Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/266
KARAR NO : 2018/624
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/04/2018
KARAR TARİHİ: 09/10/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; …günü saat 19.00 sıralarında, müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki … plaklı aracın çarpıştığını, müvekkilinin özürlü kalacak şekilde yaralandığını, kaza sonrasında tanzim edilen kaza tespit tutanağına göre davalı … asli kusurlu, müvekkilinin ise tali kusurlu olduğunu, açtıkları soruşturma sonucu … Asliye Ceza Mahkemesi’nde ceza davası açıldığını ve davanın halen devam ettiğini, kazaya sebep olan … plaka sayılı aracın kaza tarihinde (…) ZMMS kapsamında güvence altına alan …Sigorta AŞ.’ne … tarihinde başvuru yapıldığını ancak başvuruya cevap verilmeyerek ile istemin örtülü olarak reddedildiğini, davacının büyük acı çektiğini, ve halen ağır sonuçlarının devam ettiğini, özürlü kaldığını belirterek bedensel zarar olarak 3.000 TL maddi tazminatın, sigorta eden yönünden temerrüt tarihinden (…) ve diğer davalılar yönünden ise olay tarihinden (…) itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte;
3.000,00 (bin) TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 20.000 TL manevi tazminatın ise davalı sigorta eden dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmiş olup, davalı … Sigorta vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle; yetkiye itiraz ettiklerini, müvekkilinin genel müdürlük adresinin … olduğunu, yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret mahkemesi olduğunu, … plakalı aracın kendilerine trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının sürekli sakatlığı olmadığından talebinin reddedildiğini, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, kusurun zararın ispat edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili süresinde ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; yetkiye itiraz ettiklerini, gerek kazanın meydana geldiği yer, gerekse müvekkillerinin ikametlerinin Alanya olması sebebiyle yetkili mahkemenin … mahkemeleri olduğunu, davacının yüksek hızda seyrettiğini, kamera kaydında davacının müvekkiline çarpmadan önce durabilecek mesafede müvekkiline ait kamyoneti fark ettiğini, ancak meskun mahal niteliğindeki yolda hız kurallarına uyulmaksızın hızlı geldiği için davacının duramadığının açıkça görüldüğünü, davacının kusurlu olduğunu, kusuru kabul etmediklerini, yaralanmasının da hafif nitelikte olduğunu, tedavi giderlerinin istenemeyeceğini, davacının kazanç kaybı iddiasının da yersiz olduğunu belirterek davanın öncelikle usulden, aksi kanaat halinde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1, 85/1 ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3 maddesi uyarınca trafik kazasından kaynaklı bedensel zararın (geçici ve sürekli iş gücü kaybı) ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
HMK’nun 6. Maddesinde genel yetki kuralı düzenlenmiş olup, buna göre ; genel yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin dava tarihindeki yerleşim yeri mahkemesidir. Haksız fiilden kaynaklı davalarda genel yetkinin dışında aynı yasanın 16. Maddesine göre haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. HMK’nun 7. Maddesine göre; Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.
Somut olayda; davalı sigorta şirketi vekili genel müdürlüğünün bulunduğu İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğu, davalılar … ve … vekili ise kazanın meydana geldiği yer ve müvekkillerinin yerleşim yeri olması sebebiyle Alanya mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuşlardır. Kaza tespit tutanağından kazanın …da meydana geldiği, davacı ve davalıların … da ikamet ettikleri, davalı sigorta şirketinin merkezinin de …da olduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla davanın …’da açılmasını gerektirir herhangi bir yetki kuralının bulunmadığı, HMK’nun 16. Maddesi uyarınca zararın meydana geldiği yer mahkemesinin davalılar açısından ortak yetkili mahkeme olduğu, her iki davalı da yetki itirazında bulunduğundan HMK’nun 7. Maddesi lafzından davanın ortak yetkiyi taşıyan mahkemede görülmesi gerektiği gözetilerek davalılardan … ve … vekilinin usulüne uygun ve süresinde yaptığı yetki itirazının kabulü ile ; mahkememizin yetkisizliğine, dosyanın … Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla ) gönderilmesine dair, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davalılar … ve … vekilinin yetki itirazının kabulü ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli ALANYA Asliye Hukuk Mahkemesine(Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, davalı sigorta şirketinin yokluğunda tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.
09/10/2018
Katip…
*E-imzalıdır.
Hakim …
*E-imzalıdır.