Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/195 E. 2021/735 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/195 Esas
KARAR NO : 2021/735
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/03/2018
KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: … tarihinde davalı araç sürücüsü …’in sevk ve idaresindeki diğer davalı … taşımacılık LTD. ŞTİ nin işleteni olduğu ve davalı …Sigorta tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın müvekkilinin üzerinde bulunduğu elektrikli bisiklete çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını, davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını, kazanın davalı araç sürücüsünün kusuru ile meydana geldiğini, müvekkilinin kullandığı elektrikli bisikletin motorlu taşıt niteliğinde olduğunu, belirterek 50,00.-TL si kazanç, 50,00.- TL si çalışma gücü kaybı olmak üzere 100,00.-TL maddi tazminata kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ve 15.000,00.-TL manevi tazminatın da kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan sigorta şirketi poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … taşımacılık LTD. ŞTİ vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu alacağın zaman aşımına uğradığını, müvekkili şirkete ait … plakalı aracın … sigorta tarafından da İMMS poliçesi ile manevi tazminat talebini de kapsayacak şekilde sigortasının yapıldığını, işleteni oldukları araca atfedilen kusuru kabul etmediklerini, davacının kaza sırasında kullandığı elektrikli bisikletin motorlu araç kapsamında olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, elektrikli bisikletin motorlu araç kapsamında olmadığını, motorlu araç kapsamında sayılması için ruhsat ve ehliyet gerektirdiğini, motorlu araçlar için mecburi olan ZMMS poliçesinin de olmadığını, buna göre de kusur oranının tespit edilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle: … plakalı aracın kaza tarihinde müvekkili tarafından ZMMS poliçesi ile teminat altına alındığını, talep edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin ZMMS poliçesi kapsamındaki sorumluluğunun davacının manevi tazminat talebini karşılamadığını, müvekkilinin sigorta limiti ile ve işletenin kusuru oranında sorumlu olduğunu, kask ve koruyucu teçhizat bulundurmayan davacının müterafik kusurlu olduğunu, SGK dan zararı karşılanmış ise bunun mahsubu gerektiğini, davadan önce müvekkiline herhangi bir başvuru yapılmadığını, zararın sigorta kapsamında olup olmadığı ve kusur durumunun belirlenebilmesi için gereken tüm belgeler toplanmadan müvekkilinin temerrüde düşmeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan …sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle: … plakalı aracın kaza tarihi itibarıyla İMMS poliçesi kapsamında kişi başı 100.000,00.-TL limit ile sigortalı olduğunu, geçici iş göremezlik zararından müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, SGK tarafından yapılan ödemelerin mahsubu gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Fer’i müdahil …vekilinin mahkememize verdiği dilekçesinde özetle: Davanın görülme yerinin iş mahkemesi olduğunu, davacının müvekkili kuruma herhangi bir başvurusunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yaptırılan ekonomik sosyal durum araştırmasına göre davalı sürücü …’in tutanağın düzenlendiği 2018 yılında evli, iki çocuklu, aylık gelirinin 1.900,00.-TL, kira masrafının 500,00.-TL olduğu ve ayrıca 500,00.-TL de icra borcu ödediği, adına kayıtlı gayrimenkul olmadığı, bir adet otomobilinin bulunduğu belirtilmiştir. Davacı …’in bekar olduğu, gayrimenkul ve herhangi bir taşıdının olmadığı anlaşılmıştır.
Dinlenen davacı tanığı kendisinin davacının kardeşi olduğunu, bu kazadan sonra kardeşi davacının ameleyata alındığını, ameleyattan sonra altı ay yürüyemeyeceğinin söylendiğini, bir buçuk iki ay kadar ayağının üzerine basamadığını, halen kısmen aksak yürüdüğünü, kış aylarında da bacağının sızladığından şikayetçi olduğunu, bazen keşke kurtulmasaydım diye sızlandığını belirtmiştir.
Dinlenen diğer davacı tanığı davacının babası ile arkadaş olduğunu, oğlunun bu kazadan dolayı yaralandığını babasından öğrendiğini, hastaneye gittiğinde kazadan sonraki iki gün içinde davacının bilincinin yerinde olmadığını gördüğünü, bu kazadan dolayı bir müddet yürüyemediğini bildiğini, evde yatar vaziyetteyken de ziyaret ettiğini bildirmiştir.
SGK ya müzekkere yazılarak davacıya bu kaza sebebiyle rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, davacının SGK kaydının olmaması sebebiyle ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacının tedavi evrakları, olayla ilgili savcılığın soruşturma evrakları temin edilip dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce davalı … Sigortaya, davacının müracaat tarihi ve hasar dosyası sorulmuş, verilen cevapta davalı …taşımacılık LTD. ŞTİ ye ait … plakalı aracın kaza tarihi itibarıyla davalı … sigorta tarafından kaza başına ölüm ve sakatlık hali için 310.00,00.-TL ve sağlık masrafı için 310.000,00 TL limit ile sigortalandığı, davacının … tarihinde sigorta şirketine müracaat ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacıya ait elektrikli bisikletin motorlu araç vasfında olup olmadığının tespiti için davacıya bu araca ait fatura ve belgelerin sunulması için süre verilmiş, davacı buna ilişkin belgelerin elde edilemediği bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı Akdeniz Üniversitesine sevk edilmiş, alınan raporda bu kazadan dolayı herhangi bir özrünün kalmadığı, tespit edilmiştir. Bu rapora yapılan itiraz üzerine mahkememizce davacı Adli Tıp Kurumuna sevk edilmiş, alınan raporda davacının bu kaza sebebiyle meydana gelen yaralanmadan dolayı özürlüler hakkındaki yönetmelik kapsamında yaralanmanın araz bırakmadan iyileşmiş olması sebebiyle özürlü kalmadığı, ancak iyileşme süresinin 9 ay kadar olabileceği bildirilmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, davacının kullandığı araç motorlu araç sayılarak yapılan değerlendiremede, davalı …’in kontrolsüz kavşağa hızını azaltarak ve sağ tarafından gelen trafiği kontrol ederek bu araçların geçişini bekledikten sonra kavşağa girmesi gerekirken sağdan gelen trafiği gereğince kontrol etmediği için asli ve %70 oranında kusurlu olduğunu, davacının ise her ne kadar kendisi ilk geçiş hakkına sahip ise de kavşağa yaklaşırken aracın hızını azaltması ve kavşak kollarını kontrol edip tedbirli bir şekilde kavşağa girmesi gerektiği halde böyle davranmadığı için tali ve %30 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Kusur raporuna yapılan itiraz üzerine mahkememizce dosya Ankara Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan değerlendirmede davacının kullandığı aracın motorlu araç olarak kabulü halinde sürücü davalı …’in %70 oranında, davacının %30 oranında; motorlu araç olmadığının kabulü halinde davalı …’in kontrolsüz kavşakta motorsuz araca nazaran ilk geçiş hakkı kendisinde ise de gereken dikkati göstermeden kavşağa girdiğinden %15 oranında davacının ise yola gereken özeni göstermeyip kontrolsüz kavşağı müteyakkız bir şekilde yaklaşık davacıya ait araca geçiş hakkı bırakmadığı için %85 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Bundan sonra dosya akter bilirkişiye tevdi edilmiş alınan raporda; davalının kusur oranı olarak %15 kusur oranına göre davacının kazanç kaybının 1.895,48.-TL olduğunu belirtmiştir. Bilirkişinin bu raporu mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Davacı talep sonucunu arttıran dilekçesi ile kazanç kayından kaynaklanan zararı için 8.845,58.-TL, çalşma gücü kaybından kaynaklanan zararı için 37.971.-TL talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede:Uyuşmazlık konusu olan ilk husus tarafların kusur oranları ile ilgilidir. Mahkememizce kazada kullanılan aracın vasfının değişmesine bağlı olarak kusur oranlarının değişeceği anlaşıldığından davacının kaza anında kullandığı elektrikli bisikletin motorlu araç vasfında olup olmadığının tespiti için bu araca ilişkin kayıtları sunmak üzere davacı tarafa süre verilmiş, ancak davacı taraf bu kayıtları sunamamıştır. Bu yüzden bu aracın motorlu araç vasfında olmadığının kabulü gerekmiştir. Bundan sonra hükme esas alınan adli tıp raporuna göre davacı motorlu araç niteliğinde olmayan motorlu bisikletiyle kavşağa gereken özeni göstermeden girdiği ve davalıya ait aracın öncelikle geçiş hakkını gözetmediği için %85 oranında kusurlu olduğunun kabulü gerekmiş ve zarar hesabı bu miktar üzerinden belirlenmiştir.
Davacı bu kaza sebebiyle davalıdan maddi tazminat olarak hem çalışma gücü kaybından kaynaklanan zararını hem de çalışamamasından kaynaklanan zararını talep etmektedir, alınan üniversite raporu ve ATK raporuna göre davacının bu kazadan dolayı herhangi bir maluliyetinin olmadığı açıktır. Bu yönden davacının çalışma gücü kaybına dayanan tazminat talebinin reddi gerekir. Davacının çalışamamaktan kaynaklanan kazanç kaybına ilişkin talebinde ise kaza tarihindeki net asgari ücret miktarı üzerinden 9 ay süre ile çalışamadığı değerlendirilerek belirlenen 1.895,48.-TL tazminattan kaza meydana geldiği sırada yaralanmanın kask takmayı gerektirmeyen ayaklarında meydana gelmiş olması sebebiyle müterafik kusura bağlı tazminattan indirim yapılması uygun bulunmamıştır.
Davacının manevi tazminat talebine gelince, davacı kazanın meydana gelmesinde %85 oranında kusurlu ve bu kazadan dolayı maluliyet yaşamayacak şekilde ve 9 ayda iyileşebilecek şekilde yaralanmıştır. Manevi tazminat bedensel bütünlüğü zarara uğrayanın duyduğu manevi acı ve ızdıraba karşı zenginleştirici olmayan, zarar vereni de fakirleştirmeyecek ancak bir nebze olsun aldığı tazminatla acısı hafifleyecek ve tatmin duygusu oluşturacak miktarda olmalıdır.
Tarafların ekonomik sosyal durumları da gözetildiğinde mahkememizce manevi tazminat miktarının 5.000.-TL olarak belirlenmesi uygun bulunmuştur.
Her ne kadar davacı, davalı …Sigortaya karşı da poliçe kapsamında manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de ZMMS poliçesi kapsamında davalı … sigortaya bu davanın açılmış olması karşısında davalı …sigortanın manevi tazminat talebinden sorumlu olmayacağı açık olduğundan … Sigorta yönünden manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
A1-Davacının maddi tazminat talebinin kazanç kaybına ilişkin kısmi itibarıyla, kısmen kabulü ile,
1.895,48.-TL maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden müracaat tarihini izleyen 8. Günün sonu olan … tarihinden diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacının çalışma gücü kaybından kaynaklanan tazminat talebinin reddine,
Alınması gerekli 129,48.-TL harçtan, peşin olarak alınan 51,58.-TL harç ve ıslah yolu ile alınan 800,00.-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 722,10.-TL harcın 341,55.-TL si manevi tazminat için değerlendirilerek kalan 380,55.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 41,10.-TL, tebligat masrafı 713,10.-TL, müzekkere masrafı 59,75.-TL, bilirkişi ücreti 630,00.-TL, talimat masrafı 9,50.-TL, tanık masrafı 35,00.-TL, adli tıp dosya gönderme masrafı 192,80.-TL, adli tıp fatura bedeli 1.963,00 .-TL olmak üzere toplam 3.644,25.-TL yargılama masrafının davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 147,50.-TL ve mahkememizde peşin olarak alınan harç masrafı 129,48.-TL olmak üzere toplam 276,98.-TL’nin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafça yatırılan masraf avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 1.895,48.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen ve davacı için öngörülen miktar dikkate alınarak hesap edilen 1.895,48.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı tarafa VERİLMESİNE,
B1-Davacının manevi tazminat talebinin sigorta şirketi dışındaki davalılar yönünden kısmen kabulü ile, 5.000,00.-TL tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
Davalı sigorta şirketine karşı açılan manevi tazminat talebinin reddine,
Alınması gerekli 341,55.-TL harcın peşin olarak alınmış olması sebebiyle yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Yargılama masrafı olarak manevi tazminat için değerlendirilen 341,55.-TL tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 4.080,00.-TL vekâlet ücretinin sigorta şirketi dışındaki davalılardan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 4.080,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak kendisin bir vekil ile temsil ettiren davalı tarafa VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, maddi tazminat talebi yönünden davalılar için kesin olmak üzere HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yoluna açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı. 11/11/2021
Katip …
~e-imzalı~

Hakim …
~e-imzalı