Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/412 E. 2018/839 K. 28.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/412
KARAR NO : 2018/839
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2018
KARAR TARİHİ: 28/12/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili … Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilerin davalı ile bedeli malen kayıtlı … düzenleme tarihli 20.000-TL bedelli ve … düzenlenme tarihli 30.000-TL bedelli iki adet senet düzenlendiğini, ancak davalıdan sipariş edilen malların teslim edilmemesi sebebiyle mallara karşılık olarak keşide edilen senetler sebebiyle borçlarının bulunmadığı tespiti istemiyle davayı açtıklarını, bononun bedeli malen ahzolunduğunu, kaydı taşımasının bonunun mal karşılığı düzenlendiği hussunda karine teşkil etmediğini, müvekkilere bono karşılığında sipariş edilen malları teslim etmediğini, dolyasıyla müvekkiler bu icra takibinden borçlu olmadığını, icra konusu senetlerin karşılıksız kaldığını, bedel kaydı konulan bu senetlerden müvekkilerin sorumlu borçlu olmadığının tespitine, mahkemece belirlenecek teminat karşılığında icra takibinin durdurulmasına, %20 den az olmamak şartıyla lehlerine tazminata hükmedilmesine ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Asliye hukuk mahkemesince yapılan yargılama sonucunda görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş olup, davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacıların senetlerde malen kaydı bulunan bononun bir mal karşılığı verildiğini, kabul ve ikrar etmiş sayılacaklarını, malın kendilerine teslim edilmediğini, yazılı olarak kanıtlamalarının gerektiğini, bu yönde sunulan bir delil bulunmadığını belirterek davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından ödeme emri sureti, bono suretleri, banka hesap ekstreleri delil olarak sunulmuş, mahkememizce takip dosyası celp edilmiş tüm deliller toplanmıştır.
Dava, bonoya dayalı takip sebebiyle bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır.
…. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden; davalı tarafından davacılar aleyhine … tanzim tarihli, … vade tarihli, 20.000,00.-TL bedelli bono ile … tanzim tarihli, … vade tarihli, 30.000,00 TL bedelli bonolara dayanılarak fer’ileri ile birlikte toplam 53.502,65-TL üzerinden örnek no: 10 ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacılara tebliğ edildiği, yapılmış herhangi bir itirazın bulunmadığı anlaşılmıştır.
Takip konusu … tanzim tarihli bonoların davacılar tarafından lehtar … lehine keşide edildiği, lehtarın ciro ile bonoları davalıya devrettiği bonolar malen kaydını taşımakta olup bu durum mal verildiğine karine teşkil eder. Davacılar dava dilekçesinde bonoların davalıdan sipariş edilen mallara karşılık olarak keşide edildiklerini belirtmiş ancak teslim edilen bir malın bulunmadığı gerekçesiyle bonoların bedelsiz kaldığını iddia etmişlerdir. Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak davalı taraftadır. Ancak somut olayda olduğu gibi bonoda mevcut malen kaydı malın teslimine karine teşkil ettiğinden malın teslim edilmediğini davacı taraf ispatlamalıdır. Kaldı ki bu husus temel ilişkiyi ilgilendirmekte olup, temel ilişkiden kaynaklı şahsi defilerin temel ilişkinin tarafı olmayan hamile karşı ileri sürülebilmesi mümkün değildir. Eğer ki hamil bu hususu bile bile iktisap etmemiş olsun.
Ön inceleme duruşmasında davacı tarafa varsa tüm delillerini sunmak üzere süre verilmiş olup, davacı taraf malın teslim edilmediğine yönelik herhangi bir delil sunmamış, verilen süreden sonra dava ile ilgisi olmayan ödeme ekstrelerini sunmuştur. Davacı vekili dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış ise de bedelsiz senedin icra takibine konu edilmesi suç olduğundan ve HMK nın 226/3 maddesi uyarınca konusu suç olan vakıalarla ilgili davalı tarafa yemin teklif edilemeyeceğinden davacı vekiline yemin hakkı hatırlatılmamıştır. Ayrıca davacıların TTK’nun 778/1-a maddesi atfıyla 687/1 maddesi doğrultusunda davalı hamili kötü niyetli olduğuna dair herhangi bir iddiaları da bulunmamaktadır. Sonuç olarak malen kaydı bulunan bonoların bedelsiz kaldığını iddia eden davacı taraf malların teslim edilmediğini ispat edemediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiş, dava ispatlanamadığından reddedilmekle davacıların kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın reddine,
2-Dava ispatlanamadığından reddedilmiş olup, davacıların kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından ve bu sebeple koşullar oluşmadığından davalının kötü niyeti tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin alınan 913,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 877,80 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.850,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacılar tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı. 28/12/2018

Katip …
*E-imzalı

Hakim …
*E-imzalı