği cari hesap sözleşmesi birbirinden bağımsız iki ayrı sözleşme olduğunu, davacı şirket üç taraflı bir sözleşme varmış gibi davranarak yaptığı mahsup işlemi açıkça TTK hükümlerine aykırı olduğunu, TTK 97/1-c.1 de cari hesapta bütünlük ilkesi düzenlendiğini, ilke gereği, cari hesaba dahil edilen alacaklar, bağımsız olarak talep ve tahsil edilemeyeceğinden, bunların artık münferit olarak devri de mümkün olmadığını, cari hesabın devamı süresince tarafların hiçbiri borçlu ve alacaklı da olmadıklarını, alacağın temliki var olduğu kabul edilse dahi henüz alacaklı olmayan birinin bu alacağı temlik etmesi de pek tabi mümkün olamayacağını, davacının dava dışı/ihbar olunan firma ile cari hesap ilişkisi neticesinde iddia olunan alacağın; müvekkil şirketin dava dışı/ihbar olunan firma ile cari hesap ilişkisine konu edilerek müvekkil şirketten talep edilmesinde hukuki illiyet bağının bulunmadığını, cari hesap ilişkisinde üçüncü kişi niteliğindeki müvekkil şirket açısından husumet yoksunluğu olduğunun sabit olduğunu, davacı, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibinde de; “Sözleşmenin 3.4. maddesi gereğince yansıtma faturaları dahil olmak üzere toplam 14 adet fatura kesilmiş, 29.274.571,45-TLlik iş yapılmış” ikrarı bulunduğunu, sonradan iddia olunan ve kayıtlarında yer almayan alacağa ilişkin iddianın kabulünün mümkün olmadığını, davacıya … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile; iddia olunan cari hesaplar arası virman ve mahsup işlemine muvafakatimizin bulunmadığının bildirildiğini, davacının … firmasından olan alacağını, müvekkil şirketten talep etmesi hukuka aykırı olduğunu, … firmasından açıkça talep edebileceği bir alacağını, müvekkil şirkete yöneltmesinde de hukuki yarar bulunmadığını, …. tarihinde ihbar olunan şirket ile müvekkil şirket arasında mutabakat yapıldığını, bu nedenle dahi davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, davacı aleyhine İİK’nun 67/2 gereğince haksız talep edilen meblağın % 20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından … tarihli davacı ve davalı arasında imzalanmış Genel Taahhüt Sözleşmesi, cari hesap ekstresi, ihbar olunan … …. Dek. Ve Yapı Malz. İnş. Paz. San. Tic. İht. İhr. Ltd. Şirketi tarafından davalı şirkete keşide edilen … tarihli fatura sureti, irsaliye suretleri, ödeme belgeleri, ihtarname sureti ibraz edilmiş, mahkememizce Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosya sureti getirtilmiştir.
Dava talep üzerine … Yapı Taah. Tic. AŞ’ine ihbar edilmiştir.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından davalı aleyhine ihtarname, ödeme dekontu, virman yazısı, cari hesap ekstresine dayanılarak 143.563,55.-USD alacak için başlatılmış ilamsız icra takibi olduğu, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Dava, davacı tarafından ihbar olunan şirkete avans olarak yapılan ödemeden teslim edilen malzeme tutarları düşüldükten sonra geriye kalan ve ihbar olunan şirket tarafından davalının borcuna virman yapılan bakiye bedelin davalıdan tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacının yaptığı ödeme ve alacak ihbar olunan … …. Dek. Ve Yapı Malz. İnş. Paz. San. Tic. İht. İhr. Ltd. Şirketi’ne yapılmış olup, davalıya yapılan herhangi bir ödeme bulunmamaktadır. Davalının kendi borcundan virman yapılması veya düşülmesi yönünde herhangi bir yazılı onay veya kabulü bulunmamaktadır. Davacı ihbar olunan şirkete ödeme yapmış, karşılığında bir kısım mal almış, bakiye kısım ise ihbar olunan şirket üzerinde kalmış ve sebepsiz zenginleşmesine yol açmıştır. Davacının yaptığı bu ödeme ile ilgili doğrudan davalı ile arasında herhangi bir hukuki ilişki yoktur. Bu konuda taraflar arasında yapılmış bir sözleşme veya anlaşma da yoktur. Hukuki ilişkinin karşı tarafı ihbar olunan şirket olmakla, davalının herhangi bir iade yükümlülüğü veya sorumluluğu da bulunmadığından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE;
Alınması gerekli 44,40.-TL harcın, peşin olarak alınan 8.670,29.-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 8.625,89.-TL harcın talep halinde karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 2.725,00.-TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yoluna açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça, okunup, usulünce anlatıldı.08/03/2019

Başkan …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Katip …
(E-İmzalı)