Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/374 E. 2019/170 K. 08.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/374 Esas
KARAR NO : 2019/170
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 05/06/2018
KARAR TARİHİ : 08/03/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan tazminat talepli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin … Spor Faaliyetleri A.Ş.’nin hissedarı olduğunu, … tarihinden önceki süreçte şirketin yönetim kurulu başkanlığını dava dışı …’in yürüttüğünü, 2015-2016 futbol sezonu sonunda …’un …’e yükseldiğini, kendi finansal durumuna göre ligi oldukça başarılı bir konumda bitirdiğini, futbol takımının ana kadrosunun oluştuğunu, sonraki sezon için ciddi başarılar elde edebilecek ve mali anlamda … A.Ş.’nin bütün borçlarından kurtulabileceği ve zarar etmeyen bir … ekibi olabilecek hale geldiğini, …’un marka değerinin yükseldiğini, bilinirliğinin arttığını, yeni stadyumuna kavuştuğunu, Türkiye’de hiçbir spor kulübünün sahip olmadığını, yeni ve modem tesisleri devralma aşamasına geldiğini, … A.Ş.’nin bir sonraki sezonda düzgün bir yönetim anlayışı ile çok ciddi reklam gelirleri elde etmesi, ciddi başarılar yakalamasının, ekonomik yapısı sağlam hale gelmiş sayılı kulüplerden birisi haline gelmesinin kaçınılmaz olduğunu, bazı güç çevrelerinin faaliyetleri sonucunda …’inn … A.Ş. yönetim kurulu başkanlığı görevinden ayrılmak zorunda bırakıldığını, yine aynı güç çevrelerinin yönlendirme, baskı ve telkinleri sonucunda davalı … yönetim kurulu başkanlığına getirlidiğini, henüz 32 yaşındayken, … tarihinde yapılan genel kurul sonrasında … A.Ş.’nin yönetim kurulu başkanı olarak seçildiğini, davalının …’un başına geçmezden önceki kariyerine bakıldığında bu görevin sorumluluğunu yerine getirebilecek bir başarısının, yeterli bilgisinin ve tecrübesinin olmadığının anlaşılacağını, davalının ticaret hayatı ve süper ligde mücadele eden bir kulübün başkanlığı için yeterli tecrübede olmadığını, şahsi kariyerinin alisenin başarısına dayandığını, davalının … başkanlığı görevine başladıktan sonra kulüple ilgili aldığı kararların şirketin yönetimsel yapısı ile ilgili kararlar olduğunu, personel yapısında değişikliklere gittiğini, yeni birçok transfer yapmak istediğini, futbol sektörünün olağan dinamikleri dışında abartılı derecede yüksek prim uygulamalarına gittiğini yaptığı tasarrufların … A.Ş. açısından fayda değil, devasa zararlar oluşturduğunu, yönetimin faaliyetlerini hukuki açıdan değerlendirirken “business judgement rule” olarak ifade edilen kurumun gözetilmesi gerektiğini, iş hayatının doğası gereği alınabilecek kararlarda yönetime esneklik tanındığını, oluşabilecek her zararın yönetimin kusurundan kaynaklı olarak kabul edilmesi, maddi sorumluluk doğurmaması gerektiği kabul edildiğini, davalı … yönetiminde bu hukuki ilkenin sınırları fazlasıyla aşıldığını, … borç cenderesine sokulduğunu ve hareket edemez hale getirildiğini, bu zararı oluşturulan davalının hukuki sorumluluğunun bulunduğunu ve şirketin zararından dolayı sorumlu olduğunu belirterek tespit edilebilecek sorumlu diğer yönetim kurulu üyelerine karşı dava ve talep haklarımız ile fazlaya ve diğer davalara ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulü ile alınacak bilirkişi raporunda ortaya çıkacak gerçek zarara göre ıslah edilebilme hakları saklı kalmak kaydı ile belirsiz alacak davası kapsamında, şimdilik 100.000,00.-TL tazminatın zarar tarihinden, kabul görmediği takdirde dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile … Spor Faaliyetleri A.Ş.’ye ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin … A.Ş’ye sorumluluk hukukundan kaynaklı hiçbir borcun olmadığını, TBK 132 maddede düzenlenen ibranın, borcu sona erdiren sebeplerden biri olduğunu, müvekkilinin genel kurul kararı ile ibra edildiğini, bu yöndeki genel kurul kararının dava konusu edilmediğini, olağanüstü genel kurul toplantılarında da ibraya karar verilmesine kanuni bir engel bulunmadığını, zaman bakımından ibranın kapsamının son hesap yılı olduğunu, TTK’nun 424. maddesine göre bilânçonun tasdikine dair olan genel kurul kararının, aksine açıklık olmadığı takdirde yönetim kurulu üyeleriyle, müdürler ve denetçilerin ibrası anlamına geldiğni, bilânçoda bazı hususların belirtilmemesi veyahut gerçek durumunun görülmesine mani, yanlış bir takım hususları ihtiva etmesi halinde yönetim kurulu üyeleri, müdürler ve denetçilerin bilânçonun tasdikine rağmen ibra edilmiş sayılamayacaklarını, şirket genel kurulunun, ibraya ilişkin kararının, ibraya konu maddi olaylara ilişkin olarak şirketin, ibraya olumlu oy veren ve ibra kararını bilerek payı iktisap etmiş olan pay sahiplerinin dava hakkını kaldıracağını, diğer pay sahiplerinin dava haklarının ise ibra tarihinden itibaren altı ay geçmesiyle düşeceğini, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu “Dürüst davranma ve doğruyu söyleme yükümlülüğü” kenar başlıklı 29 maddesine göre bir davada taraflar, dürüstlük kuralına uygun davranmak zorunda ve davanın dayanağı olan vakıalara ilişkin açıklamalarını gerçeğe uygun bir biçimde yapmakla yükümlüdürler.” şeklinde düzenlendiğini, … Spor Faaliyetleri Ticaret Sanayi A.Ş’nin her biri 50,00.-TL itibari değerde 600.000 adet payı olup toplam sermayesi ise 30.000.000,00.-TL olduğunu, davacı …’in anılan şirketteki payı 1 adet olup sadece 50,00.-TL sermaye payına sahip olduğunu, davacının pay değerindeki artış bir başka ifade ile elde edeceği maddi menfaat 0,0016666667 TL (bir kuruş dahi değil) olacağını, şirket zararı olsa dahi yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, 6102 Sayılı TTK’nun 549 ila 561 maddeleri aralığında hukuki sorumluluk düzenlendiğini, şirket alacaklıları ancak ve ancak şirketin iflası halinde sorumluluk davası açabileceğini, kanunun veya esas sözleşmenin öngördüğü yükümlülüklere aykırılık, kusur, zarar, illiyet bağı olarak sayılabileceğini, kusurun ispatının davacıya yüklendiğini, pay sahibinin, şirketin zararının tazminini talep ettiği hallerde 555 madde uyarınca tazminatın şirkete ödenmesinin istenmesi gerektiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Mahkememizce ticaret siciline müzekkere yazılıp davaya konu … tarihli toplantı tutanakları istenmiş müzekkere cevabı ticaret sicil memurluğu tarafından gönderilmiştir. Davaya konu genel kurul tutanağı incelendiğinde davalı …’ün de içinde bulunduğu bir kısım yönetim kurulu üyeleri hakkında görev yaptıkları 01.01.2017 – 31.12.2017 tarihleri arası dönem için faaliyetlerinin ibraya sunulduğu, davacı … ve dava dışı …’in toplam 39 hissesi itibariyle red oyuna karşılık oy çokluğu ile ibra edildiği, söz alan davacı dışı …’in yönetim kurulu başkanı davalıyı yaptıkları transferler üzerinden eleştirdiği, davalının da bu eleştirilere cevap verdiği görülmüştür.
Mahkememizce … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı … tarafından davalının yönetim kurulu başkanı olduğu … Faaliyetleri AŞ’ye karşı açıldığı, 01.01.2017 – 31.1.2017 dönemine ilişkin bir kısım evrakların kendilerine gösterilmediği, özellikle genel mizanın incelenemediği iddiası ile bir nüshasının temin edilip incelenmesi için talimat verildiğinin dava edildiği, mahkemece genel mizanın şirket pay sahiplerinin şirketten inceleme talep edebileceği belgeler arasında yer almadığını, kanunda yazılı belgelerin ise şirket merkezinde pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulmadığına dair bir iddianın da olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede; dava, davalı yönetim kurulu başkanının yönetim kurulu başkanlığı yaptığı 01.01.2017 ile 31.12.2017 dönemindeki eylemleri nedeniyle yönetim kurulu başkanı olduğu şirketi zarara uğrattığı iddiasına dayalı sorumluluk davasıdır. Davaya konu şirketin bir şehir spor kulübü olduğu, … Futbol Kulübünü idare ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Şehir spor kulüpleri her ne kadar dava dışı … Spor Faaliyetleri AŞ gibi TTK’unda düzenlenen anonim şirket olarak yapılaşıp faaliyet gösterse de esas itibariyle amaçları ticari kar elde etmek olmayıp, futbol kulübünü iyi yöneterek sporda daha iyi yerlere getirmek ve ait olduğu şehrin tanıtımı ve reklamını yapmaktır. Bu itibarla spor kulüplerinin bütçelerine göre transferler yapması, futbolcular temin etmesi faaliyetinin zorunlu gereğidir. Sürdürülen faaliyetin doğal gereği olarak futbolcu transferi yapılması zorunlu olduğu gibi transferi yapılan her futbolcunun transferinin yapılmadan önceki performansını transferden sonra da devam ettireceğini iddia etmek imkansızdır. Zira yeni takıma uyum, diğer takım arkadaşları ile takım oyunu oynayabilme potansiyeli ve o yıl itibariyle yaşanılan sıkıntılar, o futbolcunun başarısında önemli bir etkendir. Her kulüp kendi bütçesi, yönetim kurulu ve varsa transfer komitesinin talep ve görüşleri doğrultusunda her sezon öncesi bir çok futbolcuyu hatta antrenörü ve teknik direktörü transfer etmekte, hatta bazı durumlarda sezon ortasında takımın başarı durumuna göre ara transfer yapmakta veya teknik direktörünü değiştirmektedir. Davalı yönetim kurulu başkanına atfedilen yapılan transferlerin başarısız olması, kulübe finansal olarak kendisinin destek ve kefil olması ve benzeri eylemlerle şirketi zarara uğrattığı iddiası açıklanan gerekçelerle haksız ve kusurlu eylem sayılamayacağı gibi şirketin ve futbol kulübünün idaresi için zorunlu ve gerekli eylemler olup, davalı … tarihinde ibra edilmiş olup, dava ibra tarihinden sonra açıldığı gibi davalı yeni sezon itibariyle yine yönetim kurulu başkanlığına seçilmiştir. Dosya kapsamına ve ileri sürülen delillere göre davalının yönetim kurulu başkanlığı yaptığı dava konusu döneme ilişkin olarak şirkete zarar verici kasıtlı, haksız, yasa, ana sözleşme, objektif dürüstlük kurallarına aykırı, genel teamüle uygun olmayan herhangi bir usulsüz işlemi ileri sürülüp ispatlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın REDDİNE;
Alınması gerekli 44,40.-TL harcın, peşin olarak alınan 1.707,75.-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.663,35.-TL harcın talep halinde karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 10.750,00.-TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.08/03/2019

Başkan …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Katip …
(E-İmzalı)