Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/164 E. 2019/408 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/164 Esas
KARAR NO : 2019/408
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/03/2018
KARAR TARİHİ: 21/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; … tarihinde müvekkilin otostop yaparak yolcu olarak bindiği ve plakası tespit edilemeyen araçla 75. Yıl Bulvarı’nda seyrederken, kimliği tespit edilemeyen sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu aracın yoldan çıkarak kaldırıma çarptığını, yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sebebiyle müvekkilin ağır şekilde yaralandığını, geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kaldığını, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, sürücüsü tespit edilememesi sebebiyle 5684 sayılı sigortacılık kanunu’nun 14/2-a ve Güvence hesabı yönetmliği’nin 9/1-a maddesinde, “Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için” Güvence hesabına başvurulabileceğinin düzenlendiğini, bu nedenle müvekkilin uğramış olduğu maddi zararların tazmininden varsa diğer sorumlularla birlikte Güvence hesabının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, … Hesabına yaptıkları başvurunun … tarihinde tebliğ edildiğini, … nolu hasar dosyasının açıldığını, taleplerinin … tarihli yazı ile haksız bir şekilde reddedildiğini, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı dosyası ile soruşturma yapıldığını belirterek geçici ve kalıcı iş göremezliğe dayalı açtıkları davanın kabulü ile şimdilik 2.000,00.-TL’nin kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı yandan (Teminat limiti ile sorumlu olmak üzere) tahsili ile müvekkil davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiş olup davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, müvekkil şirketin ikametgah adresinin … olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, yapılan başvuruda gereken evraklardan kaza tespit tutanağının düzenlenmediği, kaza ile ilgili herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığını müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, aksinin kabulü halinde kazanın meydana geldiği anda şoförün yanında yolcu konumundaki davacının emniyet kemeri takıp takmadığının tespit edilmesi takılı değilse Yargıtay’ın uygulamaları çerçevesinde hesaplanan tazminattan hakkaniyete uygun indirim yapılması gerektiğini, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Poliçesi Genel Şartları A.5. Kapsama giren teminat türleri başlıklı maddesinin (b) bendinde açıkça karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk (Trafik) sigortası genel şartları sağlık giderleri taminatı SGK’nın sorumluluğuna dahil edildiğini, müvekkil şirket olan …nın herhangi bir sorumluluğun kalmadığını, müvekkil şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE;
Davacı vekili tarafından davalıya yaptığı başvuruya ilişkin dilekçe örneği, hastane ve tedavi evrakları fotokopisi, …nın red yazısı, hizmet döküm cetveli, soruşturma evrakları delil olarak sunulmuş mahkememizce olayla ilgili soruşturma dosyası tedavilere ilişkin tüm kayıt ve belgeler celp edilmiş, davalıdan hasar dosyası getirtilmiş SGK il müdürlüğünden davacıya varsa yapılan rücuya tabi ödemelerle ilgili bilgiler celp edilmiş, davacının sosyal ekonomik durumu araştırılmış, keşif yapılmış bilirkişi raporu alınarak tüm deliller toplanmıştır. davacının geliri ile ilgili araştırma yapılmış tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1, 85/1 ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3 maddesi uyarınca trafik kazasından kaynaklı bedensel zarara dayalı olarak açılmış maddi tazminat davasıdır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1. maddesinde işletenlerin bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarını karşılamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, bir motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne kadar veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olması nedeniyle sigortacının sorumlu olacağı düzenlenmiştir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14/2-a maddesine göre; sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde oluşturulan güvence hesabına başvurulabilir.
Somut olayda davacı otostop çekerek tanımadığı bir araca yolcu olarak bindiğini, ismini bilmediği sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybettiğini ve araç seyir halinde iken kapıyı açarak araçtan atladığını, kendisinin de can havli ile şoför koltuğuna geçip aracı kontrol altına almaya çalıştığını ancak başaramayarak ana yola da çıkmamak için direksiyonu kaldırıma çarpıp durabildiğini, aracın akıbeti hakkında bilgisinin olmadığını iddia ederek meydana gelen bedensel zararı için güvence hesabına yönelik eldeki davayı açmıştır.
Davanın temeli haksız fiil sorumluluğuna dayanmaktadır. Kural olarak zarar gören maddi olayı, kusuru ve zararı ispatla yükümlüdür. Davacı öncelikle maddi olayın anlattığı şekilde meydana geldiğini yani; kazaya, sürücüsü tespit edilemeyen ve fakat zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi yaptırma zorunluluğu bulunan bir aracın sebep olduğunu ispatlamalıdır. Mahkememizce davacı tarafa olaya ilişkin varsa tanıklarını bildirmesi istenmiş olup, davacı kaza anında onunla birlikte araca binmiş olan eşini tanık olarak göstermiştir. Mahallinde keşif yapılmış, davacı ve tanığın beyanları ayrı ayrı alınarak bilirkişiden kazanın iddia edilen şekilde oluşup oluşmadığına yönelik rapor aldırılmıştır. Tanık davacıyı destekleyen anlatımlar da bulunmuş ise de, çarpma noktası olarak davacı ve tanık farklı yerleri göstermiştir. Bilirkişi raporunda bu husus ayrıntılı olarak belirtilmiştir. Tanığın davacının eşi olup tarafsızlığının şüpheli olması, seyir halinde bulunan ve hızlı giden bir araçtan kapıyı açıp atlamanın, aracın çarpması sonucu oluşacak zarardan daha vahim neticelere yol açabileceğinden hayatın olağan akışında direksiyon hakimiyetini kaybeden bir sürücünün kapıyı açıp atlamasının ve ardından yaralanıp yaralanmadığı belli olmadan ortadan kaybolmasının mümkün bulunmaması yine kaza yapan aracın akıbeti ile ilgili herhangi bir bilginin bulunmayıp kazaya ilişkin tutulan herhangi bir tutanağın da olmaması, çarpma noktası olarak davacı ve tanığın farklı yerleri göstermesi, olayı gösteren herhangi bir mobese kaydının da bulunmaması, davacının olaydan yaklaşık 3 ay gibi uzun bir süre sonra savcılığa başvurmuş olması, açılan soruşturma dosyasının daimi aramaya alınması karşısında davacının davalı …hesabının sorumluluğunu doğuracak şekilde kazaya sürücüsü tespit edilemeyen bir aracın sebep olduğuna yönelik iddiasını ispatlayamadığı, meydana gelen yaralanmanın trafik kazası sonucu oluşup oluşmadığının tespitinin de sonuca bir etkisinin bulunmayacağı zira yaralanmanın pekala davacının kendi aracı ile tek taraflı yaptığı bir trafik kazası sonucu da olabileceği sonuç ve kanaatine varılarak ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1.Davanın reddine,
2. Alınması gerekli 44,40TL harçtan peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50TL harcın davacıdan tahsiline,
3. Bu dava nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4. Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen tutar dikkate alınarak hesaplanan 2.000,00TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5. Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.21/05/2019

Katip …

Hakim …

¸e-imzalıdır