Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/383 E. 2018/426 K. 11.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/383 Esas
KARAR NO : 2018/426
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 09/02/2018
KARAR TARİHİ: 11/06/2018

Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas … sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen alacak davasına ilişkin olarak yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı asilin ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle; tasfiyesi tamamlanarak sicilden kaydı silinen … Tarım Tur Yapı Kooperatifinin ortağı olduğunu, kooperatifin 2016 yılında sicilden kaydının silindiğini, davalıların tasfiye döneminde kooperatifin yöneticisi ve tasfiye memuru olduklarını, kooperatifin mal varlığını yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı olarak sarf ettiklerini, Kooperatifler Kanunun 98.md göre kooperatifler kanununda da uygulanacak olan Türk Ticaret Kanunun anonim şirketlerle ilgili 535.md ‘de ”Şirket tasfiye haline girince organların görev ve yetkileri tasfiyenin yapılabilmesi için zorunlu olan ancak nitelikleri gereği tasfiye memurlarınca yapılamayan işlemlere özgülenir… Tasfiye işlerinin gereklerinden olan hususlar hakkında karar vermek üzere genel kurul tasfiye memurları tarafından toplantıya çağrılır.” şeklinde hüküm mevcut olup, yine Kooperatifler kanunu 83. Maddesinde ”Tasfiye haline giren kooperatifin bütün borçları ödendikten ve ortak pay bedelleri geri verildikten sonra kalan mallar ana sözleşmede bu husus ön görülmüş olduğu takdirde ortaklar arasında paylaştırılır. ” şeklinde düzenleme bulunduğunu, Türk Ticaret Kanunun 353/1. Maddesine göre ”Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludur.” hükmünün düzenlendiğini, davalıların tasfiye sırasında kooperatife ait mal ve paraları üçüncü kişilere dağıtma, ortak olmayan kişileri tasfiye payına ortak etme, bazılarına abartılı ödemeler yapma gibi tasfiye amacıyla bağdaşmayan zararlandırıcı uygulamalar yaptığını beyanla, yargılama sonucunda davalıların kusurlu hareketlerinin tespit edilerek şimdilik 5.000,00.-TL zararın müteselsilen faizleriyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalıların ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; tasfiye edilen ve sicilden kaydı silinen kooperatif genel merkezinin Ankara’da olduğunu, kendilerinin Fethiye’de ikamet ettiklerini, kooperatife ait taşınmazların Fethiye’de bulunduğunu, öncelikle yetkiye itiraz ettiklerini, dosyanın Fethiye Asliye hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, zaman aşımı süresinin dolduğunu, kooperatifin tasfiyeye girerek ibra edildiklerini, kötü niyetli olarak davanın açıldığını, davacının kooperatif ve site yönetim hakkında Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı ilamı ile açtığı davanın red ile sonuçlandığını ve kesinleştiğini, davacının bu defa aynı sonuca ulaşmak maksadıyla iş bu davayı açtığını, keza Fethiye … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas, Fethiye … Asliye Hukuk mahkemesinin … E ve … E sayılı derdest davalar olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Dava, kooperatif üyesi olan davacının kooperatifin tasfiyesi ve sicilden kaydının silinmesinden sonra kooperatifin tasfiye döneminde yöneticisi ve tasfiye memuru olan davalılar hakkında tasfiyenin usulsüz şekilde yapıldığı ve zarara uğratıldığı iddiasına dayalı açılmış kısmi alacak davasıdır.
Antalya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … havale tarihli cevabi yazısının incelenmesinden; dava konusu kooperatifin …ticaret sicil numarasında Ankara merkezli olduğu, kooperatifin iş ve işlemlerinin Ankara Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden takip edilmesi gerektiğinin bildirildiği görülmüştür.
Dava, davacı kooperatif üyesi tarafından kooperatifin tasfiye memuru olan davalılar aleyhine açılmış sorumluluk davasıdır.
Davacı davalı tasfiye memurlarının görevlerini gereği gibi yerine getirmeyip, kendisini zarara uğrattıklarını beyan ederek zararın tahsilini talep etmiştir. Davalı tasfiye memurları süresinde verdikleri cevap dilekçesinde kooperatif merkezinin Ankara’da olduğunu, taşınmazların Fethiye’de olduğunu, kendi ikametgahlarının da Fethiye’de olduğunu beyanla yetki itirazında bulunmuşlardır. Dava dilekçesinde de davalıların adresi olarak Fethiye / Muğla adresi gösterilmiş olup, HMK’nun 6 maddesi gereğince davaya bakmaya genel yetkili mahkeme Fethiye Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yine 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 98 maddesine göre Kooperatifler Kanununda hüküm bulunmayan hallerde TTK’nu hükümleri uygulanacak olup, tasfiye memurları aleyhine açılacak sorumluluk davasında yetkili mahkemeyi belirleyen TTK’nun 561/1 maddesi uyarınca sorumlular aleyhinde şirketin merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinde dava açılabileceği düzenlemesi gereğince tasfiyesi yapılan dava dışı kooperatifin merkezi Ankara’da olmakla, TTK’nun 561 madde gereğince Ankara Asliye Ticaret Mahkemesininde de dava açılabilecek olup, davacı tarafça davaya bakmaya yetkili olmayan mahkememizde dava açılmış olmakla, yetkili mahkemeyi seçme hakkı davalılara geçmiş olup, her üç davalı tarafından yetkili mahkeme Fethiye olarak belirtilmiş olmakla, dava konusu alacağın götürülecek borçlardan olmaması da gözetilerek mahkememizin yetkisizliğine, mahkememiz davaya bakmaya yetkili olmayıp, Fethiye Asliye Hukuk Mahkemeleri (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) yetkili olduğundan mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın mahkememizin yetkisizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan dolayı usulden reddine,
Davaya bakmaya Fethiye Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerinin yetkili olduğuna,
HMK’nın 20/1 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine,
Dosyanın süresinde yetkili mahkemeye aktarılması durumunda harç ve yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince yetkili mahkemece nazara alınmasına,
Dosyanın gönderilmesi için süresinde başvuru yapılmadığı takdirde HMK 20/2 – son ve 331/2 maddeleri gereğince yapılacak işlerin mahkememizce dosya ele alınarak değerlendirilmesi,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme soncununda tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/06/2018
Başkan …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Katip …
(E-İmzalı)