Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/184 E. 2018/207 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/184 Esas
KARAR NO : 2018/207
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/03/2018
KARAR TARİHİ: 29/03/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben düzenlediği dava dilekçesinde özetle; … tarihinde … plakalı araç sürücüsü …’nun Antalya ili eski Lara yolu … Otel yanı boş arsadan aracını uçurumdan aşağı sürerek kendisiyle birlikte araçta bulunan eşi …’nun da ölümüne sebebiyet verdiğini, …’nun desteğinden yoksun kalan anne ve babasının kaza tarihinde aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası olmaması nedeniyle müvekkili … Hesabına başvurduklarını, … Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma sayılı dosyası ve hasar dosyası dikkate alınarak hazırlanan aktüerya raporu ile belirlenen 63.496,00-TL destek tazminatının … ‘nun anne ve babası … vekili Av…. hesabına … tarihinde ödendiğini, Sigortacılık Kanunu ve Güvence Hesabı Yönetmeliği uyarınca … tarafından kusurlu aracın ZMMS’si olmaması nedeni ile hak sahiplerine ödenen tazminatı mezkur kazada kusurlu olan araç maliki ve sürücüsüne rücu zorunluluğu bulunduğunu, araç malikinin ve araç sürücüsü …’ın yasal mirasçısı olan …’na karşı Antalya …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçilmesi üzerine davalının borca itiraz ettiğini, davalının borca itirazının haksız ve yasal dayanaktan uzak olduğunu, huzurdaki davanın ödenen tazminat miktarının kusurlu sürücü ve işletene rücusu ile ilgili olduğunu, davalı …’in kazada asli ve tam kusurlu olduğu belirlenen aracın işleteni olduğunu, aynı zamanda da vefat eden sürücü Yavuzhan’ın annesi yani zarardan sorumlu olan yasal mirasçısı olduğunu, kusursuz sorumluluk ilkesi ve 2918 sayılı KTK 85.maddesi gereğince araç sürücüsünün verdiği zarardan tüm mal varlığı ile araç maliki/işleteninin ise araç sürücüsünün verdiği zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin …tarih …karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek davacının başvurusu üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
TTK’nun 5. maddesine göre 4. maddede sayılan ticari davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek işlere ticaret mahkemesinde bakılır. 6102 Sayılı TTK’nun 19/1 maddesinde; bir tacirin borçlarının ticari olmasının asıl olduğu ancak gerçek kişi olan tacirin işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesi ile ilgisinin olmadığını, diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borcunun adi sayılacağı, 19/2 maddede taraflardan yalnız biri için ticari nitelikte olan sözleşmelerin kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğeri için de ticari iş sayılacağı düzenlenmiştir. TTK’nun 4. maddesinde her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın bu kanundan ve 4. Maddede tek tek belirtilen kanunlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olduğu belirtilmiştir. Her iki taraf için ticari sayılan hususlardan doğan kanunda gösterilen bu ticari davalar dışında tarafların sıfatına ve uyuşmazlık ticari işletmeye ilişkin bulunmasa bile 1163 sayılı yasanın 99. maddesi Ticari İşletme Rehni Kanununun 22. maddesi, 3226 sayılı kanunun 31, İİK’nun 154, 182, 296. maddelerinden doğan davalar da mutlak ticari dava sayılmaktadır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14/2-b maddesine göre rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde oluşturulan güvence hesabına başvurulabilir. Somut olayda kazaya sebep olan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının bulunmaması sebebiyle davacı güvence hesabına başvurulduğu ve güvence hesabı tarafından ödemenin yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava, davalıya ait olup kaza tarihinde zorunlu trafik sigortası bulunmayan aracın sebep olduğu trafik kazasında ölen yolcunun hak sahiplerine ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Somut olayda, davacı Güvence Hesabı, Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 16. maddesi uyarınca ödediği tazminat için sorumlu davalıya rücu etmektedir. Davalı gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır.
Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. ( Yargıtay 17. HD 27.04.2017 tarih 2014/24674 esas 2017/4724 karar sayılı ilamı)
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c bendi gereğince görev dava şartı niteliğinde olup aynı Yasanın 115/1 maddesi uyarınca Mahkemece dava şartlarının mevcut olup olmadığı dilekçeler aşaması dahil her aşamada kendiliğinden araştırılacağından duruşma açılmamıştır.
HMK’nın 115. maddesi gereğince yapılan incelemede göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmadığı ve tamamlanmasının da mümkün olmadığı saptanmakla dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine, kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın BAM ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine dair aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
Dava dilekçesinin mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
Davaya bakmaya Antalya Asliye 4. Hukuk Mahkemesinin GÖREVLİ OLDUĞUNA,
Mahkememizce verilen karar taraflarca temyiz edildiği takdirde ilgili BAM Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
Kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın BAM ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.29/03/2018

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)