Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/262 E. 2019/291 K. 12.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/262
KARAR NO : 2019/291
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2018
KARAR TARİHİ: 12/04/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; davalının kendisi aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yaptığını, davalının babası olan …’nin tapulu işyerini kendisinin kiraladığını ve kiralama sırasında teminat senedi olarak … tanzim tarihli, … vade tarihli 15.600 TL bedelli senedi imzalayıp verdiğini, ancak senedin esasında boş olduğunu, sonradan doldurulmak suretiyle takibe konulduğunu, kira bedellerini davalının babasına ödemekte iken babasının ölümü ile davalıya ödeme yaptığını, ödemelerden sonra kalan borcunun 6.000 TL olduğunu, bunun da 3.500 TL’sini daha sonra ödediğini, toplamda 2.500 TL borcunun kaldığını, buna ilişkin dekontlarının bulunduğunu, davalının babasının verdiği el yazılı ödeme yapıldığına dair belgelerinin de mevcut olduğunu, yaptığı ödemeler sebebiyle senedin 13.100 TL’lik kısmından borçlu olmadığını belirterek davalıya bu tutar kadar borçlu bulunmadığının tespitine, takibin 2.500 TL üzerinden devamına, 13.100 TL üzerinden davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
…. Asliye hukuk mahkemesince yapılan yargılama sonucunda görevsizlik kararı verilmiş, kararın kesinleşmesi ve davacı vekilinin başvurusu üzerine dosya mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı taraf davaya süresinde yanıt vermemiş, sonradan sunduğu … tarihli dilekçelerinde; dava konusu senedin illetten mücerret olduğunu, davacının iddiasını yazılı belge ile ispatlamak zorunda olduğunu, tanık dinlenmesine muvafakatlerinin olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep ettikleri görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı tarafından kira sözleşmesi sureti, banka dekont ve makbuzları delil olarak sunulmuş, icra takip dosyası getirtilmiş, tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı tarafça davacı ve dava dışı …. aleyhine … düzenleme tarihli … vade tarihli 15.600 TL bedelli bonoya dayalı olarak 15.600,00.-TL asıl alacak, 2.517,58-TL işlemiş faiz, 46,80 TL komisyon olmak üzere toplam 18.164,38.-TL alacak üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe girişildiği, takip konusu bononun incelenmesinde, davacının keşideci, dava dışı …’in kefil, davalının lehtar olarak yer aldığı, bonoda düzenlenme sebebinin yazılmayıp, başka herhangi bir kaydın da bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dava, takip konusu bononun kira sözleşmesi amacıyla teminat olarak verildiği, kira bedellerinin bir kısmının ödendiği iddialarıyla açılmış menfi tespit davasıdır.
Davacı takip konusu bononun davalının babası ile yapılan kira sözleşmesinde kira bedellerinin teminatı olarak düzenlendiğini, davalının babasına ve babasının ölümünden sonra davalının kendisine toplamda 13.100 TL kira bedeli ödediğini, bononun 13.100 TL’lik kısmının bu nedenle karşılıksız olduğunu belirterek eldeki davayı açmıştır. Davalı davaya süresinde yanıt vermeyerek davayı inkar etmiş sayılmış, sonradan sunduğu beyan dilekçesinde de senedin illetten mücerret olduğunu savunmuştur.
Dava konusu bono şekli açıdan unsurları tam olup kambiyo senedi vasfındadır. Kambiyo senetleri temel hukuki ilişkiden bağımsız bir nitelik taşır ve soyut bir borç ikrarı içerir. Bu nedenle de bono düzenlenirken temel ilişkinin kaynağına yönelik “bedelin malen-nakden ya da teminat olarak alındığına” ilişkin ibarelerin senede yazılması zorunlu değildir. Şekli açıdan unsurları tam olan bono üzerinde taraflar seçimlik olarak senedin hangi amaçla düzenlendiğine ilişkin bir kayıt eklememişlerdir. Somut olayda, davacı borçlu senedin kira ilişkisinde kira bedelinin teminatı olarak düzenlendiğini, kira bedelinin bir kısmının ödendiğini, ödenen kısım kadar bononun karşılıksız kaldığını ileri sürmüştür. Davacının bu iddiası senet metninden anlaşılamamaktadır. Yani senet üzerinde kira sözleşmesinin teminatı olarak alındığına yönelik herhangi bir kayıt bulunmamakta sunulan kira sözleşmesinde de kira bedelinin teminatı olarak bono alınacağından bahsedilmemektedir. Senet sebepten mücerret olmakla, davacının ileri sürdüğü bu ilişkinin varlığını, senedin düzenleme sebebini ispat yükü altında olduğunun kabulü gerekir. Davalının kabul etmemesi karşısında davacı, ileri sürdüğü düzenleme sebebini yani temel ilişkiyi ve senedin ödenen kısım kadar karşılıksız kaldığını yazılı bir delille kanıtlayamamıştır. Tanık dinletme talebi ise senede karşı senetle ispat kuralı ve davalının tanık dinlenmesine rıza göstermemesi sebebiyle reddedilmiştir. Yemin delilline de dayanmamış olan davacı takip konusu senedin kira sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini ispatlayamamıştır.
Davacı taraf temel ilişkiyi kanıtlayamamış olmakla birlikte ödeme iddiasında bulunduğundan ve bir tarafın diğerine yaptığı ödemenin taraflar arasında mevcut ve muaccel hale gelen borca mahsuben yapılmış olduğu karine olarak kabul edildiğinden mahkememizce bu yönde inceleme yapılmıştır. Takip konusu senedin vade tarihi … olmakla, kural olarak davacının bu tarihten sonra yapmış olduğu ödemelerin takip konusu bonoya istinaden yapılmış olduğu aksini ispat yükünün davalıda olduğu kabul edilmiştir. Vadeden önce yapılan ödemelerin bonoya ilişkin olduğunu ispat yükü ise davacı taraftadır.
Davacının sunduğu …bank ve …bank’a ait banka makbuzlarının tarihleri dikkate alındığında ödemelerin takip konusu bononun vade tarihinden önce olması ve davacının bu ödemelerin takip konusu bonolara ilişkin olduğunu kanıtlayamaması sebepleriyle bu ödemeler dikkate alınmamıştır. … Bankasına ilişkin banka dekontlarının incelenmesinde ise; bononun vade tarihinden sonra davacının … Bankası hesabından davalının banka hesabına … tarihinde 500,00 TL, … tarihinde 500,00 TL, … tarihinde 500,00 TL, … tarihinde 500,00 TL, … tarihinde 500,00 TL, … tarihinde 500,00 TL olmak üzere toplam 3.000 TL ödeme yapıldığı, bu ödemelerin takip konusu bonoya ilişkin olmadığını davalının yazılı bir delille kanıtlayamadığı, bu nedenle yapılan ödemelerin takip konusu bono bedelinden düşülmesi gerektiği, bu tutar düşüldüğünde takibin 12.600 TL asıl alacak, bu alacağa işleyecek faiz ve komisyon tutarı üzerinden başlatılması gerektiği, (561 bir gün için %10.50 faiz oranından yapılan hesaplamada işlemiş faizin 2.033,43 TL komisyon tutarının 37,80 TL olduğu hesaplanmıştır.) bu doğrultuda yapılan hesaplamada davacının asıl alacağın 3.000 TL’si işlemiş faizin 484,15 TL’si ve komisyon tutarının 9.00 TL’si olmak üzere takip sebebiyle davacının davalıya 3.493,15 TL yönünden borcunun bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalının yapılan ödemelerin takip konusu borca ilişkin olduğunu kanıtlayamaması sebepleriyle kötü niyetli olduğu ispatlanmış sayılamayacağından kabul edilen kısım yönünden davacının tazminat talebi koşullarının oluşmadığı, davalının süresinde sunduğu bir cevap dilekçesi olmadığından davacı aleyhine tazminat koşullarının da oluşmadığı anlaşılmakla, tarafların karşılıklı tazminat talepleri reddedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın kısmen kabulü ile; … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında takip tarihi itibariyle davacının asıl alacağın 3.000 TL’si, işlemiş faizin 484,15 TL’si ve komisyon tutarının 9.00 TL’si olmak üzere toplam 3.493,15 TL’si yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Tarafların karşılıklı tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine,
3-Alınması gerekli 238,61 TL harçtan peşin alınan 223,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,89 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL ilk dava gideri, 86,00 TL posta gideri, olmak üzere toplam 121,90 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 31,69 TL’si ile peşin alınan 223,72.TL harç olmak üzere toplam 255,41 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Gider avansından arta kalan kısımların karar kesinleştiğinde ve talebi halinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.12/04/2019
Katip …
*E-imzalıdır.

Hakim …
*E-imzalıdır.