Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/298 E. 2019/201 K. 15.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/298
KARAR NO : 2019/201
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 04/05/2018
KARAR TARİHİ : 15/03/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi tarafından müvekkili aleyhine rücu talepli takip yapıldığını, bu takibin ve sigorta firmasının ödeme yapmasının dayanağı olan … tarihli belgenin sahte olduğunu, belgedeki … (…) … adına atılan imzanın sahte olduğunu, poliçe lehtarı olan şirketin gerçeğe aykırı belge düzenleyerek davalı firmandan tahsilat yaptığını eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu, davalı firmanın sahte belgeye dayanarak yaptığı ödemeden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını belirterek başlatılan takip sebebi ile davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; davalının alt katında bulunan … Dayanıklı Tüketim Malları Mob. Tur. A.Ş. İsimli iş yerinin iş yeri paket sigorta poliçesi ile müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, bu iş yerinde … tarihinde su hasarı olduğuna yönelik ihbar üzerine gerekli ekspertiz çalışmalarının yapıldığını hasarın sebebi ve bedelinin tespit edilerek hasarın tazmin edildiğini, ilgili su hasarının, davacının kiracısı olduğu dairenin musluğunun açık unutulması neticesinde meydana geldiğini tespit edildiğini, bu nedenle TTK’nın 1462 maddesi uyarınca hasar bedelinin rücuen tazmini için davacı aleyhine takip başlattıklarını, dava dilekçesinde belirtilen belgedeki imzanın … …’a ait olmadığı belirlense de hasar davacıdan kaynaklandığından, davacının bu hasara kendisinin sebebiyet vermediğini ispatla yükümlü olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, sigorta şirketinin sigortalıya ödediği hasar bedelinin hasara sebebiyet verdiği gerekçesiyle TTK nın 1472. maddesi uyarınca davacıdan rücuen tahsili talepli başlatılan ilamsız takip sebebiyle davacı tarafça açılmış menfi tespit davasıdır.
TTK’nın “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz.Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Davacı vekili ön inceleme duruşmasındaki beyanında; hasarın sebep olduğu iddia edilen müvekkiline ait dairenin ticarethane veya iş yeri olmadığını müvekkilinin ikamet ettiği ev adresi olduğunu belirtmiştir.
Somut olayda, davalı sigorta şirketi haksız fiil sebebiyle sigortalısı olan … Dayanıklı Tüketim Malları Mob. Tur. A.Ş’nin halefi olarak davacıya karşı başlattığı takipte, sigortalı iş yerinde meydana gelen hasarın davacının kiracı olarak oturduğu daireden gelen su sebebiyle oluştuğunu iddia edip sigortalısına ödediği hasar bedelini rücuen davacıdan istemektedir. Davacı da eldeki davayla başlatılan bu takip sebebiyle borçlu bulunmadığının tespitini istemektedir. Bu durumda temel ilişkinin haksız fiile dayalı olarak dava dışı … Dayanıklı Tüketim Malları Mob. Tur. A.Ş’nin davacıya karşı başlatacağı takipten ötürü açılmış menfi tespit davası olmasına ve sigortalı şirket tacir ise de hasara sebep olduğu iddia edilen davacının oturduğu dairenin ticarethane veya iş yeri olmayıp, ev adresi olmasına, bu itibarla davacının eldeki dava yönünden tacir olarak kabul edilememesine, yargılama sırasında sigorta hukuku değil genel hükümlere göre davacının sorumluluğunun tartışılacak olmasına göre, ticaret mahkemelerinin görevine giren herhangi bir uyuşmazlığın bulunmayıp, uyuşmazlığın çözümünde asliye hukuk mahkemeleri görevlidir. ( Yargıtay 17.HD’ nin 2014/23317 esas, 2017/4719 karar, 2016/11215 esas, 2018/12862 karar,2015/13461 esas,2018/9442 karar sayılı ilamları )
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c bendi gereğince görev dava şartı niteliğinde olup HMK’nın 115. maddesi gereğince yapılan incelemede göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmadığı ve tamamlanmasının da mümkün olmadığı saptanmakla dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.15/03/2019

Katip …
*E-imzalıdır.

Hakim …
*E-imzalıdır.